Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/884 E. 2019/231 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/884 Esas
KARAR NO : 2019/231
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 27/08/2016
KARAR TARİHİ: 20/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılamasının
sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 27/08/2016 tarihli verdiği dilekçesi özetle;
19/08/2014 tarihinde, … Köyü mevkiinde …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sol yanından hızlıca geçen ve sürtünme şeklinde kendisine çarpan tırdan kaynaklı olarak direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi nedeniyle yoldan çıkarak devrildiğini ve araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır bir biçimde yaralandığını, çarpmanın akabinde … Devlet Hastanesi’ne sevk edildiğini ve tedavisinin yapıldığını, müvekkilin vücudunda kalıcı sakatlık oluştuğunu, ATK raporunda %8,2 oranında maluliyetinin bulunduğu, iyileşme süresinin ise 3 aya kadar uzayacağın tespit edildiğini, kaza nedeniyle Lapseki C.Başsavcılığı’nca…sayılı dosyasından soruşturma başlatıldığını ancak şikayet yokluğu nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, daha sonra 15/03/2015 tarihinde İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada dava dışı sürücü …’in tam kusurlu olduğunu ve aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesini düzenleyen … A.Ş. aleyhine maddi tazminat davası açıldığını, işbu dava ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan davanın konusu ile olay ve talebin aynı olduğunu ve yapılan yargılamaya ilişkin İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan kusur raporunda “..müvekkilin yolcu olarak bulunduğu aracın sürücüsü …’in kusursuz olduğu, bu aracın solundan geçen ve sürtünme şeklinde çarpan, plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen tırın ise %100 oranında tamamen kusurlu olduğu”nun tespit edildiğini, kazaya sebep olan ve olayda tamamen kusurlu bulunan plakası ve sürücüsü bilinmeyen tırın neden olduğu zarardan davalı …’nın sorumlu olduğu izahtan vareste olduğunu, nitekim 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 14/2-a maddesinde; “..sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için …na başvurulabileceği ve zararların bu hesaptan karşılanacağı”nın hüküm altına alındığını ve müvekkilin ev hanımı olduğunu ve kaza nedeniyle kalıcı olarak sakat kaldığını, herhangi bir gelirinin bulunmadığını, ailesinin desteğiyle geçindiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle trafik kazasında yaralanan davacı için, 6100 sayılı Yasa’nın 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak niteliğindeki şimdilik 1.000,00 TL geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının, davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarfa yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili vermiş olduğu 17/10/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile müvekkil için talep edilmiş olan 1.000,00 TL maddi tazminat alacağını bilirkişi raporu doğrultusunda 48.225,30 TL’ye ıslah ettiklerini bildirmişlerdir.
CEVAP
Davalı vekili 18/10/2016 tarihli verdiği dilekçesi özetle;
Kazaya karışan aracın kaza tarihi itibariyle sigortalı olması ve müvekkil kuruma gönderilen tebligat ekinde dava dilekçesi ile tensip tutanağından başka hiçbir belge bulunmaması sebebiyle, hangi husumetin yönetildiğinin tespit edilemediğini, işbu davanın … plakalı araçla ile 19/08/2014 tarihinde gerçekleşen kazada mevcut kusura dayanılarak açıldığını ve … no’lu Trafik Poliçesi ile 25/09/2013 – 25/09/2014 tarihleri arasında … A.Ş. nezdinde sigortalı olduğunu, 2918 sayılı kanunun 97.maddesindeki değişikliğe göre “..zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içerisinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir” dendiğini, oysa davacı tarafından 19/08/2014 tarihli kazadan kaynaklı oluştuğu iddia edilen maluliyeti sebebiyle tazminat talebine ilişkin olarak müvekkil kuruma başvuru yapılmadığını, bu sebeple müvekkil kurumun herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, öncelikle kazaya sebebiyet veren aracın cinsinin tespit edilmesinin ve bu duruma trafik sigortası yaptırma zorunluluğu olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, eğer kazaya sebebiyet veren aracın 50 CC altında motosiklet ise bu durumda müvekkil kurum söz konusu kazada oluşan maluliyetten sorumlu bulunmayacağını, davacının kaza anında, emniyet kemeri veya kask takıp takmadığı vb. güvenlik önlemlerini alıp almadığının dosya kapsamından anlaşılmadığını, müvekkilinin …’na yasada belirtilen nedenlerle yaptığı ödemeler için zarara neden olanlara “..aracın işletenine, sürücüsüne, diğer sorumlulara ve mirasçılarına” rücu etme hakkı tanındığını ve bu sebeple … plakalı aracın sürücüsü …’e ve işleteni …’e HMK md. 61 uyarınca davanın ihbar edilmesini talep ettiklerini, yukarıdaki gerekçeler ile haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmişlerdir.
DELİLLER
Taraf delilleri toplanmış, Adli Tıp Kurumundan maluliyet ve kusur durumlarını gösterir raporlar alınmıştır.
Bilirkişi Aktüer – Ekonomist … vermiş oldukları 15/01/2018 tarihli kök raporlarında;
19/08/2014 tarihinde davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazası sebebiyle iş göremezlik zarar hesabının incelenmesi ve değerlendirmesi sonucuna göre; Davalı …nın sorumluluğunda aracın %100 kusurlu nispetinde hesaplama yapıldığı, geçici iş göremezlik zararı olarak davacının talep edebileceği zararının 2.486,15 TL olarak hesaplandığı, sürekli iş göremezlik zararı olarak davacının talep edebileceği zararın ise 45.739,15 TL olarak hesaplandığını belirtmişlerdir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası sonucunda sürekli maluliyet sebebiyle uğranılan maddi zararların tazmini talepli alacak isteminden ibarettir. Buna göre tazminat TBK 55. maddeye göre; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
Davacı taraf 19/08/2014 günü meydana gelen trafik kazası neticesinde, plakası tespit edilemeyen aracın kendisine çarpması nedeniyle yaralandığını ve malul kaldığını, bu nedenle …’nın oluşan maddi zarardan sorumlu olduğunu beyan ederek, oluşan maddi zararın giderilmesini talep etmiştir.
Zorunlu mali sorumluluk sigortasında rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesinin yollamasıyla anılan Kanunun 85. maddesine göre belirlenmektedir. Buna göre; sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucu meydana gelen kişinin yaralanması veya ölmesinden kaynaklanan bedeni zararlara dayalı maddi tazminat ile tedavi giderleri ve maddi hasarlar sigortacının poliçe limitleri dahilinde tazmin zorunda olduğu zararlar olup, motorlu aracın sigorta poliçesinin bulunmaması ya da aracın tespit edilememesi halinde bu zorunluluk …na aittir.
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 19/08/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralandığı, olayın gerçekleşmesine neden olan aracın tespit edilemediği bu nedenle …nın davacının zararından sorumlu olduğu, alınan Adli Tıp Kurumu raporuna göre davacının maluliyet oranının %8,2 tespit edildiği, meydana gelen kazada ise kimliği tespit edilemeyen araç sürücüsünün ise %100 oranında kusurlu oldukları, bu maluliyet oranı ve meçhul sürücünün kusur durumuna göre davacının zararının 48.225,30 TL olarak hesaplandığı, Mahkememizce alınan raporların hüküm kurmaya elverişli olduğu sonuç ve vicdanı kanaatine varılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
48.225,30 TL tazminatın 27/08/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 3.294,27 TL harçtan, peşin alınan 29,20 TL harç ile + ıslah harcı olarak alınan 135,52 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 3.129,55 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince taktir olunan 5.654,78 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı + 29,20 peşin harç + 135,52 TL ıslah harcı + 750,00 TL bilirkişi ücreti + 214,50 TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 1.158,42 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır
¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.