Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/589 E. 2020/97 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/589 Esas
KARAR NO : 2020/97

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2016
KARAR TARİHİ : 05/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği 30/05/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davacı ve davalı şirket arasında akdedilmiş olan satın alma sözleşmesi uyarınca davacı şirket davalı tarafa, ticari faaliyet alanında üretmiş olduğu malları teslim edecek, davalı tarafın da bu ürünlerin bedelini sözleşme hükümleri gereğince davacı şirkete ödeyeceğini, davalı tarafın davacının borçlusu dava dışı …Şti’nin alacaklısı bulunduğu İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile gönderilen haciz müzekkereleri doğrultusunda davacının doğmuş ve ileride doğacak alacaklarına haciz ve bloke koyulduğu iddiası ile davacıya ödenmesi gereken hak edişlerini haksız hukuka aykırı kötü niyetli olarak ödememiş olduğunu, davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını ve borçlu davalı tarafından tamamen haksız olarak takibe itiraz edilerek durdurulduğunu, yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davadışı …Şti. Ninmüvekkili aleyhine 500bin USD bedelli senet için İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü takip yaptığını, takibin kesinleşmesi üzerine … İcra tarafından Tekzen nezdinde doğmuş ve ileride doğması muhtemel alacakları için İİK 89/1 ve 78 uyarınca haciz müzekkereleri gönderildiğini, davalı tarafın haciz müzekkereleri neticesinde müvekkilin hak edişlerini bloke altına aldığını ve ödememekte ısrar ettiğini, bunun yanısıra bloke altına aldığı miktarları icra kasasına bile göndermeyerek elinde tutmaya devam ettiğini, takip konusu senedin … yetkililerince hazırlanmış sahte senet olduğunu ve bununla ilgili Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile imzaya itiraz davası görülürken davacı tarafından 10.11.2015 tarihinde İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına 293.752,00 TL teminat yatırıldığı, teminatın yatırılmasıyla icra takibinin geçici durmusı, dosya ile ilgili hiçbir işlem yapılamaması gerekirken, takibin durdurulduğu tarih olan 10.11.2015 tarihinden sonra bile davacının doğan her alacağına haciz ve bloke uygulamaya devam edildiğini, davalı tarafın borca itiraz dilekçesinde dosyadaki hacizlerin halen devam etmesi sebebi ile ödeme yapılmayacağını beyan ettiğini, bu durumun kabulü mümkün olmadığını, davalı taraf zaman kazanma amacıyla davacının likit olan alacağını ödememekle kötüniyetli olduğunu ve tazminata hükmedilmesi gerektiğini, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … E sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davacıya borcun ödenmesine, davalı aleyhine % 20’ den az olmamak üzere İnkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı şirket yetkilisinin mahkememize verdiği 04/08/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili şirketten olan alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını ve takibe itirazları neticesinde işbu davayı açtığını, davacının davalı şirketin ürün tedarik ettiği firmalardan biri olup, davalı şirket nezdinde doğmuş ve ileride doğacak alacaklarının üzerine, İstanbul…İcra Müdürlüğünün… E sayılı dosyası ile davalı şirkete gönderilen 27.10.2015 tarihli birinci haciz ihbarnamesi ve aynı tarihli haciz talimatı ile haciz konulduğunu, davalı şirketin haczi uyguladığını ve 02.11.2015 tarihli cevabi yazısı ile icra dosyasına bilgi verdiğini, icra dairesinin bu güne kadar haczin fek edildiğine dair davalı şirkete herhangi bir talimat göndermediğini, İstanbul…İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının borçlusu olan davacı … A.Ş. nezdindeki alacakların haczine dair kararın kaldırılması için 24/11/2015 ve 11/03/2016 tarihlerinde icra dairesine başvuru yaptığını, her iki talebin de icra müdürlüğü tarafından ret edildiğini, bütün bu belgelerin icra dosyası içinde mevcut olduğunu, haciz işlemine aykırı olarak davalı şirketin davacıya ödeme yapmasının söz konusu olamamış olduğunu, davacı şirketin icra dairesinden yazı getirmek yerine hukuka aykırı şekilde para tahsilatı yapmak amacıyla, davalı şirketi sözlü ve yazılı yollardan baskı altına almaya çalışmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından keşide edilen …Noterliğinin 16.03.2016 gün ve… sayılı ihtarnamesine cevaben keşide ettiğimiz …Noterliğinin 23.03.2016 gün ve… sayılı ihtarnamesi ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası üzerinden konulan haczin kaldırılmasına dair davacı şirkete yazı gönderildiği takdirde ödeme yapılabileceğinin bildirildiğini, alacak üzerinde icra dairesinin haczi bulunduğu ve icra dairesinin emri yerine getirildiği için davalı şirketin temerrüdünün söz konusu olmadığını, faiz talebinin haksız olduğu hususlarının cevaben ihtar edilmiş olduğunu, davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK. 67 maddesi kapsamında açılan İtirazın İptali davasıdır.
İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklı …Şti. tarafından borçlu … A.Ş. aleyhine fatura alacağından kaynaklı toplam 284.275,96 TL. alacak için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın 18/04/2016 tarihli takibe ve borca itiraz dilekçesinde; alacaklının müvekkil şirketin ürün tedarik ettiği firmalardan biri olduğu, muhatabın müvekkil şirket nezdinde doğmuş ve ileride doğacak alacakları üzerine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirkete gönderilen 27/10/2015 tarihli birinci haciz ihbarnamesi ve aynı tarihli haciz talimatı yazısı ile haciz konulmuş durumda olduğunu, söz konusu haczin halen devam etmekte olup borçluya ödeme yapma koşullarının oluşmadığını, bu nedenle müvekkil şirketin borçluya ödenebilecek bir borcu bulunmadığını, borca, takibe, işlemiş ve işleyecek faize itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ettiği,davalının borca itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Alacaklının …Şti, borçluların …Şti. Ve… olduğu, takibin 30/10/2014 vade tarihli 500.000USD bedelli senede dayandığı anlaşılmıştır.
İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kararı ve dava dosyası incelendiğinde; İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ile …Şti. Tarafından …Şti. Aleyhine 30/10/2014 vade tarihli 500.000USD bedelli senet nedeniyle 1.558,618,15TL bedelli icra takibi yapıldığı, senet üzerindeki imzanın Teknotel’in şirket yetkilisinin imzası olmadığı iddiası ile imzaya itiraz davası olduğu, senet üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığının tespiti ile icra takibinin durmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından düzenlenen 12/10/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacıya ait 2015 ve 2016 yılları yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davalıya ait 2015 ve 2016 yıllan yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacı ile davalı arasında dava konusu ile ilgili olarak aralarında bir satın alma sözleşmesinin var olmadığı, davacı şirketin davalı şirketten 29.02.2016 tarihi itibariyle 373.876,37 TL. alacaklı olduğu, bu bakiyenin davalı şirket defterlerinde de (281.202,37+92.674,00=373.876,37) 373,87637 TL. olarak var olduğu, davalı şirket yasal kayıtlarına göre 03.11.2017 tarihinde 333.313,00 TL. ödeme yapıldığının görülmekte olduğu, takip talebinin 281.202,37 TL. asıl alacak olduğu, 92.674,00 TL.nin İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilgili bloke edilen rakam olduğu, davacı ile davalı arasında 2016 yılıyla ilgili olarak aralarında ticari bir ilişkinin var olduğu, 16.03.2016 tarihli mutabakat belgesiyle “Şirketimiz nezdinde 29.02.2016 tarihi itibari ile cari hesabınız 373.876,37 TL. borç bakiyesi vermektedir. Mutabakatıma rica eder çalışmalarınızda başarılar dileriz. Saygılarımızla, 29.02.2016 tarihli alacak bakiyeniz 281.202,37 TL.Aradaki farkımız: 92.674,00 TL. bloke hesaba alınan kayıttan kaynaklanmaktadır,” yazılı olduğu, icra takibinin davalıya 12.04.2016 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, davalı borçlunun ise 18.04.2016 tarihinde itiraz dilekçesini vermiş olduğu, dolayısıyla davalı borçlu 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş olduğu, faiz talebi değerlendirmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğunu raporunda belirtmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından düzenlenen 26/03/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre; davalı ile davacı arasında borç alacak doğurucu ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ticari ilişkide …’in …’den alacaklandığını, bu şekilde yürüyen ticari ilişkinin devamı sırasında …firması aleyhine 18/09/2015 günlü kambiyo senedine dayalı icra takibinin yapılmış olduğunu, bu icra takibine istinaden 27/10/2015 tarihinde icra müdürlüğünce İİK 89/1 ve İİK 78 kapsamında ileride doğması muhtemel alacakların haczine ve blokeye alınmasına dair ihbarname gönderildiğini, ihbarnamelerin… firmasına 28/10/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, … firmasının gelen ihbarnameye karşı tebliğ tarihi itibariyle 92.674TL tutara haciz şerhinin işlendiğini ve devamında alacak tahakkuku halinde oluşacak net alacak rakamları üzerine haciz uygulanacağının icra dairesine buldurulduğu, icra müdürlüğünün takibin iptaline dair kararın kesinleşmesi sebebiyle bloke ve haczi fek yazısı tarihi olan 27/10/2017 tarihinden sonra Tekzen tarafından davacıya ödeme yapıldığı, işbu davaya konu takibin açılmasına … firmasının sebebiyet vermediği, bu durumda davadan sonra ödenen tutar sebebiyle davacının kalan 25.427,08 TL lacağının ödenmemezliğinin 27/10/2017 tarihli fek sebebiyle dayanağının olmadığını belirtmiş, mahkeme aksi kanaatte ise davacının bloke tutarın dışında takibe konu edebileceği alacağın 275.215,52 TL olarak hesaplandığını belirtmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, icra dosyaları, bilirkişi raporu dikkate alındığında; taraflar arasında dava konusu borcun olup olmadığı ile ilgili bir ihtilafın bulunmadığı, ihtilafın davalının borcunu ödememesinin yasal dayanağı olup olmadığı hususu ile ilgili olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında sat-öde prensibi üzerine kurulu ticari ilişki mevcuttur. Davadışı … firmasının alacaklı bulunduğu İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasından davalı tarafa İİK89/1 Haciz ihbarnamesi 28/10/2015 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı … 02/11/2015 tarihli cevabi yazıda tebliğ tarihi itibariyle 92.674TL alacağı bulunduğunu ve bloke konulduğunu belirtmiştir. Taraflar arasındaki her ticari faaliyetin ayrı bir ticari ilişki olduğunu davalı dahi mutabakat metninde kabul etmiştir. Buna karşılık bloke tarihinden sonra davacıya ödemesi gereken 275.215,52TL. yi bloke yazısını bahane etmek suretiyle ödememiş, hatta icra takibinin durdurulması kararına karşın bu tavrını devam ettirmiştir. Zira haciz ihbarnamelerinin düzenlenip gönderildiği icra takibinin 10/11/2015 tarihinde durdurulmasına karar verilmiş, bu karar 20/11/2015 tarihinde icra dairesine ulaşmış, bu tarihten sonra da davalı tarafından nezdinde doğmuş alacaklara haciz şerhi işlenmiş ve fakat bloke altına aldığı miktarları da icra dosyasına göndermemiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle ve bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere; dava tarihi itibariyle 275.215,52TL yönünden davalının itirazı haksız olup itirazın iptaline, kabul edilen alacağın %20 si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin ise infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği hüküm altına alınmıştır.

KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacının davasının kısmen kabulüne; davalı tarafın İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın asıl alacak 275.215,52 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına,
2-)Yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına,
3-)Kabul edilen alacağın %20’si olan 55.043,10TL. İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-) Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken 18.799,97 TL karar harcından mahsubu ile bakiye 15.419,12 TL karar harcının borçlu davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5-) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 3.410,05-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-) Davacı tarafça yargılamanın yürütülmesi nedeniyle yapılan 1.941,50-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red durumuna göre 1.900,00-TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-) Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 27.715,00-TL vekalet ücretinin borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
😎 Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
9-)Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.