Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/372 E. 2018/584 K. 18.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/372 Esas
KARAR NO : 2018/584
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2016
KARAR TARİHİ : 18/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle,Davalının müvekkile satın aldığı mallardan dolayı 31.684 TL borcu bulunmadığını, bu alacaklarının tahsili amacıyla 30/04/2015 tarihinde İstanbul …icra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, borçlunun davalının 12/05/2015 tarihine borca itiraz ettiğini, 27/05/2015 tarihinde çıkan hacizde öğrendiğini, itiraz üzerine icra takibinin durduğunu, taraflar arasında 30/04/2014 tarihinden itibaren ticari ilişki bulunduğunu, davalı borçlunun ticari hesap alacağı olarak müvekkil alacaklıya 31.684 TL borcu bulunduğunu, davalı satış fatura ve irsaliyeleri ile ticari defterlerinde mevcut mal satışından kaynaklanan alacaklarının sürekli ötelendiğini ve icra takibi başlatıldığında haksız olarak itiraz ettiğini, müvekkilinin yaptığı bütün şifahi başvurulara rağmen borcunun ödemeyen davalı borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, daha önce borca itirazı olmayan borçlu bu kez hiçbir sebep bildirmeden borca itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçlunun haksız olan itirazının iptaline ve takibin devamını, 31,684 TL alacağın takip başlangıç tarihi 30/04/2015 yılından itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz eden davalı borçludan takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatının alınarak alacaklıya verilmesini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ile dava açtığı görüldü.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı taraf, müvekkil şirket aleyhine 30/04/2015 tarihinden icra takibi başlattığını, taraflarınca süresinde itiraz edilmesine rağmen icra takibinin durduğunu, davacı tarafın başlatmış olduğunu, icra takibi haksız ve dayanaksız olduğundan huzurdaki davanın reddi gerektiğini, davacı yan davaya konu olan icra takibine dayanak olarak, kendi cari hesap ekstrelerini gösterdiğini, bunun üzerinden müvekkil şirketin borçlu olduğunu iddia ettiğini, ancak müvekkil şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı şirket borcun varlığı olarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas numaralı dosyasından da anlaşılacağını, kendi düzenlendikleri cari hesap ekstrelerini sunduğunu, bu durum borcun varlığını ortaya koyan somut bir gerekçe olmadığını, müvekkil şirketin davacı tarafa karşı borç ikrarını içeren iradesiyle düzenlenmiş herhangi bir belge yahut sözleşmenin mevcut olmadığını, izah edilen nedenlerle haksız olarak açılmış davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasını, kötü niyeti başlatılmış icra takibi için %20 icra kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava fatura ve cari hesap nedeniyle oluşan alacak tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 31.684,00 TL asıl alacak, olmak üzere toplam 31.684,00 TL alacağın tahsili için cari hesaba dayalı olarak genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişi … ve…’dan alınan 04/07/2017 tarihli raporda sonuç olarak”… Davacının 2014 ve 2015 yıllına ait yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin açılış tasdikini yasal süresi içinde ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, T.T.K. gereği Yevmiye Defterinin Kapanış tasdikinin yaptırılması gerektiği, 2014 ve 2015 yıllan yevmiye defterinin kapanış tasdiki yaptırılmış olduğu, defterler T.T.K. hükümlerine uygun tutulmuş olduğundan, davacı’ ya ait 2014 ve 2015 yılları yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu.
1-) Davalı defterleri inceleme anında ve sonrasında ibraz edilmemiş olduğu.
2-) Davacı ile davalı arasında aralarındaki ticari ilişkiye ilişkin bir sözleşmeye dava dosyası ve eklerinde rastlanmamış olduğu,
3-) Dava dosyası, taraf ticari defterleri ve delil niteliği dosyaya sunulu evraklar, tarafımca yapılan incelemeler neticesinde, Davacının davalıdan 30.04.2015 TAKİP tarihi itibariyle 31.684,00 TL ALACAKLI olduğu, eş deyişle davalının davacıya 30.04.2015 TAKİP tarihi İtibariyle 31.684,00 TL BORÇLU olduğu,
4-) Sevk irsaliyelerinde düzenlenen malların davalıya teslim edildiğinin kabul edilmesinin gerekmekte olduğu,
5-) Davacı tarafından düzenlenen dava konusu faturaların 6102 sayılı T.T.K.’ nun 3. Fatura ve Teyit Mektubu başlıklı 21.maddesi hükmü gereği dava dosyasında davalı tarafından faturalara itiraz edildiğine dair bir bilgi veya belgeye rastlanmamış olduğu,
6-) Davacı şirket tarafından düzenlenen faturalara BA bildirim formuyla bire bir bildirilmiş olması nedeniyle davalı şirketin faturaları teslim aldığının kabul edilmesinin gerekmekte olduğu,
7-) İcra takibinin davalıya 07.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun ise 12.05.2015 tarihinde itiraz dilekçesini vermiş olduğu, dolayısıyla davalı borçlu 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş olduğu,
😎 Faiz talebi değerlendirmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu…” mütalaa edildiği anlaşıldı.
Davalı yan cari hesap ekstrelerinin ve faturanın tek başına delil olma özelliği bulunmadığından, ispat külfetinin davacıda olduğundan davacıya borçlu olmadığını iddia etmiştir. Davalı taraf defterlerini inceleme sırasında ve sonrasında sunmamıştır. Davacı tarafın sevk irsaliyelerinin tesellümünde davalı çalışanlarının imza ve isminin bulunduğu tespit edilmiş, davalı taraf bunlara itiraz ettiğine dair bir belgede sunmamıştır. Davalının dava konusu faturaları BA formunda beyan edip kayıtlarına intikal ettirdiği, davacının da BS formunda bildirdiği, bu durumda faturaya konu mal ve hizmetinin davalı tarafından alındığının kabulü gerekmiş, davalının 8 günlük yasal süre içinde itiraz ettiğine ilişkin dosyaya delil sunamadığı gibi faturaları yasal sürede iade ettiğine dair dosyaya delil ya da belge sunmadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunda davacı şirketin incelenen ticari defterlerini sahibi lehine delil vasfı bulunduğu, davalı şirketin defterlerini sunmadığı, ayrıca taraflarca vergi dairelerine verilen BA-BS formlarında kayıtlı olduğu görülmekle, benimsenen hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre sübut bulan davanın kabulüne, İstanbul 1. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının davalı hakkındaki takibin icra takip tarihi itibarı ile 31.684,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren talepname koşullarıyla takibin devamına, itiraz haksız olmakla, kabule göre davacı yararına takdir olunan %20 inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABUBÜLÜ ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki itirazın İPTALİNE, talepname koşullarıyla takibin devamına,
2-Alacak belirlenebilir ve likit olduğundan hükmedilen 31.684 TL nin %20’sine tekabul eden 6.336 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
3-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 2.164,33 TL harçtan peşin alınan 382,92 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 1.781,41 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf lehine Av asgari ücret tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 3.802,08 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 29,20 başvurma harcı + 382,92 TL peşin harç + 1.000,00 TL bilirkişi ücreti + 118,20 TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 1.530,32 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır