Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/440 E. 2020/62 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/440 Esas
KARAR NO : 2020/62

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/04/2016
KARAR TARİHİ : 28/01/2020

Mahkememize açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in 26/07/2010 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı ticari otobüste yolcu iken yapmış oldukları kaza sonucu ağır yaralandığını ve malul olduğunu, sağlık kurulu raporuna göre %78 oranında sürekli olarak özürlü kaldığını, ömür boyu başkasının bakım ve gözetimine muhtaç olduğunu, kaza esnasında kusursuz bulunduğunu beyan ederek kaza tarihindeki sigorta limitleri kapsamında müvekkilinin hayatını idame ettirebilmesi için gereken bakıcı ücretlerinin, yargılama esnasında yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edilecek bedelin, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafa sürekli sakatlığa ilişkin 06/04/2012 ve 14/03/2016 tarihlerinde toplam 175.000,00-TL tazminat ödemesi yapıldığını, tüm sürekli sakatlık ve ölüm poliçe limiti ödenmiş olduğundan müvekkil şirketin yapılan ödemeden başkaca bir sorumluluğu kalmadığını, müvekkil şirkete müzekkere yazılarak söz konusu kaza nedeniyle yapılan başvuruların sorulmasını, davacıya veya diğer hak sahiplerine veya kurumlara yapılan ödemelerin sorularak poliçe limitinin belirlenmesini ve yapılan ödemelerin poliçe limitinden indirilmesini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek üzere; müvekkil şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bakıcı gideri taleplerinin de maluliyet teminatından ödendiğini, bakıcı gideri adı altında ayrıca bir teminat olmadığını, bakıcı giderine ilişkin ek teminat bulunmadığından tazminatın tamamının maluliyet teminatı üzerinde bulunması gerektiğini, bu durumda kabul edilecek tüm tazminat kalemleri için sakatlık ve ölüm teminat limitinin esas alınması gerektiğini, çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği uyarınca davacının başka birinin sürekli bakımına muhtaç olup olmadığının tespitinin gerektiğini beyan ederek “Başka birinin sürekli bakımına muhtaç olma halleri” yönetmeliğinin 15. Maddesinde yer alan maluliyet halleri söz konusu değilse bakıcı gideri talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, poliçede sadece davacının maluliyet hallerinin teminat altına alındığını, bu nedenle müvekkil şirketin sorumluluğundan bahsedilmesi için davacının sürekli sakatlığının Adli Tıp Kurumu’nca ispatlanması gerektiğini, söz konusu kazada birden fazla şahıs yaralanmış ve vefat etmiş olduğundan garameten paylaşım/proporsiyon uygulanması gerektiğini, davacının ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğini beyan ederek davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine ve müvekkil şirket tarafından davacıya poliçe limitinin ödenmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden 23/01/2019 tarihinde alınan rapor ile; sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; trafik kazası sebebiyle sigorta şirketine karşı açılan tazminat davasıdır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, 26.07.2010 tarihinde davacı asilin yolcu olarak içinde bulunduğu, davalı … şirketince karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası olan, … plaka sayılı ve sürücüsü …’ın yaptığı trafik kazası sonucu yaralandığı, 22.04.2016 tarihinde, Yasal zamanaşımı süresi içerisinde Mahkememizdeki iş bu tazminat davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamasında taraflarca usulüne uygun olarak bildirilen deliller toplanılmış, ATK’dan alınan 23.01.2019 tarih ve 8811 sayılı rapora göre dava dışı sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, davacı asilin maluliyetine ilişkin rapor alınma sürecinde ise 06.04.2012 tarihinde 138.995,00-TL ve 14.03.2016 tarihinde 36.005,00-TL olmak üzere tüm poliçe limiti bedelinin, davacı asile ödendiğine ilişkin dekontların sunulup davacı tarafın bu ödemeleri kabulünün ardından, sigorta poliçesindeki Yasal yükümlülüklerin tamamının yerine getirilmesi sebebeiyle konusuz kalan iş bu davada, dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, dava açıldıktan sonra davalı … şirketince ödemelerin tamamının yapılmış olması nazara alınarak da davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilerek neticede aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 54,40-TL harçtan, peşin alınan 29,20-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 25,20-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf lehine A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvurma harcı + 29,20-TL peşin harç + 289,50-TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 347,90-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Mahkememiz kararı kesinleştiğinde, kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair,taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf’a kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

¸Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.