Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/18 E. 2021/647 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/18 Esas
KARAR NO:2021/647

DAVA:Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ:25/12/2015
KARAR TARİHİ:14/10/2021

Taraflar arasında görülen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkilinin, 11.11.2015 tarihinde … Mahallesi … Caddesi üzerinde, kendi şeridinde yavaş bir şekilde ilerlerken, aniden kendi şeridine geçen … plakalı aracın kendisine çarpması sonucu, kafatası ve burnunun kırıldığını, kafa travması yaşadığını, yüzünde sabit iz kaldığını ve sağ gözünü kaybettiğini, yine vücudunun çeşitli yerlerinde yaralanma ve sıyrıkların mevcut olduğunu, davalılardan … Sigorta A.Ş.’nin merkezinin …’de bulunması ve işbu talep kapsamında sigorta şirketlerine karşı açılan davalarda Ticaret Mahkemelerinin görevli olması nedenleriyle, yetkili ve görevli … Asliye Ticaret Mahkemesinde davalarını açtıklarını, meydana gelen trafik kazası ile ilgili olarak tutulan trafik kaza tespit tutanağının, davacıya yüklenilen kusur yönü ile gerçeği yansıtmadığını, olayın oluşumunda hız sınırını azaltmadan sürüş sergilediği düşüncesi ile müvekkiline tali kusur verildiğini, ancak müvekkilinin son derece yavaş bir şekilde kendi şeridinde motorsikletini kullandığını, olay yerinde bulunan ve kazaya bizzat şahitlik eden tanıkların ifadeleri ile netlik kazanacağını, müvekkilinin hiçbir kusurunun olmadığını, müvekkilinin sağ gözünü kaybetmekle beraber, vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandığını ve aynı zamanda kafa travması geçirdiğini, bu kaza nedeniyle, yaklaşık 1 hafta hastanede tedavi gördüğünü, müvekkilinin kazadan önce … mağazasında satış elemanı olarak çalışmakta olduğunu, yaptığı işin özelliği gereği, göz kaybı ve yüzde sabit izin, mesleki açıdan ciddi oranda olumsuzluk oluşturduğunu, müvekkilinin iş göremezlik oranı tespitinin, mevcut mesleği dikkate alınarak hesaplanması gerektiğini, bu kapsamda davacının ATK’ya sevkini talep ettiklerini, meydana gelen kazada, araç sürücüsünün, araç maliki işleteni ve sigortacının müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın ticari bir araç olması ve ticari bir faaliyet icra ederken kazanın meydana gelmiş olması nedeniyle, olayda sigorta şirketi ve araç maliki yönünden ile ticari avans faizi, sürücü yönünden yasal faiz uygulanmasını, müvekkilinin kaza anına kadar, … AVM … mağazasında, aylık ortalama 2.200-TL ile, satış elemanı olarak çalışmakta olduğunu, davacının geçici ve daimi iş göremezlik zararının, belirtilen resmi geliri üzerinden hesaplanması gerekeceğini, müvekkilinin geçici ve daimi iş göremezlik zararı dışındaki diğer tüm maddi zararlarına dair hakları saklı tuttuklarını, henüz 22 yaşında olan müvekkilinin, kaza nedeniyle sağ gözünü kaybettiği gibi, yüzünde sabit iz de kaldığını, bu nedenle manevi tazminat taleplerinde bulunduklarını belirterek; şimdilik 10.000 TL maddi (geçici ve daimi iş göremezlik) tazminatın tüm davalılardan (sigorta şirketi yönü ile, asıl alacak bakımından teminat limiti ile sınırlı olarak, ferileri yönünden herhangi bir sınırlama olmaksızın), (sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden olay tarihinden itibaren ve sürücü yönü ile yasal diğer davalılar yönü ile ticari avans) faizi ile birlikte, tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, ayrıca 100.000 TL manevi tazminatın, davalılardan sürücü ve araç malikinden olay tarihinden itibaren işleyecek (sürücü yönü ile yasal, araç maliki yönü ile ticari avans) faizi ile birlikte sürücü ve araç malikinden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ile dava etmiştir.
Davacı vekili 08/10/2019 tarihli dilekçesi ile; 10.000 TL maddi tazminata ilişkin taleplerinin 5.000 TL’sinin geçici iş göremezlik, 5.000 TL’sinin sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğunu belirtmiş, Mahkememize sunduğu 06/02/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile, maddi tazminat taleplerini 285.352,40 TL’ye çıkarttıklarını bildirmiş, ıslah harcını yatırmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; Davacının 11/11/2015 tarihinde meydana gelen ve … plakalı aracın da karıştığı trafik kazasında malul kaldığı iddiasıyla maddi tazminat talepli işbu davayı açtığını, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup bedeni zararlar halinde maddi tazminat talepleri için şahıs başına azami poliçe teminat limitinin 290.000 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat talebinden doğan sorumluluğunun, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sürücünün kusur durumunun davacının sakat kalıp kalmadığını ve sakatlık oranı hakkında Adli Tıp kurumu 3. İhtisas dairesinden rapor alınmasını talep ettiklerini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatlarının mahsubunun gerektiğini, davacının motor kullanırken takması zorunlu olan koruma kaskı ve diğer aksesuarları takıp takmadığının dolayısıyla ortaya çıkan sonuçta müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususunun tespitinin gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini ve davanın açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; somut olayda davacının asli kusurlu olduğunu, davacının yaralanmasının asıl nedeninin kaza anında kask takmamasından kaynaklandığını, müvekkili şirket çalışanı olan sürücü davalı …’un … plakalı araç ile …/… mevkiinde kontrollü ve yavaş bir şekilde park ettiği yerden hareketle kendi şeridine geçmeye çalışırken davacının yüksek hızla müvekkili şirketin aracına çarptığını ve davaya konu kazanın meydana geldiğini, Trafik Kazası Tespit Tutanağının diğer davalı sürücünün birinci dereceden kusurlu olduğu yönündeki tespite katılmadıklarını, davacının söz konusu kazada kusurlu olduğunun sabit olduğunu, davacının kaza anında kaskını takıyor olsaydı bu yaralanmaların meydana gelmeyeceğini, bu nedenle şirketin ve çalışan diğer davalının hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, manevi tazminat miktarının fahiş olup davacının haksız zenginleşmesine yol açacak nitelikte olduğunu, söz konusu kazanın haksız fiil niteliğinde olduğundan yasal faiz uygulanması gerektiğini belirterek davacının kazada %100 kusurlu olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili duruşmada, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasına ilişkindir.
Mahkememizdeki yargılama sırasında kazaya ilişkin …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, sigorta poliçesi, trafik kaydı, SGK kayıtları celp edilmiş, davacı ile davalı …’un ekonomik ve sosyal durumları araştırılması yapılmış, Adli Tıp kurumundan kusur durumu ve maluliyet oranı ile ilgili raporu alınmış ve aktüerya bilirkişisinden maddi tazminata yönelik hesap raporu ve ek raporları alınmıştır.
Adli Tıp Kurumunun 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 15/08/2018 tarihli raporunda ve 30/04/2021 tarihli raporunda; davacının dava konusu kaza nedeni ile %34.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceğinin bildirdiği görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 01/04/2019 tarihli raporunda; davalı sürücü …’un idaresindeki araç ile meskun mahal içi yolda seyir halinde iken yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, aracın istikametine ayıran şerit içerisinde tutması, olay mahallindeki manevralarını kontrollü bir şekilde gerçekleştirmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek ters yöne girip kontrolsüzce manevra yaparak karşı yol bölümünden gelen araçların seyir istikametini kapatması sonucu meydana gelen olayda asli derecede ve %90 oranında kusurlu olduğu, davacının idaresindeki motorsiklet ile kasksız vaziyette trafiğe çıkmış olması nedeni ile kendi yaralanmasında alt düzeyde tali kusurlu olduğu ve %10 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür. …. Asliye Ceza Mahkemesindeki yargılamada alınan Adli Tıp Kurumu raporunda da davalı …’un asli kusurlu, davacının tali kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür.

Bilirkişi Aktüer Dr. Öğr. Üyesi … mahkememize sunduğu 06/09/2019 tarihli raporunda; 11/11/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %34,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybeden ve %10 oranında kusurlu bulunan davacı …’in maddi zararının 491.282,15 TL olduğu ancak Sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme göz önüne alındığında nihai zararının 119.518,57 TL olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi Aktüer Dr. Öğr. Üyesi … mahkememize sunduğu 29/01/2020 tarihli ek raporunda; 11.11.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %34,2 oranında malul kalan ve %10 oranında kusurlu bulunan davacı …’in maddi zararının 491.282,15 TL olduğu, ancak Sigorta şirketi tarafından dava devam ederken yapılan ödeme göz önüne alındığında nihai zararının 201.146,15 TL. olduğunu belirtmiştir.

Bilirkişi Aktüer Dr. Öğr. Üyesi … mahkememize sunduğu 05/02/2020 tarihli ikinci ek raporunda;11.11.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %34,2 oranında malul kalan ve %10 oranında kusurlu bulunan davacı …’in maddi zararının 575.488,40 TL olduğu ancak Sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme göz önüne alındığında nihai zararının 285.352,40 TL olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi Aktüer Dr. Öğr. Üyesi … mahkememize sunduğu 25/01/2021 tarihli üçüncü ek raporunda; 11.11.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %34,2 malul kalan ve % 10 oranında kusurlu bulunan …’e SGK tarafından ödenen toplam 1.049,90 TL geçici iş göremezlik ödeneğinin 05.02.2020 tarihli ek raporda hesaplanan toplam tazminat tutarından mahsup edilebileceğini belirtmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 03/04/2017 tarihli dilekçesi ile, davalı sigorta şirketi ile sulh protokolü ve ibraname düzenlendiğini, ibranamenin poliçe limiti ile sınırlı olarak düzenlendiğinden ibranamenin maddi tazminata dair hesap raporu alındıktan sonra poliçe limitini aşacak şekilde tazminat hesaplanır ise sigorta dışındaki davalılar yönüyle limiti aşan yönden hüküm kurulması gerektiğini belirtmiş, davalı sigorta vekili davacı taraf ile sulhen anlaşmaya varılarak ödemeye yapıldığını, maddi tazminat taleplerine ilişkin müvekkili hakkında açılan davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini, ayrıca vekalet ücreti ve dava giderleri dahilinde ödendiğinden ayrıca bunlara karar verilmemesini belirtmiş, sulh protokolü ve ibraname sunmuştur. Sulh ve ibranamenin incelenmesinde, davacıya 250.000 TL ana para, 10.000 TL faiz, 20.000 TL vekalet ücreti, 9.136 TL icra vekalet ücreti, 1.000 TL masraf olmak üzere toplam 290.136 TL ödendiği görülmüştür.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; …. Asliye Ceza Mahkemesinin kazaya ilişkin ceza dosyası, bu dosya içerisinde bulunan kaza tespit tutanağı, trafik kaydı, SGK kayıtları, sigorta poliçesi, adli tıp kurumu raporları ve aktüerya bilirkişisi raporu ve ek raporları ile tüm dosya kapsamına göre, 11/11/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının %34,2 oranında sürekli maluliyetinin bulunduğu ve iyileşme süresinin 3 ay olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
Her ne kadar Adli Tıp Kurumunun kusur raporunda, davacının kask takmaması nedeni ile %10 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş ise de; motorsiklet sürücüsü davacının kask takmamasının olayın meydana gelmesinde katkısının olmadığı, ancak davacının zararının artmasına sebebiyet verdiği ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre bu durumun müterafik kusur olduğu ve takdir edilecek tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği anlaşıldığından, Adli Tıp Kurumunun kusura yönelik kusur oranlarına itibar edilmemiş ve kaza tespit tutanağı ile kaza oluşumu göz önüne alıranak kazanın meydana gelmesinde davalı şirkete ait araç sürücüsü davalı …’un %100 oranında kusurlu olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.

Aktüerya bilirkişisinin rapor ve ek raporları ile davacının gelir durumu, maluliyet durumu ve kusur durumuna göre davacının bu kaza nedeni ile sürekli maluliyetinden dolayı davalılardan 639.431,55 TL maddi tazminat talep edebileceği, bu tazminat miktarından davalı sigorta şirketi tarafından yargılama devam ederken yapılan 290.136 TL’nin ve SGK tarafından ödenen toplam 1.049,90 TL geçici iş göremezlik ödeminin mahsubundan sonra kalan 348.245,65 TL’den davacının kask takmaması nedeni ile müterafik kusurundan dolayı % 20 oranında indirim yapılmasından sonra kalan 278.596,52 TL tazminatın davalı araç sürücüsü …’dan ve aracın işleteni davalı … şirketinden talep edebileceği anlaşıldığından, bu davalılar hakkındaki maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, davalı … Sigorta A.Ş. açısından sulh protokolü ve ibraname nedeni ile yapılan ödemeden dolayı karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacı kaza nedeni ile davalılar … ve … A.Ş.’den 100.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Bu talebe ilişkin yapılan incelemede Manevi tazminat çekilen elem ve üzüntü karşılığı olup tarafların ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alınarak bozulmuş ruhsal ve bedensel huzurun düzeltilmesi için M.K.nun 4. maddesinde yer alan hak ve nesafet kurallarına uygun olarak ve bu arada sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak şekilde takdir ve tayin edilmesi gerekir.
Bu ilkeler çerçevesinde; davacının maluliyet durumu, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çevre koşulları, davacının olaydan etkilenme durumu, paranın satın alma gücü, davalıların ödeme gücü ile hak ve nesafet kurallarına göre davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile olay nedeniyle davacının çektiği elem ve üzüntüye karşılık 50.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. hakkında davada karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davalılar … ve … A.Ş. hakkındaki davanın KISMEN KABULÜ İLE; 278.596,52 TL maddi tazminatın ve 50.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 11.11.2015 tarihinden itibaren, davalı … açısından hesaplanacak yasal faizi ile, davalı … A.Ş. açısından avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 22.446,43 TL harçtan, peşin alınan 375,71 TL + 30 TL tamamlama harcı + 940,47 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.346,18 TL nin mahsubu ile geriye kalan 21.100,25 TL harcın davalılar … A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
4-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 375,71 TL peşin harç ve 30 TL tamamlama harcı + 940,47 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.373,88 TL’nin davalılar … A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesine göre; Maddi Tazminat yönünden; kabul edilen kısım için 27.951,76 TL vekalet ücretinin davalılar … A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, reddedilen kısım için; 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … A.Ş. ve …’a verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesine gereğince; Manevi Tazminat yönünden; kabul edilen kısım için 7.300 TL vekalet ücretinin davalılar … A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, reddedilen kısım için; 7.300 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … A.Ş. ve …’a verilmesine,
7-Davacı ile Davalı … Sigorta A.Ş. arasında yapılan sulh protokolü-ibraname ile davalı sigorta şirketi vekilinin 24/08/2016 tarihli dilekçesi göz önüne alınarak sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ile ilgili davacı ve davalı sigorta şirketi lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yapılan 2.197,20 TL yargılama gideri ile yatırmış olduğu 1.001,50 TL ATK fatura giderinden (davalı … Sigorta şirketi için yapılan 184,20 TL giderin mahsubundan sonra kalan) toplam 3.014,50 TL’nin davanın kabul ve ret oranına göre 2.570,52 TL’sinin davalılar … A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Tarafların yatırdığı gider avanslarından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
D
avacı vekilinin ve davalı … şirketi vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/10/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır