Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/82 E. 2018/973 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/82 Esas
KARAR NO : 2018/973
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/01/2016
KARAR TARİHİ: 25/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin, 26/01/2016 havale tarihli dava dilekçesini özetle;
Müvekkili … ve…Şti., restorasyon ve mimari hizmetler işi yaptığını, işi gereği sıklıkla farklı şehirlere gittiğini, restorasyon yaptığı yapıları dolaştığını, bu nedenle …Şti. Olarak 09/02/2015 tarihinde …Turizm den araç kiraladığını, rent a car işinde yaygın olan uygulama gereği müvekkilinden araç bedeli kadar bir senet teminat olarak alındığını, senette müvekkili şirket…Şti.’nin ödeyeceğini müvekkili … da kefil olarak yer aldığını,…Şti. Ünvanlı rent a car firması 09/02/2015 tarihinde, müvkkili şirkete kiraladığı … plakalı …marka araç için sözleşme yapıldığını, sözleşmenin bir nüshası müvekkilince defeatle talep edilmesine rağmen kendisine verilmediğini, bu sözleşmede araç kiralama koşulları, süresi, ödemeye ilişkin hususlar, kaza ve arıza durumlarında yapılması gerekenler düzenlendiğini, sözleşme ekinde araç bedeli olarak 30.000 TL teminat senedinin alındığı da belirtildiğini, senet üzerindeki tarih aracın kiralındığı 09/02/2015 tarihli olduğunu, bu husus senedin araç kiralama ilişkisi nedeniyle alınan teminat senedi olduğunun ispatına yeterli olacağını, müvekkilinin 13/09/2015 tarihinde, …Turizm’den kiraladığı, …plakalı araçla seyir halindeyken kaza yaptığını, kaza sonucunda …Turizm’in haberdar edildiğini, bunun üzerine maddi husar oluşan araç için … Turizm’in aracı sizin tamir ettirmeniz gerekiyor dediğini, müvekkilinin ise aracı tamir ettirmeyeceğini, aktedilen araç kiralama sözleşmesinde zaten bu durumun öngörüldüğünü, aracın kaskodan tamir edilebileceğini beyan ettiğini, devam eden süreçte … isimli bir şahıs üzerine adına kayıtlı olduğu, sözleşmede belirtildiği ve olmaması gerektiği halde kaskosunun olmadığının ortaya çıktığını, kaskosuz araçla ticari iş yapan ve kiralama işi yapan …Turzim’in aracın müvekkili tarafınca tamir ettirmesi konusundaki israrının bu husustan kaynaklandığını, müvekkili şirketin ve kefil olarak diğer müvekkili …’ın imzası bulunan 30.000 TL lik senedin 25.000 TL’lik kısmı davalı tarafından İstanbul … İcra Dairesinden … esas sayılı dosya ile icraya konulduğunu ve müvekkilinin mağduriyetine neden olduğunu, müvekkili şirketin ve şahısın şuan kötü niyetli ve haksız çıkar elde etme niyetli olarak icra baskısı altında tutulduğunu, müvekkilinin davalıya hiçbir borcunun bulunmadığını, icra takibine konan senet nedeniyle davalıya 25.000 TL borçlu olmadıklarının tespitini, dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalının tazminatla cezalandırılmasını, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ile dava açtıkları görüldü.
Davalı vekilinin 08/03/2016 havale tarihli davaya cevap dilekçesini özetle;
Davacının, müvekkiline ait araçla yapmış olduğu kaza neticesinde araçın önemli derecede hasar aldığını ve uzun bir süre tamir gördüğünü, davacı iş bu senedi aracın tamir masrafları ve tamir süresince müvvekkilinin aracını kullanamaması sebebiyle doğan zararına karşılık olarak verdiğini, davacı her ne kadar takip konusu senedin teminat senedi olduğunu iddia etse de söz konusu senedin teminat niteliği taşıdığına ilişkin şekil şartları oluşmadığını, teminat senetlerine senedin teminat senedi olduğu açıkça senet metninde belirtilmeli ya da senede atıf yapılarak ayrıca teminat senedine konu olan sözleşme de hazırlanarak senedin teminat senedi olduğunun belirlenebilir olması sağlanması gerektiğini, söz konusu bu hususları içermeyen senetler bono hükmünde olduğunu, davaya konu senette teminata konu sözleşmeye ya da neden olmadığını, teminat ibaresine dahi yer verilmediğini, bu nedenle söz konusu senedin teminat senedi olarak kabulünün mümkün olmadığını davanın reddi gerektiğini, davacının müvekkiline ait araç ile kaza yaptığı ı ve kaza nedeniyle doğan borcunun ifa etmediğini, dava ve icra takibine konu senedin teminat senedi olduğu kabul edilse dahi, davacının kusurlu hareketinden doğan eylemi nedeniyle zarara uğradığını, bu zararı karşılanmadığını, bu husus göz önüne alındığında teminatın şartları gerçekleştinden iş bu senede dayanılarak takip başlatılmasında bir sakınca bulunmadığını, dava konusu olayda hakkın elde edilmemesinin zorlaşması veya imkansız hale gelme ihtimali söz konusu olmadığını, tedbir kararı verilmesi durumunda müvekkilinin borcunu tahsil edebilmesi engellenmiş olacağını, sari her türlü talep, dava, şikayet ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla ve açıklanan nedenlerle davacının usul ve yasaya aykırı tedbir talebinin reddini, haksız davanın reddini, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davacı üzerine bırakılmasını talep ile cevap verildiği görüldü.
DELİLLER
Tarafların delilleri toplanmış ardından bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkiş Şenol Kaya’nın sunmuş olduğu 14/11/2018 havale tarihli raporda sonuç olarak;
“…Davacı … Restorasyon şirketinin; 2015 yılına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticaridefterlerinin TTK hükümlerine uygun tutulduktan anlaşılmakla, delil kabiliyetleri Mahkemenin takdirinde olduğu,Dava dışı … Şti.’nin 2015 ve 2016 yıllarına ait yukarıda listelenen ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun tutulduktan anlaşılmakla, delil kabiliyetlerinin Mahkemenin takdirinde olduğu, Davacı … yönetimindeki aracın 13.09.2015 tarihinde kaza yaptığı ve araçta hasar meydana geldiği konusunda taraftar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, Davalı …’in dava dışı … Şti.ne 100.000,00 TL pay ile ortağı olduğu, Yukarıda açıklandığı üzere; Ticari amaçla davacı … Şti.’ne kiralanan ve davacı … tarafından kullanılırken aracın “rent a car kasko sigortası” denilen kasko poliçesi sigortası ile birlikte sigortalanması ve bu şekilde davacıların kullanımına verilmesi gerektiği, Hukuki değerlendirme ve tasnif elbette Mahkeme’ye ait olmak üzere 09.02.2015 tarihinde keşide edilerek 10.08.2015 vade tarihli olarak ve asgari 6 aylık sürede araç kiralama sözleşmesine istinaden (yazılı bir sözleşme görülememiştir, süregelen ticari ilişki nedeni ile) taraflar arasında araç kiralama şeklinde ticari faaliyet ve dolayısıyla sözlü bir sözleşmenin var olduğu, aracın bedeline yakın ve 30.000,00 TL olarak; Davalı (kaza yapılan aracın sahibi) …e (dava dışı … Şti.’nin ortağı) verilen senedin davacılar taraftan teminat verildiğinin düşünüldüğü, Dolayısıyla davacı senet borçlusu Durak Restorasyon şirketinin ve kefili olan …’ın senedin tümünden dolayı borçlu olmadıkları, Davacı şirketin kiraladığı araçtan dolayı, davalının ortağı olduğu …şirketinin kestiği faturalar ve davacı şirket tarafından yapılan ödemeler göz önüne alındığında; Takip borçlusu davacı … Restorasyon şirketin ve davacı …’ın (senet kefili) dava dışı …şirketine sadece 3.554,03 TL borçlu oldukları…” mütalaa edildiği anlaşıldı.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
İş bu dava davacının iddiası gereği İstanbul…İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takip dosyasında davacı borçluların keşidecisi olduğu, 25.000,00 TL bedelli, 10/08/2015 vade tarihli, lehtarı davalı … olan bono için yapılan takipte davacılar tarafından borçlu bulunmadığının tespiti ile tazminat talebinde bulunulduğu, davalının davanın reddini savunduğu anlaşılmaktadır.
Davacı borçlular; dosyada mevcut delillerle davalı alacaklı tarafından talep olunan alacağa dayanak yapılan bono nedeniyle borcunun bulunmadığını, bononun davalıdan kiralanan … plakalı araca teminat olması açısından verildiğini, 13/09/2015 tarihinde araç ile davacının kaza yaptığını, davalının zararını sigortadan karşılayabileceğini iddia etmiştir. Kıymetli evrak olan bononun üzerinde teminata ilişkin ibarenin bulunmadığı görülmektedir. Bono kıymetli evrak vasfı ile illetten mücerret olan senetlerdendir. Bononun teminat amacıya verildiğini iddia eden, iddiasını ancak yazılı delil ile ileri sürebilir. Davacının borçlu olmadığına dair iddiasını HMK 200. Maddesi gereğince yazılı bir delille ispatlayamadığı, bu yönde dosya kapsamında bir delil bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı taraf ayrıca ve açıkça yemin deliline de dayanmamıştır. Açıklanan sebeplerle davacıların davasındaki iddiayı ispatlayamadığı, davalının savunmasının aksini gösterir delil bulunmadığı kanaatiyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 426,94 TL harçtan mahsubu ile fazladan yatan 391,04 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 3.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacıların yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davalının sarf ettiği yargılama gideri bulunmadığından bu husus hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip … ¸
e-imzalıdır
Hakim … ¸
e-imzalıdır
¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.