Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/661 E. 2018/1012 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/661
KARAR NO : 2018/1012
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 15/06/2016
KARAR TARİHİ: 27/12/2018
Mahkememize açılan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; taraflar arasında imzalanan elektrik satış anlaşması uyarınca, müvekkilinin… ve … numaralı aboneliklerinde gereksinim duyduğu elektrik enerjesini, ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde Temmuz 2012-Aralık 2012 tarihleri arasında davalı şirketten tedarik ettiğini, davalı tarafından tanzim olunan faturalarda; müvekkili şirketin kullandığı enerji bedeli haricinde dağıtım sistem kullanım bedeli, sayaç okuma, perakende satış hizmet bedeli, KK bedeli, iletim sistem kullanım bedeli, TRT payı, enerji fonu, BTV kalemlerinin ayrı ayrı belirtilmek suretiyle müvekkili şirketten tahsil edildiğini, kötü niyetli kullanıcılar ile dağıtım firmasının alt yapı eksikliklerinden kaynaklanarak ortaya çıkan kayıp kaçak miktarlarının hiçbir kusuru bulunmayan müvekkiline yansıtılmasının kabul edilemeyeceğini, bu durumun hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla,
Temmuz-Aralık 2012 tarihleri arasında 6 fatura dönemine ilişkin 31 faturada müvekkilinden tahsil edilen 406.121,34 TL kayıp-kaçak bedelinin her bir fatura için fatura ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; iadesi talep edilen kayıp kaçak bedelinin, tahsil edilmesi gereken yasal ödeme tutarlarından olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca davacı şirketin ticari işletmeleri için gerekli olan elektrik enerjisinin müvekkili şirket tarafından tedarik edilerek ve sözleşmenin 3. maddesi gereğince faturalandırıldığını, müvekkilinin yurt içinde kanun ile bu hususta düzenlenen yönetmelikler uyarınca ve EPDK’nın karar ve tebliğleri doğrultusunda faaliyet gösterdiğini, tarifelere uyma yükümlülüğünün bir gereği olarak kayıp kaçak bedelinin tarifenin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığını, bu bedelin tedarikçi firmalar tarafından müşteriden tahsil edilerek dağım firmalarına ödendiğini, davacıdan tahsil edilen bedelin bölgede faaliyet gösteren dağıtım şirketine ödendiğini, bu bedellerin müvekkili şirket üzerinde bulunmadığını, EPDK’nın aldığı düzenleyici bir işlem olan ve ülke genelinde uygulanan bedellerden biri olan kayıp kaçak bedelinin düzenleyici bir işlem olduğunu, Mahkemece iptal edilmedikçe veya yetkili merci tarafından geri alınmadıkça geçerli ve yürürlükte olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, elektrik abonesinden tahsil edilen kayıp kaçak bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.
Yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren geçmişe de etkili 6719 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı kanunun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve dava konusu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK nun Kanundaki yetkileri genişletilerek bu bedeller maliyet kapsamına dahil edilmiştir.
6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere ilişkin koşullara göre hükme bağlanır. Ne var ki, dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması ve tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması gibi hallerde işin esası hakkında infaz kabiliyeti olan bir hüküm kurulmamaktadır. Yukarıda açıklanan bu yasa değişiklikleri birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan ve halen derdest olan davalar, açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte konusuz kalmıştır. Buna göre dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı yeni yasa nedeni ile konusuz kalan dava hakkında, karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm kurulması gerekmektedir. ( Yargıtay 3.HD nin 25.09.2018 tarih ve 2018/5745 E.,2018/9024 K. sayılı ilamı)
Davanın açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 K. sayılı kararı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi kararları gereği içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereği davanın kabul edilmemesi nedeniyle haksız çıkmasına rağmen yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı kuşkusuzdur. ( Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 14.06.2017 gün ve 2016/20808 Esas, 2017/10060 Karar sayılı ve yine aynı Daire’nin 07.06.2017 gün ve 2016/20106 Esas, 2017/9319 Karar sayılı ilamları). Bu durumda; dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline (Yargıtay 3.HD nin 25.09.2018 tarih ve 2018/5745 E.,2018/9024 K. sayılı ilamı) karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL harcın peşin alınan toplam 6.935,54 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 6.899,64 TL nin talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı ve 35,90 TL ilam harcı ile 110 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 175,10 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
¸e-imzalıdır