Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/846 E. 2020/488 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/846 Esas
KARAR NO:2020/488

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/08/2016
KARAR TARİHİ:30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 12/08/2016 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava dışı … San. ve Tic. A.Ş.’den … plakalı araç ile … plakalı dorse ve bu aracı çeken … plakalı çekiciyi satın aldığını, satın alma işleminde davalılardan …A.Ş.’den ticari kredi kullandığını, kredi faiz oranlarını düşürmek için davalı banka satın alınan damper ve çekici için Kasko ve Sigorta Poliçesini kendi banka acenteleri tarafından yapılması durumunda daha uygun kredi faizi çıkacağından bahisle müvekkili şirketle anlaştığını, böylece … … şubesi acenteliği ile diğer davalı … A.Ş. arasında genişletilmiş Kasko Sigorta Paket poliçesi için anlaşıldığını, araçlar üzerindeki kredi işlemlerinin, rehin işlemleri, sigorta ve poliçe işlemleri …Bankası … şubesi tarafından organize edilerek müvekkili şirketin satın almış olduğu araçların … A.Ş. tarafından kaskolandığını, 29/04/2016 günü saat:20.39 da …/… Polis Merkezinde müvekkili şirketin şoförü …’ın; … plakalı çekici ve arkasına takılı … plakalı dorsenin damperini kaldırırken kapağının açılmaması üzerine çekici ve dorsenin yan yattığını ve her ikisinde de zarar meydana geldiğini, dorse ve çekicinin kasko sigortalı olması nedeniyle bundan faydalanmak için müracaat ediyorum şeklinde ifade verdiğini, devamında, araçla ilgili bilgilerin kasko şirketine bildirildiğini, sigorta şirketi tarafından müvekkiline hasar dosyası açıldığını, 1 ay içerisinde dorsenin pert olduğu, bunun karşılığında sigorta şirketince tespit edilen 70.000,00 TL’nin müvekkili şirkete ödeneceğinin belirtildiğini, aradan uzun geçmesine rağmen müvekkiline ödemenin yapılmadığını, izahatta da bulunulmadığını, aracın halen …’ de … otomotivde pert bir şekilde yattığını, en son 11/04/2016 tarihinde kasko şirketince müvekkili şirket yetkililerinin arandığını, … plakalı dorsenin kasko poliçesinin bulunmadığını, acenta Banka ve Sigorta şirketi arasında iletişim kopukluğu ve yanlış bilgi paylaşımı neticesinde müvekkiline ait … plakalı dorse yerine, başka bir firmaya ait olan … plaka numaralı aracın kaskolandığını, bunu düzeltmek için bir talep gönderilmesinin istendiğini, müvekkili şirkete 12/07/2016 tarihli dilekçeyle “… araç yerine müvekkile ait olmayan … plakalı araca kasko yapılmıştır. Aynı tarihte alınan … plakalı aracın bilgilerinin doğru olduğu, … plakalı aracın firmada kaydının bulunmadığı, … plakalı araç poliçesinin başlangıcından itibaren düzeltilmesi ve hasarımızın tazmin edilmesini arz ederiz” denilerek zeyilname düzenlenmesinin istendiğini, hatanın acente banka ve kasko şirketi tarafından yapıldığını, sigorta primlerinin de müvekkiline ait … … şubesindeki … nolu hesaptan otomatik olarak her ay düzenli olarak kesildiğini, müvekkiline ait pert olan … plakalı dorsenin kaskolanması gereken acente banka ile sigorta şirketi arasında ki anlaşmazlık sebebiyle, müvekkilinin zararının 29/04/2016’dan bu yana karşılanmadığını, karşılanmadığı gibi bir ret cevabının da verilmediğini sadece 08/08/2016 tarihinde sözlü olarak ödeme yapılmayacağını, müvekkili şirkete bildirdiklerini, müvekkiline ait … plakalı dorsenin sigorta rayiç bedeli olarak bildirilen, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 70.000,000 TL ile kaza tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı … A.Ş. vekili mahkememize verdiği 09/11/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu kasko sigortalı araca ilişkin olarak davalı müvekkili sigortacı şirket nezdinde tanzim edilmiş olup dava konusu talebe dayanak teşkil eden … nolu Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi üzerinde yer alan bilgilere göre, … A.Ş. … şubesi lehine dairini mürtehin hakkı bulunduğu hususunun şerh olduğunu, TTK 1493/7 maddesinde; “Sigortacıdan edimi istem ve tahsil yetkisi, aksi kararlaştırılmadıkça, lehtara aittir” hükmünün yer aldığını, davacının huzurdaki davayı davacı sıfatı ile açabilmesi bakımından anılan B şubesinden söz konusu hakların kendisine devredilmiş olduğu hususunda bir muvaffakatname olup olmadığının henüz ispatlanamadığını, bu nedenle öncelikle davacının taraf sıfatının bulunup bulunmadığı hususunun mahkemece tespiti ve yapılacak inceleme üzerine, taraf sıfatının bulunmadığı kanaatinin olması halinde aktif husumet yokluğu nedeni ile huzurdaki davanın reddine karar verilmesini, bununla birlikte; hasar tarihi itibariyle hasarları karşılanması talep edilen aracın sigorta kapsamında bulunmadığını, poliçe düzenlenirken ve araçlar üzerine rehin kayıtları işlenirken prosedür gereği araçların ruhsatları incelenerek işlemlerin gerçekleştirildiğini, bu nedenle aracın trafik kayıtlarının getirtilmesi gerektiğini, ayrıca yanlışlık olduğu iddia edilen araç dışında iki aracın daha sigortalandığını, bunlarda herhangi bir hata olmadığını, poliçelerin düzenlenmesi ve imzalanması aşamalarında sigortalının hazır bulunduğunu, sigortalıya gerekli bildirimlerin yapıldığını, bir hata var ise dahi müvekkilinin iddia konusu hatadan sorumluluğunun olmadığını, kusurun diğer davalı bankaya ait olduğunun tespiti halinde acentenin şahsi kusuru nedeniyle müvekkili şirkete dava yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile hasarın ehil bir bilirkişi tarafından yeniden tespit edilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … A.Ş. vekili mahkememize verdiği 07/11/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili bankaya husumet yöneltilmesinin haksız ve kötüniyetli olduğunu, davacı şirket ile müvekkili banka arasında kredi sözleşmeleri imzalandığını, kredi sözleşmelerinden sonra davacının şirketine ait araçlar için genişletilmiş kasko sigorta paket poliçesi düzenlendiğini, söz konusu alacak için sigorta şirketine husumet yöneltilmesi gerektiğini, müvekkili bankanın sözleşmede acente sıfatı ile hareket ettiği için müvekkili bankaya husumet yöneltilemeyeceğini, bir an için davanın husumetten reddedilmediği düşünülse dahi; söz konusu hususta müvekkili bankaya hiçbir şekilde yazılı bir talepte bulunulmadığını, sigorta poliçelerinin diğer tarafı da davacı taraf olduğuna göre söz konusu araca ilişkin sigorta poliçesinde maddi bir hata olsa dahi bunu farkedebilecek durumda olduğunu, sözleşmenin iki tarafının da tacir olduğu düşünüldüğünde basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüklerinin olduğunu, karşı taraf da basiretli bir tacir gibi davranmamış olup iddia edilen bir hatanın olması durumunda sözleşmenin diğer tarafı olan sigorta şirketi kadar kusurlu olduğunu, iddia edildiği üzere bir hata söz konusuysa iş bu hususu müvekkili bankaya dahi bildirmeden ve müvekkili bankadan yazılı bir cevap almadan müvekkil bankaya husumet yöneltmenin hatalı olduğunu, acente sıfatındaki müvekkili bankaya husumet yöneltemeyeceğinden, davanın husumetten reddine, davacının açmış olduğu işbu dava haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı olan davanın esastan reddine, müvekkili aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesine; yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı tarafından davalıler aleyhine sigorta poliçesinden kaynaklanan hasar bedeli tahsili talebinden ibarettir.
Makine Mühendisi ve Aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 25/07/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; davaya konu olan … plaka sayılı aracın davacı firma tarafından banka kredisi kullanılmadan satın alınmış olduğu, ayrıca … plaka sayılı araç için …Bankasına bir bildirimde bulunulmamış olduğu, banka kayıtlarında araç ile ilgili bir bilginin de bulunmadığı anlaşılmış olup davacı tarafın … plaka sayılı araç ile ilgili olarak mezkur maddi hasarlı kazada meydana gelmiş olan hasara ilişkin hasar talebinin yerinde olmadığı, hesaplanan hasar tutarının 39.987,84 TL. olduğunu raporlarında bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi kök raporu gözönüne alındığında; Davacıya ait … plakalı dorsenin çekicisi … plaka sayılı aracı sevk ve idare eden ve … plakalı dorseyi opere eden sürücü …’ın aksi ispatlanmayan 29/04/2016 tarihli … Polis Merkezi Amirliğinde vermiş olduğu kazaya ilişkin ifade tutanağında belirtildiği üzere; … plakalı dorse, herhangi bir dış etmen olmaksızın çalışırken devrilmesi sonucu hasarlanmış olup, dosyada alınan bilirkişi raporuna göre 39.987,84 TL toplam hasar bedeli aracın hasarını karşılamaktadır. Bununla birlikte tüm dosya kapsamı, sunulan sigorta poliçeleri ve sözleşmeler incelendiğinde; dava konusu … plakalı araçla ilgili dava dışı … tarafından bankaya bir bilgilendirme yapılmadığı, dava konusu araç dışında beş araçla ilgili bildirimde bulunulduğu, dava konusu aracın bu araçlar içinde olmadığı, aracın ruhsatı incelendiğinde araç tescil tarihinin 29/05/2015 tarihi olduğu ve diğer birlikte sigortası yapıldığı iddia edilen araçların tescil tarihi ile bu aracın tescil tarihinin uyuşmadığı, plaka yanlışlığının olmadığı, araç tesciline ilişkin geçici bir belgenin olmadığı bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiştir. Dava konusu hasarın oluştuğu … plaka sayılı araç davacı firma tarafından banka kredisi kullanılmadan satın alınmış, bu araçla ilgili davalılardan …Bankasına herhangi bir bildirimde bulunulmamış, banka kayıtları ile bu durum doğrulanmış olup tüm dosya kapsamında davacının hasar talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle; davacının ispatlanamayan davası hakkında; öncelikle kasko sigorta poliçesinin yapıldığı iddia edilen taraf davalılardan … olup, davalı …Bankası A.Ş.’nin davada taraf sıfatı bulunmadığından, bu davalı yönünden davanın husumet nedeniyle, diğer davalı sigorta şirketi yönünden ise davanın esası yönüyle reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davalı … A.Ş. aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle REDDİNE,
2-)Davalı … A.Ş. aleyhine açılan davanın REDDİNE,
3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.195,43TL harcın mahsubu ile fazla alınan bakiye 1.141,03TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ne verilmesine,
6-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 9.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ne verilmesine,
7-)Davalı … A.Ş. Tarafından yapılan 6,50 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Davacı vekili ve davalı …a.ş. vekilinin yüzüne karşı; davalı … A.Ş. vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır