Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/381 E. 2019/894 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/381 Esas
KARAR NO : 2019/894

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 11/04/2016
KARAR TARİHİ: 18/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 27.01.2014 tarihinde davalı sigorta şirketine … numaralı ZMM (Trafik) Sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün Asli ve Tam Kusuru ile müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı motorsiklete çarpması neticesinde müvekkili …’in basit tıbbı müdahale ile giderilmeyecek şekilde yaralandığını, müvekkilinin, dava konusu trafik kazasından dolay … Hastanesinin 11.02.2015 tarih ve … nolu Özürlü Sağlık Kurulu Raporuna göre %16 oranında sürekli malül kalmış olduğunu, davalı davalı şirketle yapılan ön görüşmeler sonucu her iki tarafça müvekkilinin %13 oranında malul kaldığının kabul edildiğini, davacı tarafa kısmi oranda ödeme yapıldığını, müvekkilinin maluliyet oranının %13 olduğu konusunda tarafların mutabık olduğunu, davalı şirkete yapılan müracaatları üzerine … nolu hasar dosyasından yaptırılan aktüer hesabına istinaden müvekkilin mezkur sakatlığı nedeniyle fazlaya ilişkin haklarınnı sakla kalması kaydı ile 44.963,51-TL tutarında iş göremezlik tazminatı taraflarına ödenmiş olduğunu, iş bu ödeme müvekkilinin zararını karşılamaktan öte eksik ve yetersiz olduğunu, müvekkilinin dava konusu trafik kazası sebebi ile daimi sakat kaldığını, bakiye ömrü boyunca artık eskisi gibi ihtiyaçlarını karşılamaycak ve eskisine oranla daha fazla efor sarf etmek zorunda kalacağını ve ekonomik geleceğinin sarsılmasından kaynaklı olarak uğradığı zararlar birlikte yaşı ve kendisine izafe edilecek kusurun olmadığının da değerlendirildiğinde yapılacak yargılama sonucunda, bilirkişinin hesaplaması ile müvekkilinin gerçek zararı ortaya çıkacağını, yukarıda izah edilen nederlerle, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik, 5.000,00-TL iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğu, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan azami poliçe teminatı limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsilini, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; 27.01.2014 tarihinde maluliyetle sonuçlanan yaralamalı trafik kazasına karıştığını belirttiği … plakalı araç, 11.05.2013 başlangıç – 11.05.2014 bitim tarihli ve … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile Şengül Batı adına kaza tarihi itibariyle maluliyet halinde şahıs başına 268.000,00-TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, söz konusu maddi teminat miktarı davalı müvekkili sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, davacı vekilinin maddi tazminat talebi yerinde olmadığını, zira her ne kadar dava dilekçesinde belirtilmediğini, davacı tarafından söz konusu kaza sonrasında yapılan başvuru üzerine müvekkili şirket, nezdinde …nolu hasar dosyası açılıp, konunun değerlendirildiğini, neticesinde davacının 44.963,51-TL tazminat alacağı olduğu tespit edildiğini, yapılan bu hesaplama davalı müvekkili sigorta şirketince kabul edildiğini ve belirlenen tazminat miktarı 26.06.2015 tarihinde bizzat davacı vekiline ödendiğini, usul ve yasaya uygun olarak yapılan bu hesaplama ve ödeme sonrasında müvekkili sigorta şirketinin davacıya karşı başkaca bir sorumlulu kalmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, maddi tazminat hesabında Yargıtay içtihatlarına uygun olarak müvekkili sigorta şirketinin ödeme yaptığı gün itibarıyla hesaplama yapılmalı ve müvekkili sigorta şirketince 26.06.2015 tarihinde ödemesi yapılan 44.963,51-TL tazminat güncellenerek belirlenen maddi tazminat miktarından mahsup edilmesi gerektiğini, davalı müvekkili sigorta şirketi kendisine yapılan başvuru sonrasında tespit edilen maddi tazminat miktarını davacıya ödendiğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun yerine getirdiği ve temerrüde düşmediğinin açık olduğunu, bu nedenle kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin dava konusu talepten sorumlu olduğu kanaatine varılması halinde müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceği kanaatinde olduklarını, yukarıda izah edilen nedenlerle, davanın reddini, aksi halde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesini, avans faiz talebinin reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.

DELİLLER VE GEREKÇE;
Trafik kayıtları, İskenderun … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası, hastane kayıtları, kaza raporları, sigorta poliçe ve hasar dosyası, SGK, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54. maddesinde düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
Davacı, 27.01.2014 tarihinde sürücüsü olduğu, … plakalı motorsiklet ile, sürücüsü … olan … plakalı aracın çarpışması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve bu nedenle bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle bedensel zarar miktarının tespiti ile şimdilik 1.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararın tazmini davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup işleten sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davcının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
ATK …İhtisas Kurulu’ndan alınan 11.07.2018 tarih – … sayılı rapor ile; davacı …’in %10,3 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğu ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 6 ay sürebileceği tespit edilmiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından davacıya, 26.06.2015 tarihinde 44.963,51-TL. yapılan ödeme hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Makine Yüksek Mühendisi Y.T.Ü. Makine Fakültesi Makine Müh. Böl. Otomotiv Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr…., Aktüeryal Hesap Uzmanı Yük. Müh. … ve Sigorta Tahkim Hakemi Sigortacılık Uzmanı … tarafından hazırlanan 30/01/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, “… Davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın sürücü …’ ın asli ve tam kusurlu (%100 oranında) olduğu, Davacı sürücü …’ in kusursuz olduğu, Davacıya yapılan ödeme ile davacının ödeme tarihindeki verilere göre hesaplanan maddi zararı arasında açık nispetsizlik olduğu ve yapılan ödemenin yetersiz olduğu, Davacının nihai ve gerçek geçici is göremezlik maddi zararının 5.101,23 TL olduğu, Davacının nihai ve gerçek bakiye sürekli is göremezlik maddi zararının 46.154,87 TL olduğu,Temerrüt başlangıcının 17.03.2015 tarihi olduğu..” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Davacı vekili, 01.03.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile iş göremezlikten kaynaklanan talep sonucunu 46.256,1- TL arttırarak 51.256- TL’nin temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli ve denetime açık olduklarından davacının davasının ıslah dilekçesi ile birlikte kabulü ile sigorta poliçesi teminat limiti kapsamında, 51.256- TL maddi tazminatın 12.03.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı … tarafından açılan DAVANIN KABULÜ ile, 51.256-TL. maddi tazminatının 12.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine;
2-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 3.501,29-TL harçtan peşin alınan 29,20 TL + 157,98-TL ıslah harcı toplamı olan 108,20 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 3.314,11-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf lehine A.A.Ü.T. gereğince taktir olunan 5.988,16-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvurma harcı + 29,20-TL peşin harç + 157,98-TL ıslah harcı + 1.500,00-TL bilirkişi ücreti + 207,10-TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 1.923,48-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.