Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/832 E. 2021/28 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2016/832 Esas
KARAR NO:2021/28

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/08/2016
KARAR TARİHİ: 19/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 19.04.2010 tarihli tezgah alım sözleşmesi ile davalı şirketten … model, … seri nolu … tezgahını 70.000,00-EURO bedelle satın aldığını ve işbu makinanın 08.10.2010 tarihinde kurulduğunu, Leasing Sözleşmesinden kaynaklanan ödemelerin 30.10.2014 tarihinde sona erdiğini ve makinanın müvekkilinin mülkiyetine geçtiğini, kurulduğu günden bu yana yaklaşık 65 kere arızalandığını, iş kaybı yaşandığını ve maddi zarar oluştuğunu, sadece 2015 yılında 22 kez bakım veya parça değişimi yapıldığını, sağ körük sacının 4 kez, E ekseni koruma sacının 2 kez arızalandığını, sürekli arızalanan parçaların değiştirildiğini, bilirkişi incelemesi ile üretiminden kaynaklandığının ve gizli ayıp niteliğinde olduğunun tespit edildiğini, satıcı şirketin kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğunu, defalarca ve bir kısmı aynı yerden arıza yapan imalat hatalı makinayla ilgili sürekli bakım ve ücret karşılığı değişim hizmeti verdiğini, delil tespitinden sonra dahi C ve E ekseninde arıza meydana geldiğini, Nisan 2016 tarihinden itibaren tamamen kullanılamaz halde olduğunu, davalı şirketin, servis, parça değişimi ile yüksek ücretler talep ederek çözmeye çalışmaya devam ettiğini, C eksenindeki arıza için motorun üreticisi olan Fanuc firmasından alınan tekliften 3 kat daha fazla talep ettiğini, satın alınan malın ayıplı olması halinde alıcıya tanınan hakları kullanmak ve tazminat talebinde bulunmak için dava açma zarureti hasıl olduğunu, makinanın çok sık arızalanması nedeniyle iş kaybına ve zarara uğrandığını, arızalı olduğu zamanlarda toplam 654 saat çalışamadığını, her bir saat için kaybın 60,00-TL olduğunu, Nisan 2016 tarihinden itibaren kullanamadığı, zararın şimdilik 39.270,00-TL olduğunu, haksız olarak 18.546,49-TL servis-bakım ücreti ödediğini diğer hususlarla birlikte belirtilerek fazlaya dair hak ve alacakları talep hakkı saklı kalmak kaydıyla sözleşmeye aykırı olarak satışı gerçekleştirilen imalat hatalı ve gizli ayıplı … tezgahının öncelikle ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesine, aksi takdirde ayıp oranında satış bedelinde indirim yapılmasına, şimdilik 39.270,00-TL zarar ve haksız olarak ödenen 18.546,49-TL servis-bakım ücreti olmak üzere toplam 57.816,49-TL’nin ticari faiziyle birlikte tazminat olarak ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava konusu … tezgahının davacının siparişi üzerine ve sözleşmede yazılı teknik özelliklere göre müvekkili şirket tarafından üretildiğini, sözleşmenin 6.1.2. maddesi ile davacının mevcut gezer lüneti (E eksen) yeni alınacak tezgaha sökülüp monte edilmesinin talep edildiğini, 27.08.2009 tarihinde kurulan … nolu eski tezgahtaki gezer lünetin sökülerek yeni tezgaha takıldığını, tezgaha teslim tarihinden itibaren 3 yıl garanti verildiğini, iddia edilen 65 arıza kaydının gerçeklerle uyuşmadığını, 43, 44, 46, 50, 51, 54, 56, 58, 59, 60, 65 sıra nolu arızaların … nolu başka bir tezgaha ait olduğunu, 1, 2, 3, 33 sıra nolu arıza olmayan servis, eğitim ve kurulum gibi hizmetler ve davacının talepleri ile ilgili olduğunu, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 13, 14, 16, 17, 19, 22, 25, 27, 28, 30, 31, 32, 34, 35, 37, 38, 39, 40, 41, 47, 48, 49, 52, 53, 57, 61, 62, 63, 64, 66 nolu 31 adet servisin kullanıcı kaynaklı hatalar olduğunu, sürekli çalışan her … tezgahta meydana gelebileceğini, arıza veya ayıp olarak nitelendirilemeyeceğini, 37, 38, 39, 49, 52, 63, 64 nolu arızaların baza körük sacı değişimi ile ilgili olduğunu, 07.02.2014 tarihinde tezgahın kurulumundan yaklaşık 4 sene sonra meydana geldiğini, baza körük sacının koruma amaçlı olduğunu, tezgahın ana işlevine engel olmayacağını, 10.12.2015 tarihinde malzeme bedeli alınmadan kalıcı olarak çözüldüğünü, kullanıcının yağlama ve talaş temizliği gibi bakımları yapmadığını, 17.11.2015 tarihinde bindirmeden dolayı sağ körük sacının koptuğunu, 12, 18, 23, 36, 42, 45, 55, 67 nolu 8 adet servis kaydının E eksen koruma sacı ile ilgili olduğunu, söz konusu aksamın standart bir uygulama olmadığını, müşteriye özel uygulama olduğunu ve üretimi engellemeyeceğini, E eksen koruma sacı olmadan da tezgahın işlevini sorunsuz olarak yaptığını, E eksen koruma sacının müşteri memnuniyeti kapsamında bedelsiz değiştirildiğini, C eksen (canlı takım motoru) arıza iddiasının ilk kez 08.06.2016 tarihinde satıştan 6 yıl, garanti süresinin bitiminden 3 yıl sonra ortaya çıktığını, üreticisi Fanuc firmasında %30 kar farkıyla davacıya teklif yapıldığını, iddia edildiği gibi 3 katı şeklinde bir teklif verilmediğini, müvekkilinin sektörün lider şirketlerinden olduğunu, konveyör hattının standart bir aksam olmadığını, opsiyonel olduğunu, üretimle doğrudan veya dolaylı hiçbir ilgisi olmadığını, arızaya sebep olamayacağını, servis kaydı da bulunmadığını, talaşın manuel olarak uzaklaştırıldığı tezgahların mevcut olduğunu, zaman içinde yetersiz temizlik ve bakım nedenleri ile sorunlar yaşanabildiğini, müvekkili şirket tarafından üretilmediğini, Sarıgöl firması tarafından üretildiğini, baza-körük sacı (sağ körük sacı) arızalarının kullanıcı tarafından yağsız ve kuru çalıştırılması veya operatörün talaşları temizlememesinden kaynaklandığını, davacı şirketin kendi ağır kusur ve ihmali bulunduğunu, tezgahın eğitim verilen uzman operatörler tarafından kullanılmadığını, tezgahta 4 yıl boyunca sorunsuz üretim yapıldığını, takım tezgahlarının bir çok alt sistemden oluştuğunu, her birinin genellikle farklı üreticiler tarafından imal edildiğini, tezgah üreticisinin bunları bir araya getirerek çalışmasını sağladığını, tezgahta ayıp veya kusuru bulunmadığını, makina ve ekipmana sonsuza kadar garanti verilmediğini, davanın yasal koşulları oluşmadığını diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Taraflar arasında imzalanan 19/04/2010 tarihli Tezgah Alım Sözleşmesi, fatura, Leasing Sözleşmesi, servis raporları, faturalar, arıza bildirim formları, yazışmalar, ….Sulh Hukuk Mah. …D.İş sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtlar ile dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, davalının, üreticisi ve satıcısı olduğu, torna tezgahının, (makine) imalattan kaynaklı ayıplı olduğu iddiası ile makinenin, öncelikle ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde, ayıp oranında satış bedelinden indirim yapılmasını, ayrıca uğranılan zarar ve haksız olarak ödenen servis/bakım ücretlerinin iadesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Taraflar arasında, 19/04/2010 tarihli … Takım Tezgahları Tezgah Alım Sözleşmesi İmzalandığı, ve imzalanan sözleşmeye istinaden, sözleşmenin 2. maddesinde belirtilen makinenin sözleşmenin 6. Maddesinde belirtilen standart ve şartlarda imalatı konusunda anlaşma yapıldığı ve anlaşma kapsamında, makinenin davalıya teslim edildiği, davacı yanca dava konusu makinenin … A.Ş. ile imzalanan Leasing Sözleşmesi ile alındığı ve mülkiyetinin 30/10/2014 tarihinde davacıya geçtiği noktasında ihtilaf bulunmamaktadır.
İhtilaf, davalının, sözleşme kapsamında teslim ettiği makinenin, sözleşme şartlarına uygun teslim edilip edilmediği, ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, davalının sorumluluğu, davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti noktalarında toplanmakta olup, makinenin ayıplı olup olmadığı ve var ise alacak miktarının tespiti ve belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Mali Müşavir … ve Uzman Yüksek Mühendis … tarafından hazırlanan 15/05/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; “…Dava konusu … marka, … model, … seri no’iu … tezgahın E eksen sacı ve körük sacları sorunu nedeniyle gizli ayıplı olduğu, beklentileri ve faydalanmayı olumsuz etkilediği, onarılabilir nitelikte oldukları, mahrumiyet kaybının 10.800,00 TL, ayıp nedeniyle yetkili servise toplam 12.064,51 TL ödeme yapıldığı…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Mahkememizin 09/10/2018 tarihli ara kararında, davacı vekilinin yeni bilirkişi heyetinden rapor alınması talebinin kabulü ile bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Prof. Dr. …ve Hesap Uzmanı … tarafından hazırlanan 27/11/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; “…Yukarıda açıklandığı üzere dava konusu … tezgahın E eksen sacı ve körük saclarının eskime ve yıpranma sorunlarının, makinedeki bir gizli ayıp niteliğindeki imalat hatasından kaynaklandığı değerlendirmesinin yapılamayacağı…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Mahkememizin 09/01/2019 tarihli 5 nolu celsesinin 1 nolu ara kararında, tarafların iddia ve savunmalarının, tüm delillerin değerlendirilip alacağın varlığı ve miktarı, davalı tarafın sorumluluğu hususunda dosya kapsamı değerlendirilerek, yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Hukukçu Dr. …, Mali Müşavir … ve Makine Mühendisi … tarafından hazırlanan 02/01/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; “…a) Davanın yaklaşık altı yıl sonra açılmış olduğu dikkate alındığında TBK. m. 478 hükmü uyarınca davacının taleplerinin zamanaşımına uğramış olduğu,
b) Yine ayıplı ifadan kaynaklanan sözleşmeden dönme ve diğer hakların işbu zaman zarfında kullanılmamış olması nedeniyle TBK. m. 474/1 hükmü dikkate alındığında, davacının taleplerinin hak dürücü sürenin geçemesiyle de yerin de olamayacağı…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda, bilirkişiler Hukukçu Dr. …, Mali Müşavir … ve Makine Mühendisi … tarafından hazırlanan 07/12/2020 tarihli ek raporda; “…1. Yapılan değerleme sonucu E Eksen Sacı Gizli Ayıplı olduğu, Baza sacının gizli ayıplı olmadığı olduğu,
2. E Eksen Koruma sacı arızasının ilk 06.06.2011 tarihinde meydana geldiği,
3. Oluşan ayıbın giderilmiş olması, ayıpla ilgili davalının ağır kusurlu olduğuna ilişkin bir tespit yapılamaması ve işbu davanın da 09.08.2016 tarihinde açılması hususları dikkate alındığında, kök rapordaki ifade etmiş olduğumuz üzere;
– Davanın yaklaşık altı yıl sonra açılmış olduğu dikkate alındığında TBK. m. 478 hükmü uyarınca davacının taleplerinin zamanaşımına uğramış olduğu,
– Yine ayıplı ifadan kaynaklanan sözleşmeden dönme ve diğer hakların işbu zaman zarfında kullanılmamış olması nedeniyle TBK. m. 474/1 hükmü dikkate alındığında, davacının taleplerinin hak dürücü sürenin geçemesiyle de yerin de olamayacağı,
4. Sayın mahkemenin aksi kanaatte olması haline, ayıplı koruma saçları ile ilgili olarak yetkili servise toplamda 12.064,51-TL ödeme yapıldığı, E Eksen Sacı Gizli Ayıplı olarak değerlendirilmiş olup 21 servis aksiyonu neticesinde 168 saat çalışmadığı sürelerde net 60TL/saat bedeli ile toplam 10.080,00-TL tutarında mahrubiyet kaybının olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme, tezgah alım sözleşmesi adı altında düzenlenmiş ise de, sözleşmenin içeriği incelendiğinde, eser ve satış sözleşmesi hükümlerini taşıyan karma bir sözleşme olduğu ancak, baskın unsurun, makinenin üretimine yönelik olduğu anlaşıldığından, eser sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilmiştir.
Sözleşme tarihine göre, yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK’nın 359/I. maddesine göre iş sahibinin eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre geç sayılmayacak bir süre içinde eseri muayene edip varsa ayıplarını yükleniciye bildirmesi gerektiği, 6098 sayılı TBK’nın 474. maddesinde iş sahibinin eserin tesliminden sonra işlerin doğal akışına göre imkan bulur bulmaz (makul süre içerisinde) eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, 818 sayılı BK’nın 362/3. maddesine göre gizli ayıplarda ise gizli ayıba vakıf olur olmaz (öğrenir öğrenmez), TBK’nın 472/son maddesi hükümleri gereğince ayıbın gizli olup sonradan ortaya çıkması halinde gecikmeksizin (derhal) ayıp ihbarının yapılması gerektiği, mülga 818 BK 360 madde ve 6098 sayılı TBK’nın 475. Maddesi kapsamında , eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde, iş sahibinin seçimlik haklarını kullanabileceği, mülga 818 sayılı BK. 362. madde ve 6098 sayılı TBK’nın 477. maddenin 1. fıkrasında, eserin açıkça veya örtülü kabulünden sonra yüklenicinin her türlü sorumluluktan kurtulacağı, gizli ayıplarda da aynı maddenin son fıkrasında eserdeki ayıbın sonradan ortaya çıkması halinde iş sahibinin gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, bildirmezse eseri kabul etmiş sayılacağı hükmü getirilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 126/4. maddesi uyarınca, yerleşmiş yargıtay kararları uyarınca, istisnai haller dışında eser sözleşmelerinden kaynaklanan davalar beş yıllık zamanaşımına tâbidir. Eser sözleşmelerinde zamanaşımı süresi BK’nın 128. maddesi uyarınca alacağın muaccel olduğu tarihte başlar. Eserin teslim edildiği 08/10/2010 tarihinden sonra makinede ortaya çıkan arızaların davalıya ihbar olunduğu dosyada bulunan servis tutanakları ile de sabit olduğu ve sözleşme ile 3 yıllık garanti süresi öngörüldüğünden, bilirkişi raporuna bu yönüyle itibar edilmeyerek, davalı vekilinin zamanaşımı defi yerinde görülmemiş ve reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde, son olarak düzenlenen kök ve ek teknik bilirkişi raporları hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğundan, mahkememizde de, davaya konu makinedeki E eksen milindeki arızanın ilk ortaya çıktığında, davacı tarafça davalıya bildirimde bulunulduğu, parça değişimi gerektiğinin yetkili servisçe belirlendiği ve garanti kapsamında parça değişiminin yapıldığı, mahkememiz teknik bilirkişilerince E eksen milindeki arızanın üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu tespit edilmiş ise de onarılabilir bir ayıp olduğu ve bu ayıba ilişkin yeni bir tasarım yapılacağının davacıya bildirildiğinin, davacının onarımı kabul ettiğinin ve ayıplı parçanın değiştirildiğinin anlaşıldığı, baza sacından kaynaklanan diğer arızanın ise gizli ayıp olmadığının tespit edildiği, yine teknik bilirkişilerce arıza/servis kayıtları incelendiğinde, 2010/2015 yılları arasında makinenin çeşitli arıza/bakım/onarım gibi sebepleri ile servise gittiği, bu arıza/bakım/onarımların çalışan bir tezgahta meydana gelebilecek ve kabul edilebilir arıza/bakım/onarımların olduğu ve bu süre içerisindeki toplam servis kayıtlarının normal ve makul sayıda olduğunun tespit edildiği, davalı yanca bu arıza/bakım/onarımların teslim tarihinden itibaren ilk üç sene içerisinde garanti kapsamında olmak üzere giderildiği, makinenin, davalı yanca 08/10/2010 teslim tarihinden 09/08/2016 dava tarihine kadar davacı tarafından kullanıldığı ve halen de kullanılmaya devam edildiği, tezgahın çalışır durumda olduğunun tespit edildiği, mülga 818 sayılı BK. 362. madde ve 6098 sayılı TBK’nın 477. maddeleri kapsamında, basiretli bir tacir olan davacı/iş sahibince eserin zımni olarak kabul edildiğinin anlaşıldığı ve eserin zımni olarak kabulünden sonra davalı/yüklenicinin her türlü sorumluluktan kurtulduğu, ayıbın kasten gizlendiğinin de ispat edilemediği, bilirkişilerce, davalının kâr ve kazanç kaybına uğrayıp uğramadığının tespit edilemediği ve bilinemediği şeklinde rapor düzenlemesine rağmen, genel bir değerlendirme ile hesaplama yapıldığı belirtilerek, mahrumiyet kaybının hesaplandığının anlaşıldığı, davacının kâr ve zarara ilişkin dosyaya belge ve bilgi sunmadığı ve bu iddiasının ispat edilemediği kanaati oluştuğundan, davacının davasının reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 987,37-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 928,07-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye gereğince taktir olunan 8.316,14-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …