Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/324 E. 2020/629 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/324 Esas
KARAR NO:2020/629

DAVA Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/03/2016
KARAR TARİHİ:27/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında “… 100mg/ml” isimli ürünün alım satımına ilişkin tek satıcılık sözleşmesi imzalandığını, bu protokole göre yapılan mal alımlarının bedelleri aksatılmadan müvekkilince ödendiğini, işbu protokolün sonlanma tarihi taraflarca 31/12/2014 olarak belirlendiğini, ancak davalıdan kaynaklanan sebeplerle, müvekkiline 12/08/2014 tarihinden sonra mal temin edilmediğini, mal temin edilmeme sebebinin … … Sağlığı Biriminin 01/01/2015 tarihi itibariyle satılması olarak gösterildiğini, taraflar arasındaki anlaşma, satış işleminden bir önceki gün sona erdiği, ancak 2014 yılının Ağustos ayından itibaren mal temini gerçekleştirilememiş olduğu, müvekkili 30/12/2014 tarihinde davalı firmadan 1500 kutu ürün sipariş ettiğini, davalı sipariş talebini yerine getirmediğini, bu nedenle müvekkilinin sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklanan zararının karşılaması gerektiğini, müvekkili şirket, sözleşme konusu “…” isimli ürünün satış ve pazarlaması için kurulduğunu, daha önce davalı firma ile …. Tic. Ltd. Şti. Arasında benzer bir sözleşme olmasına rağmen bu sözleşmenin iptalinin sağlandığını, bu sözleşmenin devamı niteliğindeki iş bu davaya konu sözleşme akdedildiğini, dava dışı şirket ile davalı şirket arasındaki sözleşmenin, 11/04/2014 tarihinde feshedildiğini, müvekkili 26/05/2015 tarihinde sözleşmeden doğan ve davalının edimini ifa etmemesi nedeniyle uğradığı zararın tazmini için …. Noterliğinin … Yevmiye numaralı ihtarnameyi keşide ettiğini, ihtarname 28/05/2015 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davalı ihtarnameye itiraz etmediği ve müvekkilinin zararını da tazmin etmediğini, müvekkili, fatura dökümlerinden anlaşılacağı üzere, davalıdan 354 kutu ürün aldığını, bu ürünlerin satışı 187.837,82-TL, kutu birim satış ücreti 530,27-TL olduğunu, bu 354 kutu ürünün maliyeti ise 162.367,65-TL, kutu başına ise 458,67-TL olduğunu, bu halde ortalama kutu karı 71,95-TL olduğunu, müvekkilinin siparişinin ifa edilmemesi sebebiyle, 187.518-TL müspet zararı olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle fazlaya faize ve munzam zarara dair talep haklarının saklı kalması kaydıyla 50.000-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; … adlı ürün, …” firmasının bir ürünü olduğunu, müvekkilin tek hissedarı olan,… merkezli “… …” tüm dünyada bu ürünün dağıtıcılığını yaptığını, … ise … …’den aldığı yetkiye dayanarak, bu ürünün Türkiye’de satılması dağıtılması işini …’ya verdiğini, davacı vekilinin dava dilekçesinde öne sürdüğü iddiaların taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını ve işbu davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından ikame edilen huzurdaki dava kötü niyetli açılmış olduğunu ve davacının taleplerinin iyi niyetten vareste olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmeye aykırı herhangi bir tutum ve davranışının söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin defter kayıtları dışında başkaca delil gösterilmesine muvafakatlerinin bulunmadığını, davaya konu sözleşme başka herhangi bir sözleşmenin devamı niteliğinde olmadığını, davacı tarafça ileri sürülen ve 8 ay sürecek olan bir sözleşmeye dayanak şirket kurulmuş olduğu iddiası hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle, haksız ve yasal dayanaktan yoksun işbu davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE ;
Taraflar arasında imzalanan sözleşme, ciro anlaşması, ticaret sicil kayıtları, ihtarname, faturalar, ticari defterler ve kayıtlar ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, davacının, taraflar arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklanan müspet zararın davalıdan tahsiline ilişkindir.
Taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı olarak, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti için dayanak belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler SMMM-KGK Bağımsız Denetçi Öğretim Üyesi Prof. Dr. … , … Hukuk Fak. Öğr. Grv. Öğretim Üyesi Doç. Dr. …. ve Veteriner Hekim … tarafından hazırlanan 22/04/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda “…davacının 2014 yılına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, delil kabiliyetleri Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, davalının 2014 yılına ait yukarıda listelenen ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, delil kabiliyetlerinin Sayın Mahkemenin olduğu, taraflar arasında açık hesap işleyişi ve davalının davacıya kesip de tahsil edemediği bir alacak bakiyesi görülemediği, arada bu anlamda ihtilaf bulunmadığı, dosyada mübrez “sözleşmeye” göre ve 3.maddesinde; “Davalı …’in bütçeleme döneminin Ağustos ayı olduğu ve davacı …’dan gelecek yılın sipariş tahminin alınması ve üretim/ithalat programının yapılmasının ve en az 3 ay öncesinde … tarafından yazılı olarak teyid edilmesinin kararlaştırıldığı, yukarıdaki mailde davacı tarafından davalıdan sözleşmenin bitim tarihinden 1 gün önce ve 2014 yılına ait davalıdan aldığı 354 kutu dava konusu üründen alımından yaklaşık 4 kat ve 1.500 kutu ürünün sipariş edildiği, davalı tarafından maille verilen siparişe itiraz edildiği/kabul edilmediği, davacı ile davalı arasındaki sipariş verip/alma hususunun sadece maille yapıldığına ve aralarında bu şekilde çalışıldığına ilişkin teamül olup/oluşmadığına ilişkin dosya kapsamından başkaca belge ve bilgi görülmemekle birlikte, işbu hususun takdiri Sayın Mahkemenize ait olduğu, yukarıda belirtilen sözleşme madde 3 hükmüne göre, davacının 1500 kutu kadar ve davacının 424,69-TL/kutu birim maliyet hesaplanmasına göre, (KDV öncesi ve davacının maliyetlerine göre, 424,69-TL X 1500 kutu=) 637.035,00-TL davalı tarafından kabul edilmeyen siparişin, davalı tarafından planlanması için Ağustos 2014 tarihinden önce davacı tarafından bildirilmesi gerektiği, dolayısıyla davacının maille verdiği iddia ettiği siparişin davalı tarafından planlanması ve üretilmesi için davacının sözleşme ile belirlenen sipariş usulüne uymadığının düşünüldüğü, davacının maille verdiği siparişin davalıca karşılanıp karşılanmaması gerekliliği hususunun hukuki değerlendirmesi Sayın Mahkemeyi ait olduğu, Sayın Mahkeme tarafından aksi kanaatte olması ve davacının alacaklı olduğunun kabulü halinde ise; davacının ortalama kutu alım maliyetinin (15.340,40-TL/354=) 424,69-TL olduğu hesaplanmış olup, bu hususun davacının dosyaya sunduğu alım faturaları ile denetlenebildiği, ayrıca yukarıdaki listelerde özetlendiği üzere, davacının 354 kutu ilacı (195.236,66-TL satış – 21.312,75-TL iskonto=) 173.923,91-TL’ye sattığı, bu tutarın 354 kutu ilaç miktarına bölünmesi halinde ise, davacının ortalama kutu satış tutarının (173.923,91TL/354=) 491.31-TL olduğunun hesaplandığı (davacının sunduğu satış listesine göre), ancak dava dosyasına davacı tarafından satış faturaları sunulmadığından listenin denetlenemediği, diğer önemi bir hususta; faaliyet ve mali durumunun ve varsa olası zararının izlenmesi ve Sayın Mahkemeye izah edilmesi açısından davacının 2014-2015 ve 2016 yılların ait Kurumlar Vergisi Beyannamelerinin davacı tarafından dava dosyasına ibraz edilip edilmemesi hususunun takdiri Sayın Mahkemenize ait olduğu hususları mütalaa edilmekle birlikte nihai takdir, mevkûr veçhile, tamamen delillerle doğrudan temas eden Sayın Mahkemeye ait olmak üzere…” sonuç ve mütalaa edildiği anlaşıldı.
Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, davacı vekilinin itirazlarını değerlendirir ek raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişi tarafından hazırlanan 27/01/2020 tarihli ek raporda sonuç olarak:”… Kök rapordaki tespitlerimize de atıfta bulunarak; davacının 2014 yılına ilişkin tutmakla yükümlüğü olduğu ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, delil kabiliyetleri Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, dosyada mübrez “sözleşmeye” göre ve 3.maddesinde; “Davalı …’in bütçeleme döneminin Ağustos ayı olduğu ve davacı …’dan gelecek yılın sipariş tahminin alınması ve üretim/ithalat programının yapılmasının ve en az 3 ay öncesinde … tarafından yazılı olarak teyid edilmesinin kararlaştırıldığı, yukarıdaki mailde davacı tarafından davalıdan sözleşmenin bitim tarihinden 1 gün önce ve 2014 yılına ait davalıdan aldığı 354 kutu dava konusu üründen alımından yaklaşık 4 kat ve 1.500 kutu ürünün sipariş edildiği, davalı tarafından maille verilen siparişe itiraz edildiği/kabul edilmediği, davacı ile davalı arasındaki sipariş verip/alma hususunun sadece maille yapıldığına ve aralarında bu şekilde çalışıldığına ilişkin teamül olup/oluşmadığına ilişkin dosya kapsamından başkaca belge ve bilgi görülmemekle birlikte, işbu hususun takdiri Sayın Mahkemenize ait olduğu, yukarıda belirtilen sözleşme madde 3 hükmüne göre, davacının 1500 kutu kadar ve davacının 424,69-TL/kutu birim maliyet hesaplanmasına göre, (KDV öncesi ve davacının maliyetlerine göre, 424,69-TL X 1500 kutu=) 637.035,00-TL davalı tarafından kabul edilmeyen siparişin, davalı tarafından planlanması için Ağustos 2014 tarihinden önce davacı tarafından bildirilmesi gerektiği, dolayısıyla davacının maille verdiği iddia ettiği siparişin davalı tarafından planlanması ve üretilmesi için davacının sözleşme ile belirlenen sipariş usulüne uymadığının düşünüldüğü, dolayısıyla, davacının herhangi bir zararının olmayacağı heyetimizce mütalaa edilmekle birlikte; davacının maille yüklü şekilde ve sözleşmeye uygun zamanda ve sözleşmenin 3. Maddesine uygun verilip verilmediği ve siparişin davalıca karşılanıp karşılanmaması hususunun hukuki değerlendirmesi Sayın Mahkemeye ait olduğu, Sayın Mahkeme tarafından aksi kanaatte olması ve davacının alacaklı olduğunun kabulü halinde/seçeneğinde ise; davacının ortalama kutu alım maliyetinin (150.340,40TL/354=) 424,69-TL olduğu hesaplandığı, ayrıca yukarıdaki listelerde özetlendiği üzere, davacının 354 kutu ilacı (195.236,66-TL satış – 21.312,75-TL iskonto=) 173.923,91-TL’ye sattığı, bu tutarın 354 kutu ilaç miktarına bölünmesi halinde ise, davacının ortalama kutu satış tutarının (173.923,91-TL/354=) 491,31-TL olduğu, bu verilerek göre, davacının 1 kutu ilaçtan (491,31TL-424,69TL=) 66,62-TL kar elde ettiği, dolayısıyla, 99.930,00-TL olası ciro kaybı, bu seçenek Sayın Mahkemece benimsenirse, davacının 99.930-TL ciro kaybına uğrayacağının hesaplandığı, ayrıca davacının 1.500 adet verilen siparişinin davalı tarafından karşılanmamasında haksız olduğunun kabulü halinde/seçeneğinde ise; %10 ciro anlaşmasına göre…;
1 Kutu Satış Fiyatı Sipariş Miktarı%10 Prim Kaybı
491,31 150 73.696,50
Davacının 7.696,50-TL prim kaybına uğrayacağının hesaplandığı, dolayısıyla davacının 99.930-TL ciro kaybı ve 73.696,50-TL prim kaybı olmak üzere; 173.626,50-TL zarara uğramış olabileceği, TCBM verilerinden 30/03/2016 dava tarihi itibariyle avansfaizi oranının %10,50 olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen 173.626,50-TL asıl alacağına dava tarihinden itibaren %10,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avnas faizi yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
TBK’nın 112. ve devamı maddesine göre; alacaklının, borçludan borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tazminat isteyebilmesi için, bu yüzden bir zarara uğramış olması gerekir. Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet (olumlu) zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir.
Borç, bir sözleşme ilişkisinden yüklenilen edimlerle sınırlı değildir; bu edimlerin yerine getirilmemesinden veya sözleşme dışı haksız eylemden doğan tazminat alacağı da borç kavramı içindedir.
Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Borcun yerine getirilmesinin kusurla olanaksız hale gelmesinde, temerrüde düşen borçludan, gecikmiş ifa ile birlikte gecikme dolayısıyla tazminat istenmesinde, yahut borçlunun temerrüdü halinde ifadan vazgeçilip, ifa yerine tazminat istenmesinde ve sözleşmenin olumlu biçimde ihlalinde, müspet zararın giderimi söz konusu olur.(Tandoğan, Haluk, Türk Mesuliyet Hukuku 1961 s. 426 vd.)
Somut olayda, taraflar arasındaki sözleşmenin, 3. Maddesi “(Davalı) …, bütçeleme dönemlerinde (şu … her yılın Ağustos ayıdır. Davacı …’dan gelecek yılın satış tahminlerini alacak ve diğer ilaçlar ile birlikte üretim ve ithalat programı yapacaktır. Belirtilen satış miktarları en az 3 (üç) ay önce (Davacı) … tarafından yazılı olarak teyit edilecektir.”
Sözleşmenin 10. Maddesi de, “iş bu sözleşme 2014 yılı sonuna (31/12/2014) tarihine kadar geçerlidir. Süre sonunda henhengi bir ihbar veya ihtara gerek olmaksızın anlaşma kendiliğinden sona erer.” Hükümlerinin imza altına alındığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafın, davalıdan, 2014 yılı içerisinde, 354 kutu ilaç aldığı, 31/12/2014 sözleşme tarihinin bitiminden bir gün önce, 30/12/2014 tarihinde, 2014 yılı içerisinde sipariş edilen ürünün yaklaşık 4 katı olan 1.500 kutu ürünü sipariş ettiği ve davalı yanca mail yolu ile verilen siparişe itiraz edildiği ve kabul edilmediğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; sözleşme, ciro anlaşması, ticaret sicil kayıtları, ihtarname, faturalar, ticari defterler ve kayıtlar ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamına göre alınan ek ve kök bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, davacının davalıdan, sözleşmenin bitiminden bir gün önce, 30/12/2014 tarihinde mail yolu ile sipariş verilen ve davalı yanca kabul edilmeyen, 1.500 kutu siparişin, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3. Maddesi hükmüne göre, Ağustos 2014 tarihinden önce davacı tarafından davalıya bildirilmesi gerektiği, davacı yanca davalıdan talep edilen 1.500 kutu siparişin, davalı tarafından planlanması ve üretilmesi için davacının sözleşme ile belirlenen sipariş usulüne uymadığı, basiretli bir tacir konumunda bulunan davacının TBK.112 vd. maddeleri gereğince sözleşme kapsamında, bir zararının olmayacağı kanaati oluştuğundan, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 54,40-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 853,88-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 799,48-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 7.300-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafın yapmış olduğu 2-TL yargılama giderinin, davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır