Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/586 E. 2018/387 K. 17.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/586 Esas
KARAR NO : 2018/387
DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 27/05/2016
KARAR TARİHİ : 17/05/2018
KARARIN YAZILIŞ TARİHİ : 04/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın “… hissesi”, nakden ve peşinen ödenen 75.000 TL mukabilinde 02.01.1979 tarihinde … Noterliğinin … yevmiye numaralı “Resen Gayrimenkul Satış Vaadi Mukavelesi” ile edinildiğini, mülkiyeti Tapuda … belediyesi adına kayıtlı taşınmaz üzerinde işgalci olan davacı … tarafından, 21.06.1983 tarihinde “İmar ve Gecekondu Mevzuatına aykırı olarak yapılan gecekondulara ait başvuru dilekçe formu” ile ilgili belediyeye müracaat edildiğini, 2981 sayılı Kanuna göre belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan yapılara ait Yeminli Özel Teknik Bürolarca tanzim edilen 05.11.1984 tarihli tespit formunda; arsa sahibi Maliye Hazinesi ve bina sahibi … olan, “…Parsel”de kain arsa üzerindeki tek katlı çatısız betonarme binanın 02.06.1981 tarihinden önce bitmiş olduğunu; yapı ile ilgili hesaplanan harçlarla birlikte arsa bedeli tahsil edilerek tapu tahsis belgesi ile inşaat ruhsatı veya yapı kullanma izni verilmesi gerektiği tespit edildiğini, Müvekkil … tarafından başvuru işlemlerinin usulüne uygun tamamlanması neticesinde, 2981 sayılı kanunu kapsamında “Tapu Tahsis Belgesi” düzenlendiğini,
bu belge incelendiğinde “…Parselde kâin taşınmaz üzerinde inşa edilen tek katlı, çatısız, betonarme, 181 m²’lik konutun (gecekondunun)” 05.09.1985 tarihinde … no ile … adına tahsis edilmiş olduğu görüldüğünü, davacı … gibi diğer müvekkili …’nin de Sarıyer belediyesine ait taşınmaz üzerinde işgalci olan davacı … de, 06.01.1984 tarihinde “İmar ve Gecekondu Mevzuatına aykırı olarak yapılan gecekondulara ait başvuru dilekçe formu” ile ilgili belediyeye müracaat edildiğini, 2981 sayılı Kanuna göre belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan yapılara ait Yeminli Özel Teknik Bürolarca tanzim edilen 05.11.1984 tarihli tespit formunda; arsa sahibi Maliye Hazinesi ve bina sahibi … olan, “… Parsel”de kain arsa üzerindeki tek katlı çatısız betonarme binanın 02.06.1981 tarihinden önce bitmiş olduğunu; yapı ile ilgili hesaplanan harçlarla birlikte arsa bedeli tahsil edilerek tapu tahsis belgesi ile inşaat ruhsatı veya yapı kullanma izni verilmesi gerektiği tespit edildiğini, müvekkil … tarafından başvuru işlemlerinin usulüne uygun tamamlanması neticesinde, 2981 sayılı kanunu kapsamında “Tapu Tahsis Belgesi” düzenlenmiştir. Bu belge incelendiğinde “… Parselde kâin taşınmaz üzerinde inşa edilen tek katlı, çatısız, betonarme, 206 m²’lik konutun (gecekondunun)” 06.03.1985 tarihinde … no ile … adına tahsis edilmiş olduğu görüldüğünü, müvekkillerden… ise yine söz konusu taşınmaz üzerinde işgalci olduğunu, taşınmazın ilgili yasa gereği Milli Emlak Müdürlüğünden alınması aşamasında kurulan davalı kooperatifin ortağı olduğunu, arsa bedeli ve diğer mükellefiyetlerini yerine getirdiğinden, diğer iki davacı müvekkil gibi davalı kooperatiften kendi lehine doğan pay üzerinde halen hak sahibidir ve kooperatif ortaklığı devam ettiğini, ancak müvekkil kooperatiften payını alamadığı gibi, kooperatif tarafından bir kısım üye ve ortaklara yapılan devirlerden arta kalan payda hak sahibi olduğunu, ancak kooperatifin hukuka ve ana sözleşmeye aykırı uygulamaları neticesinde varlığı ihtilaf konusu olmayan payına vasıl olamadığı gibi yanlış uygulamaların neticesinde ortaya çıkan menfi sonuçlara kusuru olmamasına rağmen katlanmak zorunda kaldığını, davacıların işgalcisi olduğu, Maliye Hazinesi adına kayıtlı arsanın …Milli Emlak Müdürlüğü tarafından işgalcilerine ihale edilmesi üzerine, taraflar işgalcisi oldukları taşınmazlar için tek tek ihaleye katılmak yerine davalı … Yapı Kooperatifi’ni kurmuş ve 24.11.2010 tarihinde gerçekleştirilen ihaleye Kooperatif olarak katılarak işgalcisi oldukları taşınmazların mülkiyetini ihale ile kazanıldığını, ihaleden sonra kooperatif, mülkiyetini iktisap ettiği İstinye Mah. 380 Ada, 79 Parselde kayıtlı 6.932,83 m² arsa vasfındaki taşınmaza ilişkin yüklenici … A.Ş. ile 29502 yevmiye numarası ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereği, arsa payı devri yapılmış; yüklenici tarafından inşaat ruhsatı alınmış, eser vücuda getirilerek tamamlanmış, kat irtifakı kurulmuş ve neticede ferdileşme aşamasına gelindiğini, kooperatif ve Milli Emlak müdürlüğüne karşı mükellefiyetlerini yerine getiren ve ferdileşme anına kadar sorunsuz bir şekilde devam eden proje, davalı kooperatifin kanuna ve ana sözleşmeye aykırı işlemleri neticesinde içinden çıkılmaz bir hal aldığını, kooperatif ana sözleşmesinin 62. Maddesinde “Konutlar, maliyet bedelleri ve şerefiye farkları bilirkişi tarafından tespit edildikten sonra, ortaklar ve temsilcilerin katılımıyla noter önünde çekilecek kura ile belirlenir.” İfadesiyle konutların ortaklara dağıtım şekli belirlendiğini, kooperatif ana sözleşmesine göre; rızai taksim, daire bedelleri ile şerefiye farklarının tespit edilip ortaklık payları da dikkate alınmak suretiyle bütün ortakların anlaşması ile gerçekleştirilebilecektir. Nitekim davalı kooperatifin 18.05.2013 tarihli Genel Kurul Toplantısında, ferdileşmenin rızai taksim yoluyla Noter huzurunda yapılmasına karar verildiğini, davalı kooperatif, ana sözleşmeye aykırı olarak, ortakların tümünün katılımı sağlanmaksızın, Noter huzurunda yapılmış bir rızai taksim sözleşmesi ve ortakların tapuda yapılacak paylaşıma ilişkin kabul beyanları olmaksızın; Medeni Kanuna, Kooperatifler Kanununa, Ana sözleşmeye ve de 18.05.2013 tarihli Genel Kurul Kararına aykırı olarak, davalılar tarafından kendi aralarında bir yönetim kurulu kararı alınmış ve davalılar adına bağımsız bölümlerin tamamı bir günde tescil edildiğini, kooperatifin diğer davalılar adına yaptığı yolsuz tescil neticesinde müvekkiller adına isabet eden taşınmazlar Kooperatif üzerinde kaldığını, yani davacı müvekkillere yapılması gereken mülkiyet devirleri yapılmadığını; davalılar adına yapılan tesciller de yolsuz olarak yapıldığını, bu dönemde gerek yükleniciye yapılan bağımsız bölüm devirlerinde, gerekse de diğer davalı kooperatif ortaklarına yapılan devirlerde vergi hukuku anlamında usulsüzlükler yapılmış ve vergi dairesince vergi cezaları tahakkuk ettirilmiş ve vergi dairesince cezaların tahakkuk ettirildiği anda davalı kooperatif üzerinde kalan ve gerçekte ortaklık paylarını alamamış ortaklara ait olan bağımsız bölümler üzerine hacizler konulmuştur. Anlaşılacağı üzere bu vergi cezalarının doğmasında, vergi cezalarının doğmasına sebebiyet veren kooperatif, yüklenici ve bağımsız bölümlerini devralan diğer davalılara kusur atfedilebilmesi mümkün iken, hiç kusuru olmayan müvekkillerin bütün olumsuz sonuçlara katlanmak zorunda bırakılması hukuka aykırı olduğu gibi, hakkaniyet ve nesafete de açıkça aykırı olduğunu, bununla da kalmayan davalı kooperatif, paylarını alamayan bazı kooperatif üyelerine bağımsız bölüm paylarına karşılık bonolar vermiş ve bu bonolar nedeniyle kooperatif aleyhine Gebze … İcra Dairesi… Esas sayılı dosyalardan icra takibi yapılarak, hukuka aykırı devirlerden sonra kooperatif üzerinde kalan ve davacı müvekkillere devredilmeyen taşınmazlar üzerine haciz koydurmuştur. Mezkûr icra dosyalarının alacaklısının yine bir kooperatif ortağı olduğunu belirtmekte yarar vardır. İcra Dosyalarının alacaklısı …’dır ve kooperatifte ortak ve pay sahibi olduğunu, bununla da kalmayan davalı kooperatif, paylarını alamayan bazı kooperatif üyelerine bağımsız bölüm paylarına karşılık bonolar vermiş ve bu bonolar nedeniyle kooperatif aleyhine Gebze …İcra Dairesi …Esas sayılı dosyalardan icra takibi yapılarak, hukuka aykırı devirlerden sonra kooperatif üzerinde kalan ve davacı müvekkillere devredilmeyen taşınmazlar üzerine haciz koydurduğunu, mezkûr icra dosyalarının alacaklısının yine bir kooperatif ortağı olduğunu belirtmekte yarar vardır. İcra dosyalarının alacaklısı …’dır ve kooperatifte ortak ve pay sahibi olduğunu, bilindiği gibi Kooperatif Genel Kurulu ve Yönetim Kurulu, ana sözleşmeye ve Genel Kurul Kararlarına aykırı karar alamaz; iş ve işlem yapamayacağını, bu nedenle davalı kooperatif tarafından diğer davalılara yapılan devirlere ilişkin alınan Yönetim Kurulu Kararı hukuka aykırıdır ve diğer davalılara hukuka aykırı olarak yapılan devirler de yok hükmünde olduğunu, işbu nedenle davalılar adına yapılan yolsuz tescillerin düzeltilmesi gerekmekte olduğunu, bahsedilen teftiş raporunda davalı kooperatifin, diğer davalılara ve yükleniciye devrettiği taşınmazların bedellerini düşük gösterdiğini, KDV bedellerini ödemediği ve neticede 63.905.000,00 TL vergi cezası tahakkuk ettirildiği görülmekte olduğunu, tahakkuk eden vergi cezasının tahsili amacıyla vergi dairesi, davalı kooperatif adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmazlar üzerine haciz koyarak, vergi cezasının tahakkuk tarihinden önce mülkiyet hakkı doğmuş olan müvekkillerin hakkını takyit ettiğini, Kooperatif aleyhine tahakkuk ettirilen vergi cezalarının iki temel sebebi vardır; 1.Kooperatiften yükleniciye yapılan devirlerdeki usulsüzlük, 2.koopratiften diğer davalı ortaklara yapılan devirlerdeki usulsüzlük olduğunu, her iki usulsüzlüğün cezasını hiç pay alamayan ortakların çekiyor olması haksızlığı açıkça ortaya koymakta olduğunu, Kooperatif yöneticileri, yaptıkları usulsüzlükler nedeniyle İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile yargılanmakta olduğunu, üstelik usulsüzlükler nedeniyle Kooperatif yönetiminin yargılandıkları tek davanın bu olmadığını beyan ederek ileride telafisi imkansız zararlara mahal verilmemesi adına tapuların kaydına işbu dava sonuçlanana kadar 6100 sayılı HMK’nın 389 vd. maddeleri gereği ihtiyati tedbir şerhi konulmasını, yahut Türk Medeni Kanunun 1011. Maddesi gereğince geçici tescil şerhi verilmesini, davanın kabul edilerek yolsuz tescillerin düzeltilmesini, buna karar verilmemesi halinde müvekkillere isabet eden payların müvekkiller adına tesciline karar verilmesini, payların müvekkiller adına tesciline karar verilmesi halinde paylar üzerine konulan hacizlerin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan 8,9,10 ve 11 nolu vekili Av. … ‘nun cevap dilekçesinde özetle; görev yönünden görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkillerinin kooperatif hariç şahısların taraf ehliyetinin bulunmadığını, dava konusu hak iddiası ile herhangi bir ilişkilerinin olmadığını, husumet itirazlarının olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, esas yönünden ise davacıların kooperatif nezdinde üyelikleri ve buna bağlı olarak yasadan doğan haklarının olduğunu, davacılar bu haklarını kullanmadıklarını, paylarına düşen taşınmazı almaları için ferdileşme işlemi sırasında taşınmazın KDV ‘sini peşin ödenmesi gerektiğini, davacıların, genel kurul kararı ile yapılan ferdileşme işlemine genel kurulda kabul oyu vermiş olmaları nedeniyle yolsuz tescil iddiası ile tapu iptali ve terkin talebiyle davası açmaya hakkı olmadığından davaların haksız ve hukuka aykırı davalarının reddi talep etmiştir.
Dava; Tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davacılardan Kemal Yardımcıel feragat etmiş, diğer davacılarla ilgili yapılan yargılamada yönetim kurulu tarafından üyelere gayrimenkullerin tashih verilmesi ile ilgili olarak işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay … HD.nin 18/09/2013 tarih…sayılı kararında ; kooperatif konutlarının üyelerine dağıtımına dair kura çekiminin iptaline kura çekimi ile ilgili olarak genel kuruldan hemen sonra yapılmış ise üyenin genel kurula katılmadığı, ancak kuraya bizzat katıldığı, itirazi kayıtta ileri sürmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği,
Yargıtay … HD.nin 01/10/2014 tarih …sayılı kararında yönetim kurulu ile kooperatif kura çekimi ile ilgili verilen yetkiye göre kura çekiminden itibaren dava tarihine kadar 3 yıla yakın bir süre geçtiği, bu durumda mahkemede artık kura çekiminin iptalini istenemeyeceği,
Bakınız, Uygulamalı Kooperatifler Hukuku Gönen Eriş, 2.baskı. sayfa 171. Yargıtay …HD.nin … sayılı davacı anılan genel kurul kararına karşı yasa yoluna gitmediğine ve kura çekimi kesinleşen genel kurul kararına uygun olarak yapıldığına göre kura çekimine ilişkin kura çekimi iptalini isteyemez.
Aynı kitap sayfa 166. Kooperatiften ayrılan ortak bu çıkarma kararını iptal ettirerek geri dönmüş ve fakat konut alamamış ise; bu ortağa kooperatifçe tazminat ödenir.
Sayfa 160. Yargıtay …HD.nin … sayılı kararında; genel kurul veya yönetim kurulu kararı yoksa ortaklara tahsis işlemi veya kura işlemi yapılamaz.
Sayfa 147. Yedek ortağın kura çekim isteme hakkı yoktur.
Sayfa 145. Genel kurul kararının iptali istemi yoluyla konutun mülkiyetinin kendisine ait olduğunun istenmiş olmasına göre dava açılması gerekeceği, Yargıtay … HD.nin 10/02/1992 tarih 3312-1245 sayılı kararında açıklanmış olup, bu itibarla sayfa 1077. Yargıtay 11. HD. Nin 23/06/1994 1295-5393 genel nitelikte bir direktif kararı olan genel kurul kararının uygulanması yönetim kurulunun doğal görevi olup, verilen kararlara uymak gerektiği belirtilmiş olup,
Ayrıca yönetim kurulunun yetkilendirilmesine dair İstanbul …ATM’nin … sayılı kesinleşmiş karar sayılı dosyasında genel kurul kararının iptali talebinin reddedildiği anlaşılmakla, davacıların açmış olduğu davanın belirtilen yargıtay kararları doğrultusunda reddi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle;
1-Davacı … Yardımcıel’in açtığı davasının davadan feragat edildiğinden feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Diğer davacıların açmış olduğu davanın REDDİNE,
3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı … Yardımcıel’den alınarak hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90 TL harcın peşin alınan 29,20 TL harçtan mahsup edilerek eksik olan 6,70 TL’nin davacılar Hamide ve Nazmiden alınarak hazineye irat kaydına.
5-Davalılar yararına tayin ve takdir edilen 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiline, davalı tarafa verilmesine,
6-Davacıların yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır