Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/339 E. 2019/578 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/339 Esas
KARAR NO : 2019/578
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/04/2016
KARAR TARİHİ: 16/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 01/04/2016 tarihli verdiği dilekçesi özetle;
Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 03/09/2013 tarihli Elektrik Enerjisi Tedariki ve Tüketimine İlişkin sözleşme akdedildiğini, bu kapsamda söz konusu sözleşmenin feshenidldiği 01/07/2015 tarihine kadar davalı şirket tarafından müvekkil şirkete fatura karşılığnıda elektrik enerjisi tedarik edildiğini, ancak sözleşme süresi boyunca davalı yanca tanzim edilen faturalara davalı şirket tarafından tedarik edilen eleketirk enerjisi tüketim bedeli dışında hukuka aykırı şekilde kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedelleri de yansıtıldığını, söz konusu bedellerin elektrik faturasına yansıtılması hukuka aykırı olduğu ve bu bedellerin tahsil edilmemesi gerektiği açık olmasına ramen tahsil edildiğini, müvekkili şirket gerek genel uygulamanın bugüne kadar bu şekilde olması gerekse de aboneler tarafından ödeme yapılmaması halinde elektrik kesilme tehlikesi karşısında bu faturaların zorunlu olarak düzenli şekilde ödendiğini, davalarının kabulü ile davalı tarafından müvekkili şirketten haksız olarak tahsil edilen kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedellerine karşılık olarak, fazlaya dair her türlü haklarının saklı kalması üzere şimdilik 5.000 TL nin fiili ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiliyle müvekkili şirkete ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava açtıkları görülmüştür.
CEVAP
Davalı vekili 21/04/2016 tarihli verdiği dilekçesi özetle;
Davacı ile davalı müvekkil arasında akdedilen 03/09/2013 tarihli Elektrik Enerjisi Tedariki ve TÜketimine ilişkin sözleşmeye göre davalının sözleşmede belirtilen tesiserine gerekli elektrik enerjisinin davalı müvekkili Alp Elektrik tarafından sağlanması konusunda taraflar mutabakata vardığını, sözleşmenin 1. Maddesinde göre … A.ş’nin … adresinde bulunan ve …’nin … nolu abone ve gerekli elektrik enerjisi… Elektrik tarafından tedariki ve tedarik esasları bu sözleşme ile düzenlendiğini sözleşmede davalı müvekkili elektrik enerjisi tedarik eden olarak yer aldığını, sözleşmenin 4. Maddesiyle sayaçlar her ayın son günü MM Sağlık’ın bulunduğu bölgede görevli Elektrik Dağıtım Şirketi ve … Gıda’nın yetkilisi tarafından okunacak ve sayaç okuma tutanağı düzenleneceğini, maddenin devamında … Gıda’nın aylık tekettiği aktif enerji miktarının elektronik sayaç ile tespit edileceği ve tüketilen aktif enerji miktarının … Elektrik’in uygulayacağı birim fiyat ile … Gıda’ya aylık olarak … Elektrik tarafından fatura edileceği ve reaktif ve kapasitif enerji tüketiminin bölgede görevli dağıtım şirketinin sorumluluğunda olacağını gösterdiğini,davacının kısmi dava açmakta hukuki yararı bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddini, bu taleplerinin reddi halinde davacıya noksanlığının giderilmesi alacağının tutarını tam olarak göstermesi bu bedel üzerinden eksik harcının da tamamlanması için 1 haftalık kesin süre verilmesini, aksi halde davanın usulden reddini, husumet itirazlarının kabulünü, elektrik enerjisinin dağıtımı davalı firma değil bir başka firma tarafından yapılmakta yapılmakta olduğundan davanın …’ya ihbarını, davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile davaya cevap verdikleri görülmüştür.
DELİLLER
Tarafların delilleri toplandıktan sonra bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi …’nun 16/07/2018 tarihli raporunda sonuç olarak,”… Kayıp kaçak bedelinin 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve bu kanunla ilgili diğer mevzuatlarda alınma gerekçesini açıklayan tam bir yasal karşılığı olmadığı, enerji hatların işletilmesi bakımı ve kaçağın önlenmesinin dağıtım şirketinin sorumluluğunda olduğu, kaldı ki yasal yollar ile dağıtım şirketlerinin dava veya icra yoluyla kaçak elektrik bedellerinin bir kısmını da tahsil ettiği ve dağıtım şirketlerinin bu maliyetlerin karşılığını bu şekilde mükerrer elde ettiği, Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere, dağıtım şirketlerinin kayıp ve kaçağı önlemekle yükümlü olduğu, kayıp kaçak bedeli adı altında bir bedelin kullanıcılardan alınmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, nihai takdir Mahkemeye ait olmak üzere davacının bu davadaki talebinin Yerleşik Yargıtay kararına göre yerinde olduğu Yargıtay … Hukuk Dairesi 08/06/2017 tarih, …esas ve … karar sayılı ilamı ile”… Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan advalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uyguluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece bu dağıtım, sayaç okumu, perakende satış hizmeti, iletim kayıp-kaçak bedellerini kurumu bu konulardaki düzenleyici işlemlerinin uygunluğunun denetimiyle sınırlanmış, bu bedellerinin alınmasında esas alınan ilgili tarifelerin düzenlenmesini EPDK’nin kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarada sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edildiği, dava konusu tesisata ilişkin dosyasına 03/09/2013-01/07/2015 tarihleri arası elektrik dönmelerine ilişkin faturaları ekstraları ibraz edilmiştir. Fatura ekstralarının ibrazı halinde dava konusunun 6719 sayılı kanununun düzenlenmesi doğrultusunda tahukkuk ettirilen bedellerin, EPDK’nın onayladığı tarifelere ve düzenleyici işlemlerine göre uygunluğu değerlendirilebileceğini…” belirtmiştir.
Bilirkişi …’nun 07/01/2019 tarihinde sunmuş olduğu ek raporda sonuç olarak,”… Dava konusu tesisata ilişkin dosyasına ibraz edilen faturalara göre 30.460,23 TL halinde hesaplandığı, yapılan tespit ve açıklamalar neticesinde dava konusu 6719 sayılı kanunun düzenlemesi doğrultusunda değerlendirildiğinde, davalı taraflarca düzenlenen faturalar için EPDK’nın onayladığı tarifelere ve düzenleyici işlemlere göre 30.460,23 TL halinde hesaplandığı, dosyanın delillerin ve hukuki değerlendirmenin Mahkemenin taktirinde olduğunu…” belirtmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, kesilmiş olan elektrik faturalarındaki kayıp kaçak, perakende satış hizmeti, sayaç okuma, iletim ve dağıtım bedellerinin iadesi isteminden ibarettir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde;
Yargılama sırasında 17/06/2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren geçmişe de etkili 6719 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Kanunun 17.maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve dava konusu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK’nın Kanundaki yetkileri genişletilerek bu bedeller maliyet kapsamına dahil edilmiştir.
6719 sayılı Kanunun 26.maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19 “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere ilişkin koşullara göre hükme bağlanır. Ne var ki, dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması ve tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması gibi hallerde işin esası hakkında infaz kabiliyeti olan bir hüküm kurulmamaktadır. Yukarıda açıklanan bu yasa değişiklikleri birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan ve halen derdest olan davalar, açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte konusuz kalmıştır. Buna göre dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı yeni yasa nedeni ile konusuz kalan dava hakkında, karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm kurulması gerekmektedir. (Yargıtay 3.HD nin 25.09.2018 tarih ve 2018/5745 E.,2018/9024 K. sayılı ilamı)
Davanın açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21/05/2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas-2014/679 K. sayılı kararı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi kararları gereği içtihat durumuna göre davacının dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereği davanın kabul edilmemesi nedeniyle haksız çıkmasına rağmen yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı kuşkusuzdur. ( Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 14.06.2017 gün ve 2016/20808 Esas, 2017/10060 Karar sayılı ve yine aynı Daire’nin 07.06.2017 gün ve 2016/20106 Esas, 2017/9319 Karar sayılı ilamları). Bu durumda; dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline (Yargıtay 3.HD nin 25.09.2018 tarih ve 2018/5745 E.,2018/9024 K. sayılı ilamı) karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıkladığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından, ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin olarak alınan 85,39 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 40,99 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 940,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.