Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/461 E. 2021/497 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/461 Esas
KARAR NO:2021/497

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/04/2016
KARAR TARİHİ:29/06/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari bir ilişki olduğunu, müvekkilinin davalı şirketten mal satın aldığını, mal siparişi verdiğinde teminat olarak önceden çekler ve senetler tanzim edilerek teminat olarak davalı şirkete verdiklerini, daha sonra sipariş olunan malların müvekkiline teslim edilmediğini ve teminat olarak verilen senetlerin de icraya konulduğunu, müvekkilinin teminat olarak verdiği senetler ve çeklerin; …. İcra Müdürlüğünün … Esas, …. İcra Müdürlüğünün … Esas, …. İcra Müdürlüğünün … Esas, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyalarından icra takibinin başlatıldığını, müvekkilinin cebri icra tehdidi altında borçlu olmadığı halde dört icra dosyasında ödeme yapma mecburiyetinde kaldığını, tarafların ticari defterleri ve ilgili makbuz, belgeler incelendiğinde müvekkilinin sipariş ettiği ve bunlara istinaden teminat senetlerinin verildiği malların müvekkile teslim edilmediğinin görülebileceğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı 1.000-TL’nin davalıdan tahsilini ve fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydı ile en yüksek banka reeskont faizi uygulanmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari alım satım ilişkisi nedeniyle söz konusu çek ve bonoların müvekkiline verildiğini, karşılığında malların teslim edildiğini, iddiaların ispatının yükünün davacıya ait olduğunu, sipariş ettiği malları teslim almadığı iddiasının ispat yükü, külfeti altında olduğunu, davacının dava dilekçesinde kuru iddialarda bulunduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; ticari teamüller, yasa (TBK mad. 207/2) ve içtihatlarca da çek ve bonolar karşılığında kararlaştırılan malların teslim edilmiş olduğu hususunu kanuni karine olarak kabul edildiğinden ve davaya konu takiplerin dayanağı kambiyo senetleri (çek, bono) mücerretlik ilkesi (soyutlu) gereği asıl ve temel ilişkiden bağımsız bir mündemiç hakka dayanmakta olup, Ticaret Hukuku yönünden Kambiyo senetlerinden doğan talep hakkını bir illiyete, sebebe bağlayarak bedelsiz olduğunu iddia ve ispat yükü davacıya ait olduğundan ve mevcut davada aksini ispat edemeyen davacının davasının reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava; kambiyo senedine dayalı icra takibine yapılan ödemenin istirdadına ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; borçlusunun davacı, alacaklısının davalı olduğu, 06.09.2010 tanzim tarihli ve 25.03.2011 vade tarihli 5.625,00 TL’lik, 06.09.2010 tanzim tarihli ve 25.04.2011 vade tarihli 5.625,00 TL’lik, 06.09.2010 tanzim tarihli ve 25.04.2011 vade tarihli 5.625,00 TL’lik, bonolarla kambiyo senetlerine özgü yolla ilamsız icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosyamız arasına alınan ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; borçlusunun davacı, alacaklısının davalı olduğu, 26.11.2011 tanzim tarihli 375,00 TL’lik,çekle kambiyo senetlerine özgü yolla ilamsız icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosyamız arasına alınan….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; borçlusunun davacı, alacaklısının davalı olduğu, 10.09.2009 tanzim tarihli ve15.04.2010 vade tarihli 2.500,00 TL’lik,10.09.2009 tanzim tarihli ve15.05.2010 vade tarihli 2.500,00 TL’lik, 06.09.2010 tanzim tarihli ve 25.10.2010 vade tarihli 5.625,00 TL’lik, 06.09.2010 tanzim tarihli ve 25.11.2010 vade tarihli 5.625,00 TL’lik, bonolarla kambiyo senetlerine özgü yolla ilamsız icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosyamız arasına alınan ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; borçlusunun davacı, alacaklısının davalı olduğu, 09.05.2012 tanzim tarihli 4.090,00 TL’lik,çekle kambiyo senetlerine özgü yolla ilamsız icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 14/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; “…Davacı işletme tarafından 2012 yılına ait ticari defterler ibraz edilmediği, davacının ibraz ettiği; 2011 yılına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutulmadıkları (yevmiye ve envanter defterlerinin kapanışları yaptırılmadığından) delil kabiliyetleri Sayın Mahkemenin olduğu, Sayın Mahkeme tarafından davalının ticari defterleri üzerinde yerinde inceleme yetkisi verildiği, bu nedenle rapor tanzimi için muhtıra gelmeden önce 22/11/2018 12:00 tarihinde; önce davalı avukatı ile iletişime geçildiği, sonrasında avukat tarafından yönlendirme ile, davalının muhasebe personeli … ile, telefonundan irtibata geçildiği ve aynı günde davalı muhasebe personel … ve Av. … Bey’e Sayın Mahkemenin yerinde inceleme yetkisine binaen; Maille inceleme öncesi belirtilen hususlarda hazırlık ve yerinde inceleme yapılması için talepte bulunulduğu, bu nedenle davalı taraftan dönüş beklenmek zorunda kalınmış ve; sonrasında ise 29/11/2018 tarihinde ve 30/11/2018 tarihlerinde telefonla yine inceleme talebi yinelendiği, ancak; iş bu rapor tanzim edilene kadar davalı taraftan kaynaklı olarak inceleme yapılamadığı ve sayın Mahkeme tarafından da 03/12/2018 tarihinde defter inceleme sürecinin bu şekilde uzaması sonrasında; dosya ve rapor teslimi için ihtarname geldiğinden yargılamanın uzamaması adına iş bu raporun düzenlenmesi gerektiği, açıklanan nedenlerle; davalı taraf kendi iktidarında bulunmasına rağmen kendi defterlerini ibraz külfetini yerine getirmediği, bu davranışın yasal sonuçlarını belirlemek, münhasıran Sayın Mahkeme’nizin takdirinde olduğu, Sayın Mahkeme’nin takdirinde olmak üzere; davacının 2011 yılına ait ticari defterlerine göre; davalıya 10.026,24-TL borçlu olduğu, iş bu davanın tarafları ile alakalı olarak; …. İcra Müd. … E. dosyada alacaklı vekilinin; 01/07/2015 tarihli İcra Müdürlüğüne verdiği dilekçe ile; Dosya borçlusu …’dan alacaklarının haricen tahsil edildiği, Müdürlükte hacizde olan borçluya ait …’deki … ada 12 parsel ve … tapuda bulunan … ada … parsel 10 no.lu bağımsız bölüm ve … plakalı araç üzerindeki haczin kaldırılması talep ettiği, dolayısıyla davalının davacıdan haricen dosya borcunu tahsil ettiğinin düşünüldüğü, …. İcra Müd. … E. Dosyada borçlu tarafından icra dosyasına herhangi bir ödeme yapıldığına ilişkin herhangi bir tevsik edici belge görülemediği, dolayısıyla davalının davacıdan haricen dosya borcunu tahsil edip / etmediğinin dosya kapsamından anlaşılamadığı, iş bu davada tarafları ile alakası olmayan; Davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen; …. İcra Müd. … E. Ve …. İcra Müd. … E. İcra dosyalarının iş bu davanın tarafları ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığı, bu hususlarının Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığı anlaşıldı.

Mahkememizce alınan 10/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; “…Davacı …’ın 6102 sayılı TTK.m.64/3, V.U.K. M.182 göre Bilanço Esasına tabi olduğu, davacının dava konusu dönemi kapsayan 2009,2010,2011 ve 2012 yıllarına ait ticari defterlerinin kağıt ortamında tutulduğu, 2009 Yılı Ticari Defterlerinin açılış tasdikinin yapıldığı, kapanış tasdikinin yapılmadığı, 2010 Yılı Ticari Defterleri Talep edilmesine rağmen davacı ibraz etmedi, 2011 Yılı Ticari Defterlerin açılış tasdikinin yapıldığı, kapanış tasdikinin yapılmadığı, 2012 Yılı Ticari Defterleri talep edilmesine rağmen davacı ibraz etmedi, davacı şirketin ticari defterlerinin delil niteliği taşımadığı tespit edilmiştir. Davacı tarafın defterlerinin, sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının 6102 Say. TTK. M.64, 65, 66 ve 82. Mad. VUK. M. 220-226, 229, 230, 231, 232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edilmediği, HMK. M.222 sahibi lehine delil niteliğinin TAŞIMADIĞI, kanaatine varıldığı; Takdiri Sayın Mahkemenizdedir. Davalı 27/11/2020 günü saat 14:00’te mahkemeniz duruşma salonunda yapılan Ticari Defter incelemesine katılmadı, ticari defterlerini ibraz etmedi, takdiri Sayın Mahkemenizdedir. Davacı ve davalı arasında ticari alım satım sözleşmesi gereği ticari ilişki olduğu, davalının ticari satım konusu malları davacıya teslim etmediği fakat, teslime konu mallar karşılığında imzalanan bonoların takibe konulduğu, Takdiri Sayın Mahkemenizdedir. İbraz edilen Ticari defterleri incelendiğinde, davacının davalı yana teminat olarak verdiği çek ve senetler ile ilgili herhangi bir kayda rastlanmamıştır. Davacı …’ın ticari defterleri ve mavi klasörün içinde olan ilgili makbuz, belgeler incelendiğinde davacının sipariş ettiği ürünler ile ilgili sipariş ve bu ürünlerin takiplerine ilişkin bilgi belge sipariş föyü, order formu, pakıng list, e mail yazışması gibi belgelerle, teminat senetlerinin hangi siparişlere istinaden verildiği ile ilgili bir belgeye rastlanmamıştır. Sipariş edilen ürün ve hizmetlerin / malların davacıya teslim edilip edilmediği, ticari defter ve tarafımıza inceleme için sunulan belgelerden teslim edilememiştir. İddia edilen; teminat senetlerine istinaden davalı tarafından davacıya teslim edilmesi gereken malların; takdiri Sayın Mahkemenizdedir. Davacı …’ın 2011 yılı yevmiye defterlerinin; 01/01/2011 tarihli, 1 madde numaralı açılış maddesinde 320.02 … Ltd Şti’nin 10.026,24-TL alacak kalanı ile kayıt altına alındığı, 2011 yılı içinde başka hareket görmeyip 31/12/2011 tarihli 113 numaralı kapanış maddesinde aynı bakiye üzerinden 10.026,24-TL alacak kalanı verdiği tespit edilmiştir. 320 …hesabı alacak bakiyesi vermesinden dolayı davacının davalıya 10.026,24-TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. 2011 yılı yevmiye defterinin kapanış maddesi incelendiğinde, verilen sipariş avanslar, alınan sipariş avansları, borç senetleri ve alacak senetleri hesabının bakiye vermediği tespit edilmiştir. 2011 yılı defter-i kebir (büyük defter) kayıtları incelendiğinde, 150 ilk madde ve malzeme hesabı, 153 ticari mallar hesabı 51 adet mal alış kaydı yapılmadığı toplamının bir yılda 199.592,85-TL olduğu, mal alış kayıtları yapılırken açıklama kısmında satıcı / müşteri ünvanına yer verilmediği, 2011 yılı defter-i kebir ve envanter defteri kayıtlarında da davalı yanın 10.026,24-TL alacak bakiyesi verildiği tespit edilmiştir. Davacının 2011 yılına ait ticari defterlerine göre; davalıya 10.026,24-TL borçlu olduğu, Sayın Mahkemece Davalı ……. Cam. Şirketinin iyi niyetli olmadığı değerlendirildiğinde davalıya istirdadı gereken tutarın takdiri Yüce Mahkemenizde olduğuna…” kanaatine ulaşıldığı anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Dava, kambiyo senedine dayalı icra takibi nedeniyle yapılan ödemenin istirdatı istemine ilişkindir. Bonodaki imza inkar edilmemiştir. Bonoya karşı ileri sürülen iddiaların yazılı delille kanıtlanması gerekir. İspat külfeti davacı taraftadır.(Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin2016/71 Esas – 2016/509 Karar sayılı kararı da benzer mahiyettedir )
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190.maddesine göre “ (1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”
Senetle ispat kuralı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nda (HMK) 200. maddede yer almıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72 maddesine göre borçlu, takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.
Kambiyo senetleri peşin ödeme araçlarıdır. Peşin satışta mal ve bedel aynı anda ödenir ve 6098 sayılı TBK’ nın 207 maddesine göre aslolan da peşin satıştır.
Mevcut davada da davacı, sipariş karşılığı düzenlenen kambiyo sentlerinin, malın teslim edilmemesi nedeni ile bedelsiz kalmasına rağmen takibe konu edildiğini ve ödendiğini ve ödemelerin istirdadını istemiştir. Hukuki ilişkiden mücerret olan senetteki imza da inkâr edilmemiştir.
Bilirkişi raporlarına göre davacı bonoya dayalı icra takiplerinin yapıldığı yıl olan 2011 yılı defterlerinde davalıya halen borçlu gözükmektedir. 2012 yılı defterlerini ise inceleme için sunmamıştır. Sunulan defterler ise usulüne uygun tutulmamıştır. Davalıya verilen kambiyo senetleri davacının kendi defterlerinde dahi kayıtlı değildir. Dolaysıyla her ne kadar davalı taraf inceleme için defterlerini ibraz etmemiş ise de zaten davacının kendi defterleri usulüne uygun olmadığı gibi 2011 yılı defterlerinde davalıya borçlu olup, 2012 defterlerini de inceleme için sunmamıştır. Sonuç itibariyle ise ispat külfeti kendisinde olan ve yazılı delille davasını ispat edemeyen davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Reddine
2- Dava açılırken peşin alınan 29,20 TL+1.321,76 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.350,96 TL harçtan karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile fazlaca alınan 1.291,66‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 10.991,74-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır