Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/315 E. 2018/513 K. 26.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/315 Esas
KARAR NO : 2018/513
DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/03/2016
KARAR TARİHİ : 26/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkilinin zeytin ticareti ile uğraştığını , davalı ile olan ticari ilişkisine güvenerek davalı taraf lehine 15/07/2015 tarihinde verdiği … nolu 25.000 TL bedelli …bankası çekini 30/07/2015 tarihinde ödemiş , yine 30/07/2015 tarihinde verdiği bu defa … nolu 50.000 TL bedelli …bankası çeki 12/09/2015 tarihinde ödediğini , son olarak 10/08/2015 tarihinde davalıya teslim ettiği bu defa 8066510 nolu 43.000 TL bedelli …Bankası çekini piyasa alışkınlıkları çerçevesinde 31/03/2016 tarihli olarak imzaladığını ve davalıya verdiğini , müvekkilinin ilk 2 çekini ödediğini ancak 43. 000 TL bedelli çekin tarihi yaklaşmasına rağmen malları teslim etmediğini , bu nedenle 43.000 TL ‘lik kısmı için müvekkilinin davalıya böyle bir borcunun olmadığı yönünde tespiti ve teminatsız veya teminat karşılığı çekin ödenmemesi yönünde bir tedbir tedbir kararı verilmesini, 71.865,07 TL ‘yi tavalı taraf sebepsiz olarak kazanmış olmakla iş bu rakamın da tahsil edildiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek faiz ile birlikte müvekkiline iadesini yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesini talep ile dava ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini davacının çekleri müvekkiline teminat olarak verildiği yönündeki iddiasını kabul etmediklerini , çeklerin mal tesliminde müvekkiline verildiğini , davacı yanca açık bir şekilde kötü niyetli olarak açılan huzurdaki davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesini talep ile cevap verdiği anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Emsal nitelikteki Yargıtay …Hukuk Dairesi 13/04/2015 tarih , … Es , … K. Sayılı ilamında ” …. Davalı vekili müvekkilinin davacıya mal teslimin gerçekleştirdiğini ,çek bedelinini dava tarihinden önce ödendiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkememce BK 182/2 . Maddesi uyarınca asıl olanını peşin satış olduğu ve peşin satıştı mal ve bedelin aynı anda ifa edileceği hususunda yasal karine bulunduğu , yine çekin bir ödeme aracı olup mevcut bir borcun tediyesi amacıyla verildiğin kabulü gerektiği , yasal karinenin aksine iddia eden ve dava konusu çekin ileride teslimi kararlaştırılan mallara karşılık avans olarak verildiğini ileri süren davacının kendisine mal teslim edilmediği ve bu nedenle çekin bedelsiz kaldığı yolundaki iddiasının kanıtlamakla yükümlü olup , kambiyo senedine karşı ileri sürülen her türlü iddianın da HMK 201 maddesi uyarınca yazılı delille kanıtlanması gerektiği , davacının iddiasını usulüne uygun delilerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davcı vekilince temyiz edilmiştir. Temyiz itirazının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına … ” içtihadında bulunduğu ,
Yargıtay … Hukuk Dairesi 08/12/2014 Tarih … Es. , … K. Sayılı ilamında ” … Tanık dinlenebilmesi için teamül unsurunu gerçekleşmesi ve bir çevrede herhangi bir hukuki işlemin devamlı olarak senede bağlanmamasının adet haline gelmesi ve bu hususunu zaman içinde herkesçe uygulamak suretiyle istikrarlı bir nitelik kazanmış bulunması ve ayrıca kamuoyunda da bu teamüle inanılmış olması gerekmektedir. Mahkemece yapılan araştırma sonucu ilçe jandarma komutanlığınca tutulan tutanakta hayvan alım satımınındın insanların birbirine güven duymasından dolayı sözlü yapıldığı belirtilmiş , ilçe gıda tarım ve hayvancılık müdürlüğü tarafından 3 veteriner hakim ve 5 köy sakini tarafından tutulan tutanakta ise yine insanların birbirine güven duymalarından ötürü hayvan alım satımlarının sözle yaptığı açıkça belirtilmiştir. Mahkemece , anılan yazı cevapları gereğince yörede hayvan alım satımlarının örf ve adet gereği sözle yapıldığı hususu dikkate alınmaksızın yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir…. ” içtihadında bulunduğu ,
Yargıtay … Hukuk Dairesi 01/10/2014 tarih …Es. , …K. Sayılı ilamında ” … Davacı 2011 yılı domates mahsulünü davalılara sattığını , ancak bedelinin ödemediğini bildirerek 2.084 TL’nin teslim tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Ayrıca ticaret ve sanayi adası , ilçe tarım müdürlüğü , ziraat odası vs. Gibi kuruluşlardan teslim şekli konusunda oluşan bir teamül olup almadığı da araştırılmalıdır. Mahkemece bu konuda yeterli bir teamül araştırması yapılmaksızın sadece mahalli bilirkişi dinlenerek ve davacı tarafa yemin teklif hakkını hatırlatması sonucu eda edilen yemine göre davanını reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır . Mahkemece öncelikle , kantar fişleri uyap ortamına aktarılarak , olayda tanık dinlenip dinlenemeyeceği hakkında az yukarıda izah edilen şekilde teamül araştırması yapılarak , bu hususta oluşmuş bir teamülün varlığın tespiti halinde tarafların tanıklarını dinlenmesi ile sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde eksik incelme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir… ” içtihadında bulunduğu ,
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişi … tarafından hazırlanan 30/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak , ” … İnceleme günü ibraz olunan davacıya ait defterlerin incelenmesi neticesinde davacının davalıya toplamda dava konusu çekler de dahil olmak üzere 258.500 TL tutarında ödeme yaptığı , davalının ise davacıya 143.634,93 TL’lik mal vermiş olduğu , buna göre davacının davalıya 114.865,07 Tl fazla ödeme yapmış dolayısıyla davacının ödemeyen 43.000 TL tutarlı …Bankasına ait 806510 nolu çekin iadesi gerektiği , diğer ödenen toplam 71.865,07 TL nin de davacıya ödenmesi gerektiği kanısına varıldığı ” mütala edildiği anlaşıldı.
İddia , savunma , alınan bilirkişi raporu , emsal nitelikteki yargıtay kararları ve tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde , Taraflar arasındaki uyuşmazlığın bir adet 43.000 TL bedelli çekin bedelsizlik iddiasına bağlı menfi tespit ve bedel iadesine ilişkin olduğu, davacı taraf dava dilekçesinde davalı ile aralarında zeytin ticareti nedeniyle ticari ilişki olduğu, taraflar arasında uzun süreye dayalı ticari ilişki kapsamında çalıştıkları sektörün adetlerine uygun olarak satın aldığı malın tesliminden önce avans çeki vererek ödeme yaptığını, bu kapsamda 15/07/2015 tarihinde 25.,000 TL bedelli, 30/02/2015 tarihinde 50.000 TL bedelli iki adet çeki mal tesliminden önce avans olarak verip, süresinde bunların bedelinin ödediğini, son olarak 10/08/2015 tarihinde davalıya teslim ettiği, 43.000 TL bedelli çeki yine avans çeki olarak verdiğini, bunun henüz ödenmediğini, malların da teslim edilmediğini, bu kapsamda taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi kapsamında davalıdan 114.865,07 TL lik bir alacağı oluştuğunu, bu rakamın 43.000 TL lik kısmının henüz ödenmediğinden, 43.000 TL lik çek bakımından menfi tespit isteminde bulunduğunu, kalan 71.865,07 TL içinde sebepsiz zenginleşmeye bağlı istirdat talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Yukarıda ayrıntıları belirtilen yargıtay içtihatlarında da vurgulandığı üzere TBK 207/2 (868 sayılı BK 182/2) gereği asıl olanan peşin satış olduğu ve peşin satışta mal ve bedelin aynı anda ifa edileceği hususunda yasal karine bulunduğu, yine çekin bir ödeme aracı olup, mevcut bir borcun hediyesi amacıyla verildiğinin kabulü gerektiği, yasal adil karinenin aksini iddia eden ve dava konusu çekin ileride teslimi kararlaştırılan mallara karşılık avans olarak verildiğini ileri süren davacının kendisine mal teslim edilmediği ve bu nedenle çekin bedelsiz kaldığı iddiasını kanıtlamakla yükümlü olup, kambiyo senedine karşı ileri sürülen her türlü iddianın HMK 201 maddesi uyarınca yazılı delil ile kanıtlanması gerektiği, bunun tek istinasının sektör ile ilgili mal teslim edilmeden önce avans ödemesi yapıldığı yönünde ticari bir teamülün yerleşik olması gerektiği, mahkememizce İstanbul Ticaret Odasından, İl gıda hayvan ve tarımcılık müdürlüğünden yapılan araştırmalara göre bu yönde bir teamülün bulunduğunun belirlenemediği, dolayısıyla peşin satış karinesinin aksinin tanık ile ispatının mümkün olmadığı, davacının bu karinenin aksine kesin deliller ile ispatlayamadığı açıkça yemin deliline de dayanmadığı anlaşıldığından davacının davasının ispatlanamadığından açtığı davaların reddine, verilip infaz edilen bir tedbir kararı bulunmadığından icra inkar tazminatı konusunda karar verilmesine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının menfi tespit ve istirdat davalarının reddine verilip infaz edilen bir tedbir kararı bulunmadığından icra inkar tazminatı konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
2 – 492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 35,90 TL harcın, peşin alınan 1.961,61 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 1.925,71 TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip istek halinde davacıya iadesine,
3 – Davalı taraf kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan av.asgr.ücret tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 11.939,21 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4 – Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5 – Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı .
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır