Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/629 E. 2018/977 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/629 Esas
KARAR NO : 2018/977
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 07/06/2016
KARAR TARİHİ: 25/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 07/06/2016 havele tarihli dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirkete … nolu tüm Oto Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan …Şti.’nin maliki olduğunu, …plakalı araç, 10/12/2015 tarihinde sigortalı şirketin ortağı olan…’nin ikametinin karşısındaki otoparkta kapıları kilitli bir şekilde park halindeyken çalındığını, daha sonra sigortalı araç 21/12/2015 tarihinde Şahintepe Mah. Muratdere Cad. Üzerinde bulunan boş arazide tamamen yanmış olarak bulunduğunu, … Ş.K.A. … Polis Merkezi Amirliğine verdiği ifadesinde, sigortalı ancak aracın çalınmasıyla ilgili yetkili servisi aradığında aracın torpido bölümünde üçüncü bir anahtarın bulunduğundan haberdar olduğunu ve nitecesinde aracın bu anahtarın kullanılması yoluyla çalınabileceğinin tespit edildiğini, sigortalı aracın çalınması ve aha sonra aracın yanmış şekilde bulunması sonucu yapılan hasar ihbarına müteakip müvekkili şirket tarafından 09/03/2016 tarihinde sigortalısına, aracın piyasa rayiç bedelinin tamamı olan 175.000,00-TL hasar bedeli ödendiğini, yapılan ödemeden 4.375,00-TL sovtaj bedeli mahsup edildiğini, bakiye 170.625,00TL hasar tazminatından davalı şirketin sorumlu olduğunu, davalı meydana gelen hasarın tamamından sorumlu olduğunu, bugüne kadar rücuen tazminat alacağının tahsili için yapılan müracaatlarının sonuçsuz kaldığını ve taraflarına herhangi bir ödemede bulunulmaması sebebiyle işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, arz edilen nedenlerle fazlaya talep ve ava haklarının saklı kalması kaydıyla, 170.625,00-TL rücuen tazminat alacaklarının ödeme tarihinden itibaren (09/03/2016) işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama harç ve giderleri, vekalet ücretinin davalıya yüklenilmesine karar verilmesini talep ile dava açtıkları görüldü.
Davalı vekili 28/07/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirket davacı vekilinin iddiasının aksine …marka araçların Türkiye distribütörü olmadığını, müvekkili şirketin, davacı şirket ile hiçbir hukuki ya da fiili ilişkisi olmadığını, herhangi bir objektif sorumluluk yüklenecek yasal dayanak bulunmaması ve davacının zararını doğuracak kusurlu herhangi bir davranışının da olmaması nedeniyle, dava Müvekkili şirkete yöneltilemeyeceğini, aracın bir hırsızlık olayı sonucunda çalınmış bir araç olduğunu, davacı sigorta firmasının rücu talebini aracın çalan şahsa yöneltmesi gerektiğini, ancak rücu talebi sadece müvekkili şirkete yöneltildiğini, bu nedenle davanın husumet yönünden reddini talep ettiklerini,dava borçlar kanunun 231. Maddesi uyarınca zamanaşımına uğradığını, davacı usulüne uygun ayıp ihbarında bulunmadığını, TTK ve B.K. hükemlerinin yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, davacının üçüncü anahtarın varlığından haberdar olmadığı iddiası gerçeği yansıtmadığını, üçüncü anahtarın varlığı hakkında ayrıntılı bilgi tanıtma ve kullanma kılavuzunda açıkça belirtilmediğini, davacının iddiası dava konusu aracın pert olduğu yönünde olduğunu ancak buna ilişin dosyada bir evrak bulunmadığını, araç iddia edildiği gibi olmuş ise davacı pert aracı satarak bir bedel aldığını ancak davacı bu bedeli düşmeden sigortalıya ödediğinin tamamını talep ettiğini, davacının faiz talebinin haksız olduğunu, açıklanan nedenlerle söz konusu dava, zamanaşımına uğramış olduğundan, ayıplı ihbar için Türk Ticaret Kanununun aradığı koşullara uyulmadan süresinde ayıp ihbarında bulunulmadan dava açılmış olduğunu, husumet itirazları doğrultusunda davanın tarafı olmayan müvekkili şirkete yöneltildiğini, yasal zorunluluk gereği verilen araç tanıtma ve kullanma kılavuzunda açıkça belirtilen bir hususun bilinmediği iddia edilemeyeceğinden ve dava haksız ve hukuka aykırı olduğundan davanın reddi ile tüm yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davacılara yükletilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE
Tarafların delilleri toplanmış, bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi …’ın 07/05/2018 havale tarihli raporunda sonuç olarak”…Dava konusu … plakalı,… marka, … tipi, 31.01.2013 tarihinde trafiğe çıkmış, … model, … Şti. adına tescilli otomobilin, Torpido gözünde bulunan ve acil durum anahtarı olarak bilinen 3. anahtar ile 10.12.2015tarihinde çalındığı; 21.12.2015 tarihinde tamamen yanmış olarak bulunduğu, Teknik ve ticari yönden tam hasarlı pert durumunda ve hasar tutarının 170.625 TL olduğu; Davacı … Sigorta A.Ş. tarafından … plakalı otomobilin hasar tutarının 09.03.2016 tarihinde sigortalısına ödendiği; … plakalı otomobilin 2 anahtarına ilaveten torpido gözünün yan duvarına iliştirilmiş buton görünümünde acil durum anahtarı bulunmasının alışık, genel bir uygulama olmadığı için araç sahiplerinin bilmesinin ve önlem almasının beklenemeyeceği; el kitaplarımn ihtiyaç duyulduğunda bakılan kitaplar olduğu dikkate alındığında araç sahiplerinin varlığından haberlerinin olmadığı acil durum anahtarı ile ilgili elkitabına bakmasının beklenemeyeceği; elkitabındaki açıklamaların bilgilendirme anlamına gelmediği ve bu nedenle, somut olayda otomobil sahibinin emniyetli davranmadığının ve kusurlu olduğunun söylenemeyeceği; … plakalı otomobilin acil durum anahtarı kullanılarak çalındığı ve … A.Ş.’nin otomobilin acil dunım anahtarı İle çalınması yönünden asli ve %100 kusurlu olduğu; Doğuş Oto Pazarlama A.Ş.’den … plakalı otomobilin hasar tutan w karşılığı ödenen 170.625 TL tazminatın ödenme tarihi 09.03.2016 itibariyle avans faizi ile talep edilebileceği…” mütalaa edildiği anlaşıldı.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
Dava, davacı sigorta şirketinin, dava dışı sigortalısına ödediği araç pert bedelinin tahsili amacıyla kusurlu olduğunu iddia ettiği davalıya karşı açtığı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davalının, dava dışı…Şti’ye 30/01/2013 tarihinde… marka aracı sattığı, bu aracın sigortasının ise davacı tarafından 17/11/2015 tarihinde yapıldığı, sigorta süresi içerisinde olmak üzere 10/12/2015 tarihinde araç dava dışı ..Şti. ortağı dava dışı …’nin ikametinin karşısında bulunan otoparktan iddiaya göre çalınarak 21/12/2015 tarihinde yanmış vaziyette bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Davacı eldeki davayı, aracın çalınmasının davalının kusurlu davranışları ve ayıplı ifası nedeniyle meydana geldiğini iddia ederek açmıştır. Davalıya yöneltilen kusur ise, aracın torpidosunda üçüncü bir yedek anahtarın bulunmasına rağmen, bu anahtar hakkında sigortalı araç sahibinin bilgilendirilmemesi ve hırsızlığın bu anahtar ile gerçekleştirilmesidir. Ancak gerek dosya kapsamı gerekse de soruşturma dosyası incelendiğinde aracın torpido bölümünde bulunan üçüncü yedek anahtar ile hırsızlık fiilinin gerçekleştirildiğine dair kesin bir tespit bulunmadığı gibi, iddia eden durumunda olan ve ispat yükü üzerine düşen davacı tarafından da dosyaya bu yönde bir delil ibraz edilmemiştir. Bu yöndeki tespitler tamamen ihtimale dayalıdır. Başka bir anlatımla hırsızlık olayı ile davacının eylemi arasındaki illiyet bağı somut olarak ortaya konulamamıştır.
Ayrıca davalının yedek anahtar hakkında bilgilendirme yapmaması ayıplı ifa olarak da kabul edilemez. Nitekim Borçlar Kanununun 219.maddesinde genel olarak ayıp satıcının alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik durum olarak tanımlanmış olup, yedek anahtar hakkındaki bildirim yapmama yasanın aradığı anlamda bir ayıplı ifa değildir. Ancak bu ayıplı ifa olarak kabul edilmese dahi davalının varsa kusuru oranında meydana gelen zarardan sorumluluğuna dair genel hükümler saklıdır. Ne var ki yukarıda da belirtildiği gibi hırsızlık olayı yani zarar ile davacının eylemi arasındaki illiyet bağı da ispat edilememiştir.
Tüm bu olguların aksinin kabulü halinde dahi, aracın 30/01/2013 tarihinde dava dışı …Şti’ye satıldığı, yasanın aradığı ayıplı maldan sorumluluk için 2 yıllık zamanaşımı süresinin 30/01/2015 tarihinde dolduğu, rücuya konu olan olayın ise 21/12/2015 tarihinde meydana geldiği dikkate alındığında dava tarihine göre zamanaşımı süresinin dolduğu, davaya konu aracın kullanma klavuzunda açıkça bu yedek anahtar hakkında bilgilendirmenin yapıldığı anlaşıldığından, davalıya yüklenen kusurun ağır kusur olarak kabul edilemeyeceği kanaatiyle sonuç olarak ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 2.913,85 TL harçtan mahsubu ile, fazla alınan 2.877,95 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 16.188,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır
Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.