Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/201 Esas
KARAR NO : 2018/361
DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 29/02/2016
KARAR TARİHİ : 10/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin iflasın ertelenmesi için gerekli olan mali ve hukuki şartları haiz olmanın yanında, gelecek dönemlerdeki faaliyet taahütlerini yerine getirebilecek altyapıya sahip olduğunu, bu durumu hem kendisi hem alacaklılar ve hem de ülke ekonomisi lehine katma değer yaratabilecek güce sahip olduğunu, zira müvekkili şirketin Türkiye ve Dünyaca ünlü …, … gibi gece klüplerini bünyesinde bulunduran eğlence sektörünün önde gelen kurumlardan biri olduğunu, davacı şirketin esas itibariyle kendisi dışında kaynaklanan sebeplerle meydana gelen finansal darboğazı atlatmak ve piyasaların yeni koşullarına uyum sağlamak amacıyla basiretli bir tacir gibi hareket etmenin de gereği olarak iyileştirme projesi çerçevesinde firmanın sürekliliğini temin etmek için faaliyetine iflasın ertelenmesi kurumu koruma şemsiyesi altında devam etme kararı aldığını, buna göre firmaların durumu esas itibariyle kendisi dışındaki sebeplerden kaynaklandığını, firmanın maliye ve karlılık durumunda bir olumsuz durumun söz konusu olmadığını , şirketin mali durum itibariyle şirketin öz varlıkları eksi olup -320.310,35 TL borca batık vaziyette olduğunu ileri sürerek, açıklanan tüm bu nedenlerle müvekkili davacı… Şti. hakkında borçlarının tamamının ödenmesinin temini için 6183 sayılı kanundan doğan takipler de dahil olmak üzere müvekkil aleyhine icra takibi yapılmaması ve mevcut icra takiplerinin durdurulması, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması halinde bu takiplerde muhafaza tedbirlerinin alınmaması ve satış yapılmaması, alacaklıların alacaklarını temin maksadıyla takip hukuku dışında temlik, takas, mahsup, hapis hakkı kullanımı, protesto, ihtiyati haciz gibi hukuki işlemlerin yapılmamasının temini için İİK.m.179/a ve İİK.m.179/b maddelerinde belirtilen hususların tamamı nazara alınmak suretiyle ihtiyati tedbir kararı verilmesini, iflasın ertelenmesi kararı ile birlikte; amme alacakları da dahil olmak üzere müvekkili şirket aleyhine başlatılan bütün haciz, ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir, gibi icra ve iflas takiplerinin rehin ve ticari işletme rehninin paraya çevrilmesi takiplerinin durdurulmasına, muhafaza ve satışın önlenmesine, 1. Haciz ihbarnameleri de dahil olmak üzere İcra İflas Kanununun 206. maddesinin 1. sırasındaki alacakların dışında kalan her türlü takibin tedbiren durdurulmasına, haciz ve muhafaza işlemlerinin engellenmesine, daha önceden muhafaza altına alınan menkullerin yeddiemin olarak müvekkil şirket yetkilisine teslimine, banka hesapları üzerindeki bloke hesaplarının kaldırılmasına, şirkete kayyım atanmasına, İflas erteleme kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava talep etmiştir.
Müdahil vekilinin verdiği beyan dilekçelerinde özetle; davanın reddine karar verilmesi ve şirketin iflasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Dava; davacı şirket tarafından hasımsız olarak açılan iflas ertelemesine ilişkindir.
Mahkememizce , davacı şirketin borca batık olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmış olup bilirkişi raporuna göre borca batık olduğundan Mahkememizce 29/04/2016 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verilmiş , süreç içerisinde kayyım ve bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı, iddia ve savunmalar doğrultusunda bilirkişi raporu alınması cihetine gidilmiş olup, alınan bilirkişi raporlarında özetle; İstanbul Ticaret Sicili Memurluğunun … sicil numarasında… Şti’nin kuruluşu İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunca 24.10.2003 tarihinde tescil edilerek Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 25/10/2003 tarih ve 310 sayılı nüshasında ilan edildiğini, davacı şirketçe incelemeye ibraz edilen yasal defter kayıt ve belgel tescilli sermayesi 31,12.2015 tarihi itibariyle 500.000,00 TL ödendiğini, şirketin gece klubü olarak 2011 yılından beri … adı altında 2011 yılından beri faaliyet gösterdiğini, mekanın toplam kapasitesinin 2.000 Kişi olduğunu, şirketin rayiç değerlere göre varlıkları ve borçları tespit edilirken; Makine-tesis-cihazlar, taşıtlar, stoklar ve demirbaşların piyasa satış değerleri dikkate alındığını, …,, gelecek aylara/yıllara ait giderlerin rayiç: değer tespitinde herhangi bir kıymeti bulunmadığından, değerleri “sıfır” olarak dikkate alındığını, bilançoda Aktif Kalemler içerisinde yer alan 180 ve 280 hesaplardaki tutarların “0” olarak kabul edildiğini, davacı Şirketin 2015 yılı yasal defterlerinin açılış tasdiklerinin sürelerinde yaptırıldığı ve inceleme tarihi olan 31.12.2015 yazdırılmış olduğunun görüldüğünü, 31.12.2015 tarihi itibariyle kaydi değerler esas alındığında davacı şirketin özvarlığının -174.288,49 TL olduğunu, 31/12/2015 tarihi itibariyle TTK.nın 376.maddesinde belirtilen ” aktiflerin satış fiyatı esasına ” göre hesaplama yapıldığında davacı şirketin özvarlığının -1.818.520,53 olduğunu ve borca batık durumda olduğu yönünde kök rapor verilmiş müdahil vekilinin ve tüm dosya kapsamına göre alınan son ek bilirkişi raporunda da ; müdahil vekilinin itirazlarının olduğunu, Yargıtay …H.D’nin şirketin cari işletme giderlerinden olan kira borcunu dahi ödemediği ileri sürüldüğünden üzerindeki husus görüşülerek işletme giderini dahi ödeyemeyen bir şirketin iflasının ertelenip ertelenemeyeceği üzerinde durulması gerektiğini belirttiğini; Yargıtay … HD’nin 09.06.2019 tarih … Esas … K sayılı ilamında ‘özellikle kira ve fınansal kiralama gibi borçların vadesinde ödenmesi gerektiği erteleme süresince ve borçlu hakkında takip yapılamaz ise de bu tür borçların ödenraemesinin ertelemenin kaldırılması sebebi olduğu” şeklinde görüş belirttiği yönünde itirazların olduğunu, önceki raporlarının sonuç kısmında 4.bentte 750.000 TL sermaye artırımının 250.700 TL’sinin henüz yapılmadığından, Eylül 2018’i geçmemek kaydı ile yapılması gerektiğinden bahsettiğini; işba sermaye altınını bakımından 780.000,00 TL tutarındaki sermaye artırımına ilişkin dekontların bulunduğunu; bu ödemelerin bilirkişilerin raporlarını hazırladıkları tarihte eksik kalan kısmı da tamamlanarak Eylül 2018 beklenmeden sermaye artıranının gerçekleştirildiğini; şirketten alacaklı olan ortakların alacaklarından feragat ettiğine ilşikin bir belgeye rastlanmadığının belirtildiğini, şirket ortaklarının şirket alacaklarından feragat ettiklerine ilişkin belgenin mevcut olduğunu, şirketin kamu borçları dışında borçların tasfiyesine ve yapılandırılmasına ilişkin hiçbir delile rastlanmadığı beyan edilmiş ise de, şirketin kamu borçları dışında şahıs, çalışan veya şirkete başkaca borcunun bulunmadığını, müvekkili şirketin kira borçlan sebebi ile mal sahipleri ile bir takım alacak ve borç davalan bulunduğunu ve davaların henüz kesinleşerek muaccel hale gelen bir borcu bulunmadığını; bu sebeple müvekkili şirketin sayın bilirkişi heyetince bahsedildiği gibi bir borç yapılandırma ve tasfiye için müzakere anlaşma veya mutabakat yapmasının ililen mümkün olmadığını; müdahil …’nun müvekkilinin kiralayanlarından biri olup 3/5 hissedar olduğunu, iddia ettiği gibi 1.000.000 USD aşan bir borç bulunduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, kendi iddialarına göre yıllık kira bedeli 400.000,00USD olan taşınmazın davalıya düşen payının 240.000 USD olduğunu, yine kiralayanca belirtildiği üzere 2015 yılından itibaren 2 yıldır kira ödenmediği iddiası kabul edilse dahi bu bedel 480.000 USD olmakla ve ferileri ile birlikte ancak iddia edilen rakamın yansı kadar alacak olabileceğini; kaldı ki, kira bedelinin yıllık 400.000 USD olmadığını; müvekkil şirketten alınan senetlerin icraya konulduğunu ve ihtiyati haciz yapılarak bu bedellerin tahsil olunduğunu (İst … İcra Müd. … E. sayılı dosya) bunun yanında yine müvekkile İst … Sulh Huk. Mah.de açılan … E sayılı menfi tespit davasında davacı şirketin davalı …’na haciz tehdidi altında yapmış olduğu ödeme sebebi ile 173.051,16 USD fazla ödeme yaptığının rapor altına alındığını; yine bilirkişi heyetince bahsedildiği üzere İst … Sulh Hukuk Mahkemesinin … E sayılı dosyası ile aylık kira bedelinin 20.000 TL olarak tespiti için açılan davanın da halen devam ettiğini; şirketin davanın ilk günleri 108 olan çalışan sayısı 88 kişiye indirdiğini; bilirkişilerin her ay 30.000 TL tasarruf sağlandığını belirtseler de şirketin 20 işçinin yanında sigorta masraftarının ve diğer masraflar düşünülürse 40.000-45.000,00 TL arasında tasarruf sağladığının söylenebileceği yönünde davacı vekilinin rapora karşı beyanda bulunduğu, tüm beyanlar kapsamında bilirkişi heyetinin incelemelerinde özetle;sermaye artınmı taahhüdünden kalan ve revize projede 30.06.2017 tarihine kadar ödenmesi taahhüt edilen 250.700.-TLTik kısmın ödendiğini tespit edemediği gibi, 2017 yılında yapılması gereken (yeni) 750.000.-TLlik artırımın yerine getirilerek ticaret siciline tescil ve ilan edildiğini de tespit edemediğini, revize projede 2018 yılında yapılması öngörülen sermaye artışı konusunda da dosyada herhangi bir bilgi bulunmadığını, davacı şirketin ivedi olarak işleteme ve çalışma sermayesi olarak kullanabileceği nakde ihtiyacının olduğunu, şirketten alacaklı olan ortakların alacaklarından feragat ettiğine ilişkin olan bir belgeye rastlanmadığı belirtilmiş ise de; şirket ortakları şirket alacaklarından feragat ettiklerine ilişkili belge mevcut olduğu şeklinde savunmada bulunmuş ancak dava dosyası tekrar incelendiğinde de ortakların şirket alacaklarından feragat ettiğine dair ve imsalan noterlikçe tasdikli bir belgeye rastlanamadığını, davacı vekili müvekkili şirketin kamu borçları dışında şahıslara, çalışanlara veya şirketlere başkaca borcunun bulunmadığını; müvekkili şirketin kira borçlan sebebi ile mal sahipleri ile bir takım alacak ve borç davaları bulunduğunu ve bu davaların henüz kesinleşerek muaccel hale gelen bir borca sebebiyet vermediğini; bu nedenle şirketin borç yapılandırma ve tasfiye için müzakere, anlaşma veya mutabakat yapmasının fiilen mümkün olmadığını beyan ve iddia etmesine rağmen; 31.12.2015-31.12.2016 tarihleri arasındaki bilanço gelir tabloları kıyaslama yapılarak hasırlanan 24.05.2017 kayyım heyeti raporundaki bilgilere göre, şirketin 31.12.2016 itibari İle mail borçlan, yani banka borçlan 158.208,81 TL, ticari borçlan 3.965.608,670 TL, dl|er borçlan 4.617.015,48 TL, açan dönem borçlan (ortaklara borçlar) 433,002,89 TL’dlr. Bu borçların olmadığı İddia edilmekle, kayyım rapora ye dosyadaki bilanço ve mizanlarla davacı vekilinin sayın Mahkemeye sunduğu yanlı beyanlan çelişmektedir. Şa halde, her ne kadar davacı vekili yazılı beyanında şirketin borcu olmadığından borç yapılandırma ve tasfiye için müzakere anlaşma veya mutabakat yapmasının fiilen mümkün olmadığını belirtmiş ise de. Heyetimizin hesap bilirkişisinin tespitlerine göre davacı şirketin banka borcu, ticari borçları, diğer borçlarının bulunduğunu, davacı şirketin, vergi ve SGK borçlarını 6736 sayılı Kanun çerçevesince yapılandırarak düzenli olarak ödemeye başladığını iddia ettiğini, 31.12.2018- 31.12.2016 tarihleri eaaa alınarak bilanço ve gelir tablolarında 24.08.2017 tarihli kayyım heyeti raporundaki bilgilere göre, davacı şirketin 31.12.2016 itibari ile vergi ve SGK olmak üaere kama borcu 3.288.763,97 TL olup yapılandırıldığı ve 1. taksidin ödendiği belirtilmekle birlikte, kamu borçlarının bundan sonraki yapılandırma taksitlerinin ödendiğine dair dekonttan mahkeme dosyasına sunulmadığını, sonuç olarak, bu şartlar altında ve 10.07.2016 tarihli ikinci ek bilirkişi raporundaki veriler ve açıklamalarla birlikte mütalaa edilmek kaydıyla, davacı şirketin iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı bir proje olarak nitelendirilemeyeceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Kayyımlardan alınan kayyım raporunda özetle; şirketin ticari faaliyetinin devam ettiği bir kısım tasarruf tedbirlerini başarıyla uyguladığını, şirketçe 750.000,00 TL tutarında nakdi sermaye artışı gerçekleştirdiğini ve bunun 499.300,00 TL sinin ödendiğini, davacı şirketçe dosyaya sunulan revire iyileştirme projesinin ciddi, inandırıcı ve uygulanabilir olduğu ve şirketin öngörülen sürede borca batık durumundan kurtulabileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Öncelikle iflas erteleme davalarında borca batıklığın tespiti halinde önerilen proje uyarınca şirketin iflas etmeden borçlarını belirli vadede ödeyebileceği takdirde iflas erteleme kararının verilebileceği, bununla ilgili şirketin kaydi değil rayiç olarak aktif ve pasiflerinin hesaplanacağı, bu doğrultuda yapılan incelemede bilirkişiler …, …, … ve … iyileştirme projesi açıklamalarının yetersiz olduğunu, ciddi ve inandırıcı olarak nitelendirilemeyeceğini belirtmiş, bu konudaki raporlarında ısrar etmişler ve en son olarak şirketin 21/12/2017 tarihli bilirkişi raporlarında davacı şirketin borca batıklığını azaltacak ve işletme sermayesi ihtiyacını karşılayacak daha sermaye artımı yapması halinde şirketin iyileştirmesinden söz edilebileceği belirtilmiş olup, bazı borçları için provakörler yapılmış olsa da ilk bir kaç taksidin ödenmesinden sonra geri kalan taksitleri ödemekte güçlük çektiklerinin anlaşıldığı, şirket faaliyetlerini yürütemedikleri, piyasanın kötü giden ekonomik durumu ile şirketin tıkanma noktasına gelip şirket borçlarını ödeyemediklerinden iflaslarını talep etmiş olduğu anlaşılmıştır.
Şirketin borca batık olduğu, davacının iyileştirme projelerinin uygulamalarını mümkün olmadığını belirtmeleri ve bilirkişi raporuna göre iyileştirme projelerinin hayata geçebilmesi için sermaye artırımı gerekeceği konusunda raporuna karşılık bunu yerine getiremeyeceklerini davacı belirtmiş olduğundan davacı şirketin iflasına karar verilmesi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle;
1-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı … nolu … ŞTİ. ‘nin saat 14:15 saat itibariyle İFLASINA,
Gerekli işlemlerin İflas Müdürlüğü’nce yerine getirilmesine,
2-Bakii Avansın iflas idaresine tevdiine,
3-İİK.nın 166.mad. gereğince gerekli ilanların iflas müdürlüğünce yapılmasına,
4-Dava hasımsız açılmış olması ve diğer tarafların HMK.nın 66.maddesi gereğince feri müdahil olmaları sebebiyle lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yerolmadığına, yapılan masrafların üzerlerine bırakılmasına,
5-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL maktu harcın mahsubu ile geriye kalan 6,70 TL karar ve ilam harcından davacıdan tahsiline, hazine adına irat kaydedilmesine,
6- Karar kesinleştiğinde kesinleşme şerhli suretinin ve artan gider avansların İstanbul … İflas Müdürlüğü’nün … iflas sayılı dosyasına gönderilmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır