Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/190 E. 2021/507 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2016/190 Esas
KARAR NO:2021/507

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:25/02/2016
KARAR TARİHİ:01/07/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; Müvekkili şirket ile davalı …A.Ş. arasında davalıya yeni ortak bulunması da dahil olmak üzere davalının mali yapısının güçlendirilmesi için 10.02.2015 tarihinde Finansal Danışmanlık Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme uyarınca müvekkili şirketin davalı şirkete mali durumunun güçlendirilmesi amacıyla 12 ay boyunca aylık 15.000 TL+KDV bedel üzerinden danışmanlık hizmeti vereceğini, şirkete yeni ortak arayışları olacağını, şirkete yeni bir ortak bulunması halinde sözleşmenin 5.maddesinde yazılı formül üzerinden belirlenecek bedelin, ortaklık işlemi başarı primi adı altında müvekkiline ayrıca ödeneceğini, ancak müvekkili şirket tarafindan davalıya 12 ay boyunca düzenli olarak finansal danışmanlık hizmeti verilmesine rağmen 7 aylık danışmanlık bedeli olan 105.000 TL ve davalı şirkete ortak bulma çabaları sonrası başarılı olunmasına rağmen sözleşmede belirlenen ortaklık işlemi başarı priminin ödenmemiş olduğunu, bunun üzerine 7 aylık danışmanlık bedeli olan 105.000 TL+KDV’nin ve 956.605 TL ortaklık işlemi başarı primi alacaklarının 3 gün içinde ödenmesi için….Noterliğinden 25.01.2016 tarihinde davalıya ihtarname gönderildiğini ve ihtarnamenin davalı şirkete 27.01.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının …. Noterliğinden keşide ettiği 29.01.2016 tarih ve … yevmiye nolu cevabi ihtarnamesi ile taraflarınca gönderilen ihtarnamedeki hususları kabul etmediklerini ve ödeme yapmayacaklarını belirtmeleri üzerine, ödenmeyen finansal danışmanlık bedeli ve ortaklık işlemi başarı primi alacağını tahsili için işbu davanın açıldığını, davalı şirketin iflas etmeden faaliyetlerini sürdürmesi ve nakit sıkışıklığını aşması için davalı şirket ile imzalanan finansal danışmanlık sözleşmesi gereği müvekkili tarfından davalı şirkete yoğun bir şekilde finansal destek hizmeti verildiğini, oldukça fazla zaman ve mesai harcandığını, bu çalışmalar neticesinde davalı şirketin varlığını sürdürmesi için en önemli gerekliliğin sermayenin güçlendirilmesi olduğu sonucuna ulaşıldığını, bunun için davalı şirkete 2 yol önerildiğini, bunların birincisinin varlık satışı yoluyla sermayenin güçlendirilmesi, ikincisinin ise hisse satışı yoluyla sermayenin güçlendirilmesi olduğunu, bunun üzerine Davalı şirketin varlık satışı için çalışmalara başladığını ve 2015 yılı Mayıs ayında …’de bulunan fabrikasını 2.4 milyon TL ye satarak bir miktar nakit girişi sağladığını, müvekkili şirketin çalışmaları sonrasında davalının … 2015 yılında yapacağı 8.8 milyon TL tutarındaki anapara ödemelerinin ertelenmesi sağlanarak nakit akışı güçlendirildiğini ve davalı şirketin borçlarının muaccel hale gelemsinin engellendiğini, ayrıca davalı şirketin en büyük tedarikçisi olan …’e davalıdan alacaklı olan Kocaer Haddecilik A.Ş. ye olan borçları için toplantılar yapılarak ödeme planı hazırlandığını, davalının ana bankası ve ana tedarikçileri ile yapılan görüşmeler ile nakit akışı stabilize edildiğini ve sonrasında yeni ortak arayışına başlandığını, davalı şirketin nakit sıkışıklığının giderilebilmesi için sermaye artışının şart olması ancak mevcut ortaklardan bu artışın yapılmaması sebebiyle yeni ortak bulunarak şirketin sermaye artışının yapılması ve böylece nakit sıkışıklığının giderilerek davalı şirket faaliyetlerinin acil olarak sağlıklı bir yapıya dönüştürülmesinin sağlanması için müvekkili şirketin sözleşme gereği davalıya yeni ortak bulunması için bir çok çalışma yapıldığını, potansiyel yatırımcı adayları ve onların yatırım bankaları ile talep edilen görüşmeler yapıldığını, ek bilgi taleplerine yanıt verildiğini ve bunlar için mesai harcandığını, davalı şirketin şu anki ortağı olan ve davalı şirketin hisselerinin %51’ini satın alan … ile ortaklık görüşmesi için 16/09/2015 tarihinde … ‘deki holding merkezinde toplantı yapıldığını, bu toplantıda müvekkili şirket yöneticilerinin hazırladıkları sunumu gerçekleştirdiklerini, toplantının olumlu havada tamamlandığını, ortaklık konusunun değerlendirilmesi için süre istendiğini, daha sonra ortaklık için incelemelere başlandığını ve ortak olmaya karar verildiğini, 13/11/2015 tarihinde KAP’a … ile … şirketi arasında şirket hisse devir sözleşmesi imzalandığı hakkında bilgi verildiğini, böylece … A.Ş.’nin çoğunluk hissesinin …’e devir yoluyla geçtiğini, …’in davalı şirketin sermaye artışı yapacağının 18/12/2015 tarihli KAP açıklamasında belirttiğini, böylece müvekkili şirketin sözleşme ile üstlendiği davalı şirketin mali yapısını bir ortak bulunarak güçlendirilmesi hedefini de gerçekleştirmiş olduğunu, ortaklık görüşmesi yapıldığı takdirde 15,4 Milyon TL olan davalı şirkete ait toplam pazar değerinin 3 ay gibi çok kısa bir sürede %172 artış ile 41,9 Milyon TL’ye ulaştığını, bu rakamların müvekkili şirketin davalının finansal durumun iyileşmesinde mutlak surette faydalı işler yaptığını, dolayısıyla sözleşmeden kaynaklanan tüm edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini açıkça gösterdiğini, davalı şirket hisselerinin … A.Ş.’ye devredildiği göz önüne alındığında müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklanan ortaklık işlemi başarı primine hak kazandığının açık ve tartışmasız olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirkete sunduğu hizmetin yetersiz veya eksik olduğunu müvekkilinin herhangi bir edimini yerine getirmediği veya aksattığına dair davalının bugüne kadar müvekkiline bildirdiği herhangi bir ihtar veya tek bir uyarısının bulunmadığını, buna rağmen müvekkilinin sunduğu hizmetler karşılığında sözleşme gereği ödenmesi gereken bedellerin ödenmemesi nedeniyle müvekkilinin mağdur edildiğini, finansal danışmanlık hizmetleri bedelinin sözleşmede aylık 15.000 TL+ KDV olarak belirlendiğini, davalının buna ilişkin son 7 aya ait bedelleri ödemediğini, bu nedenle müvekkiline 105.000 + KDV = 123.900 TL danışmanlık ücretinin ödenmesi gerektiğini, ortaklık işlemi başarı primi ile ilgili finansal danışmanlık hizmeti sözleşmesinin 5. maddesinin 6. fıkrasında düzenleme yapıldığını, satış işlemi ile ilgili olarak davalının şirket değeri 63.773.654 TL olduğunu, sözleşme gereği müvekkiline ödenmesi gereken ortaklık işlemi başarı prim tutarının şirket değerinin %1,5’u olan 956.605 TL + KDV olduğunu belirterek, ortaklık işlemi başarı primi açısından fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile 123.900 TL danışmanlık bedeli ile şimdilik 236.000 TL ortaklık işlemi başarı primi olmak üzere toplam 359.900 TL’nin davalıya gönderilen ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 27/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 10.02.2015 tarihli 1 yıl süreli Finansal Danışmanlık Hizmet Sözleşmesinin imza edildiğini, sözleşme metni ve ticari hayatın olağan akışı bir arada değerlendirildiğinde bir şirketin bir hizmet bedeline hak kazanabilmesi için o hizmeti vermiş olması ve o hizmet nedeniyle hizmet alan tarafına bir faydanın sağlanmış olmasının şart olduğunu, dava dilekçesi incelendiğinde sözleşmenin 5. 6. maddesinde ifade edilen başarı primine hangi hizmetler karşılığında hakettiğinin tespit edilemediğini, sözleşmenin 3.3. maddesindeki … danışmanlığı bölümünde sayılmış hizmetlerden hangilerinin davacı tarafından yerine getirildiği, ne şekilde hizmetler sayesinde 4.3. maddede tanımlanmış ortaklık işleminin gerçekleştiği ve 5.6. maddedeki ortaklık işleminin başarı primine hak kazanıldığının taraflarınca anlaşılamadığını, ortaklık işlemi tesis edilirken davacı tarafınca sözleşmede yerine getirilmesi gereken hizmetlerin 3.3.1- 3.3.14 maddeleri arasında 14 madde halinde sayılmış iken dava dilekçesinin 4. sayfasında davacının yerine getirdiği hizmetlerin 6 bent halinde sayıldığını, ayrıca bu primin hakedilmesinin en önemli kriterleri olan davacı … A.Ş.’nin aday olarak bulunması ve bu çerçevede gerçekleşen hisse satım sözleşmesinin içeriğinde yapılması gereken hususların yapılmamış olması davacı tarafından bu primin hakedilmediği sonucunu doğurduğunu, davacının … hisselerinin … A.Ş.’ye satışında sözleşme kapsamında ifa etmesi gereken bir çok edimi ifa etmediğinin görüleceğini, buna rağmen davacının hangi nedenle başarı primi talep ettiğinin taraflarınca anlaşılamadığını, davacının dava dilekçesinde 5.ve 6. sayfalarında …’e yapılan hisse satışına ait bir takım bilgiler verildiğini, bu bilgilerin veriliş şeklinden dahi davacının bu hisse satın alma sürecinde yer almadığı, … A.Ş.’yi alıcı adayı olarak … veya hissedarları ile buluşturmadığı, bu süreçte hiçbir danışmanlık faaliyetini ifa etmediğini, sürecin neticesini 16.09.2015 tarihli toplantı yapıldıktan yaklaşık 2 ay sonra KAP’tan duyduğunu ifade ettiğini, davacının da ikrar ettiği üzere davacının bu hisse satın alım sürecine dahil olmadığını, bu hukuki işlemin tesisinde hiçbir faaliyet göstermediğini, davacının başarı primi akdedebilmesi için hem … ile satıcıları buluşturmuş olması hem de bu hukuki ilişkinin hukuki ve finansal detaylarında hizmet vermiş olması gerektiği, somut olayda bu şekilde cereyan etmediğinin açıkça ortada olduğunu, yapılan toplantının ise davacının almış olduğu aylık 15.000TL’lik finansal danışmanlık bedeline dahil olduğunu, davacının bizzat satıcılar ve alıcı … A.Ş. arasında başlayan yürütülen ve sonuçlandırılan hisse devir sürecine hiçbir şekilde dahil olmadığından herhangi bir başarı primine hak kazandığını iddia edemeyeceğini, davacının dava dilekçesinde verdiğini iddia ettiği hizmetlerin neredeyse tamamının danışmanlık hizmetinin ve bunlar için sözleşmede aylık hizmet bedelinin kararlaştırıldığını, tellalın ücrete hak kazanabilmesi için taraflar arasındaki sözleşmenin tellalın faaliyeti sonucu kurulmuş olması ve en azından tellalın bu sonucunun olmasında nedensel bir katkısının olması gerektiğini, vekilden farklı olarak tellalın ücrete hak kazanabilmesi için sözleşmede öngörülen sonucun gerçekleşmesi gerektiğini, tellallık sözleşmesinin konusu tellalın bir sözleşme kurulması fırsatının gösterme veya o sözleşmenin kurulmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirdiği faaliyetler olduğunu, tellalın aracılık borcunun yalnızca müvekkiline 3. kişiyi tanıtmaktan veya bildirmekten ibaret olmayıp, tellalın işi yapmak isteyen kişiyi bulmaya çaba sarfetmesi ve o kişiyi müvekkili ile sözleşme yapmaya yönlendirmesi gerektiğini, hatta bununla da kalmayarak tellalın tarafları bir araya getirdiğinde aralarında meydana gelebilecek anlaşmazlıkları da gidermekle görevli olduğunu, tüm bu açıklamalar ışığında davacının alıcı tarafı bulmadığını, ya da …’i sözleşme yapmaya yönlendirmediğini, ya da taralar arasındaki uyuşmazlıklar gidermek yönünde de çaba sarfetmediğini, bu nedenle de başarı primine hak kazanmasının mümkün olmadığını, sözleşme metninin incelenmesinde 10.3. ve 10.5.maddelerde dava konusu hizmet için davacıya münhasır yetki verildiğinin görüldüğünü, ancak sözleşmede …’ın ya da pay sahiplerinin başka bir gerçek veya tüzel kişiyi görevlendirmeden hisseleri doğrudan satma olarak ya da sair ortaklık ilişkisi tesis etmelerini engelleyen bir hüküm bulunmadığını, sözleşmede …’ın ortaklık işlemini doğrudan kendisi yapsa dahi davacı şirkete başarı primi ödeyeceğine dair bir düzenlemenin bulunması halinde davacının iddialarında haklı olabileceğini, bu çerçevede müvekkilinin sözleşmeye aykırı bir davranışının olmadığını, dava konusu ortaklık işleminin davacı yerine başka bir finansal kurum tarafından gerçekleştirilmiş olsa dahi davacı o takdirde ücret talep etme hakkında sahip olabileceği, ancak somut olayda davacının ücrete hak kazanması şeklinde yorum yapılmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; Finansal danışmanlık hizmeti ve ortaklık işlemi başarı priminin tahsili talebine ilişkindir.
Davaya konu 10/02/2015 tarihli Finansal Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi, …. Noterliğine ait 25/01/2016 tarih ve … sayılı ihtarname incelenmiş, taraf delilleri toplanmış, bilirkişi rapor ve ek raporları alınmıştır.
Davacı vekili Mahkememize verdiği 01/10/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile, dava konusu alacaklarını KDV dahil 1.23.179,90 TL’ye çıkardıklarını, davanın 105.000+KDV = 123.900 TL’sinin danışmanlık hizmet bedeli olarak 200.000 TL + KDV= 236.000 TL başarı primi olarak açıldığını, buna göre 879.179,90 TL taleplerini artırdıklarını belirtmiştir.
Davaya konu Finansal Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi incelendiğinde, 10/02/2015 tarihinde tarafları davacı şirket, davalı şirket ile diğer şirketler olan …. San. Tic. Ltd. Şti. ve … San. ve Tic. A.Ş. arasında imzalandığı görülmüştür.
…. Noterliğine ait 25/01/2016 tarih ve … sayılı ihtarnamenin incelenmesinde, davacı tarafından davalı şirkete, davaya konu sözleşme gereği ödemesi gereken 1 yıl süreli aylık 15.000+ KDV tutarlı borcundan, ödemediği 7 aylık toplam hizmet bedeli olan 105.000+ KDV ile 956.605 TL + KDV ortaklık işlemi başarı primi alacağı toplamı olan 1.061.605+KDV ‘nin 3 gün içerisinde ödeme talebini içerir ihtarname gönderdiği, ihtarnamenin 27/01/2016 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiği, davalı şirketçe ihtarnameye verilen cevabi ihtarname yazısında, talep edilen ücretler karşılığında hangi hizmetlerin verildiğinin bildirilmediği, ayrıca şirketlerinin eski hissedarları ile … A.Ş. arasında imzalanan Hisse Devir Sözleşmesi kapsamında hangi nedenle ücret kazanıldığının belirtilmediğini ve şirketleri dışında eski hissedarlar ile yeni hissedarlar arasında imzalanan sözleşme gereği kendilerinin ve davalı şirketin herhangi bir dahili olmadığından, başarı priminden söz edilemeyeceğini ve bu devir sebebi ile herhangi bir ücrete hak kazanamadıklarını belirterek, ihtarnamedeki hususları kabul etmediklerini beyan ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce davalı şirketin defter ve kayıtlarının incelenmesi için … 1. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır. Talimat yoluyla aldırılan bilirkişi raporunda; Davalı … A.Ş.’nin 2015 ve 2016 yıllarına ait defter ve belgelerinin incelenmesi sonucunda, taraflar arasında düzenlenmiş olan “…” gereği davacı firma tarafından 2015 ve 2016 yıllarında toplam 167,970 TL Danışmanlık Hizmet Faturası düzenlenmiş olduğunu, davalı tarafından toplam 75.270 TL ödeme yapılmış olduğunu ve 31.12.2016 tarihi itibariyle davalı tarafın defter ve kayıtlarına göre 92.700 TL Borç Bakiyesi bulunduğu ve 31.12.2016 tarihli kapanış bilançosunda bir sonraki yıla devreden bakiye olarak göründüğünü, davacı firmanın dava konusu ettiği “ORTAKLIK İŞLEMİ BAŞARI PRİMİ” ile ilgili olarak, yeni ortak bulunması hizmetinin kendisi tarafından verildiğine ve tamamladığına dair herhangi bir fatura veya somut delile rastlanmadığını, Bahse konu başarı primini hak edebilmesi için hizmetin kendisi tarafından verildiğinin ispatı gerektiğini, Yargıtay’ın da yüksek içtihatlarında, hizmet sözleşmesinin tek başına ücret talebi için yeterli olmayacağı ve sözleşme gereği hizmetin de verilmiş olması gerektiği, davalı firma …A.Ş.’nin dava tarihi olan 25.02.2016 tarihi itibariyle, muhasebe defter ve kayıtlarına göre davacı firmaya 92.700 TL borçlu olduğunu belirtmiştir.
Davacı şirketin defterleri üzerinde inceleme yapan Bilirkişi … Mahkememize sunduğu 04/05/2018 tarihli Bilirkişi raporunda; davacı şirketin davalı şirket ile imzalamış olduğu 10.02.2015 tarihli Finansal Hizmet Sözleşmesi kapsamında davalı şirketten olan alacaklarının sözleşmeye göre ödenmesi gereken aylık 15.000 +KDV den oluşan alacağı danışmanlık ücretinin 92.700 TL ve %18 KDV 16.686 TL olmak üzere sabit danışmanlık ücret alacağının 109.386 TL, sözleşmeye göre ödenmesi gereken %1,5 nisbetindeki başarı priminin 956.605 TL +KDV olarak hesaplandığını belirtmiştir.
Bilirkişiler … ile …Mahkememize sundukları 25/02/2019 havale tarihli bilirkişi raporlarında; taraflar arasındaki sözleşmede danışmanlık ile ilgili 3. maddede ayrıntılı bir şekilde yükümlülüklerinin sayıldığını, bununla ilgili olarak ücret ödeme hususunun sözleşmenin 5. maddesinde ayrıntılı olarak belirtildiğini, dosya kapsamında yapılan incelemede davacı şirketin sözleşmenin 3. maddesinde sayılan yükümlülükleri çerçevesinde yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacının bu kapsamda aylık 15.000 TL olmak üzere 7 aylık ücrete hak kazandığını, davacının 7 aylık kalan 123.900 TL alacağının 926,70 TL işlemiş faiz talebinde bulunabileceğini, davacı şirketin sözleşmenin verilecek hizmetlerin kapsamını düzenleyen 3. Maddesi- … Danışmanlığı başlığı altındaki yükümlülüklere uygun olarak ortak arayışı içinde bulunduğu ve buna ilişkin çalışmalar yaptığı anlaşılsa da dosya kapsamında hisse satışının yapıldığı dava dışı … ile ilgili hiçbir yazışma veya bilgiye rastlanmadığını, davacı şirketin başarı priminden hak kazanabilmesi için sadece ortak arayışı içerisinde bulunmasının yetmediğini, TBK’nın 520. maddesindeki simsarlık sözleşmesi çerçevesinde sözleşme taraflarını bir araya getiren kişi olması gerektiğini, dosya kapsamında davacının hisse satışının yapıldığı dava dışı … ile ilgili bir iç yazışma, mail veya bilgiye rastlanılmadığını, dava dosyasına sunulan mali kayıtlar incelendiğinde davalı şirketin davacı danışmanlık şirketi ile çalışmaya başladığı tarihten dava dışı … ile hisse satışının gerçekleştiği tarihe kadar öz kaynaklarının azaldığı, mali yapısında olumlu bir değişikliğinin olmadığının gözlendiğini, dolayısıyla davacı danışmanlık şirketinin davalı şirketin piyasa değerinin artmasında etkili bir danışmanlık yaptığı sonucuna varılamadığını, davacının 123.900 TL + 926,70 TL faiz ile birlikte 124.826,70 TL danışmanlık ücret alacağı olduğunu, sözleşme hükümleri çervesinde başarı primine hak kazandığının mütalaa edilmesi halinde, başarı priminin sözleşme hükümlerinde hesaplanan tutarının 956.604,81 TL olduğunu, aksi görüşün benimsenmesi halinde davacının 123.900 TL + 926,70 TL faiz ile birlikte 124.826,70 TL alacaklığı olduğu, ancak başarı primine hak kazanmadığını belirtmişlerdir.
Bilirkişiler … ile … Mahkememize sundukları 21/10/2019 havale tarihli bilirkişi Ek raporlarında; Davacının 123.900 TL. + 926,70 TL faiz ile birlikte 124.826,70 TL danışmanlık ücret alacağı olduğunu, sözleşme hükümleri çervesinde başarı primine hak kazandığının mütalaa edilmesi halinde, başarı priminin sözleşme hükümlerinde hesaplanan tutarının 956.604,81 TL olduğunu, aksi görüşün benimsenmesi halinde davacının 123,900 TL + 926,70 TL faiz ile birlikte 124.826,70 TL alacaklığı olduğu, ancak başarı primine hak kazanmadığını belirtmişlerdir.
Bilirkişiler …, … ile…’nın Mahkememize sundukları 23/07/2020 havale tarihli bilirkişi raporlarında; Taraflar arasında 10.02.2015 tarihinde finansal danışmanlık sözleşmesi imzalandığı hususunda taraflar arasında herhangi bir çekişmenin mevcut olmadığını, Davacı tarafın yasal defterlerinde davalıdan cari hesap bakiyesi olarak 92.700 TL tutarında alacaklı olarak göründüğünü, davalı tarafın yasal defterlerinde talimatla alınan bilirkişi raporunda da davalı tarafın davacıya cari hesap borcu olarak 92.700 TL tutarında borçlu olarak göründüğünü, Tarafların yasal defterlerinin örtüştüğünü, Davacının davalıdan 7 aylık danışmanlık bedeli alacağı olduğunu, davacı tarafça davalı tarafa KDV dahil aylık 15.270 TL tutarında fatura düzenlendiğini, davacı tarafça 6 aylık fatura kesildiğini ancak son aya ilişkin faturanın düzenlenmediğini, bu çerçevede davacının davalıdan 92.700 TL cari hesap alacağı tutarına son aya ilişkin 15.270 TL tutarında fatura ilave edildiğinde davacının alacağının KDV dahil 107.970 TL olarak hesaplandığını, Davacı tarafça alacağın tahsili için davalıya tebliğ edilen noterlik ihtarnamesinin davalıya 27.01.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, alacağın ödenmesi için davalıya 3 gün süre verildiğini, davacının temerrüdünün 30.01.2016 tarihi itibariyle gerçekleştiğini, Davacının aylık finansal danışmanlık bedeli olarak talep edebileceği toplam alacağın 107.970 TL için temerrüt dönemleri için dava tarihine kadar 838,62 TL tutarında işlemiş faiz tutarının hesaplandığını, davacının aylık finansal danışmanlık bedeli + işlemiş faiz tutarı olarak talep edebileceği tutarın 107.970 + 838,62 = 108.808,62 TL olarak hesaplandığını, Davacı tarafın ortaklıkla ilgili prim talebinin dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler çerçevesinde bu aşamada ispata muhtaç kaldığını,
Dava konusu uyuşmazlığın, “taraflar arasında akdedilmiş olan 15.02.2015 tarihli Finansal Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi başlıklı sözleşmeden dolayı davalının davacıya, bakiye danışmanlık hizmet bedeli borcu ve başarı primi borcu bulunup bulunmadığı” noktalarında olduğunu, Taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmenin içeriğinde 2 tane anlaşma bulunduğunu, bunlardan birinin Danışmanlık anlaşması olup, diğerinin de, Simsarlık anlaşması olduğunu, Danışmanlık Anlaşmasının kanunda düzenlenmemiş bir iş görme sözleşmesi niteliğinde olduğunu, her ne kadar vekalet sözleşmesi ile benzerlikler taşımaktaysa da, “tipik bir vekalet sözleşmesi” olarak nitelendirilemeyeceğini ancak, “vekalet benzeri bir iş görme sözleşmesi” olarak nitelendirilebileceğini, Simsarlık Anlaşmasının ise, kanunda düzenlenmiş bir iş görme (aracılık işi görme) sözleşmesi niteliğinde olduğunu, bu sözleşmenin TBK.md.520 vd. hükümlerinde düzenlendiğini, Taraflar arasında akdedilmiş olan 15.02.2015 tarihli sözleşmenin içeriğinde yer alan Danışmanlık Anlaşmasına göre, sözleşme süresi boyunca davacı davalıya, davalının mali yapısının düzeltilmesi için danışmanlık hizmeti vereceği ve bunun karşılığında davalının davacıya her ay danışmanlık hizmeti ücreti ödeyeceğinin düzenlediği, taraflar arasında akdedilmiş olan 15.02.2015 tarihli sözleşmenin içeriğinde yer alan Simsarlık anlaşmasına göre; davacının davalı şirket ile üçüncü bir kişi arasında hisse satışı sözleşmesi veya aynı nitelikte başka bir sözleşme akdedilmesi için aracılık hizmetinde bulunacağı ve davalının aracılık hizmeti neticesinde davalı şirket ile üçüncü bir kişi arasında bu nitelikte bir sözleşme akdedildiği takdirde, davalının, davacı şirkete Başarı Primi ödeyeceğinin düzenlendiğini,
Danışmanlık anlaşmasından dolayı davalının davacıya bakiye hizmet ücreti borcu bulunup bulunmadığının değerlendirilmesinde; Davacının ticari defter ve kayıtlarında davalıyı 120.01.061 nolu cari hesapta takip ettiği ve bu kayıtlara göre davacının davalıdan 2016 yıl sonu itibari ile 92.700 TL alacaklı olarak göründüğünün tespit edildiğini,

Davacı nezdindeki davalı cari hesabı özetinin; Davacı tarafça davalı adına kesilen faturalar tutarı toplamı:167.970 TL, Davalı tarafça çekle yapılan ödeme tutarı: 45.000 TL, Davalı tarafça banka havalesi yoluyla yapılan ödemeler : 30.270 TL, Davacının davalıdan alacaklı olarak göründüğü tutar : 92.700 TL olduğunu, Bunun dışında başarı primi hususunda herhangi bir alacak kaydı olduğu hususunda herhangi bir fatura, kayıt, belge ve işleme rastlanılmadığını, Davalının ticari defterleri üzerinde mahkemece talimat yoluyla inceleme yaptırıldığını, talimat mahkemesince görevlendirilen bilirkişi Adem Polat tarafından düzenlenen Bilirkişi Raporundaki tespitlere göre; davacının ticari defterlerinde kayıtlı olan toplam 167.970 TL tutarlı davacı faturalarının hepsinin davalının ticari defterlerinde de kayıtlı olduğunu, bu faturalara istinaden davalı tarafından davacıya toplam 75.270 TL ödeme yapıldığını, bunun sonucunda davalının davacıya bakiye 92.700 TL borcu kaldığını,
Buna göre, tarafların ticari ve defter kayıtlarının birbirleriyle uyumlu olduğunu, davacının 1 yıllık sözleşme süresi boyunca her ay düzenlemiş olduğu KDV dahil 15.270 TL bedelli hizmet bedeli faturaları davalının ticari defterlerine işlendiğini ve sonrasında da fatura bedellerinin bir kısmı davacıya ödediğini, davacının 12 aylık sözleşme süresi boyunca davalıya 11 aya ilişkin hizmet bedeli faturası düzenlediğini, davacının sadece, 2015 yılı Ekim ayı faturasını düzenlemediğini, davalının da bu faturayı ticari defterlerine işlemediği, fakat davacının sonrasında, 2015 yılı Kasım, Aralık ve Ocak ayı faturalarını düzenlediği ve davalının da bu faturaları ticari defterlerine işlediğinin görüldüğünü, 2016 yılı Şubat ayının 10’unda ise sözleşme süresi sona erdiği için Şubat ayı faturasının düzenlenmediği görülmekteyse de, sözleşmenin yürürlüğe girdiği 2015 yılı Şubat ayında sadece 17 günlük hizmet verilmiş olmasına rağmen davacı davalıya KDV dahil 15.270 TL’lik 1 aylık tam hizmet bedeli faturası düzenlemiş olduğu için, 2016 yılı Şubat ayına ilişkin olarak herhangi bir ücrete hak kazanamadığı (bu aya ilişkin 10 günlük hizmet bedeli ücretini 2015 yılı şubat ayı faturası ile tahsil ettiği) düşüncesiyle fatura düzenlemediği kanaatine varıldığını, 2015 yılı Ekim ayı faturasının davacı tarafından düzenlenmemiş olmasına rağmen davalı tarafından buna itiraz edilmemiş olması ve her iki tarafın ticari defter kayıtlarına göre de davalının davacıya 11 adet faturadan dolayı toplam 92.700 TL hizmet bedeli borcu olduğunun kayıtlı olması karşısında, 2015 yılı Ekim ayında davalının davacıya hizmet bedeli borcu olmadığı konusunda tarafların örtülü olarak (zımnen) anlaştıkları, bu nedenle de davalının davacıya, 2015 yılı Ekim ayı hizmetinden kaynaklanan ücret ödeme borcu bulunmadığı kanaatine varıldığını, dolayısıyla da davalının davacıya, dava tarihi itibariyle bakiye 92.700 TL hizmet bedeli borcu bulunduğu kanaatine varılmadığını,
Simsarlık anlaşmasından dolayı davalının davacıya başarı ücreti (Primi) borcu bulunup bulunmadığının değerlendirilmesinde; taraflar arasındaki Simsarlık Anlaşmasının, Aracı Simsarlık Anlaşması niteliğinde olduğunu, Aracı Simsarlık Anlaşması uyarınca davacının simsarlık ücreti (başarı primi) alacağına hak kazanması için 1- Davalı şirketin sözleşme akdettiği … Şirketi’nin ilk defa davacı (simsar) tarafından bulunmuş olması 2- … Şirketi ile akdedilmiş olan hisse satışı sözleşmesinin akdedilmesi için davacının aracılık (arabuluculuk) faaliyetinde bulunmuş olması gerektiğini, Dolayısıyla da davacı ile davalı arasında akdedilmiş olan 15.02.2015 tarihli sözleşmenin 3.3 nolu maddesi hükmünde sayılmış olan aracılık faaliyetlerinin (hizmetlerinin) en azından önemli bir kısmını davacı yerine getirmiş olması gerektiğini, 3-Davacının arabuluculuk faaliyeti neticesinde, davalı şirket hisselerinin … Şirketine satımına ilişkin sözleşmenin (hisse devri sözleşmesinin) akdedilmiş olması gerektiğini, Ne var ki dava dosyası içeriğinden, yukarıda belirtilen bu şartların davacı tarafından yerine getirildiği (özellikle de, … Şirketinin ilk defa davacı tarafından bulunmuş olduğu ve davalı şirket hisselerinin bu şirkete satımına yönelik olarak, taraflar arasında akdedilmiş olan 15.02.2015 tarihli sözleşmenin 3.3 nolu maddesinde sayılmış olan aracılık faaliyetlerinin önemli bir kısmının davacı tarafından yerine getirilmiş olduğu) hususu anlaşılmadığını, Raporun Mali kısmında da belirtildiği üzere; Davalı şirket hisselerini devralmış olan … Şirketinin davacı tarafından bulunduğuna yönelik olarak dosyada herhangi bir belge bulunmadığını, davacının davalı şirket hisselerini devralan … Şirketi herhangi bir yazışma, belge vb. dosyada bulunmadığını, davacının hisse devri (ortaklık) görüşmeleri ile ilgili olarak ilk görüşmeye katılmış olduğunu, şirket ile ilgili fînansal bilgiler ile sunum dosyasındaki bazı bilgiler verdiği görüldüğünü, Davacının ortaklıkla ilgili olarak başkaca bir işlem yapıldığı hususunda dosyada başkaca bir belge bulunmadığını, bu nedenlerle davalının davacıya Başarı Ücreti (Başarı Primi) ödeme borcu bulunmadığı kanaatine varıldığını belirtmişlerdir.
Bilirkişiler …, … ile …’nın Mahkememize sundukları 16/03/2021 havale tarihli bilirkişi Ek raporlarında; davacı tarafın ortaklıkla ilgili prim talebinin dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler çerçevesinde bu aşamada ispata muhtaç kaldığı, davacı taraf bilirkişi kök raporuna karşı verdiği beyana dayanak belgeleri CD içerisinde eklediği, söz konusu CD’deki belgelerin Mahkemece yazılı olarak sunulmasına karar verilmesi üzerine bunların dosyaya sunulduğunu, davacı tarafça bilirkişi kök raporuna yapılan itirazların ve itiraz dilekçesinde yer alan belgeler üzerinde yapılan incelemeler değerlendirmeler ışığında davacı tarafça dosyaya sunulan bilgi ve belgeler incelendiğinde; genel olarak dosyada bulunan belgelerin aynısı olduğunun görüldüğünü, davacı tarafça dosyaya sunulan belgeler incelendiğinde, taraflar arasında akdedilen sözleşme, ihtarnameler, davacı tarafça davalının mali durum tespitine, kredi ihtiyacına ve kredi borç yapılandırmasına yönelik olarak hazırlanmış evraklar, davalı şirket tanıtım dosyası, nakit akış tabloları, kredi borç yapılandırmaları hususunda email yazışmaları, Türkçe ve İngilizce belgeler (… ile email yazışmalar) olarak sunulduğu görülmekle birlikte söz konusu belgelerin finansal danışmanlık sözleşmesi çerçevesinde aylık danışmanlık hizmeti kapsamında olduğunun görüldüğünü, aylık danışmanlık bedeli yönünden bilirkişi kök raporunda davacı alacağının hesaplandığı ancak davacı tarafça sunulan belgelerin ortaklık gerçekleşmesi ile ilgili başarı primi alacağı iddiasını destekler mahiyette olmadığı yönündeki kök rapordaki görüş ve kanaatlerde herhangi bir değişiklik meydana gelmediğini belirtmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, taraflar arasında akdedilen 10/02/2015 tarihli Finansal Danışmanlık Hizmeti Sözleşmesi kapsamında bakiye danışmanlık ücretinin tahsilini ve ortaklık işlemi başarı priminin tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 2. maddesinde sözleşme konusunun; davacı şirketin … Grubuna vereceği finansal danışmanlık hizmetlerinin kapsamının belirlenmesi olduğunu, davacı şirketin … Grubunun “…” yöntemi kapsamında durum değerlendirmesinin yapılması, uygun stratejilerin belirlenmesi, stabilitenin sağlanması, iş planı ve finansal projeksiyonların hazırlanması, finansal yapılandırmanın yapılanması ve faaliyet yapılandırması işlemlerinde yatırım planlanması kapsamında ise potansiyel proje finansmanı … işlemlerinde görev yapacağının belirlendiği, sözleşmenin 3. maddesinde davacı tarafından verilecek finansal danışmanlık hizmetinin kapsamının belirlendiği, sözleşmenin 4.3. maddesinde ortaklık işleminin düzenlendiği, sözleşmenin 5 maddesinde ücretler ve ödeme şeklinin belirlendiği, bu maddenin 1. fıkrasında, davacı tarafından verilecek hizmetler için aylık 25.000 TL+ KDV ‘nin 1 yıl süre ile tahsil edileceğinin, bu ödemelerin 15.000 TL+KDV’sinin davalı şirket tarafından 5.000TL+ KDV’sinin dava dışı … şirketi tarafından aylık 5.000 TL+ KDV’nin RC Mühendislik şirketi tarafından ödeneceğinin belirlendiği, bu maddenin 6. fıkrasında ortaklık işlemi başarı priminin düzenlendiği ve bunun şirket devrinin %1,5+ KDV’si olarak ödeneceğinin düzenlendiği, sözleşmenin 6. maddesinde sözleşmenin 1 yıl süre ile geçerli olduğunun düzenlendiği görülmüştür.
Taraflar arasında akdedilmiş olan 15.02.2015 tarihli Finansal Danışmanlık Hizmet Sözleşmesinin incelenmesinde; tarafların bu sözleşme ile, danışmanlık hizmeti ve simsarlık hizmeti hususunda anlaştıkları ve buna göre sözleşmenin 2 ayrı anlaşmayı içerdiği, sözleşmenin içeriğinde yer alan Danışmanlık Anlaşmasına göre, sözleşme süresi boyunca davacı davalıya, davalının mali yapısının düzeltilmesi için danışmanlık hizmeti vereceği ve bunun karşılığında davalının davacıya her ay danışmanlık hizmeti ücreti ödeyeceğinin düzenlediği, sözleşmenin içeriğinde yer alan Simsarlık anlaşmasına göre ise; davacının davalı şirket ile üçüncü bir kişi arasında hisse satışı sözleşmesi veya aynı nitelikte başka bir sözleşme akdedilmesi için aracılık hizmetinde bulunacağı ve davalının aracılık hizmeti neticesinde davalı şirket ile üçüncü bir kişi arasında, bu nitelikte bir sözleşme akdedildiği takdirde, davalının davacı şirkete Başarı Primi ödeyeceğinin düzenlendiğini anlaşılmıştır.
Davacı bakiye danışmanlık hizmet ücreti talebinde bulunmuştur. Bilirkişilerce yapılan inceleme sonucunda Davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 2016 yıl sonu itibari ile 92.700 TL alacaklı olarak göründüğünün tespit edildiği, Davacı tarafça davalı adına kesilen faturalar tutarı toplamı:167.970 TL, Davalı tarafça çekle yapılan ödeme tutarı: 45.000 TL, Davalı tarafça banka havalesi yoluyla yapılan ödemeler: 30.270 TL, olup davacının davalıdan alacaklı olarak göründüğü tutarın 92.700 TL olduğu, Davalının ticari defter ve belgelerine göre davacının ticari defterlerinde kayıtlı olan toplam 167.970 TL tutarlı davacı faturalarının hepsinin davalının ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, bu faturalara istinaden davalı tarafından davacıya toplam 75.270 TL ödeme yapıldığı, bunun sonucunda davalının davacıya bakiye 92.700 TL borcu kaldığının tespit edildiği, Buna göre tarafların ticari ve defter kayıtlarının birbirleriyle uyumlu olduğu, davacının 1 yıllık sözleşme süresi boyunca her ay düzenlemiş olduğu KDV dahil 15.270 TL bedelli hizmet bedeli faturaları davalının ticari defterlerine işlendiği ve sonrasında da fatura bedellerinin bir kısmı davacıya ödediğini, davacı 12 aylık sözleşme süresi boyunca davalıya 11 aya ilişkin hizmet bedeli faturası düzenlediği, davacının sadece 2015 yılı Ekim ayı faturasını düzenlemediği, davalının da bu faturayı ticari defterlerine işlemediği, fakat davacının sonrasında, 2015 yılı Kasım, Aralık ve Ocak ayı faturalarını düzenlediği ve davalının da bu faturaları ticari defterlerine işlediği, 10 Şubat 2016 tarihinde sözleşme süresi sona erdiği için Şubat ayı faturasının düzenlenmediği görülmekteyse de, sözleşmenin yürürlüğe girdiği 2015 yılı Şubat ayında sadece 17 günlük hizmet verilmiş olmasına rağmen davacı davalıya KDV dahil 15.270 TL’lik 1 aylık tam hizmet bedeli faturası düzenlemiş olduğu, 2015 yılı Ekim ayı faturasının davacı tarafından düzenlenmemiş olmasına rağmen davalı tarafından buna itiraz edilmemiş olması ve her iki tarafın ticari defter kayıtlarına göre de davalının davacıya 11 adet faturadan dolayı toplam 92.700 TL hizmet bedeli borcu olduğunun kayıtlı olması karşısında, 2015 yılı Ekim ayında davalının davacıya hizmet bedeli borcu olmadığı konusunda tarafların zımnen anlaştıkları kabul edilerek, davalının davacıya dava tarihi itibariyle bakiye 92.700 TL danışmanlık ücreti borcu bulunduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davacının danışmanlık ücreti davaısının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı ortaklık işlemi başarı primi alacağı talep etmiştir. Taraflar arasında Aracı Simsarlık Anlaşması bulunmaktadır. Davacının başarı primi alacağına hak kazanabilmesi için; Davalı şirketin sözleşme akdettiği … Şirketinin ilk defa davacı tarafından bulunmuş olması, … Şirketi ile akdedilmiş olan hisse satışı sözleşmesinin akdedilmesi için davacının aracılık faaliyetinde bulunmuş olması buna göre davacı ile davalı arasında akdedilmiş olan sözleşmenin 3.3 nolu maddesi hükmünde sayılmış olan hizmetlerin en azından önemli bir kısmını davacı tarafından yerine getirmiş olması ve Davacının arabuluculuk faaliyeti neticesinde, davalı şirket hisselerinin … Şirketine satımına ilişkin sözleşmenin akdedilmiş olması gerekmetedir. … şirketinin ilk defa davacı tarafından bulunmuş olduğu ve davalı şirket hisselerinin bu şirkete satımına yönelik olarak, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmenin 3.3 nolu maddesinde sayılmış olan aracılık faaliyetlerinin önemli bir kısmının davacı tarafından yerine getirilmiş olduğu hususu davacı şirket tarafından ispat edilememiştir. Davalı şirket hisselerini devralmış olan … Şirketinin davacı tarafından bulunduğuna dair herhangi bir belge sunulmamıştır. Davacı tarafından sunulan belgelerin finansal danışmanlık sözleşmesi çerçevesinde aylık danışmanlık hizmeti kapsamında olduğu, belgelerin başarı primine hak kazandıracak şekilde ortaklığın gerçekleşmesi ile ilgili olmadığı anlaşıldığından davacının ortak işlemi başarı primi alacağına hak kazandığına ilişkin iddiasını ispatlayamadığından buna ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; 92.700 TL danışmanlık ücretinin 31.01.2016 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, buna ilişkin fazlaya ait talebin ve ortaklık işlemi başarı primi talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 6.332,34 TL harcın, peşin alınan 6.146,20 TL ve ıslah harcı 15.014,20 TL olmak üzere toplam 21.160,40 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 14.828,06 TL nin karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan başvurma 29,20 TL, peşin harç 6.146,20 TL ve ıslah harcı 15.014,20 TL toplamı olan 21.189,60 TL harçtan iade edilen tutar olan 14.828,06 TL harcın mahsubu ile kalan 6.361,54 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 12.756,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısma göre belirlenen 72.891,80 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 11.298,70 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 845,91 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan 4.000 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.700,53 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/07/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır