Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/830 E. 2018/833 K. 13.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/830 Esas
KARAR NO : 2018/833
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/08/2016
KARAR TARİHİ: 13/11/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket …A.Ş’nin davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatılmış ve davalıya ödeme emrinin gönderildiği davalıya tebliğ edilen ödeme emrine karşı, yasal süresi içerisinde davalı yanca itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu, davalı aleyhine başlatılan icra takibinin devamını sağlamak için huzurdaki davanın açılması ve mahkememizden vaki itirazın iptalini isteme zorunluluğu doğduğunu, davalı yanla müvekkili şirket arasında ticari ilişkinin mevcut olup, bu ticari ilişkinin yerleşik teamüllerde açık hesap olarak tabir edilen cari hesap ilişkisi şeklinde takip edilmekte olduğu müvekkili şirketin davalıya fatura karşılığı mal sattığını ve tüm bu işlemlerin cari hesaba işlendiğini, müvekkili şirket ile davalı arasında sürdürülen ticari ilişki sırasında davalıdan satılan malların bedellerinin tahsil edilemediğini, bunun üzerine satılan malların bedelinin ödenmesi için davalı ile defalarca görüşülmesine rağmen sonuç alınamadığını, davalı ile cari hesap borcunun ödenmesi için yapılan görüşmelerden sonuç alınamaması üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını ve davalı yanca icra takibine karşı haksız ve kötü niyetli itiraz yapıldığını, yapılacak olan bilirkişi incelemesi neticesinde davalı yanın müvekkili şirkete borçlu durumda olduğu ve icra takibine karşı yapılan itirazın kötü niyetli olarak müvekkili şirketin alacağının tahsilini geciktirmek kastı ile yapıldığının ortaya çıkacağını, müvekkili şirket ile davalı arasındaki ticari ilişkide davalının 2014 yılı içinde yapmış olduğu mal alımlarına karşılık olarak bir kısım çekler verdiğini, bu çeklerin 2014 yılında davalı yanca satın alınan mallara karşılık olarak verildiğini, ileri vadeli keşide edilen bu çekler nedeni ile 2014 yılı devir bakiyesinde davalının borcu gözükmediğini, bu çeklerin keşide tarihlerinde karşılıksız çıktıklarında davalının borcu olarak kaydedildiğini, davalının bu çeklerden 4.200 TL bedelli olan çekin bedelini ödemediğinden yine davalı aleyhine … E.sayılı dosyası ile bu çekin bedelinin tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını, bu çekin belirttiği üzere davalının 2014 yılında satın aldığı malların bedeli olarak müvekkili şirkete teslim edildiğini, huzurdaki davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ise müvekkili şirketin davalıya 2015 yılı içinde satarak teslim etmiş olduğunu, malların ödenmeyen bedellerinin tahsili için başlatıldığını, bu hususların tümünün taraflara ait 2013-2014 yılı ticari defterlerinni incelenmesi ile anlaşılacağını, bu nedenlerle yetkiye ve borca yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, borçlu aleyhine %20 inkar tazminatına hükmedilmesini, vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 4.351,95 TL asıl alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi …’ten 04/07/2018 tarihinde alınan raporda sonuç olarak; incelenen davacı şirkete ait 2015 yılı ticari defter ve belgelerinin elektronik defter genel tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, elektronik defterlerinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2015 yılı ticari defterlerinin TTK.hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğundan davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı … A.Ş’nin ticari defterlerini ibraz etmemesinden dolayı davacı yanın düzenlediği faturaların ticari defterlerinde kayıt altına alınıp alınmadığının tespitinin yapılamadığı, davacı şirket vekili tarafından icra takibi ekinde ibraz edilen 2015 yılına ait faturaların davacı yanın ticari dfeterlerinde kayıt altına alındığı ve davacı şirketin icra takip tarihi olan 10/06/2015 tarihi itibariyle davalı …..A.Ş’dan 4.351,95 TL tutarında alacağının bulunduğu, davalı ……A.Ş’nin icra takip tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğünü, davacı yanın 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 10/06/2015 tarihiden itibaren asıl alacağa %9 yasal faiz talep edebileceği mütalaa edildiği anlaşıldı.
İddia, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın faturaya dayalı cari hesap alacağına ilişkin takipte itirazın iptaline ilişkin olduğu, davacı tarafından davalı aleyhine 4.351,95 TL asıl alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu, yasal 1 yıllık süresi içinde İİK 67 maddesi gereğince itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı HMK’nın 222. Maddesinde “Mahkeme ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter ve kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır” düzenlemesi yer almaktadır.
Dava konusu alacağın varlığı ve miktarı konusunda dosya bilirkişiye tevdi edilmiş; davacı tarafın sunduğu ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve kendisi lehine delil teşkil edeceği tespit edilmiş, buna karşılık davalı taraf verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerini ibraz etmemiştir. Bu durumda davacı taraf dosyada alınan 04/07/2018 tarihli bilirkişi raporu ile iddiasını ispat etmiştir. Neticede denetime açık, karar vermeye elverişli ve oluşa uygun bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline, alacak faturaya dayalı cari hesaptan kaynaklandığından ve likit olduğu anlaşıldığından davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E.sayılı takip dosyası yaptığı itirazın İPTALİNE, takiben DEVAMINA,
2-Hükmedilen alacak miktarı üzerinden hesaplanan 870,00 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan alırarak davacıya ödenmesine,
3-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 297,28 TL harçtan, peşin alınan 52,57 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 244,71TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf lehine av asg üc tarifesi gereğince taktir olunan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı + 52,57 peşin harç + 800 TL bilirkişi ücreti + 122 TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 1.003,77 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davalı tarafın yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf’a kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır