Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/68 E. 2020/817 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/68 Esas
KARAR NO:2020/817

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:12/01/2016
KARAR TARİHİ:08/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında distribütörlük olmakla birlikte yazılı anlaşması olduğunu ve davacının davalı ürünlerini … Bölgesinde satış ve dağıtımını üstlendiğini, davacının önceki distribütörden iade alınan ürünlerinde davacıya teslim edildiğini, ürünlerin tüketim süresinin dolmak üzere olduğunu ve yenileri ile değiştirilmediğini, ürünlerin fiyatlarının yüksek olması nedeniyle satışların düşük olduğunu ve taraflar arasında distribütörlük anlaşmasının sona erdiğini, bu süreçte davalının hiçbir girişiminin olmadığını, davalıya …. Noterliğinin 03/09/2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini ve sonuç alınamadığını, davalıya …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borca itiraz edilmesi üzerine dosyanın … İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya ile davalıya yeniden ödeme emri gönderildiğini, davalının haksız itirazda bulunduğunu ve bu nedenle takibin durdurulduğunu, davalının süresi devam eden 35.113-TL tutarında ürününün bulunduğunu, davacının davalıdan 20.190-TL alacağının olduğunu, davalının itirazının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, ürünlerin eski distribütör deposundan geldiğini ve süresi geçmiş ürünlerin teslimi alınmayarak bunların tutarından davacının sorumlu tutulduğunu, açıklanan nedenlerle, davanın kabulü ile borçlunun icra takibine yaptığı itirazının 20.190-TL için iptalini, takibin devamını, borçlunun takip konusu borca reeskont avans faiziyle – ticari faizi ile ödemesini, itirazın haksız ve yasal dayanaktan yoksun, kötü niyetli olarak yapıldığından takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesini, tüm yasal haklarının saklı kalması kaydıyla ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı şirkete usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davaya cevap vermediği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE:
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, ticari defter ve belgeler, ihtarname, hesap ektresi, yazışmalar ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalıdan, ticari ilişkiden kaynaklı, asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.410,98-TL. üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %11.75 reeskont faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, borca, faize ve tüm fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla, İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf,davacı ile davalı arasındaki bayilik ilişkisi kapsamında, bozuk ürünlerin iadesinden kaynaklanan alacağa dayalı takip sebebi ile davacı alacaklının davalıdan, alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup ispat yükü davacıda bulunmaktadır. Ancak alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
…. Asliye Hukuk Mahkemesinin … talimat sayılı dosyasında bilirkişi SMMM … tarafından hazırlanan 06/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda,”….. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyada davacının 03/09/2014 tanzim, 09/09/2014 tebliğ tarihli, 20.190-TL bedelli ihtarnameye istinaden 15/10/2014 tarihinde 20.190-TL asıl alacak 220,98-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.410,98-TL alacak için icra takibi başlattığı, davalının davacıdan 16.821,40-TL alacaklı olduğu iddiası bulunduğu, davacı defterlerinin incelenmesinde defter tasdiklerinin mevzuata uygun olduğu, 11/08/2014 tarihi itibariyle davacının davalıya 14.924,11-TL borç bakiyesi kaldığı, 31/12/2014 tarih 252 yevmiye maddesi defter kaydı ile 168,57-TL numune, 14.751,85-TL sağlam ürün, 20.402,58-TL bozuk ürün iadesi kaydı yapıldığı, ürünlerin iadesine ait fatura sevk irsaliyesi vb. herhangi bir belge düzenlenmediği, söz konusu iade malların alıcısına teslim edildiğine dair de herhangi bir belge görülmediği belgeye dayanmayan defter kaydının sahibi lehine delil niteliği taşımadığı, bu kaydın 03/09/2014 tarih … yevmiye numaralı …. Noterliği ihtarnamesine göre yapıldığı kanaatine varıldığı, dosyada taraflar arasında yapılmış yazılı bir distribütörlük sözleşmesinin görülmediği ancak taraflar arasında yapılmış olan yazışmalardan taraflar arasında bayilik sözleşmesi yapıldığının anlaşıldığı, taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davacı iddiası 168,57-TL numune, 14.751,85-TL sağlam ürün, 20.402,58-TL bozuk ürün iadelerinin kabul edilmiş olması halinde davacının davalıdan 20.190-TL asıl alacak 220,98-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.410,98-TL alacağı bulunduğu, kabul edilmemesi halinde ise davacı defter kayıtlarına göre davacının davalıya 14.924,11-TL borç bakiyesi kaldığı, yönündeki görüşlerimi Sayın Mahkemenin takdirlerine…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 14/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda, “…davalı tarafın incelemeye katılmadığı, atılan maillere cevap vermediği ve telefonuna ulaşılamadığından evraklarının incelenmediği hususuna varılmıştır. Taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davacı iddiası 168,57-TL numune, 14.751,85-TL sağlam ürün, 20.402,58-TL bozuk ürün iadelerinin kabul edilmiş olması halinde davacının davalıdan 20.190-TL asıl alacak 220,98-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.410,98-TL alacağı bulunduğu, kabul edilememesi halinde ise davacı defter kayıtlarına göre davacının davalıya 14.924,11-TL borç bakiyesi kaldığı, yönündeki görüşmelerimi Sayın Mahkemenin takdirlerine arz ederim. Hususlarının yer aldığı görülmüştür…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, cari hesap ekstreleri, tüm dosya kapsamına göre talimat ve mahkememiz dosyasından alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davalı her ne kadar ticari defter ve belgelerini bilirkişi incelemesi için hazır etmemiş ise de, bilirkişi tarafından, davacı defterinin incelenmesinde, davacının davalıya borç bakiyesinin bulunduğunun, davacı defterinde, her ne kadar 20.402,58-TL. bozuk ürün iadesi kaydı tespit edilmiş ise de, söz konusu bozuk ürünlerin iadesine ait fatura, sevk irsaliyesi vb. bir belge düzenlenmediği, bozuk ürünlerin iadesinin davacıya teslim edildiğine dair belge sunulmadığı, deftere yapılan bu kaydın, ….Noretliği’nin 03/09/2014 tarih ve,… yevmiye nolu ihtarnamesine dayandığı, bozuk ürün iadesi kaydına ait davacı defter kayıtlarının sahibi lehine delil taşımadığı, iade konusu ürünlerin bozuk, tarihi geçmiş ve/veya geçmeye yakın olduğuna ilişkin dosyaya bir rapor da sunulmadığı, davacının davasını ispat edemediği, kanaati oluştuğu, davacı alacaklının yemin deliline de dayanmadığı anlaşıldığından, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 54,40-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 344,80-TL harçtan fazla alınan 290,40-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır