Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/573 E. 2019/7 K. 09.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/480
KARAR NO : 2019/6
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/05/2016
KARAR TARİHİ: 09/01/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği 05/05/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, elektrik dağıtımı yapmakta olan davalı şirket … A.Ş.’nin … müşteri numaralı abonesi olduğunu, Müvekkili şirketin elektrik dağıtım işleri ile perakende satış işlemlerinin ayrılmasından önce ise diğer davalı… A.Ş.’nin de aynı numaralı abonesi olduğunu, müvekkili şirketi adına kayıtlı bu elektrik aboneliği nedeni ile düzenlenen faturalarda kullanılan enerji miktarının belirli oranlarında, kayıp kaçak bedeli adı altında ücret tahsil edildiğini, müvekkili şirketten fazladan talep edilen bedellerin haksız ve hukuka aykırı olup düzenli faturasını ödeyen müşterilere yansıtılan bir bedel olduğunu, kayıp – kaçak bedeline ek olarak müvekkil şirketten dağıtım bedeli, iletim bedeli, perakende satış hizmeti ve sayaç bedeli isimleri altında da bedellerin tahsil edildiğini, bu tahsil edilen ücretlerin herhangi bir kanuni dayanağının bulunmadığını, geriye dönük olarak Şubat 2015 ayından itibaren müvekkili şirketten haksız bir şekilde kayıp – kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, perakende satış hizmeti ve sayaç bedelinin her bir faturanın ödenme tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte 10.000-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile iadesini, tüm yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı şirketler üzerine bırakılması talebi ile dava açtığı görüldü.
CEVAP: Davalı … A.Ş. vekilinin mahkememize verdiği 20/05/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; Kanun gereğince yayımlanan Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği ve ilgili tebliğleri uyarınca takip eden yıla ilişkin müvekkili kurumun gelir tavanı EPTK tarafından yıllık bazda onaylandığını, takip eden yıla ait gelir tavanının müvekkili kurumun yıllık işletme giderlerini ve gerekli iletim yatırımlarını karşılamasının esas olduğunu, takip eden yıla ilişkin iletim tarifeleri de onaylanan bu gelir tavanını karşılayabilecek şekilde yıllık bazda hesaplandığını, üretilen elektriğin iletilmesi gibi son derece önemli bir kamu hizmeti sunan ve bir Devlet kuruluşu olan müvekkili kurumun ifa ettiği kamu hizmetinin devamı için tamamen yasal düzenlemede ve yürürlükteki mevzuat gereği tahsil olunan bedellerin hukuka ve özellikle de Anayasaya aykırılığından bahsedilemeyeceğini, davacının 10 yıl geriyi dönük taleplerinin husumet sebebiyle reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı… A.Ş. vekilinin mahkememize verdiği 18/06/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; Perakende satış, kayıp – kaçak, dağıtım, perakende satış hizmeti, sayaç okuma ile iletim bedeli içinde bulunulan uygulama döneminin yıllar bazındaki ilgili tarife dönemleri için dağıtım şirketlerinin dağıtım ve perakende satış lisansı kapsamındaki parametreleri dikkate alınarak, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlenmekte olduğunu ve elektrik dağıtım şirketlerinin ilgili mevzuat kapsamındaki maliyetlerinin karşılanması bakımından, EPDK Kurul kararları ile onaylanarak Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle yürürlüğe giren söz konusu tarifelere dağıtım şirketlerince uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Davacı adına kayıtlı…numaralı tesisata ait abone detay bilgileri, abonelik sözleşmesi suretleri ve tahsilat listesini gösterir sistem kaydı, davalı … A.Ş. vekilinin 27/06/2016 havale tarihli 6719 sayılı kanun ile yapılan değişikliği bildiren beyan dilekçesi, davacı vekilinin 27/06/2016 havale tarihli beyan dilekçesi ve 09/01/2019 havale tarihli beyan dilekçesi ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı tarafça elektrik aboneliğine ilişkin davalı şirket tarafından tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin içinde haksız şekilde kayıp kaçak bedeli ve sair isimler adı altında tahsilat yapıldığı iddiasıyla ödenen bu bedellerinin iadesine ilişkindir.
Davacı taraf elektrik tüketimi nedeniyle tahakkuk ettirilen faturada kayıp kaçak bedeli ve sair isimler adı altında tahsil edilen bedellerin ödendiği tarihlerden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı taraf ise tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin yasal mevzuat gereği alındığını ve son yasal düzenleme ile bu bedellerin iadesine ilişkin dava açılamayacağından dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Elektrik aboneliğinden ve bu aboneliğe dayalı faturalara yansıtılan kayıp-kaçak ve sair bedeller adı altında davacıdan tahsilat yapıldığı noktasında taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu alınan bu bedellerin hukuka ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı ve davalı tarafın ticari şirket olmaları ve dava konusu elektrik aboneliğinin ticari abonelik olması nedeniyle her iki tarafı tacir olan ve dava konusunun tacir olan tarafların ticari işletmesiyle ilgili olması nedeniyle işlemin ticari iş olduğu, dolayısı ile ihtilaf konusunda Mahkememiz yargılama yapmaya görevlidir.
Dava konusu ihtilaf hakkında dava tarihinden sonra 17/06/2016 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı “Elektrik Piyasası Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun” ile 6446 sayılı yasada bir takım değişiklikler yapılmıştır. 6719 sayılı kanunun Geçici 20. maddesine göre Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükmü uygulanacağı açıkça belirtilmiştir. 6719 sayılı yasanın 21. maddesi ile değişik, 6446 sayılı kanunun 17/10. maddesine göre de Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda Tüketici Hakem Heyetleri ile Mahkemelerin yetkisi bu bedellerin Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu düzenlenmiştir. Yürürlükteki 6719 sayılı yasayla değişik 6446 sayılı yasanın geçici 20. maddesi gereği bu kanunun yürürlük tarihinden önce açılmış davalarda da uygulanması gerekmektedir. Bu sebeple 6719 sayılı yasa ile değişik, 6446 sayılı yasanın 17/10 maddesi gereği davacıya tahakkuk ettirilen faturalardaki bedellere ilişkin Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi açısından bilirkişi incelemesi yapılması gerekmektedir. Ancak davacı tarafın bu yönde bir inceleme ve rapor alınması talebi olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkememizce davacı tarafın talebi aşılarak anılan şekilde rapor alınıp EPDK kararlarının uygunluğunun denetimi mümkün görülmemiş olup, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 6446 sayılı kanuna eklenen geçici 20. madde ile de kurul kararına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükmünün uygulanacağı hususunun düzenlenmesi, 6446 sayılı kanunda yapılan 6719 sayılı kanunun değişikliği ile kurul tarafından belirlenen esaslara göre hazırlanıp, kurul tarafından onaylanan tarifelere uygun şekilde tahakkuk ettirilen faturalarda yer alan kayıp kaçak perakende satış hizmet maliyeti ve benzeri gibi kanunda sayılan kalemler bakımından 17. maddeye eklenen 10. fıkra ile mahkemece yapılacak incelemenin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluk denetimi ile sınırlı olduğunun ifade edilmesi, Geçici 20. madde ile de bu hükmün mevcut davalara da uygulanır şeklindeki yasanın amir hükmü gereğince açılan dava dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasa değişikliğinden dolayı konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere ilişkin koşullara göre hükme bağlanır. Davacı tarafça açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, gerek dava tarihindeki mevcut mevzuat hükümleri ile gerekse Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21/05/2014 tarih ve … Esas … Karar sayılı içtihatı ve Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 08/02/2017 tarih … Esas … Karar sayılı içtihatında kayıp-kaçak bedelinin istenmesi mümkün olduğundan davacı taraf dava tarihi itibariyle iş bu davayı açmakla haklıdır.
Bu durumda; dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek,dava tarihi itibariyle davacı tarafın haklı olması nedeniyle davacı yararına maktu vekalet ücreti takdirine ve davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin davalıdan tahsiline dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça dava açıldıktan sonra yapılan yasal değişiklik nedeniyle dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harç toplamından maktu 44,40-TL karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 126,38-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3- Davanın dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasa gereği konusuz kalması ve dava tarihinde davacının haklı olması nedeniyle davacı tarafça yapılan ilk harç gideri toplamı 69,40-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
4- Davanın dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasa gereği konusuz kalması ve dava tarihinde davacının haklı olması nedeniyle yargılama sırasında davacı tarafça yapılan 12 adet tebligat gideri 126,00-TL, posta masrafı 26,10-TL olmak üzere toplam 152,10-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, davanın dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasa gereği konusuz kalması ve dava tarihinde davacının haklı olması nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
e-imza*
Hakim
e-imza*
* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.