Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/301 E. 2019/967 K. 26.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/301 Esas
KARAR NO : 2019/967

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/03/2016
KARAR TARİHİ: 26/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği 24/03/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davalı …Şti. ile müvekkil bankanın …Sitesi Şubesi arasında Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmeleri’nin imzalandığını, işbu sözleşmeyi diğer davalı …, … ve dava dışı … kredi sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, söz konusu borçlu firmanın müvekkili şirket ile aralarında akdedilen sözleşmeden doğan edimini aksatması üzerine müvekkil firmaca hesapların kat edilerek borçlu şirkete ve kefillerine …Noterliğinin 17/08/2015 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ve böylece borcun muaccel hale gelerek ödenmesinin talep ettiğini, ancak söz konusu ihtarnamelere rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlu firma ve kefiller aleyhinde İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, borçlu firmanın işbu takibe haksız ve dayanıksız olarak borcun kendilerine ait olmadığı ve yine böyle bir borçlarının bulunmadığı gerekçesiyle itiraz ettiklerini, hülasa davalıların borca, faize, borca ve fer’ilerine karşı yapmış oldukları itirazın yerinde olmadığını, keza borçluların itirazlarının sırf müvekkil bankanın alacağının tahsilini geciktirmek, takibi sürüncemede bırakmak amacı ile kötü niyetle yapılmış bir olduğu gerekçesiyle huzurdaki davayı açmaya zaruriyetlerinin doğarak yine yukarıda arz ve izah olunan sebeplerle İcra Müdürlüğü’ne yapılmış itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminata mahkum edilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalılar adına çıkarılan usulüne uygun davetiyeye rağmen davalılar davaya cevap vermeyerek ve davalıları duruşmada temsil eden vekillerinin beyanı ile davayı reddetmişlerdir.

DELİLLER: İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas numaralı dosyası, genel kredi sözleşmesi, kat ihtarnamesi, banka kayıtları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı banka tarafından davalılar aleyhinde genel kredi sözleşmesinden kaynaklı toplam 221.014,76 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapıldığı, borçlu davalı şirket davalılar… ve …’un borca süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti Prof. Dr. … ile Emekli Banka Müdürü … tarafından düzenlenen 23/07/2017 tarihli kök raporlarına göre “..Davacı banka, taksitli ticari krediden kaynaklanan alacağının tahsili için davalılar aleyhine icra takibi yapıldığını, davalı şirketin toplam 221.014,76 TL’nin -47.800,00 TL’si rehin olmak üzere kalan 173,214,76 TL olduğunu, davalı … – … yönünden toplam 221.014,78 TL olduğunu, davalı …Şti – … yönünden 217.448,25 TL’nin 47.800,00 TL’si rehinli takip olmak üzere 169.646,25 TL’nin kalan olduğunu, … yönünden ise 208.306,70 TL olduğunu, davacı banka kayılarına göre davalı şirket asaleten, diğer davalılar da kefeleten borçlu durumda bulunduğunu, anlaşmazlık halinde 20/03/2015 tarihli sözleşmenin 13.5 md uyarınca banka kayıtları HMK 193. md. gereğince geçerli delil kabul edildiğini, davacı taraf sözleşme koşulu uyarınca asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren %54 oranında temerrüt faizi isteyebileceğini” raporlarında belirtmişlerdir.
Bilirkişi heyeti Prof. Dr. … ile Emekli Banka Müdürü … tarafından düzenlenen 08/05/2019 tarihli ek rapora göre “..kat ihtarının davalı …’a 19/08/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirket ve davalı…’a tebligat yapılamadan 19/08/2015 tarihinde iade edildiğini, davalı…’a usulüne uygun tebligat yapılmamış olduğundan temerrüt tarihi 18/09/2015 takip tarihi kabul edilerek borç tespitinin yapıldığını, davalı şirket ise, adres değişikliğim bankaya bildirmemiş olduğundan, sözleşmenin 12.1 ve 12.3 md. uyarınca tebligat yapıldığının kabul edildiğini, davalı kefiller yönünden temerrüt tarihine kadar akdi, temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında temerrüt faizi uygulanarak hesaplama yapılmasında bir isabetsizlik bulunmadığını, davalı kefil …’a 19/08/2015 tarihinde tebligat yapıldığı, tebliğ ile tanınan süreye göre 21/08/2015 tarihinde temerrüde düştüğünü, diğer davalı kefil…’a tebligat yapılmamış olduğundan temerrüt tarihi takip tarihî kabul edildiği sabit olmasına karşın davalı vekilinin ihtarat yapılmadan takip başlatıldığı yönündeki itirazı yerinde bulunmadığını, davalı… ve …’un kredi sözleşmesine müteselsil kefili olmaları sebebiyle T.BK. 586. md. hükmü gereğince davacı taraf taşınmaz rehnınin paraya çevrilmesinden önce müteselsil kefilleri takip hakkına sahip olduğunu, davalı kefiller tarafından verilmiş rehin mevcut olmadığından 47.800 TL rehin tutarının tespit edilen borçlarından tenzil edilmesine imkan bulunmadığını, belirtilen nedenlerle davalı itirazlarının yerinde olmadığının değerlendirildiğini, davalı kredi borçlusu şirket ve kefiller yönünden temerrüt tarihine kadar, ödeme planında yazılı ve kredi kullandınm faiz oranı olan %12.36 akdi faiz oranı uygulanarak temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak tespiti yapıldığını, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar da sözleşmenin 10.5 md. gereğince belirlenen %54 temerrüt faizi uygulandığını, belirtilen nedenlerle davalı itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirildiğini” raporlarında belirtmişlerdir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı banka vekili müvekkil banka ile davalı …Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların ise sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladıklarını davalı şirkete açılan ve kullandırılan krediden doğan borcunu ödenmemesi üzerine davalılara karşı icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazda bulunduğunu, takibin durduğunu, borçlu tarafından haksız itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini ayrıca %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde kefillere ihtar yapılmadan, rehin açığı belgesi almadan takip başlatılması ve faiz talep edilmesi haksız, usul ve yasaya aykırı olduğunu, faiz oranının fahiş olduğunu beyan ederek davayı reddetmiştir.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı banka tarafından davalılar aleyhinde genel kredi sözleşmesinden kaynaklı toplam 221.014,76 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapıldığı, borçlu davalı şirket davalılar… ve …’un borca süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yargılama sırasında taraf delilleri toplanmış, davacı tarafça sunulan genel kredi sözleşmesine ilişkin tüm kayıtlar dosyamız arasına alınmış ve dosya kapsamı itibariyle bankacı bilirkişiden alınan bilirkişi raporuna göre; davacı banka, taksitli ticari krediden kaynaklanan alacağının tahsili için davalılar aleyhine icra takibi yapıldığını, davalı şirketin toplam 221.014,76 TL’nin -47.800,00 TL’si rehin olmak üzere kalan 173,214,76 TL olduğunu, davalı … – … yönünden toplam 221.014,78 TL olduğunu, davalı … Şti – … yönünden 217.448,25 TL’nin 47.800,00 TL’si rehinli takip olmak üzere 169.646,25 TL’nin kalan olduğunu, …yönünden ise 208.306,70 TL olduğunu, davacı banka kayılarına göre davalı şirket asaleten, diğer davalılar da kefeleten borçlu durumda bulunduğunu, anlaşmazlık halinde 20/03/2015 tarihli sözleşmenin 13.5 md uyarınca banka kayıtları HMK 193. md. gereğince geçerli delil kabul edildiğini, davacı taraf sözleşme koşulu uyarınca asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren %54 oranında temerrüt faizi isteyebileceği belirtilmiştir.
Toplanan deliller, icra dosyası ve düzenlenen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında davalı asıl borçlu şirket ile davacı banka arasında kredi sözleşmesinin varlığı ve diğer davalıların bu kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı hususunda ihtilaf olmayıp, ihtilafın davalıların müteselsil kefil sıfatıyla takibe konu borçtan sorumlu olup olmadığı hususundan kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davalı taraf takibe itirazında davacı bankaya borçları olmadığından borca itiraz ettiğini iddia etmişse de, davalıların dava konusu kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları ve kefalet ilişkisinin kurulduğu açık olup, takip konusu borcun davalılar yönünden asıl borçlu şirket ve kefil sıfatıyla 15/02/2013 tarihli 920.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklandığı, davalı …’un kefelatinde eş rızasının bulunduğu, diğer davalı…’un davalı asıl borçlu şirketin ortağı olduğu bu nedenle eş rızası da gerekmediğinden müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve hesaplanan kefaletler tutarı kapsamında borçtan sorumlu oldukları davacı tarafın dosyaya sunduğu genel kredi sözleşmesi ve yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olmakla davalı tarafların borcunun bulunmadığına ilişkin soyut iddia dışında takip konusu borcun doğmadığına ve itfa edildiğini ilişkin her hangi bir ispata yarar delil ibraz edememiştir. Bu haliyle davacı tarafın takip konusu genel kredi sözleşmesinden dolayı davalılardan bilirkişi tarafından tespit edilen miktar ve faiz oranı yönünden alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun olması ve denetime elverişli bulunması nedeniyle hükme esas alınarak davacı tarafın davalılardan takip konusu genel kredi sözleşmesinden dolayı davacı bankanın davalı borçlular hakkında başlattığı icra takibi kısmen haklı olup, davalı hakkında başlatılan icra dosyasındaki takip talebinde belirtilen kredi hesabından kaynaklanan alacak için davalı borçlular …Şti. Ve … yönünden 207.291,36-TL asıl alacak, 8.706,24-TL işlemiş faiz, 435,31-TL %5 BSMV, 715,34-TL masraf ve 300,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti alacağı toplamından rehinli takipten kaynaklanan 47.800,00-TL düşüldükten sonra kalan toplam 169.648,25-TL alacağa yönelik, davalı borçlu… yönünden 207.291,36-TL asıl alacak, 715,34-TL masraf ve 300,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti alacağı olmak üzere toplam 208.306,70-TL alacağa yönelik borçlu davalılar tarafından yapılan itirazların ayrı ayrı iptallerine, takibin borçlu davalılar yönünden yukarıdaki alacak kalemlerinde belirtilen asıl alacak miktarlarına takip tarihinden itibaren %54,00 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV uygulanmak suretiyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin alacağın likit olması nedeniyle asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyasındaki takip talebinde belirtilen kredi hesabından kaynaklanan alacak için
– Davalı borçlular …Şti. Ve … yönünden 207.291,36-TL asıl alacak, 8.706,24-TL işlemiş faiz, 435,31-TL %5 BSMV, 715,34-TL masraf ve 300,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti alacağı toplamından rehinli takipten kaynaklanan 47.800,00-TL düşüldükten sonra kalan toplam 169.648,25-TL alacağa yönelik,
– Davalı borçlu… yönünden 207.291,36-TL asıl alacak, 715,34-TL masraf ve 300,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti alacağı olmak üzere toplam 208.306,70-TL alacağa yönelik borçlu davalılar tarafından yapılan İTİRAZLARIN AYRI AYRI İPTALLERİNE, takibin borçlu davalılar yönünden yukarıdaki alacak kalemlerinde belirtilen asıl alacak miktarlarına takip tarihinden itibaren %54,00 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV uygulanmak suretiyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken Davalı… yönünden 14.229,43-TL diğer davalılar yönünden 11.588,67-TL karar harcından mahsubu ile Davalı… yönünden 11.560,12-TL diğer davalılar yönünden 8.919,36-TL bakiye karar harcının borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 2.702,81-TL harç giderinin borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yargılamanın yürütülmesi nedeniyle yapılan 17 adet tebligat gideri 200,00-TL, bilirkişi ücreti 1.000,00-TL olmak üzere toplam 1.200,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red durumuna göre 1.131,00-TL’sinin borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmının davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi 18.448,40-TL vekalet ücretinin (borçlu davalı …Şti. ve …’ın 16.128,90-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak borçlu davalılara eşit şekilde verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
e-imza*

Hakim
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.