Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/899 E. 2019/405 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/899 Esas
KARAR NO : 2019/405
DAVA – KARŞI DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
ASIL DAVA TARİHİ : 02/09/2016
KARŞI DAVA TARİHİ : 04/10/2016
KARAR TARİHİ : 20/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği 02/09/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davacının iştigali olan kuyumcuların kargolarını taşıma işi esnasında doğabilecek fiziksel kayıp veya zararların karşılanması amacıyla davalı sigortacı ile Türkiye’den Türkiye-Avrupa-Avustralya ülkelerine sigortalının yapacağı nakil/taşıma yükümlülüğünü kabul ettiği mallarındaki fiziksel kayıp veya zararlar ile ilgili risklerin sigorta edilmesi konulu; 01/09/2015 başlangıç tarihli ve P_1121018_0 no’lu, 1 yıl süreli “… Nakliyatı Abonman Poliçesi”nin akdedildiğini, davacının müşterilerine ait kargoların taşınması esnasında, 18/09/2015 tarihinde 511.75 USD ve 10/12/2015 tarihinde 5.000 USD meblağlı rizikoların gerçekleştiğini, davacının her iki durumu taşıma sözleşmesine ait evrakları da ibraz ederek, poliçedeki şartlara ve sürelere uygun şekilde davalı sigortacıya bildirdiğini, ancak davalı sigorta şirketinin gerçekleşen rizikoların bedellerini poliçeye ve sigorta hukukuna göre ödemeyerek temerrüde düştüğünü, bu itibarla poliçeden ve Sigorta Kanunu’ndan doğan yükümlülüklerine uyulmaması nedeniyle gelirinin yarıya yakınını prim olarak ödeyen davacının süresi içinde hasar ödemelerini yapamadığını, ticari itibarı zedelenerek müşteri ve gelir kaybına uğradığını, davalıya ödenmiş olan 8.290 USD prim ile sözleşmenin hükümsüz kalması nedeniyle uğranılan zararın tazmini için … Noterliği’nin 21/04/2016 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği öne sürülerek 8.290 USD priminin iadesine, temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, sözleşmenin hükümsüz kalması nedeniyle uğranılan zararların tazmini için 2.000-TL. ödenmesine, ihtar tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA CEVAP: Davalı vekilinin mahkememize verdiği 03/10/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davalı şirket nezdinde bulunan … no’lu poliçenin ve eki olan…tarafından verilmiş bulunan sigorta koşul istisna ve klozları uyarınca davacının hasarlarının, muafiyet sınırı içerisinde kaldığından hasar ödemesinin yapılmadığını, muafiyet kozuna göre, davacının yıllık 10.000 USD’ye kadar olan hasarlarının muafiyet sınırı içerisinde kaldığını, davacının hasarları toplamının da bu sınır içerisinde kaldığından hasarlarının ödenmediği, davacı tarafın böyle bir muafiyet sınırı olduğuna dair bilgilerinin olmadığını, kendilerinin broker tarafından yanıltıldığını ileri sürdüğünü, davacı tarafın poliçeyi iptal etmek istemesi üzerine sözleşmenin iptal edildiğini, davacının imzasını taşıyan bir sözleşmenin mevcut olduğu, bu sözleşmedeki 10.000 USD muafiyet sınırının bilinmediği iddiasının, her tacirin, ticari işletmesine ait işlerinde tedbirli davranmak zorunda olduğuna dair TTK 18/2 maddesine aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenlerle davacı tarafın sözleşmeyi herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmeden ve prim ve diğer zararlarına ilişin dava hakkını saklı tuttuğunu belirtmeden sözleşmeyi feshettiğinden dolayı da prim iade ve zarar taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğu öne sürülerek davanın reddini talep etmiştir.
KARŞI DAVADA TALEP: Davalı-Karşı davacı vekili mahkememize verdiği 04/10/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; Dava konusu sözleşmenin davacı/karşı davalı tarafın talebi ve davalı/karşı davacı tarafın uygun görmesi üzerine 28/04/2016 tarihinde feshedildiğini, feshedilen poliçenin başlangıç tarihinin 01/09/2015 bitiş tarihinin 01/09/2016 olduğunu, davacı/karşı davalının poliçeden de görüleceği üzere ilk taksit olan 8.290 USD primi ödediğini, ancak bakiye primlerinin ödenmediğini, poliçe gün esaslı olarak iptal edildiğinden, 28/04/2016 tarihi itibariyle davacı/karşı davalının 10.164 USD prim borcunun doğduğu öne sürülerek 10.164 USD alacağın 28/04/2016tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı-karşı davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı-karşı davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER: Poliçe, …sigorta koşul ve istisna klozları, …Noterliği… yevmiye nolu 21.04.2016 tarihli ihtarname, Mail yazışmaları, Hasar beyanları, poliçe taksitleri ve bakiye borcu gösteren durum raporu, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Muhasebe Uzmanı Bilirkişi …ve Sigorta Uzmanı Bilirkişisi… tarafından düzenlenen 28/01/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davalı sigorta şirketi ve dava dışı aracısının Davacı Sigortalı …’ya sigorta sözleşmesinde bulunan tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri bildirdiklerine dair karşılıklı imzalı bir sözleşme, belge tespit edilemediği bundan dolayı sigortacının sorumluluğunun devam ettiği, P_1121018_0 numaralı emtea nakliyatı abonman poliçesi yürürlükteyken 18/09/2015 tarihinde 511,75 USD ve 10/12/2015 tarihinde 5.000 USD meblağlı meydana gelen rizikoların sözleşmede tenzili muafiyet başlığı altında belirtilen; “her hasarın 100 USD’li bir tenzili muafiyet ile tespit edildiği; tespit edilen her hasarın daha sonra yıllık toplam 10.000 USD’lik tenzili muafiyete katkıda bulunduğu…” muafiyet notundaki 10.000 USD’lik mua fiyetin altında kaldığı ve sigorta sözleşmesine göre değerlendirmenin doğru yapıldığı, davacı tarafın usule ve yasaya uygun tutulmuş ticari defter kayıtlarına göre sözleşmenin imzalandığı 2015 yılında 349.850,27-TL gelir gerçekleşirken sözleşmenin feshedildiğini 2016 yılında bir önceki yılın dörtte biri oranında 74.140,16-TL net satış gerçekleştiği, ancak her iki yılda da zarar ortaya çıktığı, sözleşmenin hükümsüz kalması nedeniyle uğranılan zararların somutlaştırılamadığı, davacının isteği ile 28/04/2016 tarihinde iptal edildiği belirtilen P_1121018_0 numaralı emtea nakliyatı abonman poliçesi sözleşmesinden doğan sigortalıya ait prim borcunun merkez bankası günlük kurlarıyla yapılan hesaplama doğrultusunda 10.164 USD olduğunu bildirmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı-karşı davalı şirket tarafından davalı-karşı davacı şirket aleyhine açılan taraflar arasındaki taşıma sigorta poliçesinden kaynaklanan poliçe yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle primin iadesi ve davalı-karşı davacı tarafça davacı-karşı davalı aleyhine açılan prim alacağı istemine ilişkindir.
Davacı taraf müşterilerine ait kargoların taşınması esnasında, 18/09/2015 tarihinde 511.75 USD ve 10/12/2015 tarihinde 5.000 USD meblağlı rizikoların gerçekleştiğini, davacının her iki durumu taşıma sözleşmesine ait evrakları da ibraz ederek, poliçedeki şartlara ve sürelere uygun şekilde davalı sigortacıya bildirdiğini, ancak davalı sigorta şirketinin gerçekleşen rizikoların bedellerini poliçeye ve sigorta hukukuna göre ödemeyerek temerrüde düştüğünü, bu nedenle poliçe yükümlüğünü yerine getirmeyen davalı tarafından 8.290 USD priminin iadesi gerektiği, bu bedelin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, sözleşmenin hükümsüz kalması nedeniyle uğranılan zararların tazmini için 2.000-TL ödenmesine, ihtar tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı taraf davacı tarafın sözleşmeyi herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmeden ve prim ve diğer zararlarına ilişin dava hakkını saklı tuttuğunu belirtmeden sözleşmeyi feshettiğinden dolayı da prim iade ve zarar taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğu öne sürülerek asıl davanın reddini, karşı davada davacı-karşı davalının poliçeyi gün esaslı olarak iptal ettiğinden 28/04/2016 tarihi itibariyle davacı/karşı davalının 10.164 USD prim borcunun doğduğu öne sürülerek 10.164 USD alacağın 28/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre; P_1121018_0 numaralı emtea nakliyatı abonman poliçesi yürürlükteyken 18/09/2015 tarihinde 511,75 USD ve 10/12/2015 tarihinde 5.000 USD meblağlı meydana gelen rizikoların sözleşmede tenzili muafiyet başlığı altında belirtilen; “her hasarın 100 USD’li bir tenzili muafiyet ile tespit edildiği; tespit edilen her hasarın daha sonra yıllık toplam 10.000 USD’lik tenzili muafiyete katkıda bulunduğu…” muafiyet notundaki 10.000 USD’lik muafiyetin altında kaldığı ve sigorta sözleşmesine göre değerlendirmenin doğru yapıldığı, davacı tarafın usule ve yasaya uygun tutulmuş ticari defter kayıtlarına göre sözleşmenin imzalandığı 2015 yılında 349.850,27-TL gelir gerçekleşirken sözleşmenin feshedildiğini 2016 yılında bir önceki yılın dörtte biri oranında 74.140,16-TL net satış gerçekleştiği, ancak her iki yılda da zarar ortaya çıktığı, sözleşmenin hükümsüz kalması nedeniyle uğranılan zararların somutlaştırılamadığı, davacının isteği ile 28/04/2016 tarihinde iptal edildiği belirtilen P_1121018_0 numaralı emtea nakliyatı abonman poliçesi sözleşmesinden doğan sigortalıya ait prim borcunun merkez bankası günlük kurlarıyla yapılan hesaplama doğrultusunda 10.164 USD olduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu ihtilaf taşıma sigortasından kaynaklı poliçe yükümlülüklerinin yerine getirilip getirilmediği, poliçe muafiyet koşularının ne olduğu, tarafların birbirinden prim iadesi alacağı ve prim alacağının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında taşıma sigorta poliçesinin yürürlükte olduğu sürede 18/09/2015 tarihinde 511,75 $ ve 10/12/2015 tarihinde 5.000-$ bedelli meydana gelen rizikoların sözleşmede tenzili muafiyet kapsamında kalması nedeniyle davalı sigortacı tarafından rizikoların karşılanmaması nedeniyle davacı sigortalı tarafından sigorta sözleşmesinin iptalinin talebi sonrasında 28/04/2016 tarihinde poliçenin iptal edildiği, taraflar arasındaki poliçenin 15/09/2015 tarihi ile 28/04/2016 tarihleri arasında yürürlükte kaldığı açık olup, düzenlenen dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, taraflar arasındaki taşıma sigorta poliçesi ile davacının taşıdığı emtiaların taşınması sırasında doğan hasara karşı sigortalandığı ancak poliçede tenzili muafiyet başlığı altında belirlenen miktarda beher hasarda muafiyet koşulununu uygulanacağının belirlendiği açık olup, bu kapsamda uygulanan tenzili muafiyet koşulundan dolayı 18/09/2015 tarihinde 511,75-$ ve 10/12/2015 tarihinde 5.000-$ bedelli meydana gelen rizikoların davalı sigortalı tarafından haklı olarak karşılanmadığı açık olup, sigorta poliçesinin davacının isteği doğrultusunda haklı bir neden olmaksızın iptal edilmesi ve davalı tarafça poliçe yükümlülüklerinin yerine getirildiğinin anlaşılması nedeniyle davacı tarafça davalı sigortacıdan istenilen prim iadesine ilişkin asıl davanın reddine ve poliçenin yürürlüğe girdiği 15/09/2015 tarihinden iptal edildiği 28/04/2016 tarihine kadar ayakta olduğu süre boyunca oluşan prim borcunun davacı sigortalı tarafından davalı sigortacıya ödenmesi gerektiği sabit olmakla bilirkişi heyeti tarafından yapılan tespit doğrultusunda poliçenin ayakta kaldığı süre boyunca oluşan prim borcunun 10.164-$ olduğu anlaşıldığından davalı-karşı davacı tarafça açılan karşı davanın kabulüne ilişkin oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı-karşı davalı tarafça açılan ASIL DAVANIN REDDİNE;
2- Davalı-karşı davacı tarafça açılan KARŞI DAVANIN KABULÜNE; toplam 10.164-$ (USD) prim alacağının 28/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
3- Davacı-karşı davalı tarafça asıl davada yatırılan peşin harçtan alınması gereken 44,40-TL harcın mahsubu fazla yatırılan 3.195,48-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı-karşı davalı tarafa iadesine,
4- Davalı-karşı davacı tarafça karşı davada yatırılan peşin harcın alınması gereken 3.804,77-TL karar harcından mahsubu ile bakiye 3.283,42-TL karar harcının davacı-karşı davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
5- Davacı-karşı davalı tarafça asıl davada yapılan yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı-karşı davacı tarafça karşı davaya ilişkin yargılama sırasında yatırılan 550,55-TL ilk harç giderinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacı tarafa verilmesine,
7- Davalı-karşı davacı tarafça yargılama sırasında yapılan 1 adet tebligat gideri 14,00-TL yargılama giderinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacı tarafa verilmesine,
8- Davalı-karşı davacı taraf asıl davaya ilişkin yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.567,21-TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
9- Davalı-karşı davacı taraf karşı davaya ilişkin yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 6.476,86-TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
10- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı-karşı davalı vekilinin ve davalı-karşı davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
e-imza*
Hakim
e-imza*
* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.