Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/673 E. 2018/872 K. 27.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/673 Esas
KARAR NO : 2018/872
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/06/2016
KARAR TARİHİ: 27/11/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; …’ın kullandığı … plakalı araçla 14/12/2014 tarihinde meydana gelen kazada vefat ettiğini , müvekkillerinden…’ın müteveffanın annesi …’ın ise müteveffanın öğrenim gören kız kardeşi olduğunu, … 10. sınıf öğrencisi olduğunu, anne ve kız kardeşin müteveffanın yardımlarıyla geçindiklerini mevcut durumda sosyal yarımlaşma vakfından yardım alacak duruma düştüklerini, sigorta şirketine vaki olayla ilgili başvuruda bulunulduğunu , 11/624066 hasar dosyası olduğunu , kazanın meydana geldiği dönemde müvekkillerinin 3. kişi konumunda olduğunu , müvekkilleri… için 1.000 TL , … için 1.000 TL destekten yoksun kalmanın sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren avans faiziyle beraber tahsiline karar verilmesini , ayrıca masraf ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesini talep ile dava ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; … plakalı aracın … nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile 23/06/2014- 23/06/2015 tarihleri arasında dava dışı … adına sigortalı olduğunu, poliçe azami limitinin kişi başına 268.000 TL ile sınırlı olduğunu ,müteveffanın kazının meydana gelmesinde % 100 kusurlu olduğunun anlaşıldığını , sigorta genel şartları A. 6-d bendi düzenlemesi gereğince davacı taleplerinin poliçe teminat dışında kaldığını , sigorta şirketinin işleten sorumluluğunu üstenmiş olması nedeniyle ancak işletene karşı ileri sürülebilecek tutarın talep edebileceğini , işletene göre 3. kişi konumunda olanların üzerinde doğan dolaylı ve yansıma yoluyla meydana gelen zararın söz konusu olmakla , destekten yoksun kalanların kendilerine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olabilmelerinin mümkün olmadığını , davacıların işletene karşı ileri sürebilecekleri herhangi bir talep hakları bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, davacıların mirası reddetmediklerini vefat eden kişinin hak ve borçlarının külli olarak intikal yoluyla mirasçı sıfatıyla kazandıklarını , dolayısıyla murisin borçlarından da sorumlu olacaklarını , kaza ile ilgili zararlarda sorumlulukları bulunduğunu bu durumda alacaklı borçlu sıfatının birleşmesinin yansıma zarar olarak kabul edilemeyeceğini , müteveffanın tamamen kusuru ile meydana getirilen zarardan işleten ve sigortacısının sorumluluğunun söz konusu olmayacağını , destekten yoksun kalanların davacılar tarafından ispat edilmesi gerektiğini, tazminat hesaplanmasında diğer tazminat talep edebilmeleri için kazanın araçtaki bozukluk ve bakımsızlıktan ileri geldiğinin tespitinin gerektiğini, davacı annenin eşi üzerinde düzenli olarak yardım aldığını bu sebeple destek zararı bulunmadığını , kardeşlerin birbirine karşı bakım yükümlüğü olmadığını , eylemli ve düzenli destek halinin ispatının gerekeceğini, müteveffanın emniyet kemeri takmaması nedeniyle müterafık kusurunun tazminat hesabından düşülmesini KTK 86. mad. Düzenlemesinin dikkate alınmasını , davacıların ancak yasal faiz talep edebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ile cevap verdiği anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişiler Sigorta Tahkim Hakemi … ve Aktüeryal Hesap Uzmanı Y. Müh. … tarafından hazırlanan 17/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak ; “Davalı sigorta şirketinin , davacıların desteği …’ın sevk ve idaresindeki 54 B9053 Plakalı arcın 211882230 numaralı 23/06/2015-2016 vadeli trafik poliçecisini düzenlediği , kazanın meydana gelmesinde , davacıların desteği Birol Bozkan’ın % 100 kusurlu olduğu , Yargıtay …HD. , Yargıtay … HD. Ve YHGK kararlarına raporun değerlendirme bölümünde atıfta bulunduğu , değişen dönemlerde , değişen gerekçelerle farlı kararlar oluşturulduğunu , davaya konu olay tarihinde uygulamada olan yasal mevzuat ve YHGK kararları dikkate alındığında davacılar talebinin trafik poliçesi kapsamında bulunduğu, destekten yoksun kalan davacı hak sahiplerinin zarara gören 3. kişi konumunda olduğu kabul edilerek maddi tazminat hesabının yapıldığı , medeni yasanın 327. maddesine göre aile reisi ve veli durumundaki anne – baba çocuğunun infak ve iaşesini sağlamakla yükümlü olduğu , davacı …ın annesi halen hayatta ve işbu davaya davacı olduğu 18 yaşından küçük olan davacı …’ın infak ve iaşesini sağlama yükümlüğünün M.K.mad. 327 ye göre davacı annesine ait olduğunu ve buna göre davacı …’ın müteveffa ağabeyinin desteğinden yoksun kaldığı gerekçesi ile maddi zarara hesabı yapılmasına yer olmadığı , davacı annesi…’ın nihai ve gerçek maddi zararının 86.850,37 TL olduğu , talebin dava tarihinden itibaren faiz olması sebebiyle temerrüt tarihi araştırmasına gidilmediği aracın hususi kalanım araçla olması nedeniyle yasal faiz talep edebileceği “ sonuç ve kanaatine varıldığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Davacı vekili tarafından dava değeri 86.850,37 TL’ye çıkarıldığı , gerekli ıslah harcının yatırıldığı anlaşıldı.
İddia , savunma , alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın trafik kazasında ölüme bağlı destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olduğu, müteveffanın kendi kullandığı … plakalı araçla 14/12/2014 tarihinde meydana gelen kazada vefat ettiği, davacı Dilber’in müteveffanın annesi, …’nın ise kızkardeşi olduğu, kaza yapan … plakalı aracın … nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile 23/06/2014- 23/06/2015 tarihleri arasında dava dışı … adına sigortalı olduğu, davaya konu olay tarihinde uygulamada olan yasal mevzuat ve YHGK kararları dikkate alındığında davacılar talebinin trafik poliçesi kapsamında bulunduğu, davacı …ın annesi halen hayatta olup ve işbu davada davacı olduğu, 18 yaşından küçük olan davacı …’ın infak ve iaşesini sağlama yükümlüğünün M.K.mad. 327 ye göre davacı annesine ait olduğunu ve buna göre davacı …’ın müteveffa ağabeyinin desteğinden yoksun kaldığı gerekçesi ile maddi zarar talep edemeyeceği, bu nedenle … yönünden davanın reddinin gerektiği, davacı müteveffanın annesi…’ın nihai ve gerçek maddi zararının ise 86.850,37 TL olduğu , aracın hususi kullanım aracı olması nedeniyle yasal faiz talep edebileceği, talep gibi dava tarihinden itibaren faiz işletileceği kanaatine varılmış ve davacı… yönünden davanın ıslah edilmiş hali ile kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuş, her ne kadar davacı … yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekli ise de; kısa kararda sehven bu husus unutulmuş, hükmün aynen korunması gerekli bulunduğundan aynen muhafaza edilmiş ve tashih kararı ile eksiklik ve yanlışlık kararın altında düzeltilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 86.850,37-TL tazminatın dava tarihi olan 17/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili davacıya ödenmesine,
2- 492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 5.932,74 TL harçtan , peşin alınan , 34,16 TL harç ile , 300 TL ıslah harcı toplamı 334,16 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 5.598,58 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına ,
3- Davacı lehine avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince taktir olunan 9.698,03 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan davacıya verilmesine ,
4- Davacı tarafından yapılan 29,20 TL Başvurma harcı + 34,16 TL Peşin harç + 4,30 TL Vekalet harcı + 300 TL ıslah harcı + 173,10 TL tebligat – müzekkere giderleri + 1.400 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.940,76 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır