Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/853 E. 2021/168 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/853 Esas
KARAR NO:2021/168

DAVA:Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/04/2014
KARAR TARİHİ:23/02/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı bankanın … Şubesi’nden 5.000-TL tüketici kredisi 2.000-TL de müvekkiline kredi kartına tanımlamak üzere toplamda 7.000-TL kredi verdiğini, müvekkilinin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntı nedeniyle bu kredi borcunu bir miktarını ödeyemediğini, bunun üzerine ilgili bankanın müvekkilinin aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … esas ve …esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlattığını, başlatılan icra takiplerinde anaparanın fahiş bir şekilde yüksek tutulduğunu, bu sebeple müvekkilinin aleyhine başlatılan iki icra takibine itiraz edildiğini ve takiplerinin durdurulduğunu, daha sonra davalı bankanın müvekkilinin hatırlamadığı ama kredi verirken imzalatıldığını düşündüğü 10/04/2014 vade 1/02/2014 düzenleme tarihli toplamda 50.000,00-TL bedelli bir adet senetten bakiye 22.400,00-TL alacağı olduğunun bahisiyle…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş sayılı ihtiyati haciz kararını …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile esas takibe geçerek müvekkilinin aleyhine icrai işlemler yapmaya başlandığını,
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile müvekkilinin …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 10/04/2014 vade 18/02/2014 düzenleme tarihli 50.000,00-TL bedelli senetten 22.813,77-TL borcunun olmadığının tespitini, davalının haksız ve hukuka aykırı takibi nedeniyle belirtilen miktarı müvekkilinden tahsil etmesi halinde davanın istirdat davası olarak devamını, davalının kötü niyetli takibi nedeniyle %20 aşağı olamamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kredi alacaklarına ilişkin kredi sözleşmelerinin ihtarname, bono, kredi kullandırılmasına ilişkin sair tüm bilgi, belge, kayıtların ve sair tüm evrakın temlik eden …’den celbini talep ettiklerini, davacının müvekkil şirketin alacağına ulaşmasını engellemek ve takibi sürünmecede bırakmak amacı ile kötü niyetli olarak iş bu davayı açtıklarını, davacı ile davalı müvekkil şirket arasında kredi sözleşmeleri imzalandığını, iş bu ödemeye dair alacağın derhal ödenmesi aksi halde yasal yollara başvurulacağının ihtar olunduğunu, muhatabın iş bu ihtarnameye itiraz etmediğini, bunun yanında herhangi bir ödeme de yapmadığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, soyut iddialar olduğunu,
Yukarıda açıklanan nedenlerle; müvekkilinin alacağına kavuşma sürecini uzatmaya neden olan haksız davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
Alınan 05/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Dava dışı banka tarafından dosyaya sunulan genel kredi sözleşmesi ve eklerine göre; dava dışı temlik eden Banka … Şubesi ile davacı arasında 05/08/2011 tarihinde Çerçeve niteliğine Genel Kredi sözleşmesi imzalandığı, GKS ve eki niteliğindeki 05/08/2011 tarihli “Cari Hesap Kredi Sözleşmesi” kapsamında davacıya 5.000-TL işletme kart limiti tahsis edildiği, sözleşme hükümlerine göre; işletme kart limiti, işletme kart ile şirketin sahip olduğu taksitli ticari kredi, sektörel kredi, kredili mevduat hesabı ve ticari kredi kartı ürünlerinin toplam üst limiti olup, ürünlerin toplam riskinin, davacının talebi üzerine düzenlenen tüm işletme kartlarının limiti ile sınırlı olduğu,
Genel Kredi Sözleşmesi ve İşletme Kart Taahhütnamesi tek başına alacağın varlığını göstermeye / kanıtlamaya yeterli bir belge değildir. Görevsizlik kararı veren Tüketici Mahkemesi ve Sn. Mahkemece celbi talep edilmesine rağmen dava dışı temlik eden Banka icra takibine konu alacak için bir belge sunmadığı gibi Temlik Alan … Şirketi’nce de davacıdan alacaklı olduğunu gösterir herhangi bir belge sunulmadığı,
Sn. Mahkemeye hitaben … Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen 16/08/2017 tarihli cevabi yazısında “ilgide belirtilen yazınızda adı geçen … (TCKN:…)’a yönelik olarak bankamız kayıtlarında yapılan incelemede; söz konusu kişiye ait … Şube nezdinde … numaralı hesap tespit edilmiş olup, ilgili mütşeri kredi kartı borcunu 29/09/2014 tarihinde kapatmıştır.” denilmekte olduğu, Temlik Alan … Şirketi’nin, Temlik aldığı alacakları tevsik eden belgeleri almadan temlik işlemini gerçekleştirmeyeceğine göre Alacağını tevsik eden hesap ekstrelerini sunmasının gerekli olduğu,
İcra takibinin dayanağını oluşturan 50.000-TL lik bononun. Kredinin verildiği 05/08/2011 tarihinden sonraki bir tarihte 18/02/2014 tarihinde düzenlendiği, bu tarihte verilen bir kredi olmadığı ve bankasının ibra niteliğindeki kredi kartı borcunun ilgili müşteri tarafından kapatıldığına ilişkin yazısı da nazarı dikkate alındığında anılan icra takibinde davacının borçlu olduğunun söylenemeyeceği, hukuki bir nitelik arzeden dava konusu Bono hakkındaki takdirin Sn. Mahkemenin uhdesinde olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Alınan 04/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Sn mahkemece dava dışı bankadan alacaklı olduğunu gösterir hesap ekstreleri ile kredi sözleşmeleri istenmiş, … tarafından Sn. Mahkemeye hitaben 09/08/2019 tarihli yazı ekinde gönderilen CD içeriği incelenmiş; dava dışı banka tarafından davacı …’ye 05/08/2011 tarihinde 5.000-TL avans hesabı şeklinde kredi kullandırılmış olup, tanımı gereği muhtelif tarihlerde eksi bakiyede seyrettiği, muhtelif ödemelerin avans hesabından karşılandığı, zaman zaman eksi bakiyenin kapatıldığı, diğer bir ifadeyle artıya geçtiği, 29/09/2014 tarihinde 6.931,59-TL üzerinden Kanuni Takip hesaplarına aktarıldığı belirtilen meblağ olan 6.931,59-TL dışında başkaca bir borç hesabının bulunmadığı, kök raporda açıklandığı üzere; icra takibinin dayanağını oluşturan 50.000-TL lik bononun kredinin verildiği 05/08/2011 tarihinden sonraki bir tarihte 18/02/2014 tarihinde düzenlendiği, bu tarihte verilen bir kredi olmadığı ve bankanın ibra niteliğindeki kredi kartı borcunun ilgili müşteri tarafından kapatıldığına ilişkin yazısı da nazarı dikkate alındığında anılan icra takibinde davacının borçlu olduğunun söylenemeyeceğinin mütalaa edildiği anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, bonodan dolayı açılan menfi tespit davasıdır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı tarafça, davacı aleyhine, uyuşmazlık konusu edilen 10.04.2014 vade tarihli 50.000,00-TL bonodan dolayı, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Değişik İş ve … Karar sayılı ihtiyati haciz kararı ile birlikte …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında, icra takibi başlatıldığı, 24.04.2014 tarihinde de Mahkememizdeki iş bu menfi tespit davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamasında taraf teşkili sağlanarak usulüne uygun olarak bildirilen deliller toplanılmış ve 04.02.2019 tarihli asıl ve 03.12.2020 tarihli ek bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafça, davacı aleyhine talep edilen…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Değişik iş sayılı dosyanın talep dilekçesinde, uyuşmazlığa konu edilen bononun, … tarafından kullandırılan kredinin teminatı karşılığında verildiğinin açıkça ifade edilmesi, davacı vekilinin iddiasının da bu doğrultuda olması, dolayısıyla uyuşmazlığa konu edilen bononun, teminat senedi olduğunun kabulünün gerekeceği, dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli asıl ve ek bilirkişi raporlarında da davacının, …’a olan borcunun kapatıldığı, dolayısıyla da davacının, …’a bir borcunun olmadığına yönelik rapor tanzim edilmesi karşısında, davanın kabulüyle birlikte davalı tarafça, haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi başlatılması sebebiyle davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilerek neticede aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KABULÜ İLE
1-… tarafından, davacı aleyhine başlatılan, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile takibe konu edilen 18.02.2014 tanzim, 10.04.2014 vade tarihli ve 50.000,00-TL bonodan dolayı, davacının, … ve temlik alan davalı … A.Ş.’ye, 22.813,77-TL borçlu olmadığının tespitine,
2- Alacak tutarı üzerinden hesaplanan 4.562,75-TL kötüniyet tazminatının, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 1.558,40-TL harçtan, peşin alınan 389,65-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 1.168,75-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf lehine A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 25,20-TL başvurma harcı + 389,65-TL peşin harç + 750,00-TL bilirkişi ücreti + 496,30-TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 1.361,15-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde, kullanılmayan gider avansının, ilgili tarfa iadesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
23/02/2021

Katip …

Hakim …