Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/668 E. 2021/107 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2014/426 Esas
KARAR NO:2021/190

DAVA:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/09/2014
KARAR TARİHİ:02/03/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan …ile müvekkil şirket arasında 16/06/2010 tarihli “…. Ltd. Şti’nin … …’ta … inşaat işinin kapsamında bulunan alüminyum doğrama ve aksesuarlarının imalat ve işçilik işlerinin yapılması..” ve konu sözleşme imza edildiğini, ilgili sözleşme uyarınca müvekkil şirket tarafından davalılardan …’nin elde edeceği hak edişlerin bir kısmına karşılık olarak 30/09/2012 tarihli … … Şubesine ait … numaralı ve 150.000-USD bedelli çek verildiğini, daha müvekkil şirket ve …’nin 05/10/2012 tarihinde bir araya geldiklerini, bir protokol imzaladıklarını ve adı geçen 30/09/2012 tarihli … … Şubesine ait … numaralı ve 150.000-USD bedelli çek yerine 15/02/2013 tarihli … … Şubesi’ne ait … numaralı 70.000-USD bedelli ve 20/02/2013 tarihli … … Şubesine ait 2877 numaralı 100.000-USD bedelli çeklerin verilmesini kararlaştırdıklarını, adı geçen protokolün 3. Maddesinde 30/09/2012 tarihli … … Şubesine ait … numaralı 150.000-USD bedelli çekin yerine verilmiş olan çek bilgilerinin detayına yer verildiğini, devamı olan maddesinde davalı tarafından bu konu edilen çek hakkında hiçbir şekilde hukuki işleme konu edilmeyeceği hususunda tarafların anlaştığını, davalının yapılandırılmış ve yerine yeni çekler verilmiş olan çeki müvekkil şirkete teslim etmemesi üzerine …. Noterliği’nden 20/11/2012 tarihinde … yevmiye numaralı ihtar gönderildiğini, buna rağmen davalının ihtara yazılı bir cevap vermediğini, söz konusu çeki de müvekkil şirkete teslim etmediğini, davalılardan …’nin çeki bankaya ibraz ettiğini ve çekin karşılıksız olduğunu öğrendikten sonra kötü niyetini kanunu aracı kılarak kambiyo senetlerinde 3. Kişinin iyi niyetinden faydalanıp müvekkil şirketi zor durumda bırakmak için diğer davalı ile birlikte hareket ettiğini,
Yukarıda açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, ilgili çekin konu edileceği icra takibinin durdurulması ile ilgili çek ile ilgili ödeme yapılmaması konusunda öncelikle teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini, davalılara 30/09/2012 tarihli … … Şubesine ait … numaralı ve 150.000-USD bedelli çek ile ilgili müvekkil şirketin borcunun olmadığının tespit edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin çekteki müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı üzere salahiyetli hamil ve alacaklı olup kendinden önceki cirantalar veya keşideci ile ciranta arasındaki ilişkiyi ilgilendirmediğini, temel ilişkideki bozuklukların çeki etkilemediğini, davacının iddia ettiği protokolün çekin bankaya ibrazından sonraki tarihte düzenlendiğini, protokolde davaya konu çeke dair bir belge olmadığını, davacının basiretli bir tacirci gibi davranmadığını, davacı şirketin borçlarını ödememek için kötü niyetli olarak şirket sermayesinin azaltılması yoluna gitmek istediğini, müvekkilinin alacağını tahsil etmek için davacı ve diğer davalı hakkında dava açılmadan önce icra takibi başlattığını, yasada açıkça takipten sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyatı tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinin belirtildiğini, buna rağmen sayın mahkemece işbu takibin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Kötü niyetli olarak hareket eden davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddini, İcra İflas Kanunu m. 72 hükmüne göre; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden sayın mahkemece verilen 29/07/2013 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılmasını, açılan bu dava ve mahkeme tarafından verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, açılan bu dava ve mahkeme tarafından verilen ihtiyati tedbir kararı sebebiyle müvekkilinin alacağının tahsili geciktirildiğinden ve bnu sebeple müvekkilinin zarara uğradığı / uğrayacağı sabit olduğundan davacının yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini,
Davacı şirketin kötü niyetli olarak şirket sermayesinin azaltılmasını talep ettiği sabit olduğundan, Sermayenin azaltılmamasına yönelik olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve bu kararın … … Odası Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
Daval … San. Ve Tic. Ltd Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin iş bu sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlülüklerini zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirildiklerini, bu çekin müvekkili tarafından taraflar arasındaki ilişkide 3. Kişi olan …. A.Ş.’ye verildiğini, davacının borcunu ödememek için kötü niyetli olarak hareket ettiğini, müvekkilinin herhangi bir şekilde mükerrer tahsilat yapmaya çalışmadığı, aksine ticari defterler incelendiğinde görüleceği üzere müvekkil şirketin 3 çekj bedeli düştükten sonra dahi davacı şirketten 1.158.107,08-TL alacaklı olduğunu,
Yukarıda açıklanan nedenlerle; müvekkil şirket tarafından davacı firmadan mükerrer bir tahsilat yapılmasının söz konusu olmadığından dava dilekçesinde bahsedilen 3 adet çek dahi düşüldükten sonra 1.158.107,08-TL müvekkil şirketin davacı şirketten alacaklı olması nedeniyle, işbu çek iyiniyetli 3. Kişide bulunduğundan ve bu kişi tarafından bankaya ibraz edildiğinden,
Davacı tarafından dosyaya sunulu protokol üzerindeki imzanın müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığından, bu protokol üzerindeki davacı taraf imzasının da o tarihte yetkili olan …’e ait olmadığı dosyadaki imzalar ile açıkça ortada olduğundan,
Davacı tarafından tek taraflı olarak elle doldurulan kısımların içeriği taraflarından kabul edilmediğinden,
Protokol tarihinden önce taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile cari hesaba istinaden verilen 17.000-USD toplamlı 2 çekin 30/09/2012 tarih … numaralı 150.000-USD bedelli çeke istinaden alınmamış olması nedeniyle;
Haksız ve hukuka aykırı olan davanın reddini, … … Bankası … şubesinden kamera kaydı var ise 02/10/2012 tarihli kayıtların istenilmesini, … … Bankası … şubesinden işlemi gerçekleştiren çalışanın bilgilerinin sorulmasını, bu çalışanın dinlenilmesini, ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılmasını, içeriği müvekkil şirket tarafından kabul edilmeyen 05/10/2012 tarihli protokol üzerinde davacı şirket yetkilisi ve müvekkil şirket yetkilisi yönünden imza incelemesi yapılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
Alınan 03/06/2015 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacı ve davalı şirket ticari defterlerinde dava konusu … … Bankası … Şubesi 30/09/2012 tarihli 150.000-USD bedelli … numaralı çeke ilişkin herhangi bir alacak ve borç kaydının bulunmaması sebebiyle defter kayıtlarına ilişkin delilin mevcut olmadığı, lehe veya aleyhe delil nitelendirmesi yapılamayacağı, huzurdaki menfi tespit talebinin çeke dayanması sebebiyle davacının davasını yazılı delille ispatlanması gerektiği ve bu kapsamda davacı tarafın delil olarak dava konusu çeke ilişkin borcu sona erdiren yazılı ve imzalı 05/10/2012 tarihli protokolü sunduğu,
Davalı şirketin protokoldeki imzayı inkarına göre 05/10/2012 tarihli protokoldeki imza açısından ve yine protokol ve çekteki imzanın ayniyeti hususunda grafolojik uzman tarafından bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, protokoldeki imzanın davalı şirkete ait olması halinde davacının davalı şirket hakkındaki menfi tespit davasını yazılı delil ile ispatladığı,
İmza incelemesi neticesinde 05/10/2012 tarihli protokol ve çekteki imzaların aynı elin mahsulü olduğunun tespit edilmesi halinde davalı şirketin beyanları ile çeki ve cirosunu kabul etmesi sebebiyle protokolü de zımnen kabul ettiği sonucuna varılabileceği, davacının davalı … …’nun davacının zararına hareket ettiğini ve kötü niyetini somut olarak ispat edemediği, davalı gerçek kişi açısından menfi tespit davasının kendisine karşı yöneltilemeyeceğinin mütalaa edildiği anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, çekten dolayı açılan menfi tespit davasıdır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, keşidecisi davacı, lehdarı davalı … Ltd. Şti. olan 30.09.2012 keşide tarihli, 150.000,00-USD bedelli çekin tanzim edilerek davalı … Ltd. Şti.’ne verildiği, akabinde diğer davalı …’na ciro edilip 02.10.2012 tarihinde de bankaya ibraz edilen çekin karşılıksız çıktığına dair kaşenin çekin arkasına yazdırıldığı, yine davacı ve davalı şirket arasında tanzim edilen 05.10.2012 tarihli protokolde de bu çeke dayalı borcun yapılandırılmasına ilişkin yazılı bir metin imzalandığı, 18.04.2013 tarihinde de Mahkememizdeki iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamasında taraf teşkili sağlanarak usulüne uygun olarak bildirilen deliller toplanılmış, dosyamız bilirkişiye tevdi edilerek 03.06.2015 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; bilirkişi raporunda, davacı ve davalı şirket ticari defterlerinde, uyuşmazlık konusu çeke ait bir kaydın olmadığının belirtilmesi, davacı ve davalı şirket arasında, uyuşmazlık konusu edilen çekin yapılandırılıp ve çeklerin davalı tarafa verildiğine ilişkin 05.10.2012 tarihli protokol, protokol altındaki imzayı inkar eden davalı tarafın, 17.12.2019 tarihli celse sonunda, bir sonraki celse olan 10.03.2020 tarihli celsede, imza örneklerinin Mahkeme huzurunda alınması için davalı vekiline süre verildiği, 10.03.2020 tarihli celsede taraf vekillerinin mazereti sebebiyle imza örneklerinin alınmasına ilişkin ara karar gereğinin yerine getirilmediği, 12.05.2020 tarihli celsenin ise pandemi koşulları sebebiyle Mahkememizce resen ertelendiği, 29.09.2020 tarihli celse sonunda da yine imza incelemesine esas imza örneklerinin alınması yolunda tesis edilen ara kararların, duruşma zaptı ile birlikte davalı vekiline 05.10.2020 tarihinde elektronik posta yoluyla tebliğ edilmesine rağmen, 01.12.2020 tarihli celsede, davalı vekilinin ara karar gereğinin ifasına yönelik özel bir talep ya da ilgili kişilerin Mahkeme duruşma salonunda hazır edilmeme sebebinin özel olarak mazeret dilekçesinde belirtilmediği, imza örneğinin alınmasına yönelik tesis edilen ara karar gereklerinin, davalı tarafça iki kez yerine getirilmediği, bu haliyle davalı tarafın ilgili protokol altındaki imzanın inkarından vazgeçmiş sayıldığı, bu protokolde de dava konusu edilen çekin yapılandırıldığı, sonuç olarak dava konusu edilen çekin, lehdar olan davalı şirket ve ciro edilen diğer davalı yönünden bedelsiz kaldığı anlaşılmakla, davacının davasının kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KABULÜ İLE
1- Davacının; … Bankası … Şubesine ait 30.09.2012 keşide tarihli, keşide yeri … olan, … çek seri nolu, 150.000,00-USD bedelli çekten dolayı, davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 18.443,70-TL harçtan, peşin alınan 4.610,95-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 13.832,75-TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf lehine A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 27.350,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 24,30-TL başvurma harcı + 4.610,95-TL peşin harç + 1.500,00-TL bilirkişi ücreti + 268,25-TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 6.403,5‬0-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde, kullanılmayan gider avansının, ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekili yüzlerine karşı, diğer davalı tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/03/2021

Katip …

Hakim …