Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/373 E. 2021/210 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/373 Esas
KARAR NO:2021/210

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:07/04/2016
KARAR TARİHİ:04/03/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; 04.11.2015 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki … Plakalı aracın … istikametinden … istikametine seyir halindeyken … Köyü mevkiine geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek gidiş istikametine göre sol tarafta orta refüj bordür taşı ve aydınlatma direğine aracın sol yan kısmı ile çarptıktan sonra orta refüjdeki bordür taşlarına aracın ön ve arka kısımları ile çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini ve araç içerisinde bulunan …’in vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak eşi … ve 2009 doğumlu çocuğu …’in kaldığını, ayrıca davacılar … ve …’in de oğullarının vefatıyla destekten yoksun kaldıklarını, kaza nedeni ile sürücü … hakkında … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, kazaya konu … plaka sayılı aracın, davalı … adına kayıtlı olduğunu ve davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde … poliçe numarası ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, araç sürücüsü davalı …’ın kaza sırasında 2.01 promil alkollü olduğunu, kaza tespit tutanağında sürücünün 2918 sayılı yasanın 56/1/A şerit izleme ve değiştirme kurallarına riayet etmediğini ve yine 48/5 maddesi gereğince alkollü olarak araç kullanmak suretiyle kurallara uymadığını, araçta yolcu olarak yer alan müteveffa …’e herhangi bir şekilde kusur yüklenemeyeceğini, davalı sigorta şirketine maddi zararın poliçe kapsamında ödenmesi için müracaatta bulunulduklarını, açılan …hasar dosyası ile davacı …’e 30.126,20 TL, …’e 3.193,20 TL, …’e 4.094,40 TL, …’e 4.364,20 TL ödeme hesaplandığını, yerleşik Yargıtay kararlarına göre her ne kadar ibraname imzalanmış olsa da gerçek maddi zararın fazla olması karşısında ödenen bedelin makbuz hükmünde olduğunu, ödenen bedelin yapılacak tazminat hesaplamasından tenzili gerektiğini, müvekkillerinin müteveffanın ölümü nedeniyle yaşadıkları üzüntünün tarifinin imkansız olduğunu, hayatın devam eden sürecinde de bu ızdırap ve elem devam edeceğinden manevi tazminata hükmedilmesinin bir nebze acılarını hafifleteceğini, bu nedenlerle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 5.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, … için 25.000 TL, … için 25.000 TL, … için 50.000 TL ve … için 50.000 TL olmak üzere toplam 150.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile davalılardan alınarak davacılara verilmesine, (Sigorta poliçesi kapsamında değil ise davalı Sigorta şirketinden manevi tazminat taleplerinin bulunmadığını) karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili verdiği cevap dilekçesi ile; kazalı aracın 217436918/0 nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi uyarınca şirketlerinde sigortalı olduğunu, poliçe uyarınca davalı sigortanın 290.000 TL ile sınırlı olmak kaydıyla sigortalının kusuru oranında 3. şahıslara vermiş olduğu gerçek zararın teminat altına aldığını, sigorta şirketinin karayollarına meydana gelen zararlardan poliçe teminat limiti ile, sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve gerçek zarar miktarı ile sınırlı olarak sorumlu olacağını, davacıların manevi tazminat talebinin teminat dışı olduğundan müvekkili şirket yönünden bu talebinin reddi gerektiğini, ayrıca davacılara gerçek tazminat miktarının ödendiğini, mahkeme aksi kanaatte ise davacıya yapılan ödemelerin tespit edilecek tazminattan düşülmesini talep ettiklerini, murisin akollü bir sürücünün aracına binmesinin müterafik kusur olduğunu, davacıların murisinin müterafik kusurunun tazminattan indirilmesi gerektiğini, davadan önce sigorta şirketine herhangi bir başvurunun yapılmadığını, şirketin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini bu nedenle olay tarihinden itibaren işlemiş faizden sorumlu tutulmasının başta Karayolları Trafik Kanunun 99/1. maddesi olmak üzere ZMSS Genel Şartlarına ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına aykırı olduğunu, sigorta şirketinin sorumlu tutulacağı faiz türünün yasal faiz olduğunu, ticari faize tekabül eden avans faizi talebinin hukuka aykırı olduğunu, dava konusu trafik kazasında davacıların murisinin araçta yolcu konumunda olduğunu ve hatır taşımasının söz konusu olduğunu yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre; kaza anında murisin araçta ne amaçla bulunduğu araştırılarak hatır taşımasının varlığına kanaat getirildiği takdirde tazminat tutarının belirlenmesinde bu durumun ciddi bir indirim sebebi olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere hatır taşıması hususu dikkate alınarak tazminat tutarının %40 ından az olmamak üzere bir indirim yapılması taleplerinin olduğunu, davacılara davadan evvel Hazine müsteşarlığına kayıtlı aktüer tarafından tespit edilen destekten yoksun kalma tazminat tutarının tam olarak ödendiğinden davanın külliyen reddine, davacının müterafik kusuru dikkate alınarak hesap edilecek tazminat tutarından bu oranda indirim yapılmasına, davacıların sigorta şirketi yönünden olay tarihinden itibaren faiz talebinin ve ticari avans faizi işletilmesi talebinin reddine ve davacıların manevi tazminat talebinin teminat dışı olduğundan bu taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacıların … ve … aleyhine açtıkları tazminat davası bu dosyamızdan tefrik edilerek Mahkememizin … E. numarasına kayıt edilmiş ve 27.02.2017 tarihli karar ile bu davalılar hakkında açılan davanın yetkisizlik nedeniyle reddine, talep halinde dosyanın … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Dava; trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davasıdır.
Taraf delilleri toplanmış, poliçe ve hasar dosyası, … Ağır Ceza Mahkemesi kararı celp edilmiş, bilirkişi rapor ve ek raporları alınmıştır.
… Ağır Ceza Mahkemesinin … E. …K. sayılı kararının incelenmesinde; davaya konu trafik kazası nedeniyle, davacıların murisi …’in ölümü ve diğer iki kişinin yaralanmasından dolayı sanık … hakkında kamu davası açıldığı ve yargılama sonucunda, sanığın cezalandırılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 12/03/2019 tarihli raporunda; olayın müteveffa yolcu …’in alkollü olduğunu bildiği araç sürücüsünün idaresindeki araca binerek yolculuk ettiği sırada meydana gelmesi halinde, sürücü …’ın %85 oranında, Müteveffa yolcu …’in %15 oranında kusurlu olduğu, olayın müteveffa yolcu …’in alkollü olduğunu bilmediği araç sürücüsünün idaresindeki araca binerek yolculuk ettiği sırada meydana gelmesi halinde; sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, Müteveffa yolcu …’in kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişiler … ve …tarafından hazırlanan 14/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda; sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla, yolun aşağıya doğru eğimli ve virajlı olmasını dikkate almadan azami hızın 70 Km/saat olduğu 2 şeritli yolun sağ şeridinde hesabi tespite göre 120 Km/saat civarında bir hızla seyrederken direksiyon hakimiyetini kaybederek gidiş istikametine göre sol taraftaki orta refüj bordür taşı ve … nolu aydınlatma direğine aracının sol yan kısmıyla çarptıktan sonra devamında yine orta refüjdeki bordür taşlarına aracının ön ve arka kısımlarıyla çarptığından, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun yer alan sürücülere ait kusurlardan Md.51 “Sürücüler, aksine bir karar alınıp işaretlenmemişse yönetmelikte belirtilen hız sınırlarını aşmamak zorundadırlar”, Md.52-a “Sürücüler, dönemeçlere girerken,… araçlarının hızlarını azaltmak zorundadırlar”, Md.52-b “Sürücüler hızlarını,… görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar”, 56/1-a “Sürücüler, şerit izleme ve değiştirme kurallarına riayet etmek zorundadırlar”, Md.48 “…ile alkollü olan sürücülerin karayolunda araç sürmeleri yasaktır.” şeklindeki hükümlerini ihlal etmiş olduğundan, Sürücü … %100 oranında kusurlu olduğunu, Sürücü …’ın, sebep olduğu trafik kazası akabinde yapılan test sonucunda 2,01 Promil alkollü olduğu tespit edildiği, bir insanın, kanındaki alkol seviyesinin yüksekliğinin reflekslerini zayıflattığı, görüşünü bozduğu gibi kendine aşırı güven duymasını sağladığından tedbirsiz araç kullanmasına neden olduğu, her ne kadar benzer kazaları alkolsüz sürücüler de yapabilmekte ve olayımızda da alkolün tek neden olduğu söylenemeyecek ise de; kanındaki 2,01 Promil alkol seviyesinin olayın meydana gelmesinde kolaylaştırıcı olduğu, Aktüer tarafından yapılmış olan aktüer hesabı çerçevesinde 2/577081 hasar dosyası ile 3.şahıs olup kazada ölen …’in desteği olduğu eşi … 30.126,20 TL, çocukları … 3.193,20 TL, babası … 4.094,40 TL, annesi … 4.364,20 TL şeklinde ödeme hesaplanmış olup bu şekilde tespit edilmiş olan zararın kendilerine ödenmiş olduğu, sürücünün 8/8 oranında kusuruna göre Davacı … için ödenmesi gereken tazminatın 119.872,15 TL, davacı … için ödenmesi gereken tazminatın 45.184,35 TL, davacı … için ödenmesi gereken tazminatın 48.953,95 TL, davacı … için ödenmesi gereken tazminatın 40.264,20 TL olduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişiler … ve …tarafından hazırlanan 05.04.2018 tarihli bilirkişi ek raporunda; sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu şeklindeki kanaatlerini etkileyecek ve değiştirecek herhangi yeni belge ve bilgi verilmemiş olmakla bu konudaki kanaatlerinin değişmemiş olduğunu ve tazminatların davacı … için 71.126.20 TL, davacı … için 44.865.15 TL, davacı … için 48.549.85 TL, davacı … için 39.828.15 TL olarak hesaplandığını belirtmişlerdir.
Bilirkişi … tarafından hazırlanan 27/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı eş …’in yoksun kaldığı desteğe ilişkin toplam maddi zararının 267.116,79 TL olduğunu, davacı çocuk …’in yoksun kaldığı desteğe ilişkin toplam maddi zararının 35.533,90 TL olduğunu, davacı anne …’in yoksun kaldığı desteğe ilişkin toplam maddi zararının 47.659,30 TL olduğunu, davacı baba …’in yoksun kaldığı desteğe ilişkin toplam maddi zararının 63.826,50 TL olduğunu, davalı sigorta şirketine ZMMS olan … plakalı araç sürücüsünün olayın meydana gelmesindeki %100 kusur oranı esas alınarak hesaplama yapıldığını, müterafik kusur indirimi konusunda takdirin Mahkemeye bırakıldığı, ancak her ne kadar ATK raporunda 1. durum için müteveffaya %15 oranında müterafik kusur atfedilmişse de, yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca müteveffanın müterafik kusuru olduğunun kabulü halinde Mahkemece yapılması gereken indirim oranının her bir davacı yönünden ayrı ayrı %20 oranında olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi … tarafından hazırlanan 21/09/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına ve tazminat hesap ilkelerine göre; artan asgari ücret miktarları gözetilerek hüküm tarihine en yakın tarihteki asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğinden 2020 yılı için uygulanacak olan asgari ücret miktarındaki artış dikkate alınarak işbu ek raporda güncel hesaplama yapıldığını, davalı vekilinin hatır taşıması ve müterafik kusur yönünden itirazlarına katılmanın mümkün olduğunu, hatır taşıması ve müterafik kusur için ayrı ayrı % 20 oranında indirim yapılarak, müteveffanın eşi davacı …’in yoksun kaldığı desteğe ilişkin bakiye maddi zararının 153.392,40 TL olduğunu, müteveffanın oğlu davacı …’in yoksun kaldığı desteğe ilişkin bakiye maddi zararının 29.118,82 TL olduğunu, müteveffanın annesi davacı …’in yoksun kaldığı desteğe ilişkin bakiye maddi zararının 27.335,93 TL olduğunu, müteveffanın babası davacı …’in yoksun kaldığı desteğe ilişkin bakiye maddi zararının 38.374,85 TL olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi … tarafından hazırlanan 14/12/2020 tarihli bilirkişi 2. ek raporunda; tanzim olunan 27/07/2019 tarihli kök raporun 2. ve 3. sayfalarında Hesaplama İlkeleri başlığı altında yer alan D.7 nolu maddesinde davacı eş … olay tarihindeki yaşına ve AYİM tablosundaki evlenme ihtimaline göre indirim yapıldığı detaylı olarak açıklandığından 21/09/2020 tarihli ek raporda ayrıca bu bilgiye yer verilmediği ancak hesaplama tablosunda indirim yapıldığını, tanzim olunan 21/09/2020 tarihli kök raporun 3.sayfasında Hesaplama başlıklı maddesinde “Gelecek Aktif Dönem” ve “Gelecek Pasif Dönem” hesaplamalarının yapıldığı tabloların incelenmesi sonucunda; davacı eş için olay tarihindeki yaşına ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kabul ettiği AYİM tablosuna göre evlenme ihtimali indirimi yapıldığını belirtmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, 04.11.2015 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … istikametinden … istikametine seyir halindeyken … Köyü mevkiine geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek gidiş istikametine göre sol tarafta orta refüj bordür taşı ve aydınlatma direğine aracın sol yan kısmı ile çarptıktan sonra orta refüjdeki bordür taşlarına aracın ön ve arka kısımları ile çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiği ve araç içerisinde bulunan …’in vefat ettiği, davacı …’in müteveffanın eşi, …’in oğlu, …’in babası, …’in de annesi olduğu, kaza nedeni ile sürücü … hakkında … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında açılan davada sürücü …’ın cezalandırılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği, kazaya konu … plaka sayılı aracın, davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davacı …’e 30.126,20 TL, …’e 3.193,20 TL, …’e 4.094,40 TL, …’e 4.364,20 TL ödeme yapıldığı, bu ödemelerin yasal faizi ile birlikte mahsubu gerektiği, sürücü …’ın savcılık ifadesi ve … Ağır Ceza Mahkemesi kararı ve tüm dosya kapsamına göre olayda hatır taşıması bulunduğu ve ölenin, sürücünün alkollü olduğunu bilerek araçta bulunduğu buna göre tazminatlardan ayrı ayrı % 20 şer oranında hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, bilirkişi tarafından ödenen tazminatların yasal faizi ile birlikte mahsubunun, hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi ve eş için evlenme ihtimali indirimlerinin yapıldığı ve bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın hükme esas alınabileceği, Ağır Ceza Mahkemesi kararı, Adli Tıp raporu ve bilirkişi raporuna göre sürücü …’ın kazanın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacılar vekili 11/08/2017 tarihli ıslah dilekçesiyle; davacı … için 119.872,15 TL, davacı … için 45.184,35 TL, davacı … için 48.953,95 TL, davacı … için 40.264,20 TL olarak taleplerini ıslah ettiğini beyan etmiş ve ıslah harcını yatırmıştır.
Davacılar vekili 06.09.2019 tarihli ve 23.09.2020 tarihli ıslah dilekçeleri vermiş ise de; HMK.nın 176/2.maddesi gereğince; davanın sadece bir kez ıslah edilebileceğinden davcılar vekilinin 2.ve 3. ıslah dilekçeleri gözönüne alınmamıştır.
Dava dilekçesinde, Sigorta poliçesi kapsamında değil ise davalı Sigorta şirketinden manevi tazminat taleplerinin bulunmadığı belirtildiğinden, davacılar vekiline davalı sigorta şirketi açısından manevi tazminat talepleri olup olmadığının bildirilmesi için süre verilmiş, davacılar vekili verdiği 16.10.2020 tarihli dilekçe ile davalı sigorta şirketi açısından manevi tazminat taleplerinin bulunmadığını belirtmiştir.
Açıklanan nedenlerle, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, … Ağır Ceza Mahkemesi kararı, Adli Tıp raporu, bilirkişi rapor ve ek raporları ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulüne, bilirkişi tarafından hesaplanan maddi tazminatların ıslah dilekçesi de gözönüne alınarak davalıdan tahsiline, davalı sigorta şirketi eksik ödeme tarihinde temerrüte düştüğünden bu tarihlerden itibaren ve aracın hususi araç olması nedeniyle yasal faize karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davacı … için 119.872,15 TL, Davacı … için 29.118,82 TL, Davacı … için 27.335,93 TL, Davacı … için 38.374,85 TL maddi tazminatın, davacı … açısından 21.01.2016 tarihinden itibaren, diğer davacılar yönünden 14.01.2016 tarihinden itibaren, hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 14.666,28 TL harçtan peşin ve ıslah harcı toplamı 5.523,41 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 9.142,87 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yatırılan başvurma, ıslah ve peşin harç toplamı 5.552,61 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 23.479,12 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, Davanın ret edilen kısmı, hatır taşıması ve müterafik kusur nedeniyle olduğundan davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacılar tarafından yapılan 2.961,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin, davanın ret edilen kısmı hatır taşıması ve müterafik kusur nedeniyle olduğundan kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/03/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır