Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/721 E. 2019/172 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/721 Esas
KARAR NO : 2019/172
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/06/2016
KARAR TARİHİ: 12/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 30/06/2016 tarihli verdiği dilekçesi özetle;
Müvekkilinin bilgisayar sistemleri donanım kurulumu, uygulama, cihaz bakım destek vb. Konularda hizmet veren bir şirket olduğunu, davalıya da çeşitli tarihlerde sunulan tekliflerin kabulü neticesinde faturalar kapsamında hizmetler verildiğini, fakat karşılığının ödenmediğini, davalı şirket ile 19 Nisan 2016 tarihinde yapılan mutabakat ile davalı şirket toplam ana para borcunun 148.771,22 TL olduğunu kabul ettiğini ve onayladığını, davalı ile bu güne kadar yapılan görüşmelerden bir sonuç elde edilememesi nedeniyle davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu, belirtilen nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla, davanın kabulünü, müvekkili şirket alacağı olan 148.771,22 TL nin vadelerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ile dava açtıkları görülmüştür.
CEVAP
Davalı vekilinin 07/10/2016 tarihli verdiği dilekçesi özetle;
Davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine açılmış olan davaya dair dilekçe taraflarına tebliğ edildiğini, davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili şirketle herhangi bir mutabakat metni imzalanmadığını, dava dilekçesinin ekinde sunulan 19 Nisan 2016 tarihli belgedeki imza da müvekkili şirketteki herhangi bir temsilciye ait olmadığını, davacı taraf 2012-2013 dönemlerine ait olduğu görülen faturalardaki miktar, faturaların tebliğ edilip edilmediği ve alacağı ispatı halinde ahi 28/04/2015 tarihli devir işleminden önce ödenmiş olmadığı durumlarını ispatlamanın yanı sıra işbu tarihe kadar iddia olunan alacak ile ilgili neden işlem yapılmamış olduğunu da açıklanması gerektiğini, davacı tarafın delil olarak gösterdiği fotokopi faturalara göre müvekkili şirketin … Grubu’ndan satın alınmasından 2-3 yıl önceki döneme ait olabileceği görünen alacak iddiasının ispata muhtaç ve mesnetsiz olduğu kanaatinde olduklarını, izah olunan nedenlerle, davanın reddini, yargılama ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep ile cevap verdikleri görülmüştür.
DELİLLER
Tarafların delilleri toplanmış bilirkişilerden raporu alınmıştır.
Bilirkişiler … ve …’dan alınan 19/11/2018 tarihli raporda sonuç olarak “… davanın 2012-2013 ve 2014 yıllarına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, delil kabiliyetlerinin Mahkemeye ait olduğu, davalı taraf kendi iktidarında bulunmasına rağmen kendi defterlerini ibraz külfetini yerine getirmediği, bu davranışın yasal sonuçlarını belirlemek, münhasırının Mahkemeye ait olduğunu, Mahkeme tarafından davacının alacaklı olduğunun kabulü halinde, davacının davalı tarafa bahis ve oyun sitelerinin ihtiyacı olan network, sistem işletim, güvenlik ve donanım hizmetleri verdiği ve bu hizmetlere ait fatura bedellerinin iş bu davada talep edildiğinin değerlendirildiği, davacının muhasebe kayıtlarına göre, davalı kestiği faturalardan kaynaklı 148.771,22 TL alacaklı olduğu, davalı …Ş. … vergi no ile bağlı bulunduğu Maslak vergi Dairesine beyan ettiği, 2012,2013 ve 2014 yıllarına ait Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formlarında yapılan inceleme ile, davalının Ba formlarında davacadan olan mal ve hizmet alışlarını; 2012 yılında dönemine ait 15. Sıra 7 adet ve 94.929.00 TL, 2013 yılında dönemine ait 16. Sırada 3 adet ve 60.758,00 TL, 2012 yılında dönemine ait 15. Sırada 11 adet ve 24.642,00 TL, olarak ve doğru beyan ettiği, dolayısıyla davacının 148.771,22 TL alacağının davalı tarafından Ba formunda ( davalının davacıdan olan alımlarının) 180.329,00 TL olarak bildirildiği, bu anlamda davalının muhasebe kayıtlarına davaya konu alacağa dayanak davacı faturalarını kaydettiği düşünülmekle birlikte, bu hususun takdirinin Mahkemeye ait olduğunu, davacı Garanti Bilişim muhasebesi tarafından 19/04/2016 tarihinde davalı … şirketine 31/03/2016 tarihi itibariyle, 148.771,22 TL davalıdan alacaklı olduğu ve bu tutarda mutabık olup olmadığının kaşe ve üzerine imza ile sorulduğu, davalı … muhasebesi tarafından 20/04/2016 tarihi itibariyle, 148.771,22 TL davacıya borçlu olduğu, bu tutar borçta mutabık olduklarının kaşe ve üzerine imza ile bildirildiği, davacı taraf 30/06/2016 harç tarihli dava dilekçesinde 148.771,22 TL asıl alacağına vadelerinden itibaren işleyecek avans faizi talep ettiği, ancak dosya alacağına vadelerinden itibaren işleyecek avans faiz talep ettiği, ancak dosya içeriğinde davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir noter ihtarı ve benzeri bir temerrüt ihtarı görülmediği, bu halde davacının işlemiş faiz talebinin Mahkemenin taktirinde olduğunu, TCMB verilerinden 30/06/2016 dava tarihi itibariyle avans faizi oranı %10,50 olduğu görüldüğünden davacının belirlenen 148.771,22 TL asıl alacağına dava tarihinden itibaren %10,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği…” mütalaa ediliği anlaşılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı alacakların tahsili isteminden ibarettir.
Tüm dosya kapsamına göre davacının bilgisayar sistemleri donanım kurulumu, uygulama, cihaz bakım destek gibi alanlarda teknolojik hizmeti veren bir şirket olduğu, sunulan faturalara göre, davalıya farklı tarihlerde faturalar kapsamında hizmetler verildiği, davacı tarafından 19/04/2016 tarihinde davalı şirkete 31/03/2016 tarihi itibariyle, 148.771,22 TL davalıdan alacaklı olduğu ve bu tutarda mutabık olup olmadığının kaşe ve üzerine imza ile sorulduğu, davalı tarafından 20/04/2016 tarihi itibariyle, 148.771,22 TL davacıya borçlu olduğu, bu tutar borçta mutabık olduklarının kaşe ve üzerine imza ile bildirildiği, davalının ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı, bu durumun davacı aleyhine yorumlanamayacağı, davacının tutmakla yükümlü olduğu defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu ve incelemeye sunulduğu anlaşılmakla lehine delil niteliğinde olduğu, davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde, davacının kayıtlarına göre, davalıya kestiği faturalardan kaynaklı 148.771,22 TL alacaklı olduğunun, davalının bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan ettiğinin tespit edildiği, bununla birlikte 2012,2013 ve 2014 yıllarına ait mal ve hizmet alımlarına ilişkin bildirim formlarında yapılan inceleme ile, davalının Ba formlarında davacıdan olan mal ve hizmet alışlarını beyan ettiğinin tespit edildiği bu nedenle davacının 148.771,22 TL alacağının davalı tarafından Ba formunda 180.329,00 TL olarak bildirildiği, bu hususun mutabakat belgesiyle de uyumlu olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
148.771,22 TL alacağın 30/06/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 10.162,56 TL harçtan, peşin alınan 2.540,65 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 7.621,91 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve taktir olunan 14.651,70 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı + 2.540,65 peşin harç + 2.000,00 TL bilirkişi ücreti + 211,00 TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 4.780,85 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalının sarfettiği yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.