Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/831 E. 2019/114 K. 31.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/831 Esas
KARAR NO : 2019/114
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ: 09/08/2016
KARAR TARİHİ: 31/01/2019
Mahkememize açılan Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkilinin, …A Ş.’de % 1,83 oranında pay sahibi olduğunu, şirketin uzun suredir herhangi bir faaliyetinin olmadığını, sürekli zarar ettiğini, … A.Ş. Nin de bu nedenle zarara uğradığını, …Şirketinin 10.05.2016 tarihinde yapılan 2015 yılı olağan genel kurul toplantısında 2., 3., 4. ve 8. gündem maddelerinde alınan kararların kanuna, ana sözleşmeye ve en önemlisi objektif iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil etmesi nedeniyle iptal davasına konu edilmekte olduğunu, 10.05.2016 tarihli olağan genel kurula katıldıkları ve alınan karara karşı muhalefet şerhinin tutanağa derç edildiğini ve böylece dava açma şartları ve genel kurul kararlarının iptali sebeplerinin gerçekleştiğini, dava konusu genel kurulda toplantı başkanının dava konusu genel kurul toplantısını gereği gibi yönetmeyerek, müvekkillerinin müzakere ve bilgi alma haklarının kısıtlanmasında kusurlu olduğunu, müvekkilinin olumsuz oylarına karşılık çoğunluk tarafından gündemin 4. maddesi uyarıncayönetim kurulu üyelerinin tamamının ibra edildiğini ve gündemin 8. maddesi uyarınca da yönetim kurulu üyelerine şirketle işlem yapma ve rekabet etme izni verildiğini, faaliyet raporu ve finansal tablolardaki eksiklikler, belirsizlikler ve çelişkilerin açıkça ortada iken gündemin 2. ve 3. maddeleri uyarınca müzakere edilmeyen faaliyet raporu ve finansal tabloları hazırlayan ve onaylayan yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerinin ilgili yasa ve mevzuat hükümlerini ihlal etmekle, hukuka ve aynı zamanda dürüstlük kuralına aykırı bulunduğunu, finansal tablolar okunup tartışılmadan, ibra yönünde karar alınmasının davalı şirket karar organlarını etkileyen iradenin kötü niyetini ortaya koyduğunu, genel kurulda finansal tablolara ilişkin olarak yönelttikleri sorulara, ticari sır denilerek cevaplanmadığını ve müzakere edilmediğini, şirketi iyi şekilde yönetilip yönetilmediğinin tartışılmayan ve faaliyetleri dahi müzakere edilmeyen yönetim kuruluna bir de mükafat gibi şirketle işlem yapma ve rekabet etme izni verildiğini, bu nedenle gündemin 4.ve 8. maddesinde yer alan yönetim kurulu üyelerinin ibralarına ve TTK.’nın 395-396 maddelerindeki izinlerin verilmesine ilişkin kararların iptal edilmesi gerektiğini, davalı şirket yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmesi ve rekabet yasağı ile şirketle işlem yapmaya izin verilmesi hakkındaki kararların oydan yoksunluğa ilişkin hükümlerin de ihlal edilmesi sebebiyle iptali gereken kararlar olduklarını, davalı şirket pay sahiplerinin … Holding A.Ş. (% 96,3), … (% 1,83), … (% 1,83), … (% 0,02), …(% 0,02),… A.Ş (% 0,001) olduğunu, … Holding A.Ş.nin % 96,3 payı ile hakim şirket rolünde olduğunu, davalı şirket yönetim kurulu üyeleri …, … ve…’ün aynı zamanda hakim şirket konumunda olan … Holding A.Ş. nin yönetim kurulu üyesi olduğunu, yönetim kurulu üyesi …’ün hem … Holding A.Ş. pay sahibi ve yönetim kurulu başkanı hem de davalı şirketin pay sahibi olan …’ün oğlu olduğunu, bu nedenle … Holding’in kendi yöneticilerinin ibrasına veya TTK’nın 395-396 maddelerindeki izinlerin verilmesine ilişkin olumsuz oy kullanmasının mümkün olmayacağından hakim ortağı bulunduğu şirket niteliğindeki pay sahiplerine oy kullandırılarak oydan yoksunluğa ilişkin kanun hükmüne aykırı hareket edildiğini, sermayesinin yarısından fazlasını kaybetmiş ve hiçbir ticari faaliyeti dahi bulunmayan davalı şirket ve yönetim kurulu üyeleri tarafından “bilgi edinme ve inceleme hakkı” çerçevesinde aydınlatıcı cevaplar verilmemiş olması nedeniyle alınan kararların TTK.nın 447/1 b maddesi uyarınca butlanının tespiti gerektiğini belirterek davalı … Şirketi’nin 10.05.2016 tarihinde yapılan 2015 yılı olağan genel kurul toplantısının 2., 3., 4. ve 8. numaralı gündem maddeleri uyarınca alınan kararların, müvekkilinin yasadan kaynaklanan vazgeçilmez ortaklık haklarını sınırlandırması ve ortadan kaldırması nedeniyle TTK.nın 447/1-a maddesi gereği butlanlarının tespitine, bu istemin kabul görmemesi halinde açıkça yasa, ana sözleşme ve dürüstlük kurallarına aykırı şekilde alınan kararların TTK.nın 445. maddesi gereğince iptallerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; huzurdaki davanın genel kurul kararlarına karşı objektif hukuki gerekçelerle açılmış bir iptal ve butlan davası olmadığını, ortaklar arasındaki kişisel saiklerle açılmakta olan ve sayısı 100’ü aşan davalar zincirinin yeni bir halkası olduğunu, faaliyet raporu ve mali tabloların toplantı öncesinde davacı temsilcilerince incelendiğini, bunların müzakere edilmediği yönündeki beyanın gerçeğe aykırı bulunduğunu, müvekkili şirketin 2015 yılı faaliyet raporu ve mali tablolarının, genel kurul toplantısı öncesinde şirket merkezinde ortakların incelemesine sunulduğunu ve davacı temsilcisi tarafından 29.04.2016 tarihinde incelendiğini, davacı tarafın da aksi yönde bir iddiasının bulunmadığını, tüm pay sahiplerinin faaliyet raporu ve mali tabloların içeriğine vakıf oldukları gerçeğinden hareketle, gereksiz zaman kaybına yol açılmaması için faaliyet
raporunun okunmaması önerisinin hazurun tarafından kabul edildiğini, davacı vekillerinin toplantının devamında faaliyet raporuna ve mali tablolara ilişkin son derece detaylı sorular yönelttiklerini ve önceden hazırlandığı sarih olan bu sorulara esasen faaliyet raporu ve mali tabloların içeriklerine tüm detayları ile vakıf olduklarını gözler önüne serdiklerini, faaliyet raporu ile mali tabloların müzakere edilmediği iddiasının ise alenen gerçeğe aykırı olduğunu, bunun için dosyaya mübrez tutanağın okunmasının kafi olacağını, bu itibarla davacının bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarının kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandırılmış olduğu iddiasının hiçbir hukuki ve mantıki dayanağının bulunmadığını, tüm yönetim kurulu kararlarının oybirliği ile alındığı bir anonim şirkette yönetim kurulu üyelerinin bir kısmının ibra oylamasında muhalefet şerhi koymamak için genel kurulu terk eden davacı temsilcisinin, diğer yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin kararın iptalini talep etmiş olmasının, kabul edilemez bir tutarsızlık olduğunu, adı geçen yönetim kurulu üyeleri hakkında, başka şirketteki faaliyetleri nedeniyle ceza davaları açıldığı ve bu davalar devam ettiği sürece bu kişilerin ibra edilmemesi gerektiği yönündeki iddiaların hukuki zeminden yoksun ve afaki söylemler olduğunu, kaldı ki dava dilekçesinde sözü edilen üç adet ceza davasından biri sonuçlanmış olup, 17.06.2016 tarihinde tüm yönetim kurulu üyelerinin beraatine karar verildiğini, TTK.nın 436/1 maddesi uyarınca, oy kullanılamamasının altsoy ile şirket arasındaki kişisel nitelikteki iş ve işlemlerle sınırlı olup, yönetim kurulu üyeliğine ilişkin bir işleminin kişisel nitelikte olmadığını, ayrıca ister faaliyet raporu ile mali tabloların okunmasına, isterse de altsoya ilişkin ibra oylamasına katılmaya ilişkin iptal talepleri yönünden gerek davacının gerekse üstsoy Ali Raif Dinçkök’ün oy miktarlarının karara etkili miktarda olmadığından, yerleşik Yargıtay içtihadı çerçevesinde iptal talebinin her halükarda reddinin gerektiğini, zira davalı şirketin hisselerinin % 96,3’ünün … Holding A.Ş. ye ait olduğunu, pay sahibinin yönetim kurulu üyelerinin tamamınını ibraları yönünde oy kullanmamış olması karşısında davacının sonucu değiştirmeyecek yöndeki itirazlarının kabulünün mümkün olmadığını, … Holding AŞ. temsilcisi Mehmet Ali Berkman, hangi yönde oy kullanacağına ilişkin olarak anılan şirket tarafından yetkilendirilmiş olduğundan, kendi tercihiyle kendisinin dahil olduğu Yönetim Kurulu üyelerini ibra etmiş durumda bulunmadığını, temsil ettiği … Holding A.Ş. nin yazılı talimatı yönünden oy kullanması ise hiçbir oy kullanmadan yoksun olmadığının tartışmasız olduğunu, kendi ibralarında oy kullanamayan yönetim kurulu üyelerinin vekaleten başkalarına ait oyları kullanmalarına bir engel durumun bulunmadığını, Yönetim Kurulu üyelerine TTK m. 395 ve 396 da belirtilen izinlerin verilmesine ilişkin genel kurul kararında kanuna aykırılığın bulunmadığını, genel kuruldaki sorulara detaylı cevap verilmediği bu nedenle şirket faaliyetlerinin gereği gibi müzakere edilmediği ve bunun sonucunda da alınan tüm kararların iptalinin gerektiği yönündeki davacı iddiasının gerçeğe aykırılığının toplantı tutanağı ile sabit olduğunu, öncelikle müvekkil şirketin 76 milyon TL zarar ettiği iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, faaliyet raporundan da görülebileceği üzere dava konusu 2015 yılı zararının 2 milyon 425 bin TL, özkaynaklar toplamının ise 77 milyon TL olduğunu, şirketin ana faaliyet konusu olan Tekirdağ Limanının Türkiye Denizcilik İşletmeleri A Ş.’ye devretmiş olmasına rağmen şirketin neden tasfiye edilmediği sorusunun ise gerek dava konusu genel kurulda, gerek evvelki genel kurullarda izah edilmiş olduğunu, toplantı tutanağının okunması ile dahi davacının sorularına gerek Yönetim Kurulu, gerekse şirkete hizmet veren profesyoneller tarafından ne denli ayrıntılı cevaplar verildiğinin görülebileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava; TTK’nın 445. ve 446. maddelerine istinaden açılmış… A.Ş.’nin 10.05.2016 tarihinde yapılan 2015 yılı olağan genel kurul toplantısında 2., 3., 4. ve 8. gündem maddelerinde alınan kararların iptali talebine ilişkindir.
TTK’nın 445. ve 446.maddelerine göre genel kurul toplantısında hazır bulunupta karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçiren pay sahipleri, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kurallarına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine karar tarihinden itibaren üç ay içerisinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde iptal davası açabilir.
Davacı davalı şirket pay sahibi olup üç aylık süresi içerisinde bu davayı açtığı ve davacı temsilcisinin iptalini talep edilen gündem maddelerine muhalefet şerhi verdiği görülmüştür.
Taraf delilleri toplanmış, davalı şirketin ticari sicil dosya sureti ve genel kurul toplantı tutanağı ile ekleri incelenmiş, bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor alınmıştır.
Davacı davalı şirketin 10.05.2016 tarihinde yapılan 2015 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 2., 3., 4. ve 8. gündem maddelerinin iptaline karar verilmesini talep etmektedir. Davalı şirketin 10.05.2016 tarihinde yapılan 2015 yılına ait genel kurulunda;
2.gündem maddesi ile; davacının olumlu oyuna karşılık … Holding A.Ş’nin, … vekilinin ve … vekilinin olumsuz oyu ve oy çokluğu ile davacı vekilinin taleplerinin reddine karar verildiği, 3.gündem maddesi ile şirketin 2015 yılına ait finansal tablolarının kabulüne ve tasdikine, davacının olumsuz oyuna karşılık … Holding A.Ş’nin,…vekilinin ve… vekilinin olumlu oyu ve oy çokluğu ile karar verildiği, 4.gündem maddesi ile yapılan oylama sonucunda yönetim kurulu başkanı …’ın, yönetim kurulu başkan vekili …’nün, yönetim kurulu üyesi …’ün, yönetim kurulu üyesi Serdar Sözeri’nin, yönetim kurulu üyesi…’ün şirketin 2015 yılı faaliyetinden dolayı ibra edilmelerine oy çokluğu ile karar verildiği ve 8.gündem maddesi ile yönetim kurulu üyelerine TTK’nın 395-396 maddelerinde belirtilen konularda izin ve yetki verilmesine oy çokluğu ile karar verildiği görülmüştür.
Bilirkişiler Prof. Dr. … ve … Mahkememize sundukları rapor ve ek raporlarında; incelenen davalı şirkete ait defterlerin TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş olduğunu, dava konusu genel kurul toplantısının 2.maddesi kapsamında davacı vekilleri tarafından davalı şirket yönetim kuruluna yöneltildiği anlaşılan soruların toplamda 21 adet olduğunu, soru, cevap ve müzakereye ilişkin metnin genel kurul toplantı tutanağının 3. ve 11. sayfaları arasında toplam 9 sayfa halinde yer aldığını, davacı vekillerince yöneltilen 21 soru kapsamında cevabın verildiğini, 3.madde kapsamında davacı vekilleri tarafından şirket yönetim kuruluna yöneltildiği anlaşılan soruların toplam 7 adet olup soru cevap ve müzakereye ilişkin metnin genel kurul toplantı tutanağının 13. ve 14. sayfaları arasında yer aldığını, anılan 7 soruya da davacı şirket yetkililerince cevap verildiğinin görüldüğünü, bu sorular ile ilgili olarak söz alan davacı vekilleri tarafından cevapların yetersiz olduğunun bildirildiği, fakat neden yetersiz olduğuna ilişkin ayrıntının tutanakta bulunmadığını, 2015 yılı finansal tabloların onaylanması ile ilgili 3 sayılı genel kurul kararının iptaline ilişkin olarak finansal yönden koşulların bulunmasının güç göründüğü, davalı şirketin 10.05.2016 tarihli olağan olağan genel kurul toplantısı ile ilgili olarak davacı tarafça iptali talep edilen kararlardan; 2 ve 3 sayılı kararların iptali için gerekli koşulların finansal yönden doğmamış durumda göründüğü; 4 ve 8 sayılı kararların ise, hukuki tartışma ve değerlendirmeye muhtaç olduklarını belirtmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Dava konusu genel kurul toplantısının 2.maddesi kapsamında davacı vekilleri tarafından davalı şirket yönetim kuruluna yöneltildiği anlaşılan soruların toplamda 21 adet olduğu, soru, cevap ve müzakereye ilişkin metnin genel kurul toplantı tutanağının 3. ve 11. sayfalar arasında toplam 9 sayfa halinde yer aldığı, davacı vekillerince yöneltilen 21 soru kapsamında cevabın verildiği, 3.madde kapsamında davacı vekilleri tarafından şirket yönetim kuruluna yöneltildiği anlaşılan toplam 7 adet soru, cevap ve müzakereye ilişkin metnin genel kurul toplantı tutanağının 13. ve 14. sayfaları arasında yer aldığı, anılan 7 soruya da davacı şirket yetkililerince cevap verildiğinin görüldüğünü, ayrıca 2015 yılı finansal tabloların onaylanması ile ilgili 3 sayılı genel kurul kararının iptaline ilişkin olarak finansal yönden koşulların bulunmadığının bilirkişiler tarafından belirtildiği, davacı tarafından davalı aleyhine 10/05/2016 tarihli 2015 yılına ait olağan genel kurul toplantılısında 2. ve 3. nolu gündem maddeleri bağlamında bilgi alma ve inceleme talebinde bulunulduğunu ancak taleplerin bir kısmının bilgi verme yükümlüleri tarafından geçiştirildiğini ileri sürerek davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının inceleme yetkisi verilmesi talebi ile İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin… E.,… K.sayılı dosyasında açılan dava sonucunda Mahkemece 04/10/2017 tarihli karar ile genel kurulda aynı soruların sorulduğu, şirket tarafından bu hususların cevaplandırıldığı, bir kısım cevapların, belgelerin ve finansal tabloların genel kuruldan önce ortakların incelemesine sunulduğu gerekçesi ile reddine karar verildiği hususu göz önüne alındığında, davalı şirketin 10.05.2016 tarihli olağan genel kurul toplantısı ile ilgili olarak davacı tarafça iptali talep edilen kararlardan; 2. ve 3. sayılı kararların iptali talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davalı şirketin 10/05/2016 tarihli 2015 yılına ait olağan genel kurul toplantısında 4. gündem maddesinde yönetim kurulu başkan ve üyelerinin 2015 yılı faaliyetlerinden dolayı oy çokluğu ile ibralarına karar verildiği, 8 nolu gündem maddesinde yönetim kurulu üyelerine TTK’nın 395-396 maddeleri gereğince izin verilmesine oy çokluğu ile karar verildiği, 4 nolu gündem maddesinde yönetim kurulu başkan ve üyelerinin ibra oylamasında davacı temsilcilerinin olumsuz oylarına karşılık diğerlerinin olumlu oyu ve oy çokluğu ile karar verildiği, … Holding A.Ş’nin davalı şirketteki payının % 96,3 oranında olduğu ve bu pay oranıyla ve kullandığı olumlu oy ile yönetim kurulu başkan ve üyelerinin ibrasının geçerli olduğu, 8 nolu gündem maddesinde verilen izinde de aynı pay sahibi … Holding A.Ş’nin kullandığı olumlu oy ile yöneticilere izin verilmesi konusundaki kararın geçerli olduğu, her ne kadar davacı tarafından … Holding A.Ş’nin davalı şirkette hakim şirket konumunda olduğu, bu şirketlerin yönetim kurulu üyeleri bakımından kısmi ayniyet ilişkisi bulunduğu, davalı şirketin yönetim kurulu üyeleri arasında yer alan…, Ahmet Cemal Dördüncü, …’ün aynı zamanda … Holding A.Ş’nin de yönetim kurulu üyesi olduğunu ve TTK.nın 346. maddesi gereğince oydan yoksunluk kuralı gereğince oy hakkından yoksun olacağı, bu nedenle … Holding A.Ş’nin kendi yöneticilerinin ibrasına veya TTK’nın 395-396 maddelerinde iznin verilmesine ilişkin oylamada oydan yoksunluğu nedeniyle gündemin 4. ve 8.maddelerinde alınan kararların iptali gerektiğini ileri sürmüş ise de; TTK’nın 436/2 maddesinde ” şirket yönetim kurulu üyeleri ile yönetimde görevli imza yetkisine haiz kişiler yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan haklarını kullanamazlar” hükmünün bulunduğu, bu hükme göre oydan yoksunluk şirket yönetim kurulu üyeleri ile yönetimde görevli imza yetkisine haiz kişileri kapsadığı, tüzel kişi olan diğer pay sahipleri yönetim kurulu üyesi olmadığı için sahip oldukları oy konusunda herhangi bir yoksunluklarının bulunmadığı, bu nedenle … Holding A.Ş’nin oydan yoksun olduğuna ilişkin davacının iddiasına itibar edilmemesi gerektiği ve şirket gündeminin 4. ve 8. nolu maddelerinde alınan kararların geçerli olduğu ve iptalini gerektirir herhangi bir husus bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL’nin mahsubu ile geriye kalan 15,20 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.725 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır