Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/74 E. 2018/536 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/74 Esas
KARAR NO : 2018/536
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2016
KARAR TARİHİ : 03/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E.sayılı dosyada icra takibi başlattığını, müvekkili ile davalı arasındaki ticari iş neticesinde müvekkilince davalıya verilen senetlerde meblağ yazılmadığını, senetlerin açık senet olarak düzenlendiğini, müvekkili davalıya borcu 87.000 USD iken davalının senetlere 25.000 USD yazarak toplamda 100.000 USD müvekkilini borçlu gösterdiğini, fazladan 13.000 USD senetlere borç yansıttığını takibe konulduğunu, davalının haksız olarak senetlere yansıttığı meblağın tarafların tircari defterleri ve ilgili makbuz ve belgeler incelendiğinde haksız olduğunun anlaşılacağını, davalının davranışı ile müvekkilinde haksız kanzanç elde etme yoluna gitmek istediğini, bu nedenlerden dolayı bu davanın açılması zorunluluğu hasıl olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacı borçlunun ödeme tarihinden bu yana borcun hiçbir kısmını reddetmediğini, icra işlemlerine herhangi bir itirazı olmadığını, icra dosyasında diğer borçlu davacı şirket yetkilisi …’ın taşınır ve taşınmaz malları satış aşamasına geldiğinde kötü niyetli olarak işbu davayı ikame ettiğini, davacının bu aşamada işbu davayı açmasında hukuki yararı bulunmadığından usulden reddini talep ettiklerini, takibe konu senetlerin tarafların ticari ilişikisinden ayrı bir hukuki ilişkiden kaynaklandığını, takibe konu senetlerin, davacı şirket dava dışı … ve … tarafından imzalanıp taahhüt edildiğini, dava dışı …imzasını sehven senet arkasına attığından takipte borçlu gösterilmediğini, davacı şirket ile müvekkili arasındaki borç alacak ilişkisi işbu senedin geçerliliğine etki etmeyeceğini, davacının 13.000 USD borç yönünden borçlu olmadığına ilişkin itirazlarının yersiz olduğunu, davaya konu senetlerin boş olarak teslim edildiği iddiaları soyut ve ispata muhtaç olduğunu, davacı şirketin işbu senetlerin tanzimi sırasında eski ortak …’un şahıs şirketi olan…Tekstil ile birlikte hareket ettiğini, ticaretini ortak yürüttüklerini, bu sebeple müvekkil davalı şirketle de yaptıkları ticaret dolayısıyla ortak hesaptan ödeme yapıldığını, yapılan işler neticesinde gerek davalı şirketin gerekse de ortaklarının müvekkili nezdinde takibe konu senetlerden daha çok borcu oluştuğunu, senet bedelleri belirli olduğundan ancak 100.000 USD kadar takip yapıldığını, davacının tanık dinletme deliline muvafakat etmediklerini, neticeten davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmaması senet üzerindeki imzaların sıhhatli olması takibe konu senetlerin yalnızca davacı ile davalının ticari ilişkisinin bir sonucu olmayışı ve ayrı bir huhuki ilişkiyi temsil etmesi davacının edimini yerine getirmemek adına işbu davayı ikame ettiğini, bu nedenlerle davanın reddini, senetlerin davacı davalının ticari ilişkisinin ötesinde bir hukuki ilişkiden kaynaklanması imzaların sıhhatli olması ve basiretli tacir kuralına aykırılık teşkil ettiğinden esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Emsal nitelikteki Yargıtay …Hukuk Dairesi 27/04/2017 tarih, … E., … K.sayılı ilamında “…davacının bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Somut olayda alacağın varlığını ispatlayamayan davalının kötüniyetli kabul edilemeyceği İİK 72/5.maddesi kapsamındaki kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için gerekli olan şartların oluşmadığı gözetilmeksizin yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde davalı aleyhine tazminata hükmedilmesinde isabet görülmemiştir…” şekline hüküm kurduğu,
Yargıtay …Hukuk Dairesi 21/12/2017 tarih,… E., … K.sayılı ilamında “…6102 sayılı TTK’nın 778.maddesi ile bonolarda da uygulanması gereken TTK’nın 680.maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Bu tür bir bono düzenlenirken veya tamamen doldurulmamış bir bono tedavüle çıkarılırken anlaşmalara aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile ispat olunmadığı sürece bono üzerinde yazılı olan rakam, yazı, tanzim ve vade tarihi gerçekliğini ve varlığı korur. Somut olayda dava konusu bononun keşidecisi davacı, lehdarı ise davalı taraftır. Bu durumda senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunun ispatı davacı taraftadır. Hal böyle olunca ispatlanamayan davanın reddi gerekirken, ipsat külfetinin tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir…” şeklinde hüküm kurduğu,
Yargıtay… Hukuk Dairesi Başkanlığı 12/04/2010 tarih, … E., … K.sayılı ilamında “…uyuşmazlık bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava konusu bonoda ihdas nedeni olarak nakden kaydı bulunmasına rağmen davacı, bononun davalı şirketten alınan taşınmazın bedelinin ödenmesi için verilecek bonoya örnek olarak düzenlendiğini iddia etmiş, davalı şirket vekili ise bononun davacılara verilen borç para karşılığı düzenlendiğini savunmuş ise de, Beykoz …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyasına verdiği cevap dilekçesinde senedin taraflar arasındaki taşınmaz satışı nedeniyle düzenlendiğini ve hala borcun ödenmediğini belirtmiştir. Somut olayda çift taraflı talil söz konusudur. Başka bir anlatımla her iki taraf da senedin taşınmaz satışı nedeniyle düzenlendiğini kabuletmektedirler. Bu durumda ispat külfeti yer değiştirmez. Daha açık bir anlatımla ispat külfeti davacı taraftadır. Mahkemece bu yön gözetilmeden ispat külfetinin davalıya yüklenmesi isabetsiz olduğu…” şeklinde hüküm kurduğu görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, …’dan 12/03/2018 tarihinde alınan raporda sonuç olarak; davacı tarafın kendi iktidarıdna bulunmasına rağmen kendi defterlerini ibraz külfetini yerine getirmediği, bu davranışın yasal sonuçlarını belirlemenin münhasıran mahkemenin taktirinde olduğu, davalının 2014 ve 2015 yıllarına ait yukarıda listelenen ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla delil kabiliyetlerinin Mahkemenin takdirinde olduğu, 06/07/2015 takip tarihinde davacının icra takibine konu olan 4 adet ve 100.000 USD senetlere karşılık davalının ticari defterlerinde teyit edildiği üzere 86.909,18 USD davalıya borçlu olduğu, başka bir deyişle davacının 13.090,82 USD davalıya borçlu olmadığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
İddia, savunma, emsal nitelikteki yargıtay içtihatları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın takibe konu açık senet olarak düzenlendiği iddia olunan 4 adet bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasına dayalı 13.000 USD borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğu, yukarıdaki Yargıtay içtihatlarında da vurgulandığı üzere 6102 sayılı TTK 778. Maddesi nedeniyle bonalarda da uygulanması gereken TTK 680. Maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesini mümkün olduğu, bu tür bir bono düzenlenirken veya tamemen doldurulmamış bir bono tedavüle çıkarılarken, anlaşmalara aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile ispat olunmadığı sürüce, bononu üzerinde yazılı olan rakam, yazı, tanzim ve vade tarihinin gerçekliğini ve varlığını koruyacağı, somut uyuşmazlığa konu bonolarda bononu keşidecisinin davacı … ŞTİ , lehtarının ise davalı … …. LTD. ŞTİ. Olduğu davacı tarafından dava ve takibe konu bonolara meblağ yazılmadan açık bono olarak düzenlenip davalı tarafa verildiği, davalıya 87.000-USD borcu olmasına rağmen bonolara anlaşmaya aykırı olarak toplam 100.000-USD bedel yazılarak doldurulup takibe konulduğu, bu nedenle davalı tarafa 13.000-USD borcunun bulunmadığı iddia edilerek bu miktar bakımından İİK 72. Maddesi kapsamında işbu menfi tespit davasının açıldığı, yukarıdaki Yargıtay ilamlarında da vurgulandığı üzere, ispat yükünün davacı tarafta olduğu, dava konusu bonolarda ihtas nedeni olarak nakden kaydının bulunduğu, davacı tarafın dava dilekçesinde işbu senetleri ticari ilişki nedeni ile açık senet olarak verdiğini iddia ederek ihtas nedenini talil ettiği, davalı tarafında cevap dilekçesi ile “müvekkili şirketi olan borçlarından dolayı davacı tarafın senet ödemesi taahhütüne girdiği” belirterek davacının talilinin doğruladığı, dolayısıyla somut uyuşmazlıkta iki taraflı talil olup ispat yükünün yer değiştirmediği, davacının iddiasını ispatlaması gerekeceği, alınan bilirkişi raporunda da açıkça vurgulandığı üzere davacının davalıya, aleyhine delil niteliği taşıyan davalı defterlerine göre davacının davalıya 86.909,18-USD borçlu olduğunun belirlendiği, dolayısıyla karşılıklı ticari ilişkide borç ödemesi için verilen açık bonoların anlaşmaya aykırı olarak 13.090,82-USD fazla bedel konularak doldurulduğu, davacının davasını davalı tarafın defterleri ile ispat ettiği, taleple bağlı kılınarak davcının davalıya 13.000-USD borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekeceği, yine yukarıdaki Yargıtay kararları belirtildiği üzere kötüniye tazminat talebi şartları oluşmadığından kötüniyet tazminat talebininde reddine karar verilmesi yönünde aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulüne, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasına konu takip nedeniyle davacının davalıya 13.000 USD borçlu olmadığının tespitine, şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 2.667,46 TL harçtan, peşin alınan 666,87 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 2.000,59 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf lehine av asg üc tarifesi gereğince taktir olunan 4.645,43 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı + 666,87 peşin harç + 1.000 TL bilirkişi ücreti + 99,50 TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 1.795,57 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
E-imzalıdır
Hakim …
E-imzalıdır