Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/473 E. 2020/683 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/473 Esas
KARAR NO:2020/683

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:02/05/2016
KARAR TARİHİ:04/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili mahkememize verdiği 02/05/2016 havale tarihli dava dilekçesinde özetle;16.01.2010 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile müvekkilinin eşi …’ın kullandığı … plakalı aracın çarpıştığı, …’ın kaza sonucu vefat ettiğini, .. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile yargılama yapıldığını ve alınan Adli Tıp Kurumu raporu ile …’ın asli kusurlu, …’nun kusursuz bulunduğunu ve beraat aldığını, müvekkilinin kazada kocasını kaybettiğinden, kocasının desteğinden mahrum kaldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere trafik kazasında eşini kaybeden davacının destekten yoksun kalma tazminatının 6100 saylı yasanın 107.maddesine göre belirlenmesini ve dava tarihinden itibaren işleyecek faiz, yargılama giderleri ve avukatlık ücretleri ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 19/06/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; … için 1.000,00 TL.lik taleplerini 134.795,04 TL. artırarak toplam 134.795,04 TL.lik tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili yönünde yükseltmiş ve ıslah harcını yatırmıştır.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize verdiği 13/05/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davadan önce müvekkili şirkete herhangi bir müracaat ve başvuru bulunmadığını, müvekkili şirketin temerrüdünün söz konusu olmadığını, davayı ve müvekkili şirketin sorumluluğunu kabul anlamına gelmemek kaydıyla … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 862202 poliçe numaralı 29/06/2009-2010 tarihlerini kapsar şekilde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin ancak maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde, (sigorta poliçesinde teminat dışı olmayan) maddi zarardan sorumluluğunun poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olarak söz konusu olabileceğini, poliçede belirtilen teminat limitinin üst sınır olup, hak sahiplerine toplam ödenecek rakamın tamamını oluşturduğunu, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2007/986 E-2008/9410 K.ve Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2005/5516 E- 2006/5516 K. sayılı kararlarında da araç sürücüsünün %100 tam kusurlu olması nedeniyle trafik sigortacısı olan şirketin bir sorumluluğunun bulunmadığının ifade edildiğini, davanın reddine karar verilmesini, dava dosyasında müvekkili şirket bir tazminat ödemek durumunda kaldığı takdirde, sigortalı, araç malikine rücu hakkı doğabileceğini, müşterek ve müteselsil sorumlu sigortalının davacılara ödeme yapıp yapmadığının tespiti ve ödeme yapıldığının belirlenmesi halinde de mahsup yapılabilmesi açısından davanın … Plakalı araç maliki ve müvekkil şirket sigortalısı …’a ihbarına karar verilmesini belirtilen nedenler ile davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı tarafından davalı aleyhine açılan trafik kazası sonucunda oluşan TBK’nın 53. maddesinde yer alan ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları zararlar sebebi ile açılan maddi tazminat davasından ibarettir. Buna göre destekten yoksun kalma tazminatı TBK 55. maddesindeki ; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
16.01.2010 tarihinde saat 21:30 sıralarında sürücü … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı kamyonet ile İçericumra ilçesi istikametinden Bozkır ilçesi istikametine seyir halinde iken olay yeri dört yönlü kavşağa geldiğinde seyir istikametine göre sağ tarafındaki tali yoldan kavşağa giriş yapan sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile kavşak içerisinde çarpışmaları neticesi ölümlü ve yaralanmalı kazası meydana gelmiştir.
Aktüer ve Makine Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 20/03/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; 16.01.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden …’ın vefatı sonucunda geride kalan hak sahibi davacı eşi … tarafından davalı … AŞ. aleyhine olarak açılan destekten yoksun kalma sebebiyle maddi tazminat davasında kusur bakımından … AŞ.’a Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plakalı aracı sürücü müteveffa …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı Yönetmeliğin ilgili bentlerinde açıklanan hükümler gereği, trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda etkenlik arz ettiği için, 8/8 oranında % 100 kusurlu olduğu, sürücü … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracı ile; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı yönetmelikte belirtilen sürücülerin uyması zorunlu kurallara riayet ettiği, kazanın oluşumunda alabileceği herhangi bir tedbir ve önlem bulunmadığından kendisine kusur izafe edilmesinin uygun görülmediği ve kazanın meydana gelişinde atfı kabil kusuru bulunmadığı, destekten yoksunluk tazminatı bakımından sonuç hak sahibi davacı eş …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle nihai ve gerçek maddi zararının135.795,04 TL. olduğunu raporda bildirmişlerdir.
Davalı vekili her ne kadar Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigortası Genel Şartları ve Sigorta Mevzuatı ile Yargıtay kararlarına göre davacının (ölümü halinde yakınlarının) kazayı bizzat gerçekleştiren kişi olması nedeniyle aracın trafik sigortacısına başvurarak tazminat talep edemeyeceklerini, kimse kendi hukuka aykırı davranışından lehine sonuç çıkaramaz ilkesi gereğince kimsenin kendi kusuruyla yaptığı kazalarda trafik sigortacısından tazminat hakkının bulunmadığını öne sürerek davanın reddini talep etmiş ise de; zorunlu trafik poliçesi genel şartları 01/06/2015 tarihinde değişmiş olup, davaya konu sigorta poliçesi 29/06/2009-29/06/2010 tarihleri arasını kapsamakta olup kaza tarihi de 16/01/2010 tarihidir. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununda 6704 sayılı kanunla yapılan değişiklik ile ilgili kanunun 90. Maddesine göre; “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu kanun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fillere ilişkin hükümleri uygulanır. ” Bu değişiklikten sonra meydana gelen trafik kazalarında murisin kusurunu destekten yoksun kalanlara yansıtmak mümkündür ancak; davaya konu trafik kazasının yasal değişiklikten önce olması ve davaya konu sigorta poliçesinin tanzim tarihinin 01/06/2015 tarihli poliçe genel şartlarındaki değişiklikten önce olması nedeniyle davacının tazminat talep etme hakkına sahip olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; 16/01/2010 tarihinde … sevk ve idaresindeki davalı … şirketine ZMMSS ile sigortalı … plaka sayılı kamyonet ile seyrederken davacının eşi …’ın kullandığı … plakalı otomobil ile çarpışması sonucu, …’ın vefat ettiği, …’nun sevk ve idaresindeki aracın kaza tarihinde davalı … şirketi tarafından düzenlenen poliçe ile ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu, olayın meydana gelmesinde vefat eden …’ın %100 oranında kusurlu olup; diğer araç sürücüsü …’ya atfı kabil bir kusur bulunmadığı, davacının eşinin ölümünden dolayı talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 135.795,04TL olduğu, kaza tarihi dikkate alındığında ölenin kusurunun destekten yoksun kalana yansıtılmaması gerektiği anlaşıldığından; davacının davasının kabulü ile 135.795,04TL destekten yoksun kalma tazminatının; talep gibi 02/05/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın kabulü ile; 135.795,04TL destekten yoksun kalma tazminatının 02/05/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-) Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harcın ve ıslah harcının alınması gereken 9.276,15 -TL karar harcından mahsubu ile eksik kalan 9.246,95-TL bakiye karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-) Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan 58,40-TL ilk harç gideri ve 460,40-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 518,80-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-) Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan 1.591,00-TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi 16.851,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-)Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı; davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/11/2020

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.