Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/613 E. 2019/50 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/480
KARAR NO : 2019/6
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/06/2016
KARAR TARİHİ: 22/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği 09/11/2015 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davacının … nolu kurulu tesisatlar ile ilgili olarak davalı şirketin elektrik abonesi olduğunu, davalı tarafça geçmiş 10 yıl elektrik tüketim dönemlerinde düzenlenen faturalarda, elektrik kullanımı özelleştirmeden önce davalılardan …. özelleştirme sonrasında ise davalılardan … A.Ş tarafından Kayıp Kaçak Bedeli, İletim Bedeli, Dağıtım Bedeli, PSH Bedeli, Sayaç Okuma Bedeli yansıtılıp tahsil edildiğini, Yargıtay Dairelerinin de tahsil edilen söz konusu tutarların iadesine ilişkin kararlarının olduğunu beyanla yargılama giderleriyle ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere kayıp kaçak bedeli için şimdilik 3.000,00 TL, dağıtım bedeli için şimdilik 500,0C TL, iletim bedeli için şimdilik 500,00 TL, PSH için şimdilik 500,00 TL, sayaç okuma bedeli için şimdilik 500,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren reeskont avans faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili mahkememize verdiği 18/07/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davalı vekilleri cevap dilekçesi ve diğer beyanlarında özetle usule ilişkin itirazlarının olduğunu, basiretli tacir gibi davranması gereken davacının taraflar arasındaki sözleşmede ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği kalemlerin istirdadını talep edemeyeceğini, 4628 sayılı kanun ve 6446 sayılı kanunların elektrik tarifelerinin oluşturulması hususunda Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulunu (EPDK) yetkilendirdiğini ve kurulun çıkarttığı yönetmelik, tebliğ, karar ve ikincil mevzuatlarla tarifelerin düzenlendiğini, kurul kararlarının Danıştay tarafından iptal edilmedikçe tüm gerçek ve tüzel kişiler için bağlayıcı olduğunu, müvekkili ve diğer lisans sahibi şirketlerin kurul kararlarını uygulamamalarının lisans iptaline kadar varan yaptırımları olduğunu, dava dilekçesinde sözü edilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararının yerinde olmadığını, dava konusu edilen Kayıp Kaçak Bedeli ile dava konusu olmayan diğer kalemlerin EPDK düzenlemesi gereği olduğunu ve mevzuata uygun olarak tahsil edildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş.’nin cevap dilekçesi sunmadığı, dosyaya delil dilekçesi sunduğu ve duruşmalara vekilinin katıldığı görülmüştür.
DELİLLER: Davacı adına kayıtlı … numaralı tesisata ait abone detay bilgileri, abonelik sözleşmesi suretleri ve tahsilat listesini gösterir sistem kaydı, davalı … A.Ş. Elektrik sözleşmeleri, banka ödeme dekontları, cari hareketler, 2012/2016 yılları arası elektrik faturaları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Elektrik Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; kayıp kaçak bedelinin 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve bu kanunla ilgili diğer mevzuatlarda alınma gerekçesini açıklayan tam bir yasal karşılığı olmadığını, enerji hatların işletilmesi, bakımı ve kaçağın önlenmesinin dağıtım şirketinin sorumluluğunda olduğunu, kaldı ki yasal yollar ile dağıtım şirketlerinin dava veya icra yoluyla kaçak elektrik bedellerinin bir kısmını da tahsil ettiğini ve dağıtım şirketlerinin bu maliyetlerin karşılığını bu şekilde mükerrer elde ettiğini, Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere, dağıtım şirketlerinin kayıp ve kaçağı önlemekle yükümlü olduğunu, kayıp-kaçak bedeli adı altında bir bedelin kullanıcılardan alınmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının bu davadaki talebinin Yerleşik Yargıtay kararlarına göre yerinde olduğunu, Yargıtay 3.Hukuk Dairesi 08.06.2017 tarih, 2016/22838 E. ve 2017/9417 K. sayılı ilamı ile “…Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK.nun Kanundaki yetkilen genişletilerek yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.” Kararı’nın verildiğini,Dosyasına ibraz edilen faturalar için tahakkuk ettirilen faturalar içerisinde yer alan bedeller toplam; 1. …A.Ş. firması için;Kayıp Kaçak Bedeli: 57.874,03 TL, İletim Bedeli 13.157,86 TL, PSH 0,00 TL, Dağıtım Bedeli 84.144,36 TL, Sayaç Okuma Bedeli 75,28 TL olmak üzere toplam 155.251,53 TL, 2…. firması için ; Kayıp Kaçak Bedeli : 17.611,63 TL, İletim Bedeli 3.891,41 TL, PSH 1.862,16 TL, Dağıtım Bedeli 19.285,76 TL, Sayaç Okuma Bedeli 191,29 TL olmak üzere toplam 42.842,25 TL. halinde hesaplandığını, dava konusunun 6719 sayılı kanunun düzenlemesi doğrultusunda değerlendirildiğinde Davalı taraflarca düzenlenen faturalar için EPDK’nın onayladığı tarifelere ve düzenleyici İşlemlere göre 1- …A.Ş. firması için; Kayıp Kaçak Bedeli : 58.504,34 TL, İletim Bedeli 13.151,14 TL, PSH 9.849,14 TL, Dağıtım Bedeli 84.155,65 TL, Sayaç Okuma Bedeli 130,19 TL olmak üzere toplam 165.790,46 TL, 2-… firması için ; Kayıp Kaçak Bedeli : 17.536,56 TL, İletim Bedeli 3.967,33 TL, PSH 1.829,61 TL, Dağıtım Bedeli 19.444,66 TL, Sayaç Okuma Bedeli 287,95 TL olmak üzere toplam 43.066,11 TL. halinde hesaplandığını bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı tarafça elektrik aboneliğine ilişkin davalı şirket tarafından tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin içinde haksız şekilde kayıp kaçak bedeli ve sair isimler adı altında tahsilat yapıldığı iddiasıyla ödenen bu bedellerinin iadesine ilişkindir.
Davacı taraf elektrik tüketimi nedeniyle tahakkuk ettirilen faturada kayıp kaçak bedeli ve sair isimler adı altında tahsil edilen bedellerin ödendiği tarihlerden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı taraflar ise tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin yasal mevzuat gereği alındığını ve son yasal düzenleme ile bu bedellerin iadesine ilişkin dava açılamayacağından dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Elektrik aboneliğinden ve bu aboneliğe dayalı faturalara yansıtılan kayıp-kaçak ve sair bedeller adı altında davacıdan tahsilat yapıldığı noktasında taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu alınan bu bedellerin hukuka ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı ve davalıların ticari şirket olmaları ve dava konusu elektrik aboneliğinin ticari abonelik olması nedeniyle her iki tarafı tacir olan ve dava konusunun tacir olan tarafların ticari işletmesiyle ilgili olması nedeniyle işlemin ticari iş olduğu, dolayısı ile ihtilaf konusunda Mahkememiz yargılama yapmaya görevlidir.
Dava konusu ihtilaf hakkında dava tarihinden sonra 17/06/2016 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı “Elektrik Piyasası Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun” ile 6446 sayılı yasada bir takım değişiklikler yapılmıştır. 6719 sayılı kanunun Geçici 20. maddesine göre Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükmü uygulanacağı açıkça belirtilmiştir. 6719 sayılı yasanın 21. maddesi ile değişik, 6446 sayılı kanunun 17/10. maddesine göre de Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda Tüketici Hakem Heyetleri ile Mahkemelerin yetkisi bu bedellerin Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu düzenlenmiştir. Yürürlükteki 6719 sayılı yasayla değişik 6446 sayılı yasanın geçici 20. maddesi gereği bu kanunun yürürlük tarihinden önce açılmış davalarda da uygulanması gerekmektedir. Bu sebeple 6719 sayılı yasa ile değişik, 6446 sayılı yasanın 17/10 maddesi gereği davacıya tahakkuk ettirilen faturalardaki bedellere ilişkin Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi açısından bilirkişi incelemesi yapılması gerekmektedir. Ancak davacı tarafın bu yönde bir inceleme ve rapor alınması talebi olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkememizce davacı tarafın talebi aşılarak anılan şekilde rapor alınıp EPDK kararlarının uygunluğunun denetimi mümkün görülmemiş olup, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 6446 sayılı kanuna eklenen geçici 20. madde ile de kurul kararına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükmünün uygulanacağı hususunun düzenlenmesi, 6446 sayılı kanunda yapılan 6719 sayılı kanunun değişikliği ile kurul tarafından belirlenen esaslara göre hazırlanıp, kurul tarafından onaylanan tarifelere uygun şekilde tahakkuk ettirilen faturalarda yer alan kayıp kaçak perakende satış hizmet maliyeti ve benzeri gibi kanunda sayılan kalemler bakımından 17. maddeye eklenen 10. fıkra ile mahkemece yapılacak incelemenin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluk denetimi ile sınırlı olduğunun ifade edilmesi, Geçici 20. madde ile de bu hükmün mevcut davalara da uygulanır şeklindeki yasanın amir hükmü gereğince açılan dava dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasa değişikliğinden dolayı konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere ilişkin koşullara göre hükme bağlanır. Davacı tarafça açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, gerek dava tarihindeki mevcut mevzuat hükümleri ile gerekse Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21/05/2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 Karar sayılı içtihatı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 08/02/2017 tarih 2016/16610 Esas 2017/1011 Karar sayılı içtihatında kayıp-kaçak bedelinin istenmesi mümkün olduğundan davacı taraf dava tarihi itibariyle iş bu davayı açmakla haklıdır.
Bu durumda; dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek,dava tarihi itibariyle davacı tarafın haklı olması nedeniyle davacı yararına maktu vekalet ücreti takdirine ve davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin davalıdan tahsiline dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça dava açıldıktan sonra yapılan yasal değişiklik nedeniyle dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Davacı tarafça yatırılan harçtan maktu 44,40-TL karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 40,99-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3- Davanın dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasa gereği konusuz kalması ve dava tarihinde davacının haklı olması nedeniyle davacı tarafça yapılan ilk harç gideri toplamı 77,90-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
4- Davanın dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasa gereği konusuz kalması ve dava tarihinde davacının haklı olması nedeniyle yargılama sırasında davacı tarafça yapılan 13 adet tebligat gideri 158,00-TL, posta masrafı 42,50-TL, bilirkişi ücreti 600,00-TL olmak üzere toplam 800,50-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, davanın dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasa gereği konusuz kalması ve dava tarihinde davacının haklı olması nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı ve davalı … yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imza*
Hakim …
e-imza*
* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.