Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/588 E. 2019/500 K. 03.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/588 Esas
KARAR NO : 2019/500
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/05/2016
KARAR TARİHİ: 03/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği 28/05/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirketlerin… abone/tesisat no’lu elektrik abonesi olduğunu, davalı taraflarca son 10 yıl elektrik tüketim dönemlerinde düzenlenen faturalarda Kayıp Kaçak Bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim bedeli ve dağıtım bedeli yansıtılıp tahsil edildiğini, Yargıtay Daireleri’nin de tahsil edilen söz konusu tutarların iadesine ilişkin kararlarının olduğunu beyanla yargılama giderleriyle ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve her davalıdan ayrı ayrı olmak üzere kayıp kaçak bedeli için 1.500,00-TL, perakende satış hizmet bedeli için 500,00-TL, sayaç okuma bedeli için 1.000,00-TL, iletim sistemi kullanım bedeli için 500,00-TL, dağıtım bedeli için 500,00-TL olmak üzere şimdilik toplam 4.000,00-TL’nin fatura ödeme tarihinden itibaren işletilecek TC Merkez Bankası’nın kısa vadeli krediler için uyguladığı ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …A.Ş. vekilinin mahkememize verdiği 23/06/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; Dava konusu edilen Kayıp Kaçak Bedeli ile dava konusu olmayan diğer kalemlerin EPDK düzenlemesi gereği olduğunu ve mevzuata uygun olarak tahsil edildiğini beyan ederek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekilinin mahkememize verdiği 28/06/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, sözleşmede ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği kalemlerin tekrar kendisine ödenmesini talep edebilmesinin mümkün olmadığını, kayıp kaçak bedelinin tamamen yasadan kaynaklanmakta olduğunu yasal mükellefiyetler gereği uygulandığını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekilinin mahkememize verdiği 13/07/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından tahakkuk ettirilen başa kayı kaçak bedeli olmak üzere faturayı oluşturan diğer kalemlerin, elektrik piyasasında faaliyet gösteren perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketlerinin kulanıcılarına yantısatacakları tarifelerin EPDK tarafından çıkarılan yönetmelik, tebliğ, karar ve ikincil mevzuatlarla tarifelerin belirlendiğini, kurul kararlarının Danıştay tarafından iptal edilmedikçe tüm gerçek ve tüzel kişiler için bağlayıcı olduğunu, müvekkil şirket tarafından 4628 sayılı kanun hükümlerine uygun olarak davacı tarafın elektrik tüketim bedeli faturalarına yansıtılan dava konusu bedellerin mevcut yasal düzenlemelere aykırı bir yönü olmadığını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri, Elektrik Piyasasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanun, Faturalar, örnek kararlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Elektrik Mühendisi bilirkişi Mahmut Yavuz Varoğlu tarafından düzenlenen 16/01/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre; Kayıp kaçak bedelinin 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve bu kanunla ilgili diğer mevzuatlarda alınma gerekçesini açıklayan tam bir yasal karşılığı olmadığı, enerji hatların işletilmesi, bakımı ve kaçağın önlenmesinin dağıtım şirketinin sorumluluğunda olduğu, kaldı ki yasal yollar ile dağıtım şirketlerinin dava veya icra yoluyla kaçak elektrik bedellerinin bir kısmını da tahsil ettiği ve dağıtım şirketlerin bu maliyetlerin karşılığını bu şekilde mükerrer elde ettiği, Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere, dağıtım şirketlerinin kayıp ve kaçağı önlemekle yükümlü olduğu, kayıp-kaçak bedelli adı altında bir bedelin kullanıcılardan alınmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacının bu davadaki talebinin Yerleşik Yargıtay kararlarına göre yerinde olduğu, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 08/06/2017 tarih, 2016/22838 Esas ve 2017/9417 Karar sayılı ilamı ile “…Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK’nın Kanundaki yetkileri genişletilerek yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamında dahil edilmiştir.” Kararı’nın verildiği, dava konusu tesisata ilişin dosyasına dava tarihinden itibaren son 10 yıl elektik dönemlerine ilişkin fatura ekstraları ibraz edilmemiştir. Fatura ekstralarının ibrazı halinde dava konusunun 6719 sayılı kanunun düzenlenmesi doğrultusunda tahakkuk ettirilen bedellerin EPDK’nın onayladığı tariflere ve düzenleyici işlemlere göre uygunluğu değerlendirilebileceği belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı tarafça elektrik aboneliğine ilişkin davalı şirketler tarafından tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin içinde haksız şekilde kayıp kaçak bedeli ve sair isimler adı altında tahsilat yapıldığı iddiasıyla ödenen bu bedellerinin iadesine ilişkindir.
Davacı taraf elektrik tüketimi nedeniyle tahakkuk ettirilen faturada kayıp kaçak bedeli ve sair isimler adı altında haksız tahsil edilen bedellerin ödendiği tarihlerden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraflar ise tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin yasal mevzuat gereği alındığını ve son yasal düzenleme ile bu bedellerin iadesine ilişkin dava açılamayacağından dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafça davalılardan … A.Ş. aleyhine açılan dava mahkememizin 11/07/2017 tarihli duruşmasının 7 numaralı ara kararı ile Eren Elektrik hakkındaki davanın tefrikine karar verildiği ve bu davalı hakkındaki davanın mahkememizin 2017/636 Esas, 2018/63 Karar sayılı ilamıyla yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Elektrik aboneliğinden ve bu aboneliğe dayalı faturalara yansıtılan kayıp-kaçak ve sair bedeller adı altında davacıdan tahsilat yapıldığı noktasında taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu alınan bu bedellerin hukuka ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dava konusu ihtilaf hakkında dava tarihinden sonra 17/06/2016 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı “Elektrik Piyasası Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun” ile 6446 sayılı yasada bir takım değişiklikler yapılmıştır. 6719 sayılı kanunun Geçici 20. maddesine göre Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükmü uygulanacağı açıkça belirtilmiştir. 6719 sayılı yasanın 21. maddesi ile değişik, 6446 sayılı kanunun 17/10. maddesine göre de Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda Tüketici Hakem Heyetleri ile Mahkemelerin yetkisi bu bedellerin Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu düzenlenmiştir. Yürürlükteki 6719 sayılı yasayla değişik 6446 sayılı yasanın geçici 20. maddesi gereği bu kanunun yürürlük tarihinden önce açılmış davalarda da uygulanması gerekmektedir. Bu sebeple 6719 sayılı yasa ile değişik, 6446 sayılı yasanın 17/10 maddesi gereği davacıya tahakkuk ettirilen faturalardaki bedellere ilişkin Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi açısından bilirkişi incelemesi yapılması gerekmektedir. Ancak davacı tarafın bu yönde bir inceleme ve rapor alınması talebi olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkememizce davacı tarafın talebi aşılarak anılan şekilde rapor alınıp EPDK kararlarının uygunluğunun denetimi mümkün görülmemiş olup, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 6446 sayılı kanuna eklenen geçici 20. madde ile de kurul kararına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükmünün uygulanacağı hususunun düzenlenmesi, 6446 sayılı kanunda yapılan 6719 sayılı kanunun değişikliği ile kurul tarafından belirlenen esaslara göre hazırlanıp, kurul tarafından onaylanan tarifelere uygun şekilde tahakkuk ettirilen faturalarda yer alan kayıp kaçak perakende satış hizmet maliyeti ve benzeri gibi kanunda sayılan kalemler bakımından 17. maddeye eklenen 10. fıkra ile mahkemece yapılacak incelemenin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluk denetimi ile sınırlı olduğunun ifade edilmesi, Geçici 20. madde ile de bu hükmün mevcut davalara da uygulanır şeklindeki yasanın amir hükmü gereğince açılan davanın dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasa değişikliğinden dolayı konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere ilişkin koşullara göre hükme bağlanır. Davacı tarafça açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, gerek dava tarihindeki mevcut mevzuat hükümleri ile gerekse Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21/05/2014 tarih ve …Esas …Karar sayılı içtihatı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 08/02/2017 tarih 2016/16610 Esas 2017/1011 Karar sayılı içtihatında kayıp-kaçak bedelinin istenmesi mümkün olduğundan davacı taraf dava tarihi itibariyle iş bu davayı açmakla haklıdır. Bu durumda; dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava dilekçesi ile talep edilen miktar yönünden haklılık durumu nazara alanarak davacı yararına maktu vekalet ücreti ve yargılama gideri hususunda oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça dava açıldıktan sonra yapılan yasal değişiklik nedeniyle dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harç toplamından maktu 44,40-TL karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 228,84-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3- Davanın dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasa gereği konusuz kalması ve dava tarihinde davacının haklı olması nedeniyle davacı tarafça yapılan ilk harç gideri toplamı 107,10-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
4- Davanın dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasa gereği konusuz kalması ve dava tarihinde davacının haklı olması nedeniyle yargılama sırasında davacı tarafça yapılan 18 adet tebligat gideri 205,00-TL, posta masrafı 19,00-TL, bilirkişi ücreti 900,00-TL olmak üzere toplam 1.124,00-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı tarafça hakkında tefrik kararı verilen davalı Eren Elektrik Enerji Toptan Satış A.Ş. hakkında yapılan tefrik nedeniyle 68,00-TL fotokopi ücretinin tefrik edilen dosyaya ilişkin yargılama gideri olması nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Davalı … A.Ş. tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, davanın dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasa gereği konusuz kalması ve dava tarihinde davacının haklı olması nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
e-imza*
Hakim
e-imza*
* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.