Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/560 E. 2019/108 K. 30.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
STANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/560 Esas
KARAR NO : 2019/108
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/05/2016
KARAR TARİHİ: 30/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği 09/05/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, faaliyet konusu kapsamında… Otel’in işletmeciliğini yapmakta olduğunu, işletmede 2 adet aboneliğin bulunduğunu, davalı şirketin 2011-2012-2013-2014-2015 ve 2016 yıllarında müvekkilin işlettiği otelin elektrik enerjini temin ettiğini, taraflar arasında akdedilen Enerji Satış Anlaşması ile davalı tarafından söz konusu dönemlere ait elektrik faturaları kesilerek müvekkile yansıtıldığını ve anılan bedellerin tamamının davacı tarafından ödendiğini, 2011-2012-2013-2014-2015 ve 2016 yıllarında, davalı tarafından kayıp bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, sayaç okuma vs. bedel adları altında davacı şirketten haksız olarak tahsil edildiğini, bununla birlikte kayıp kaçak bedeli yanında, perakende satış hizmet bedeli, PSH bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli gibi ne isim altında olursa olsun, tüketim harici bedellerinde tahsilinin haksız olduğunu, 2011-2012-2013-2014-2015 ve 2016 yıllarında davacıdan kayıp bedeli, kaçak bedeli, PSH bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, sayaç okuma bedeli vs. olarak haksız ve usulsüz olarak tahsil edilen tüm tutarların, fatura ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize verdiği 10/01/2018 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davalı şirketin elektrik faturalarına yansıttığı bedellerin tamamının mevzuata ve düzenlemelere tamamen uygun olduğunu, davacı tarafın, davalı şirket tarafından her ay elektrik bedelinin yanı sıra haksız tahsilatlar yapıldığı iddiasında olduğunu, ancak bu iddiaların mesnetsiz olup, taraflar arasında akdedilmiş sözleşme hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, müvekkili şirketin gerçekleştirmiş olduğu işlemin taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğunu, davacının dava konusu yaptığı bedelleri davalı şirkete ödemeyi hür iradesiyle ve imzaladığı sözleşme ile kabul ettiğini, davacının EPDK kararı gereği kayıp-kaçak bedelinin fatura kapsamına dahil edileceğine dair karar vermesine rağmen işbu maddeye istinaden sözleşmeyi feshetmediğini ve faturaları ödemeye devam ettiğini, davacının içeriğine itiraz etmeden kabul ettiği faturalara dayanarak alacak talebinde bulunmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı şirketin işbu işlemler dolayısıyla hiçbir bedel elde etmeyerek tüm kayıp-kaçak bedellerini kendi malvarlığına katmaksızın, davacı şirketin dağıtım şirketi olan…A.Ş.’ye aktarıldığını, ilk itirazlarının ve usule ilişin karşı beyanları yönünde karar verilmesini, davanın üçüncü kişisi olan … A.Ş.’ye ihbar edilmesini ve huzurdaki davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Sözleşmeler, faturalar, ödeme dekontları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı tarafça elektrik aboneliğine ilişkin davalı şirket tarafından tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin içinde haksız şekilde kayıp kaçak bedeli ve sair isimler adı altında tahsilat yapıldığı iddiasıyla ödenen bu bedellerinin iadesine ilişkindir.
Davacı taraf elektrik tüketimi nedeniyle tahakkuk ettirilen faturada kayıp kaçak bedeli ve sair isimler adı altında haksız tahsil edilen bedellerin ödendiği tarihlerden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı taraf ise tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin yasal mevzuat gereği alındığını ve son yasal düzenleme ile bu bedellerin iadesine ilişkin dava açılamayacağından dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Elektrik aboneliğinden ve bu aboneliğe dayalı faturalara yansıtılan kayıp-kaçak ve sair bedeller adı altında davacıdan tahsilat yapıldığı noktasında taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu alınan bu bedellerin hukuka ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dava konusu ihtilaf hakkında dava tarihinden sonra 17/06/2016 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı “Elektrik Piyasası Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun” ile 6446 sayılı yasada bir takım değişiklikler yapılmıştır. 6719 sayılı kanunun Geçici 20. maddesine göre Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükmü uygulanacağı açıkça belirtilmiştir. 6719 sayılı yasanın 21. maddesi ile değişik, 6446 sayılı kanunun 17/10. maddesine göre de Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda Tüketici Hakem Heyetleri ile Mahkemelerin yetkisi bu bedellerin Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu düzenlenmiştir. Yürürlükteki 6719 sayılı yasayla değişik 6446 sayılı yasanın geçici 20. maddesi gereği bu kanunun yürürlük tarihinden önce açılmış davalarda da uygulanması gerekmektedir. Bu sebeple 6719 sayılı yasa ile değişik, 6446 sayılı yasanın 17/10 maddesi gereği davacıya tahakkuk ettirilen faturalardaki bedellere ilişkin Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi açısından bilirkişi incelemesi yapılması gerekmektedir. Ancak davacı tarafın bu yönde bir inceleme ve rapor alınması talebi olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkememizce davacı tarafın talebi aşılarak anılan şekilde rapor alınıp EPDK kararlarının uygunluğunun denetimi mümkün görülmemiş olup, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 6446 sayılı kanuna eklenen geçici 20. madde ile de kurul kararına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükmünün uygulanacağı hususunun düzenlenmesi, 6446 sayılı kanunda yapılan 6719 sayılı kanunun değişikliği ile kurul tarafından belirlenen esaslara göre hazırlanıp, kurul tarafından onaylanan tarifelere uygun şekilde tahakkuk ettirilen faturalarda yer alan kayıp kaçak perakende satış hizmet maliyeti ve benzeri gibi kanunda sayılan kalemler bakımından 17. maddeye eklenen 10. fıkra ile mahkemece yapılacak incelemenin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluk denetimi ile sınırlı olduğunun ifade edilmesi, Geçici 20. madde ile de bu hükmün mevcut davalara da uygulanır şeklindeki yasanın amir hükmü gereğince açılan davanın dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasa değişikliğinden dolayı konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere ilişkin koşullara göre hükme bağlanır. Davacı tarafça açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, gerek dava tarihindeki mevcut mevzuat hükümleri ile gerekse Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21/05/2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 Karar sayılı içtihatı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 08/02/2017 tarih 2016/16610 Esas 2017/1011 Karar sayılı içtihatında kayıp-kaçak bedelinin istenmesi mümkün olduğundan davacı taraf dava tarihi itibariyle iş bu davayı açmakla haklıdır. Bu durumda; dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava dilekçesi ile talep edilen miktar yönünden haklılık durumu nazara alanarak davacı yararına maktu vekalet ücreti ve yargılama gideri hususunda oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça dava açıldıktan sonra yapılan yasal değişiklik nedeniyle dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan alınması gereken maktu 44,40-TL karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 177,77-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3- Davanın dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasa gereği konusuz kalması ve dava tarihinde davacının haklı olması nedeniyle davacı tarafça yapılan ilk harç gideri toplamı 77,90-TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4- Davanın dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasa gereği konusuz kalması ve dava tarihinde davacının haklı olması nedeniyle yargılama sırasında davacı tarafça yapılan 3 adet tebligat gideri 39,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, davanın dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasa gereği konusuz kalması ve dava tarihinde davacının haklı olması nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imza*
Hakim …
e-imza*
* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.