Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/447 E. 2019/1224 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/447 Esas
KARAR NO: 2019/1224

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 17/04/2006
KARAR TARİHİ: 08/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … ŞTİ. arasında yapılan sözleşme gereğince, davalı şirket müvekkili şirketin …adresinde bulunan fabrika sahasının önüne yapılacak …Temel ve Asfalt Kaplama işini üstlendiğini, bu sözleşme gereğince 20.05.2003 – 30.05.2003 tarihleri arasında asfalt işi yapıldığını, müvekkili şirket bu iş karşılığında, 31.05.2003 tarihli ve 87.452.868.000-TL bedelli faturaya istinaden, 22.05.2003 tarihinde 30.000.000.000-TL ve yine 17.06.2003 tarihinde 57.452.868.000-TL (iki adet çek ile) olmak üzere toplam 87.452.868.000-TL ödediğini, yapılan asfalt, işinin yapılmasından bir süre sonra bozulduğunu, yer yer çökmeler olduğunu, davalıya bu durum haber verildiğini ve davalı tarafından bir kısım onarmalar yapıldığını, ancak yeniden aynı hasarlar oluşması üzerine işinin sözleşmeye uygun garanti kapsamında olması itibari ile tekrar düzeltilmesi istenildiğini, ancak davalı bu isteklerin olumsuz cevap verdiğini, bu nedenle Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesinde … D.İş dosyası ile delil tespiti yapıldığını, sözkonusu tespit, bu iş için ödedikleri bedelin karşılığında işin ağır kusurlu olarak yapıldığını ve işin bu şeklinde ifasının kötü ifa olduğunu açıkça göstermekte olduğunu, müvekkili şirket yapılan delil tespitinden sonra davalı tarafa… Noterliğinden 30 Aralık 2004 tarih ve… yevmiye nolu ihtarname keşide ederk bilirkişi tespit raporu çerçevesinde işin kusurlu olarak yapıldığını ve bu nedenle işin gereği gibi yapılmasını, aksi halde dava açılacağını da ihtar ettiklerini, karşı taraf bu ihtarnameye 11 Ocak 2005 tarihinde ve … yevmiye nolu ihtarname ile cevap verdiklerini, hasar ve bozulmaların kendi kusurlarından kaynaklanmadığını beyan ettiklerini, beyan ve hususları kabul etmediklerini, sözleşmenin “madde 6” “Garanti Süresi” başlıklı bölümünde “Yüklenici” işbu sözleşme hükümleri gereğince yerine getireceği işlerle ilgili olarak 5 yıl süre ile garanti vermekte olduğunu, işin eksik veya gereği gibi yapılmamış olması halinde şirketin talebi üzerine düzeltmeler bu süre zarfında garanti kapsamında denilmekte olduğunu, davalı ihtarname ile işi yenidene yapmayacağını beyan ettiğini, bu nedenle Sayın Mahkemenizden işin yeniden ayıptan ari şekilde yaptırılması masraflarının davalıdan alınarak yeniden yaptırılması konusunda taraflarına izin-yetki verilmesini talep ettiklerini, bu konuda Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesinde … D.İş dosyası ile alınan bilirkişi raporunda 82.000,00-YTL bedelle yeniden yapılabileceği tespit edilmiş ise de aradan geçen zaman nedeni ile yeniden hesaplanmasını ve bu bedelin davalıdan alınmasını, işin icrasının daha fazlaya mal olması halinde aradaki farkın da icra aşamasında davalıdan tahsilini talep ettiklerini, yukarıda açıklanan nedenlerle, işin ayıplı olarak yapılması nedeni ile; işin ayıpsız olarak yaptırılması için gereken bedelin tespiti ile bu bedelin davalıdan tahsilini ve yeniden yaptırılması için taraflarına yetki verilmesini, işin kusurlu yapılması neticesinde, kırılan traverten taşlar nedeni ile oluşan zararlarını talep haklarının saklı tuttuklarının tespitini, sözleşmenin kusurlu olarak ifa edilmesi nedeni ile yaptıkları ihtanme, tespit v.s. masrafları için de toplam 436 YTL’nin ihtarname tarihi olan 30 Aralık 2004 tarihinden itibaren Merkez Bankasının ticari işlere uyguladığı en yüksek reeskont-avans faizi ile birlikte ödemesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının iddiaların yerinde olmadığını, müvekkilinin üstlendiği işi, işin gereği ve sözleşme şartlarına uygun olarak yapıp tamamlandığını ve teslim ettiklerini, yapılan asfalt imalatındaki sonradan meydana gelen bozulmalar, müvekkiline ait bir kusur olmadığını, bu bozulmalar müvekkilen atfı kabil sebeplerden doğmamış olduğunu, davacıya ait nedenlerden meydana gelmediğini, bunlar asfalt kaplama yapılan yerin zemin su seviyesinin yüksekliği, drenaj probleminin halledilmemesi, yük taşıyan kamyonlara kapasitenin üzerinde ağır yük yüklenmesi, ayrıca belirli bir bölümün ise davacı tarafından tek kat asfalt kaplama talep edilmesi gibi sebepler olduğunu, taraflar arasında aktedilen sözleşmenin 5. Maddesinde üstlenilen işin gereği gibi yapılmaması nedeniyle fesih ve tazminat talebi için, öncelikle tarafların konunun uzmanı hakem başvuracakları belirtildiğini, davacı bu şartı yerine getirmeksizin doğrudan dava açmış olduğunu, davanın öncelikle bu yönden reddine karar verilmesini, yukarıda arz olunan nedenlerle, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.

DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizin 11/09/2014 Tarih … Esas, … Karar sayılı ilamında, “….Toplanan deliller yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre davacı tarafından taraflar arasında yapılan eser sözleşmesi uyarınca davalı tarafından yapılan imalatın ayıplı olması nedeniyle tamiri için gerekli masrafların davalıdan tahsili talep edilmiştir. Taraflar arasında 2003 tarihli eser sözleşmesinin varlığı, davacı tarafından sözleşme kapsamında davalıya ödeme yapıldığı konusu ihtilafsızdır. Davalı sözleşmenin 6. Maddesi ile davacıya 5 yıl garanti vermiştir. Davalı vekili tarafından sözleşmede tahkim şartı olduğu iddia edilmiş ise de sözleşmenin 6. Maddesinin incelenmesinde ihtilafın hakemde çözüleceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığından davalı vekilinin bu yöndeki itirazı yerinde görülmemiştir. Davalı tarafından yapılan yolda meydana gelen bozulmalar üzerine davalı tarafından onarım yapılmış olup, asfalt kaplamadaki bozukluk nedeniyle davacının yeniden onarım talebi davalı tarafından 01.07.2004 tarihli yazı ile ret edilmiştir. Davalı davacıya gönderdiği 01.07.2004 tarihli yazıda daha önce onarım yaptığını, asfalt kaplama yapılan sahada su olması ve mevsim yağışlarına göre su seviyesinin artması ve azalmasının kendi bilgileri dahilinde olmadığı ve garanti dışında olduğunu bildirmiştir.
İmalatın 20.05.2003-30.05.2003 tarihleri arası yapıldığı kısa süre sonra bozulmalar meydana geldiği, davalının 01.07.2004 tarihli yazısında belirtildiği şekilde bu tarihten önce de davacının davalıya başvurduğu ve davalının onarım yaptığı sabit olduğuna göre davalı tarafından yapılan asfalt kaplama işinde imalattan kısa süre sonra bozulma olduğu sabittir. Bilirkişi raporlarında da tespit edildiği üzere imalat gizli ayıplı olarak yapılmış olup, davalının davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı yolunda savunması olmadığına göre bu yönde bir araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır. Davalı vekili tarafından asfaltta sonradan meydana gelen bozulmaların asfalt yapılan yerin zemin su seviyesinin yüksekliği drenaj sorununun halledilmemesi, yük taşıyan kamyonlara kapasitenin üzerinde yük yüklenmesi, davacı tarafın uyarılara rağmen tek kat asfalt kaplama talep etmesinden kaynaklandığı iddia edilmiş ise de öncelikle davalı tarafından tek kat asfalt kaplamanın yeterli olmayacağına ilişkin davacıyı uyardığına ilişkin delil dosyaya sunulmamıştır. Diğer hususlarda ise dava tarihinde yürürlükte bulunan BK 357/3 maddesi uyarınca sözleşme konusu imalatın yapıldığı arazinin bu imalatın yapılmasına uygun olmadığının davalı yüklenici tarafından davacı iş sahibine bildirilmediği,dolayısıyla bu şekilde bildirimde bulunmayan yüklenicinin hasarın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu kanaatine varılmış, 14.04.2014 havale tarihli ek bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya itibar edilerek davacının davalıdan 39.310,24 TL talep hakkı bulunduğu kabul edilmiştir. Davacı vekili 06.05.2014 havale tarihli dilekçesi ile son rapor doğrultusunda karar verilmesini ve alacağa 30.12.2004 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesini talep etmiştir. Davalı vekili 09.09.2014 tarihli duruşmada davacı vekili tarafından dava dilekçesinde dava konusu edilen alacağa faiz istenmediği, iddianın genişletilmesine muvafakat etmediklerini bildirmiş, davacı vekili tarafından dava dilekçesinde alacak için faiz talep edilmediği ,ihtarname ve tespit giderleri için avans faizi talebinde bulunduğu anlaşılmakla davacının ihtarname masrafı için faiz talebi dava tarihinden itibaren yerinde görülmüş, tespit giderleri yargılama giderleri içinde değerlendirilmiş, davanın kısmen kabulüne, 39.310,24 TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 74,43 TL ihtarname giderinin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine….” karar verildiği;
Kararın, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 03/02/2016 tarih 2015/1557 Esas ve 2016/632 Karar sayılı ilamında, “…Gerek davacı tarafından yaptırılan tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporundan gerekse yargılama aşamasında alının bilirkişi raporlarından yapılan imalâtta bulunan ayıbın zamanla ve kullanımla ortaya çıkan, diğer bir anlatımla gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Gizli ayıbın varlığı halinde ayıbın giderim bedelinin ayıbın ortaya çıktığı tarih itibariyle serbest piyasa rayiç fiyatlara göre belirlenmesi gerekir. Dosya içerisinde bulunan ve davalı tarafından imzalanmış 01.07.2004 tarihli cevabi yazıyla tespit raporundan, gizli ayıbın 2004 yılında ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla ayıp giderilme bedelinin 2004 yılı serbest piyasa rayiç fiyatlarına göre hesap edilmesi gerekirken ayıbın giderim bedeli olarak sözleşme fiyatlarını dava tarihine (2006 tarihine) uyarlanması ile hesaplayan bilirkişi raporuyla bağlı kalınarak hükme varılması doğru olmamıştır.Yapılacak iş; hükme esas alınan bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak ayıbın giderim bedelini 2004 yılı serbest piyasa rayiç fiyatlarına göre hesaplatmak ve sonuç doğrultusunda karar vermekten ibarettir. Açıklanan sebeplerle kararın BOZULMASI gerekmiştir….” yönünde içtihadında bulunduğu,
Bozma sonrası dosyanın mahkememize gelerek, … Esas sayıya kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …D.İş sayılı dosyası, taraflar arasında imzalanan sözleşme, fatura ve ödemeler, ihtarname, cevabi ihtarname, Karayolları Fenni Şartnamesi, keşif ve dayanılan diğer tüm deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan bilirkişi inceleme sonucu ile birlikte rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Taraflar arasında 2003 tarihli eser sözleşmesinin varlığı, davacı tarafından sözleşme kapsamında davalıya ödeme yapıldığı konusu ihtilafsızdır. İhtilafın, sözleşmeden kaynaklanan yapılan iş nedeniyle ortaya çıkan ayıbın giderim bedeli, ihtarname ve tespit masrafları ile birlikte tahsiline ilişkin olduğu anlaşıldı.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişiler İnşaat Mühendisi…, Genel Muhasebe… ve Borçlar Hukuku Öğr. Üyesi … tarafından hazırlanan 16/07/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda,”….Toplam ayıplı imalatın 2004 yılı için,32.050,557-TL. bedel hesaplanmıştır….. Şti. 22/05/2003 yılında, davacı … A.Ş.’ye asfaltlama işleri için teklif verilmiş ve yapım işini almıştır. İşin yapılışı ve tekniğinde hatalar tespit edilmiş ve yapılan imalatlarda bozulmalar oluşmuştur. Tespiti yapılan bozulmaların nedeni olarak imalat hatası, drenaj yapılmayan alandan kaynaklandığı tespiti yapılmıştır. Yerinde yapılan keşiflerde bilirkişi raporları ayrı ayrı incelendiğinde, bütün tespitlerde hatalı imalattan kaynaklı problemler olduğu ve raporların analizi yapıldığında ayıplı imalat ylapıldığı tespiti heyetimizce belirlenmiştir. 03/04/2014 tarihinde Yüce Mahkemenize verilen teknik analizi yapılan alanda, hasarın düzeltilmesi için gerekli metrajlar çıkarılmış, çıkarılan metrajlardan T.C. 15. Hukuk Dairesinin, Yargıtay Bozma ilamına göre 2004 yılı piyasa rayiç fiyatı belirlenerek hesap yapılması hususunda kesin kararı bulunmaktadır. İş bu ilama göre yıllara göre ayrı ayrı fiyat belirlemesi Tüik den alınan verilerek göre Yi_Tüfe endeksleri hesaplanarak 2018 ve 2019 yılların, 2004 yıllarına göre aynı aylara göre endeks hesabı yapılarak bilgilerinize sunulmuştur. Ayrıca Yargıtay ilamı tarihi ile heyetimize verilen görev uyarınca, raporumuzu Yüce Mahkemenize sunma tarihimiz itibari ile ayrıca hesabı da yapılmıştır….”sonuç ve kanaatine varıldığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası, taraflar arasında imzalanan sözleşme, fatura ve ödemeler, ihtarname, cevabi ihtarname, Karayolları Fenni Şartnamesi, keşif ve dayanılan diğer tüm deliller, yargıtay bozma ilamı doğrultusunda alınan, denetime ve hüküm kurmaya elverişli 16/07/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre, mahkememizde de, davalı tarafından yapılan İmalatın 20.05.2003-30.05.2003 tarihleri arası yapıldığı kısa süre sonra bozulmalar meydana geldiği, davalının 01.07.2004 tarihli yazısında belirtildiği şekilde bu tarihten önce de davacının davalıya başvurduğu ve davalının onarım yaptığı, davalı tarafından yapılan asfalt kaplama işinde imalattan kısa süre sonra bozulma olduğu , yapılan imalat gizli ayıplı olarak yapılmış olduğu bu nedenle yüklenicinin hasarın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu kanaati oluştuğundan, davacının davasının kısmen kabulü ile gizli ayıbın ortaya çıktığı 2004 yılı itibariyle hesaplanan, 32.050,557-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 74,43-TL. ihtarname giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiş, her ne kadar davacı vekili 06.05.2014 havale tarihli dilekçesi ile alacağa 30.12.2004 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesini talep etmiş ise de, dava dilekçesinde alacak için faiz talebinde bulunmadığı, sadece ihtarname ve tespit giderleri için avans faizi talebinde bulunduğu, davalı vekilince de, 09.09.2014 tarihli duruşmada davacı vekili tarafından dava dilekçesinde dava konusu edilen alacağa faiz istenmediği, iddianın genişletilmesine muvafakat etmediklerini bildirmiş olması nedeniyle, alacağa faiz hükmedilmemiş, ihtarname masrafı için faiz talebi yerinde görülmüş, tespit giderleri de yargılama giderleri içinde değerlendirilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, 32.050,557- TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-74,43 TL ihtarname giderinin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 2.189,37-TL harçtan peşin alınan 1.107,00-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 1.082,37-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı lehine …Ü.T. Gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap ve taktir olunan 3.846,07-TL nispi vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan …Ü.T. Gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap ve taktir olunan 5.844,44-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 12,20-TL başvurma harcı + 1.107,00-TL peşin harç + 148,55-TL keşif harcı toplamı olan 1.267,75-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 4.058,50-TL bilirkişi ücreti + 311,05-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 4.369,55-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre %39,08 oranında davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 26,00-TL tebligat-müzekkere giderlerinin kabul ve ret oranına göre %60,92 oranında davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile temyiz için Yargıtay’a başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.