Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/263 E. 2023/477 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2016/263 Esas
KARAR NO :2023/477

DAVA:Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/03/2016
KARAR TARİHİ:13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında “… köyü, anız mevkiinde kain …” adresinde bulunan akaryakıt istasyonunda “…” markası altında bayilik yürütülebilmesi için; taraflar arasında muhtelif sözleşmeler imzalanmış olduğunu ve davalılar ile bayilik dikey ilişkisi kurulmuş olup bu kapsamda taraflar arasında 05/04/2013 tarihinde 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi ve aynı tarihli bayilik protokolü ve ariyet sözleşmesinin akdedildiğini, diğer davalılar … ile …’in davalı şirketin müvekkili şirket ile imza ettiği sözleşmede ve protokolde, müvekkili şirketin tüm hak ve alacaklarının kefili ve garantörü sıfatıyla taahhüt ettiklerinden, işbu huzurdaki davanın tarafı olduklarını, davalılardan … ve … ile …’in kefalet sözleşmesi de imzalamak suretiyle, garantörlük dışında ayrıca müşterek borçlu ve müteselsil kefillik sıfatına sahip olduklarını, davalı bayinin 25/04/2013 tarihli satış taahhütnamesi imzalayarak işbu taahhütname ile istasyonda, beher yılda 600 m3 satmayı kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkili şirketin söz konusu satış taahhütlerini yerine getirileceğine olan güven nedeniyle, sözleşmeden ve bayilik ilişkisinden kaynaklanan edimlerini tam ve gereği gibi yerine getirmiş olduğunu, uygun ticari koşulların sağlanmış olduğunu, sözleşme süresinde kullanılmak üzere kurumsal ve demirbaş yatırımları yapılmış olduğunu, taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin, davalı bayinin müvekkili şirkete keşide ettiği … Noterliği’nin 22/12/2015 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “müvekkil şirket tarafından tesisten teslim edilen ürünlerin sürekli eksik çıktığı, yapılan görüşmelere rağmen bu konuda bir çözüm bulunamadığını, bu nedenle zarar gördüğü” gerekçesi ile süresinden önce ve haksız sona erdirildiğini, ancak davalı bayinin ileri sürdüğü gerekçenin gerçekle ilgisi bulunmadığını, afaki iddialar olup, ispata matuf beyanlar olduğunu, müvekkili şirket tarafından verilen ürünlerin sayaçlardan geçirilerek tankerlere nakledildiğini, eksik verilmesinin mümkün olamayacağını, sözleşmenin19./a maddesine göre kontrol hakkına sahip olduğunu, bayinin ürünlerin kalitesi ve miktarda herhangi bir bozukluk olması halinde bu durumu …’e bildirmekle yükümlü olduğunu, …’e gerekli bildirimlerin yapmadan afaki beyanlarla sözleşmenin süresinden önce fesih yoluna gitmesinin haksız fesih olduğunu ve müvekkilinin sözleşme hükümlerine aykırı davranmak suretiyle kar mahrumiyetine sebep olduğunu ve ilgili maddeleri bildirerek, sözleşmeden ve kanundan kaynaklanan her türlü zarar ziyan tazmini haklarımız ile fazlaya ilişkin tüm talep ve dava haklarının saklı kalması ve tahsilde tekerrür olmaması kaydıyla 25/04/2013 – 22/10/2015 tarihleri arasında satış taahhüdünü ihlalden doğan cezai şart alacaklarının şimdilik 10.000-USD tutarın, fiili ödeme tarihindeki kur ve üzerinden TL karşılığının temerrüt tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek bankaların dövizlere uyguladıkları en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini, fesih tarihinden (22/10/2015) sözleşmenin normal sona erme tarihi olan 20/06/2018 tarihinde kadar davacı aleyhine oluşan kar mahrumiyeti alacaklarından şimdilik 10.000-TL tutarındaki kısmının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin akaryakıt sektöründe faaliyet göstermekte olan …’nin … ilçesindeki akaryakıt istasyonunun sahibi olduklarını, tarafların 25/04/2013 yılında 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalayarak ticari ilişkilerine başlamış olduklarını, bu sözleşme ile müvekkili şirketin, davacının … … bayisi olarak çalışmış olduğunu, davacının şirket tarafından müvekkiline ait akaryakıt istasyonuna devamlı surette eksik teslim edilen beyaz yakıttan dolayı … Noterliği’nin … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile sözleşmenin tek taraflı ve haklı nedenle fesih edildiğini, bu eksik mal teslimleri nedeni ile müvekkilinin mağduriyet yaşamış olduğunu, konu ile ilgili olarak bölge müdürü ile defalarca görüşme yapılmış olduğunu ve fakat bir türlü sorunun çözülememiş olduğunu, eksik ürün tesliminin kabul edilebilir ölçülerin dışında olduğunu ve sürekli olduğunu, davacı şirketin bunu her tankerde yapmasının, defalarca görüşülmesine rağmen düzeltme yoluna gitmemesinin ihmal veya kötü niyetinin göstergesi olduğunu, bu durumda davalı müvekkillerinin sözleşmeyi haklı nedenle fesih haklarının doğduğunu, davacı şirket bayilik protokolünün 3.2.4 Ticari şartlar başlığında … motorin depo satış fiyatının üzerine %2.5-%1 oranında kar payı eklenerek bayiye satışı düzenlenmiş olduğunu, davacı …’ın fiyatlarını hiçbir zaman davalı bayiye bildirmemiş olduğunu, davalının … çıkış fiyatlarına göre ödeme yapıp yapmadığını da denetleyememiş olduğunu, bayi ödemelerinin davacı dağıtıcı firmanın düzenlediği faturalara istinaden yapılmış olduğunu, … çıkış fiyatları bildirilmeyerek müvekkilinin kazancını denetlemesinin engellenmiş olduğunu, bu durumun da davalıyı feshe götüren haklı sebeplerden biri olduğunu, bilirkişilerce faturalara ait … dolum fiyatlarının da incelenerek bir usulsüzlük olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, ayrıca davacı şirketin kesafet oranlarını bildirirken kendine göre ve yararına tayin ederek zararlarına hareket etmiş olduğunu, bu hususun … rafinerisinden istenecek olan bayilik süreleri içindeki uygulanan kesafet oranlarının sorulması ve faturalarına uygulanan kesafet oranlarının bilirkişilerce karşılaştırılması sonucu zararlarının olduğunun görüleceğini, bu gelişmeler karşısında bu farklılıktan dolayı şirketlerinin haliyle mevcut olamayan yakıtı satmış gibi göründüklerinden kar marjlarının sıfırlanmış ve eksiye düşmüş olduğunu, yani tankerlerine doldurulmayan eksik yakıtın da haksız olarak davacı şirket tarafından verildiği kabul edildiği için bu verilmeyen yakıtın parasını da davacı şirkete ödemek zorunda kalmış olduğunu, bu fazla ödemeler nedeniyle herhangi bir denkleştirme ve düzeltilme yapılmamış olduğunu, müvekkili şirketin bu nedenlerle gördüğü zararın büyümemesi ve davacı şirketin söz konusu olumsuz tutumu ve haksız kazancının önlenmesi için ihtar çekmek zorunda kalmış olduğunu, davanın, bayilik sözleşmesiyle belirlenen eksik ürün alımı hali için öngörülen cezai şartın tahsili istemine ilişkin olduğunu, davanın tarafları arasında 06/10/1998 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, akaryakıt ürünleri (benzin, gaz, motorin) ve diğer malları bulundurmayı, teşhir etmeyi ve satmayı, davacı şirketin izni olmaksızın başkaca bir mal bulundurmamayı hedef tutan bir bayilik sözleşmesi imzalanmış olduğunu, anılan sözleşmenin 15.maddesinde, davalı şirketin (Bayi), yılda asgari sekizbin (8.000) ton beyaz mal (Benzin, Motorin, Gaz) satmayı taahhüt ettiği, bu hedefin altında kaldığı takdirde davalı şirketin, her eksik ton başına o günkü Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden olmak üzere, otuz (30) Amerikan Doları karşılığı ceza-i şartı ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğinin anlaşıldığını, davacı şirket vekili tarafından, davalı şirkete (Bayi) gönderilen ….Noterliğinin 10 Mart 2000 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde özetle; 06/10/1998 tarihli bayilik sözleşmesinin 15.maddesine göre her yıl 8000 ton akaryakıt ürününü müvekkilin bayisi sıfatıyla alıp satması gerekirken bunu haksız olarak yerine getirmediğini, Ocak/1999 ile Ocak/2000 döneminde yalnızca 2379 ton akaryakıt ürünü alıp sattığı, sözleşmenin 15. maddesi gereği eksik mal alımından kaynaklanan (5621 X 30 USD=168.630 USD) 168.630-USD doları müvekkili şirkete bir yılda eksik sattığı maldan dolayı kar mahrumiyetinin ödenmesi gerektiğini, bu yükümlülüğün 15 gün içinde defaten ve nakten müvekkili şirketin hesabına yatırması ve bundan sonra da sözleşme hükümlerine uymayı, aksi takdirde aleyhine dava ikame ederek müvekkili şirketin, sözleşmeye uymamadan dolayı mahrum kaldığı karın faiziyle birlikte tazmini cihetine gidileceğinin belirtilmiş olduğunu, bunun üzerine, davalı şirket (Bayi) tarafından davacı şirkete gönderilen … 4.Noterliğinin 24 Mart 2000 tarih ve … yevmiye nolu cevabi ihtarnamesinde özetle; akaryakıt istasyonunun mevcut konumu itibariyle yıllık 8000 sekizbin (8.000) ton beyaz mal satışının mümkün olmadığını, dağıtım şirketi bu durumdan hoşnut değilse, bayilik sözleşmesinin feshi ile ilgili şartları görüşmeye hazır olduklarını, kendilerine bununla ilgili bir (1) ay içerisinde yer ve zamanın bildirilmesinin istendiği, bu bağlamda sözleşmenin 15.maddesinin dikkate alınmaması kaydı ile bayiliklerinin devamını, aksi takdirde fesih şartlarını görüşmek üzere bir araya gelmeye hazır olduklarını bildirmiş olduğunu, tarafların ihtarnamelere rağmen ticari ilişkilerini sözleşmenin kalan süresi olan dokuz (9) yıl boyunca sürdürmüş olduğunu, bu ticari ilişkinin devamı sırasında, müvekkili şirketin sözleşme gereği her yıl satmayı taahhüt ettiği miktarın altında beyaz mal satmış olduğunu, müvekkili şirketin, davacı şirkete gönderdiği … 4.Noterliğinin 11 Temmuz 2008 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle, sona erecek olan bayilik sözleşmesini yenilemeyeceklerini belirterek, 06/10/2008 tarihinden itibaren feshettiklerini bildirmiş olduğunu, bunun üzerine, davacı şirketin müvekkili şirkete (Bayi) gönderilen ….Noterliğinin 18 Eylül 2008 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle; davalı tarafından eksik satın alınan 45.370 ton ürün karşılığı şimdilik 2.722.200-USD’nin 10 gün içinde ödenmesi aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının bildirilmiş olduğunu, hemen akabinde ise, 20/03/2009 tarihinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, ifaya ekli ceza-i şartın tazmini için eldeki dava açıldığını, yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının açmış oldukları haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Taraflar arasında düzenlenmiş bulunan 25/04/2013 tarihli Bayilik Sözleşmesi, Bayilik Protokolü, Kefaletname, ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, ihtarname, vergi dairesi beyannameleri, keşif ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yapılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
İhtilaf, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin davalı yanca haklı olarak mı haksız olarak mı feshedildiği, davalı yanca sözleşme haksız olarak feshedilmiş ise, davacının cezai şart isteyip isteyemeyeceği, miktarı ve cezai şartın tahsili halinde davalının ekonomik olarak mahvına yol açıp açmayacağı, davacının kâr mahrumiyeti alacağı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için dava dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Akaryakıt Uzmanı … ve Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 29/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “…
-Dosya, davacı tarafa ait kayıtlar, sözleşme ve davalı fesih ihtarı inceleme ayrıntıları rapor içersinde yer aldığı şekilde davacının talep ettiği,
-Sözleşmenin Aayakta kaldığı Ssüre içersinde eksik alımlara ilişkin cezai şart taleplerine istinaden , Davacının 1. ve 2. dönemlerdeki eksik alımlara ilişkin fesihten önce herhangi bir talebi bulunmadığı kısım ile ilgili hesaplamalar yapılmış olup, Yargıtay Uygulamaları kapsamında 3. son dönem için talepte bulunabileceği değerlendirildiğinde bu kısım 17.457,53 USD olduğu,
-Fesihten sonraki sözleşmenin süre sonuna kadar talep edilen kar mahrumiyeti 158.133,01 TL, yeniden aynı mahiyette bayilik açabilme süresi olarak 6 ay esas alındığında bu tutarın 30.972,73 TL olarak hesaplandığı,
-Davalının sözleşmenin fesih sebebi olarak bildirdiği ve dosyaya sunduğu belgeler kapsamında sunulan 2013 ve 2014 yılında 4 adet fatura edilen ile teslim alınan arasında fark hesaben davalının bildirdiği belgeler kapsamında tespit edilmiştir.
-Sözleşmenin feshinin bu kapsamda davalının haklılığı yönünde değerlendirilmesinde veyahut aksine hususlar gözetilerek feshin haklı olmadığı değerlendirmesi durumunda davacının hesaplanan cezai şart taleplerinin davalının iktisaden mahvına sebep olup olmayacağı hususunda davalı tarafın mali tabloları bulunmadığından, taraflar arasındaki ilişki dönemindeki ticari işlem hacmine göre makul bir tenzil hususunun Sayın Mahkemeye ait olacağı,
-Davalı bayinin sözleşme kapsamında ve diğer davalıların müşterek borçlu sıfatıyla imzaladıkları 800.000 TL’sine kadar şirketin borçlarına kefaletleri kapsamında hesaplanan tutarlardan sorumluluklarının takdirinin Sayın Mahkemeye ait olacağı…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasından, keşif ile birlikte bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler İnşaat Yüksek Mühendisi … ve Akaryakıt Uzmanı … tarafından hazırlanan, 06/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1-İki taraf arasında açılan 15.03.2016 tarihli dava alacak istemine ilişkin olup davaya konu taşınmaz … ili, … İlçesi, … Mahallesi, 194 ada, 12 parsel numaralı olarak tapu siciline kayıtlı yerdir.
2-Davalı akaryakıt satış istasyonunun bulunduğu yere davacının çok yakın bir bayisi gözükmemektedir. … ilçesinde … lisansıyla çalışan bir akaryakıt istasyonu yoktur. … İlçesine en yakın … akaryakıt bayisi … ilçesinde olup 45 KM uzaklıktadır.
3-Akaryakıt istasyonlarında BAYİLİK ruhsatı almak için bayi sahibi veya onun adına yetkili profesyonel şirketler tarafından gerekli hazırlıklar yapılarak 17/6/2004 tarihli ve 25495 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliğine göre sözleşmeler yapılmaktadır.
4-Davacı … şirketine ait … ilçesinde bir bayilik olmaması nedeniyle bayilik ilişkisinin tesisi için petrol piyasası lisans yönetmeliğine göre 6 aylık süre gerekmektedir…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/69 Talimat sayılı dosyasından alınan, Mali Müşavir … tarafından hazırlanan, 22/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda; “…
Davalı şirketin 2013,2014 ve 2015 yılı ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde;
-Ticari defterlerin, genel olarak muhasebenin temel kavram ve genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine göre tutulmuş olduğu,
-Ticari defterlere göre davalı tarafa borcun olmadığı,
-2015 yılı net kazancının 231.532,00 TL olduğu,
-2015 yılı sonu itibariyle eldeki mevcut nakit vb. değerlerle borçlarını ödediği takdirde 133.864,24 TL parasının olduğu,
-Davalı şirketin ticari faaliyetin sürdürülebilirliği esas alınarak 29/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda öngörülen 17.457,03 USD dolar karşılığı cezai şart tutarının makul olduğu,
-Daha yüksek hesaplanacak cezai şart tutarlarının davalı şirketin ticari faaliyetinin sürdürülebilmesine engel olacağı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 14/06/2021 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …
-Sayın Mahkemece eksik alıma ilişkin cezai şart bedelinin 3. son dönem için talepte bulunabileceği değerlendirildiğinde bu kısma ilişkin cezai şart miktarının 17.457,53 USD olduğu , talimat yoluyla alınan bilirkişi raporu incelemeleri kapsamında cezai şartın tenkisi hususunda taktirin Sayın Mahkemeye ait olacağı
-Sayın Mahkemece 1. ,2. Ve 3. Döneme ait tüm eksik alımlara ilişkin cezai şart talep edebileceği değerlendirildiğinde, kök raporda hesaplanan 51.032,31 USD cezai şart bedeli söz konusu olacaktır. Bu defa yine cezai şartın davalının iktisaden mahvına sebep olup olmayacağına ilişkin talimat bilirkişi raporundki tespitlerin ve tenkis hususunda takdirin Sayın Mahkemeye ait olacağı ,
-Sayın Mahkemece alınan talimat raporunda belirlenen 6 aylık süre içinde yeni bir bayilik tesis edebileceği yönündeki tespitler kapsamında, kök raporda yer aldığı şekilde 6 aylık kar mahrumiyetinin 30.972,73 TL olduğu,
-Davalı bayinin sözleşme kapsamında ve diğer davalıların müşterek borçlu sıfatıyla imzaladıkları 800.000 TL’sine kadar şirketin borçlarına kefaletleri kapsamında hesaplanan tutarlardan sorumluluklarının takdirinin Sayın Mahkemeye ait olacağı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, bilirkişi heyetine Sözleşme Uzmanı Prof.Dr….’in de dahil edilerek ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 05/05/2022 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …
-Dava tarihi itibariyle davacının davalıdan, 17.457,03 USD cezai şart alacağının bulunduğu; davacı şimdilik 10.000 USD’lik alacak kısmının tahsilini talep ettiği için bu talebi ile bağlı olduğu; bu alacağın talep gibi temerrüt tarihinden, yani sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği 19.10.2015 tarihinden itibaren işletilecek döviz yasal faizi (3095 sayılı kanun md.4/a) ile birlikte tahsili gerektiği;
-Dava tarihi itibariyle davacının davalıdan, 30.972,73 TL kar mahrumiyeti tazminatı alacağının bulunduğu; davacı şimdilik 10.000 TL’lik alacak kısmının tahsilini talep ettiği için bu talebi ile bağlı olduğu;| bu alacağın talep gibi temerrüt tarihinden, yani sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği 19.10.2015 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte (3095 sayılılkanun md.2/f.2) ile birlikte tahsili gerektiği…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 31/01/2023 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …
Ek rapora konu iş bu incelemelerde kök raporda yaptığımız tespit ve kanaatimizi değiştirici yeni bir husus bulunmadığı, yetkili şirket ortağı yönünden itiraza binaen yapmış olduğumuz değerlendirme ile birlikte, kök rapor ve iş bu ek rapor incelemelerimizin nihai hukuki tavsifinin Sayın Mahkemeye ait olacağına ilişkin iş bu ek raporu saygı ile sunarız…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Davalı tarafından, … Noterliği’nin,19/10/2015 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi ile, sözleşmenin, davacının sürekli olarak eksik akaryakıt teslim ettiği, eksiklik hususunda defalarca telefon ile görüşme yapıldığını ve fakat bir türlü sorunun çözülemediği bildirilerek tek taraflı olarak fesih edildiği görülmüştür.
Taraflar arasında akdedilmiş olan Akaryakıt Bayiliği Sözleşmesinin 19/a nolu maddesinin, davalı şirkete, teslim edilen akaryakıt tutarını kontrol etme veya ettirme hakkı tanındığı, eksiklik tespit edildiği takdirde bu durumu davacıya bildirme yükümlülüğü yüklendiği, davalı şirketin işbu kontrol hakkını kullanmamış ve davacıya gerekli bildirimde bulunmamış olması halinde davacının tartı ve ölçülerini kesin olarak kabul etmiş sayılacağı ve davacıya karşı herhangi bir talepte bulunamayacağının imza altına alındığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki akdi ilişkinin devam ettiği 25/04/2013-19/10/2015 tarihleri arasında, davalı şirket tarafından, davacıdan herhangi bir ürün tutarı teslim alınırken, üründe eksiklik olup olmadığını kontrol ettiğini veya ettirdiğini ve bu kontrol neticesinde tespit edilen, eksik ürün teslimine ilişkin şikayet ve/veya uyarı içeren ilişkin herhangi bir bildirim örneğine ya da bu konuya ilişkin olarak düzenlenmiş ve imzalanmış bir tutanağın dosyaya sunulmadığı, davacı tarafından davalı şirkete sürekli olarak, makul kabul edilebilecek düzeyden daha fazla düzeyde eksik ürün teslim edildiği hususunun davalı yanca ispat edilemediği, bu durum karşısında, davalı şirketin, davacının eksik ürün teslim ettiği gerekçesiyle sözleşmeyi haklı olarak feshettiğinin kabul edilemeyeceği anlaşıldığından, davalı şirketin sözleşmeyi haksız olarak feshettiği kabul edilmiştir.
TBK.md.583/f.1’e göre; Kefalet sözleşmesinin (yani kefalet taahhüdünün) geçerli olması için, kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini, kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmesi gerekir.
TBK.md.584/f.1’e göre; eşlerden biri ancak diğer eşin rızasıyla kefil olabilir. Bu rızanın en geç kefalet sözleşmesinin kurulması anında verilmiş olması şarttır.
TBK.md.584/f.3’e göre; ticaret| siciline kayıtlı bir ticaret şirketinin ortağı ya da yöneticisi tarafından şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.
Bu hükümler ile, kefalet taahhüdünün (sözleşmesinin) geçerli olması özel bir yazılı şekle tabi kılınmış ve de gerçek kişiler tarafından verilen kefaletin geçerli olması için kefilin eşinin rızası aranmıştır.
TBK.md.603’e göre; kefaletin şekline ve eşin rızasına ilişkin hükümler, gerçek kişilerce kişisel güvence (teminat) verilmesine ilişkin olarak başka ad altında yapılan diğer sözleşmelere de (örneğin garanti sözleşmelerine de) uygulanır.
Bu hükme göre; bir gerçek kişi tarafından başka bir kişinin borcuna garantör olunmasını konu edinen sözleşmelerin (garantörlük sözleşmelerinin/taahhütlerinin) geçerli olması için de, sözleşmenin (taahhüdün) TBKmd.583/f.1’deki özel şekle uyularak akdedilmiş ve TBK.md.584 gereği garantör olanın eşinin de rızasının alınmış olması gerekmektedir.
Davacı vekilinin, 18/04/2023 tarihli dilekçe ile dava değerini, toplam 17.457,03-USD. cezai şart ve 30.972,73-TL. kâr mahrumiyeti olarak ıslah ettiği ve ıslah harcını ikmal ettiği görülmüştür.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi kök ve ek raporları denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli görülmüş olduğundan, mahkememizde de, davacı ile davalı şirket arasında, 25/04/2013 tarihli sözleşme ve protokol imzalandığı, diğer davalıların, bu sözleşme ve protokolü, garantör ve müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, ancak garantör/müteselsil kefelaletin, TBK. 583, 584 ve 603 maddelerde öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmadıkları anlaşıldığından davalı …, … ve …’in garantör ve müteselsil kefaletlerinin geçersiz olduğu, davalı şirketin, taraflar arasında imzalanan sözleşmeyi haksız olarak feshettiği, bu nedenle davacının, sözleşme kapsamından bilirkişilerce hesaplanan cezai şart ve kâr mahrumiyetini davalı şirketten talep edebileceği, cezai şart miktarının, ekonomik yönden davalı şirketin/tacirin mahvına sebebiyet verebilecek derecede fahiş olmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının, davalılar …, … ve … yönünden reddine, davalı … Gıda Tur. İnş.Lpg. Nak.San. ve Tic.Ltd.Şti. yönünden kabulü ile, 17.457,03-USD. cezai şart, 30.972,73-TL. kâr kaybı alacağının, USD alacağa 19/10/2015 temerrüt tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince USD cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle, TL. alacağa 19/10/2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte iş bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının, davalılar …, … ve … yönünden reddine,
2-Davacının davasının, davalı … Gıda Tur. İnş.Lpg. Nak.San. ve Tic.Ltd.Şti. yönünden kabulü ile, 17.457,03-USD. cezai şart, 30.972,73-TL. kâr kaybı alacağının, USD alacağa 19/10/2015 temerrüt tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince USD cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle, TL. alacağa 19/10/2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte iş bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 5.567,64-TL. harçtan, peşin alınan 663,43-TL. harç + 2.831,01-TL.ıslah harcının toplamı olan 3.494,44-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 2.073,20-TL. harcın davalı … Gıda Tur. İnş.Lpg. Nak.San. ve Tic.Ltd.Şti.’nden tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 13.040,89-TL. vekalet ücretinin davalı … Gıda Tur. İnş.Lpg. Nak.San. ve Tic.Ltd.Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 13.040,89-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …, … ve …’e verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL. başvurma harcı + 663,43-TL. peşin harç + 2.831,01-TL. ıslah harcı + 314-TL. keşif harcı + 6.350-TL. bilirkişi + 900,38-TL. tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 11.088,02‬-TL. yargılama giderlerinin (diğer davalılar için yapılan 675,27-TL. yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılarak) 10.412,75-TL.’nın davalı … Gıda Tur. İnş.Lpg. Nak.San. ve Tic.Ltd.Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin, davalılar … ve … vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır