Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/320 E. 2019/1205 K. 02.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/320 Esas
KARAR NO : 2019/1205

DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/03/2016
KARAR TARİHİ: 02/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında özetle; Davalı borçlu … Şti.’nin müvekkili …. nin 20.10.2014 tarihli Faktoring Sözleşmesi ile müşterisi olduğunu, imzalanmış faktoring sözleşmesini davalı … isimli şahısın Müşterek Borçlu ve Müteselsil Kefil sıfatıyla imzaladığını,davalıca sözleşme gereği müvekkiline tevdi edilmiş bulunan kambiyo evraklarının karşılıksız çıkması ve icra takiplerine rağmen borçların ödenmemesinden dolayı 01.07.2015 tarihinde İstanbul … icra Müdürlüğünün … E. dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ve diğer takip hakları saklı tutularak borçlu firma ve kefiline bakiye tüm riski 158.806,19 TL ana para alacağı üzerinden ilamsız icra takibine geçildiğini, yapılan icra takibine davalı borçlunun ve müşterek borçlu müteselsil kefili …’un yetkiye, borca ve fer’ilerine itiraz ettiklerini, davalı firma ve yetkilisi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalamış olduğu 20.10.2014 tarihli Faktoring Sözleşmesinin 12. Sayfa 21. Maddesi gereği; “İş bu sözleşmeden doğacak ihtilaflarda …l Ticaret Mahkemeleri ve İstanbul İcra Müdürlükleri yetkilidir.” şeklinde hüküm yer aldığının, davalının İzmir İcra Dairelerinin yetkili olduğu itirazının yersiz olup reddinin gerektiğini, icra takip tarihi olan 01.07.2015 tarihine göre faktoring alacaklarının müvekkilinin defter, kayıtları ile sabit olduğunu, imzalanan faktoring sözleşmesinin IV. 1. nci maddesine göre; “Bu sözleşmenin uygulanmasından çıkabilecek anlaşmazlıklarda taraflar Faktör’un defter, kayıt ve belgelerinin HMK. 193. md.uyarınca münhasır yegane delil olacağını kabul etmiştir.” hükmünün yer aldığını, yapılacak bilirkişi incelemesinde müvekkilinin davalılardan icra takip tarihi itibariyle alacaklı olduklarının ortaya çıkacağını, fazlaya ve faize dair talep hakları da saklı kalmak kaydıyla; borçlu ve müşterek borçlu müteselsil kefillerin İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın takip tarihi itibariyle 71.210.-TL Asıl alacak üzerinden itirazın iptaline,borca takip tarihinden itibaren faktoring sözleşmesinin VI-7 maddesi ile kararlaştırılan faiz oranına tekabül eden % 54 temerrüt faiz oranın takipte yürütülmesine karar verilmesi ile, itiraz eden kötü niyetli borçlu hakkında %20 oranında İcra İnkar Tazminatına hükmedilmesine, her türlü masraf ve vekalet ücretinin davalı uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmış,İstanbul … İcra Dairesinin … Esas, … ve … Esas Sayılı icra dosyaları celbedilmiştir.
Davalılar vekili tarafından dosyaya sunulmuş olan 28.04.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacı tarafından açılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasına yasal süresinde itiraz etiklerini ve takibin durdurulmasının sağlandığını, icra dairesinin yetkisine açıkça itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin ve diğer müvekkil …’un adresinin İzmir olduğunu ve dolayısıyla işbu davada yetkili icra ve Mahkemelerin İzmir olduğunu, dosyanın yetkisizlik ile yetkili İzmir Mahkemeleri’ne gönderilmesini talep ettiklerini, diğer davalı … yönünden husumet itirazında bulunduklarını, ortada geçerli bir kefalet sözleşmesi bulunmadığını, Türk Borçlar Kanunu’nda kefaletin geçerlilik şartları arasında kefalet sözleşmesinin yazılı olarak yapılması, kefilin sorumlu olduğu azami miktarın bildirilmesi ve kefilin kendi el yazısı ile kefalet yükümlülüğü altına girdiğini bildirmesi gerektiğini, geçerlilik şartlarından yoksun olan kefaletin yoklukla hükümsüz olduğunu, davanın yetkisizlikle reddedilerek yetkili İzmir Mahkemelerine gönderilmesine; müvekkili … yönünden davanın husumet yokluğundan reddedilmesine, devamla davanın esastan reddedilmesine, müvekkilleri lehine; davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava ve cevap dilekçesi, taraf beyanları, icra dosyası, bilirkişi raporu ve dosyada bulunan bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava, kambiyo evraklarının karşılıksız çıkması nedeniyle başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durması nedeniyle açılan itirazın iptali davasıdır.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesine karar verilmiş, dosyamız bilirkişiler SMMM – Bağımsız Denetçi Prof. Dr. …ve İcra-İflas Hukuku Prof. Dr. …’a tevdi edilmiş, 07/08/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda; ” …01.07.2015 takip tarihinde akdi temerrüt faizi oranının %54,00 olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen 71.209,99 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren %54,00 oranda akdi faizi yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği,davacının icra inkar tazminatı talebinin takdirinin ise Sayın Mahkemeye ait olduğu…” görüş ve kanaatini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Dava itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasında akdedilen Faktoring Sözleşmesi nedeniyle davalı…’nın asıl borçlu olarak, diğer davalı …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar kefil kefalet sözleşmesinin geçersizliğini öne sürmüş ise de; kefalet sözleşmesinin kefilin el yazısı ile yazılmış olduğu, sözleşmede tarih bulunduğu ve faktoring sözleşmesinden kaynaklı doğmuş ve doğacak borçlara 3.000.000TL sına kadar müteselsil kefil olduğu görüldüğünden tüm şartları taşıyan kefalet sözleşmesinin geçerli olduğu anlaşılmıştır.. Davacı yanın ticari defter ve belgelerinin delil olacağına dair faktoring sözleşmesinde hüküm bulunması nedeniyle davacı yanın ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmış ve usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve belgelerde yapılan inceleme sonucunda davacının davalıdan icra takip miktarı kadar alacaklı olduğu, takip talebinde talep edilen faiz oranının sözleşmeye ve yasaya uygun olduğu, sözleşmede bulunan yetki sözleşmesi nedeniyle icra dairesinin ve mahkememizin yetkili olduğu, dolayısıyla davalıların itirazında haksız olduğu anlaşılmıştır. Davalılar vekili her ne kadar İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas ve … Esas sayılı icra takiplerinin de aynı alacaktan kaynaklandığını ve mükerrer takip yapıldığını iddia ederek derdestlik itirazında bulunmuş ise de; anılan icra takiplerinde alacak miktarları ve borçluların farklı olduğu ve icra takiplerinin tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile yapıldığı anlaşıldığından öncelikle talep konusunun aynı olması şartı gerçekleşmediğinden davalı yanın derdestlik savunması dikkate alınmamıştır. Dosyada alınan bilirkişi heyet raporunun oluşa uygun, karar vermeye elverişli ve denetime açık olduğu anlaşıldığından mahkememizce rapora itibar edilmiş ve rapor doğrultusunda davacının davasının kabulü ile icra takibine itirazın iptaline ve alacak likit olduğundan davalılar aleyhine alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüne, davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın 71.210TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına,
2-Kabul edilen alacağın %20 si olan 14.242TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 4.864,35 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 422,06 TL harcın mahsubu ile eksik alınan bakiye 4.442,29TL karar ve ilam harcının davalıdan alınmasına,
4-Davacı tarafından yapılan 2.032,50 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 8.183,10 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı tarafça yapılan masrafın üzerinde bırakılmasına,
7- Taraflarca yatırılan gider avanslarının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda ; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza