Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/170 E. 2022/354 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2016/170 Esas
KARAR NO:2022/354

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:19/02/2016
KARAR TARİHİ:24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 19/10/2015 günü sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … Yolu üzerinde kavşak istikametine sol şeritte seyir halinde iken sağa … Düğün Salonuna girmek üzere sağa manevra yaptığı esnada aracının sağ yan yolcu kapısı kısımlarına, aynı istikamette seyreden sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile sağ şeritte ani fren yapması ile devrilerek aracın yan kısımları ile çarpması neticesinde trafik kazasının meydana gelmiş olduğunu ve … plakalı motosiklette yolcu olarak bulunan müvekkilinin de bu kazada yaralanmış olduğunu, kaza sonrasında tutulan 19/10/2015 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre meydana gelen kazada … Plakalı araç sürücüsünün 2918 S.K.T.K.nun 53/1-a Maddesinde belirtilen kuralı, … plakalı araç sürücüsünün 2918 S.K.T.K.nun 52/1-b maddesinde düzenlenen kuralı ihlal ettiğinin bildirildiğini, olay ile ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığınca … S. Numarası ile soruşturma açılmış olup anılan soruşturmanın halen derdest olduğunu, … Plakalı aracın, … sigortanın … poliçe numarası ile sigortalı olduğunu, … plakalı motosikletin ise ZMM Sigortası bulunmadığını, müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet veren araç veya sürücünün tespit edilememiş olduğunu, belirtilen yönetmeliğin 9/1-a maddesi gereğince davalı … Hesabı’nın müvekkilinin zararından hukuken sorumlu olduğunu,
müvekkilinin kaza sonrasında … Hastanesine götürüldüğünü, hastane tarafından müvekkili için 19/10/2015 tarih ve … protokol nolu Geçici Adli Raporu düzenlendiğini, müvekkilinin tedavilerinin … Eğitim ve Araştırma Hastanesinde devam etmiş olduğunu ve hastane tarafından müvekkili için 20/10/2015 tarih ve 8088 nolu Genel Adli Muayene Raporu’nun düzenlendiğini, müvekkilinin serbest meslekle uğraşmakta olup belgeye dayalı bir gelirinin bulunmadığını, müvekkilinin kaza sonucu artık hayatına engelli bir birey olarak devam etmek zorunda kalacağını, müvekkilinin gördüğü zarar nedeniyle halen tedaviye devam etmekte olup tam iyileşmesinin mümkün olmayacağını, günlük yaşamını sürdürürken herkese göre daha fazla güç (efor) harcayacağını, yapmakta olduğu işi icra edemeyeceğini, bu durumun ailesine ayrıca yük oluşturacağını, müvekkiline destek olma babında, zamanlarını müvekkilinin yaptığı işlere de ayırarak geçireceklerini, müvekkilinin günlük hayatını sürdürmede de ciddi zorluklar yaşamakta olduğunu, bu özrün telafisi veya iyileşmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin ömür boyu bu özrüyle yaşamak zorunda kalacağını, bu nedenle müvekkili için tazminatı aktif ve pasif dönemlerle birlikte talep ettiklerini, müvekkilinin kaza dolayısıyla özürlü duruma gelmiş olduğunu, gerek iyileşme süresi içerisinde gerekse bundan sonraki sürede başkasının yardımıyla ihtiyaçlarını karşılamak zorunda kaldığını, bu nedenle yardımcı bakıcı tazminatının da hesaplanarak davalıdan tahsilini talep ettiklerini, davalarını 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 107. Maddesine göre Belirsiz alacak davası olarak açılmış bulunmakla, 6098 sayılı Borçlar Kanunu 54. Maddede belirtilen ve davaya konu trafik kazası nedeniyle oluşmuş bedensel zararların, yargılama sırasında toplanacak delillere, mahkemece yapılacak incelemelere ve tazminat hukuku alanında uzman hesap bilirkişisinden alınacak rapora göre, kesin belirlenecek tazminat tutarının harcı yatırıldıktan sonra, olay tarihindeki sigorta limitini aşmamak üzere, temerrüt tarihinden işletilecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ettiklerini, yukarıda açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla haklı davalarının kabulüyle, Borçlar kanunu 54. Madde gereği trafik kazasından kaynaklı cismani zararına dair tazminat hesabı yaptırılarak olay tarihindeki sigorta limiti çerçevesinde, 50-TL geçici; 50-TL çalışma gücü kaybı ve 50-TL’de bakıcı gideri olmak üzere toplam 150-TL tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı … Hesabı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın motorsiklet mi yoksa motorlu bisiklet mi olduğunun mahkememizce tespitinin gerektiğini, şayet motorlu bisiklet ise müvekkilinin kusurunun herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, Karayolu Trafik Kanunu’nun 103 ve … Hesabı Yönetmeliği gereğince Motorlu Bisikletin sebebiyet verdiği zararlardan dolayı … Hesabı’nın sorumluluğunun olmadığını, kazaya sebebiyet veren aracın motorlu bisiklet olması halinde davanın reddi gerektiğini, bu nedenle öncelikle dava konusu kazaya sebebiyet veren plakasız aracın motorlu bisiklet olup olmadığının tespitinin usul ve yasa gereği olduğunu, müvekkili kurumdan karşılanacak zararların yönetmelikte belirtildiğini, davacı vekilinin talep etmiş olduğu bakıcı giderleri, tedavi ve yol giderleri yönünden müvekkili kurumun herhangi bir sorumluluğunun olmaması nedeniyle de bakıcı giderleri, tedavi ve yol giderleri açısından davanın reddi gerektiğini, mahkememizce bu masraflar açısından tazminat talebinin tedavi teminatı içerisinde kabul edilmesi halinde müvekkili kurumun tedavi teminatı açısından herhangi bir sorumluluğunun olmadığından bu yönden de davanın reddi gerektiğini, müvekkili kurumun geçici iş görememezlik tazminatından sorumlu olmadığını, davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin müvekkili kurumdan karşılanacak zararlar arasında yer almadığını, yukarıdaki savunmalar saklı kalmak kaydı ile aleyhlerine hüküm tesis edilmesi halinde; müvekkili kurumun sorumluluğunun tespiti açısından gerekli olan birçok hususun dava dilekçesinden anlaşılamamakta olduğunu, davacının trafik kazası esnasında yolcu olarak bulunduğu motorsiklete kasksız olarak binmiş olması halinde müterafik kusurlu olduğunun sabit olduğunu, bu sebeple öncelikle mahkememizce davacının müterafik kusurunun olup olmadığının, trafik kazası esnasında kask takıp takmadığının araştırılmasını ve bu hususa göre davacı açısından da kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, davacının bilerek kasksız olarak motorsiklete binmiş olması sebebiyle aracın kaza yapmış olması halinde kendisinin de zarar görebileceğini ön görmesinin beklendiğini, bu halde davacının ağır kusuru şile zarara rıza göstermiş olmakla illiyet bağını kesmiş olduğunun sabit olduğunu, dava konusu trafik kazasına sebebiyet veren … ile … plakalı araçlar açısından kusur incelemesi yaptırılması gerektiğini, davacının maluliyet ile ilgili tazminat talebinde bulunabilmesi için davacı tarafın öncelikle maluliyet oranının ve malul kaldığının tam teşekküllü hastane raporları ile belgelendirilmesi gerektiğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, ticari / temerrüt faizin talep edilemeyeceğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; davanın reddini, aksi durumda kusur ve tazminat yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
Davalı … Sigorta vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını yetkisiz mahkemede açmış olduğunu, davacı tarafın geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerine ilişkin tazminat taleplerinin tedavi gideri gideri kapsamında olup, tedavi gideri taleplerinin trafik sigortası yeni genel şartları gereği teminat dışı olduğunu, Trafik Sigortası Yeni Genel Şartları uyarınca davacının bakıcı gideri tazminatı talep edebilmesi için öncelikle dava konusu kaza nedeniyle sürekli olarak malul kalıp kalmadığının ve maluliyet oranının ispatlanması gerektiğini, davacının maluliyet oranının % 70 ve üzeri olduğu durumda bakıcı gideri hesaplaması yapıldığını, davacının dava konusu kaza nedeni ile maluliyetinin %70’in altında ise bakıcı gideri zararının bulunmamakta olduğunu, davacı tarafın tedavi giderleri taleplerinin müvekkili şirket açısından reddi gerektiğini, davacı tarafın sigortalısı aracın kusurunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, zira müvekkili şirketin sigortalısının kusur oranında sorumlu olduğunu, sigorta poliçesinde yazılı teminat tutarının maluliyet halinde doğrudan doğruya hak sahiplerine ödenmeyeceğini, davacı tarafın sürekli maluliyet halinde zararını ispat etmesi gerektiğini, davacının maluliyeti ile kaza arasında illiyet bağının tespitini ve maluliyet oranının tespiti için mevzuata göre maluliyet raporu tanzime tek yetkili İstanbul ATK 3. İhtisas Kurulu’na sevk edilerek maluliyet raporu alınmasını talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek ile birlikte; müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limit ile sınırlı olduğunu, kaza tarihinde geçerli poliçe teminatlarının 290.000-TL ile sınırlı olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatlarının mahsubu gerektiğini, davacının bağlı olduğu SGK’nun tespit edilerek mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için kurum tarafından davacıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ile maluliyet nedeni ile bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin sorulması gerektiğini, zira dava mahiyeti itibariyle öncelikle SGK tarafından karşılanmayan zararların giderilmesine ilişkin olduğunu, teminatın tek, hasar görenlerin birden fazla olması durumunda Karayolları Trafik Kanunu 96.maddesi gereğince teminatın paylaştırılması gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek ile birlikte; tazminat hesabında malul kalanın motosiklet üzerinde seyahat halinde iken kask takmaması ve araca uygun kıyafetleri giymemesi sebebi ile kusurlu olması nedeni ile hesap yapılırken asgari %25 oranında indirim yapılması gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; yetki itirazlarının kabul edilerek dosyanın yetki yönünden reddini, aleyhlerine haksız olarak açılan işbu davanın reddini, SGK tarafından davacıya bağlanan gelirlerin tespitini, maluliyet oranının tespiti açısından ATK’dan rapor alınmasını, davacının davasının ispatı halinde; müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Trafik kayıtları, ceza dosyası, kaza raporları, hastane film, rapor ve grafileri, hasar dosyası, SGK, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde düzenlenen bedensel zararlara (sürekli ve geçici iş göremezlik,bakıcı gideri) ilişkin maddi tazminatın tahsili davasıdır.
Davacı, yolcu olarak bulunduğu ,dava dışı Metin Ateş’in sevk ve idaresindeki, … plakalı motosiklet ile dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç arasında 19/10/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde, yaralandığını ve bedensel zarara uğradığını, kazaya karışan … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketi … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile sigorta güvencesine alınmış olması, kazaya karışan … plakalı motosikletin zorunlu olmasına rağmen, aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun sigortalanmadığını ve bu nedenle meydana gelen zarardan davalı … Hesabı’nın sorumlu olduğunu bu nedenle, bedensel zarar miktarının tespiti ile maddi zarar tazminatının, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten ile davalı sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve davalı sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Motorlu araç işleteninin 2918 sayılı yasanın 91/1 maddesi kapsamında Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS’ni yaptırmadan aracını işletmiş ve işletilme sırasında bir zarara sebep olmuş ise 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14 maddesi gereği zorunlu sigortayı yaptırmadan motorlu aracı işleten kişilerin ve plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araçların sebep oldukları zararları karşılamak amacıyla … bünyesinde … Hesabı oluşturulduğundan kaza tarihinde yürürlükte bulunan sigorta poliçesi için belirlenen limitle sınırlı olmak kaydıyla … Hesabı meydana gelen zarardan sorumludur. Bu manada … Hesabının statüsü ile sigorta şirketinin hukuki statüsü ve sorumluluğu paraleldir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 20/02/2018 tarihli kusur raporunda; “…1-Minibüs sürücüsü …’ın % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu, 2-Motosiklet sürücüsü …’ın % 25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 24/02/2018 tarihli maluliyet raporunda; “…
-Kişinin 20.10.2015 tarihli her iki el bileği grafilerinin Kurulumuzda yapılan radyolojik incelemesinde; Osseoz travmatik patolojik lezyon izlenmediği, dolayısıyla el bileği fonksiyonlarına yönelik yapılan ortopedik ve nörolojik muayenelerinin dava konusu olayla illiyetinin kurulamadığı cihetle;
-Mahmut oğlu, 31.08.1986 doğumlu …’ün 19.10.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı toraks travması arızası nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde bir yaralanma tanımlanmamış olduğundan maluliyet tayinine mahal olmadığı,
-İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 25/06/2020 tarihli maluliyet raporunda; “…
-Kurulumuzun 24.06.2019 tarih ve…sayılı müzekkeresi ile 27.11.2019 tarih ve 24401 sayılı müzekkeresinde muayene edilmek üzere sırasıyla 30.10.2019 ÇARŞAMBA ve 29.01.2020 ÇARŞAMBA tarihlerinde Kurulumuza çağırıldığı ancak geçen sürede kişinin Kurulumuza balvurmadığı anlaşıldığı cihetle;
1.Mahmut oğlu, 1986 doğumlu …’ün 19.10.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle Kurulumuzun 21.09.2018 tarih ve 8205 sayılı kararına eklenecek husus bulunmadığı,
2.Kişinin muayene olmak üzere randevu talep etmesi halinde dosyanın yeniden değerlendirilebileceği…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
… Hastaneleri Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından hazırlanan 16/07/2021 tarihli maluliyet raporunda; “…
-31.08.1986 doğumlu, … TC Kimlik No’lu …’ün 19.10.2015 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle oluşan arızası mevcut tıbbi belgeler kapsamında;
(1)“Sağ 2-3-4-5.kostalarda fraktür ve sol radius distal uç kırık, sağda 1-5. kot posterior kesimlerinde 2. kot anterior kesiminde solda 1. kot posterior kesiminde T1 sağ transvers prosesinde kırık, sağ tarafta hemotoraks, bilateral minimal pnömotoraks yaralanmasının” 19.10.2015 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası sonucu yaralanması ile illiyetli olduğu,
(2)03.08.2013 gün ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre (bu yönetmeliğin eki %60 maluliyeti belirlemek için düzenlendiğinden; bir önceki yönetmelik çizelgesi kullanılarak 11.10.2008 gün ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” kullanılmıştır) ve meslek grup numarası bildirilmemekle düz işçi kabul edilerek (Grup 1) değerlendirildiğinde;
o Gr1… X…. (1C … 10) …A…. % 14 … (Takdiren 5/7) … %10
-E cetvelinde yaşına göre (olay tarihindeki yaşı:29); maluliyetinin (sürekli iş göremezlik oranının) %8.2 oranında sayılacağı,
(3)19.10.2015 tarihinden itibaren kişinin tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı (temizlik, banyo, tuvalet, yeme — içme, vb.) ihtiyaç süresinin 2 ay olduğu,
(4)19.10.2015 tarihinden itibaren kişinin iyileşme süresinin 12 aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında %100 özürlü sayılması gerektiği…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.

İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 30/12/2021 tarihli maluliyet raporunda; “…
-Kişinin 20.10.2015 tarihli her iki el bileği grafilerinin Kurulumuzda yapılan radyolojik incelemesinde Osseoz travmatik patolojik lezyon izlenmediği, dolayısıyla el bileği fonksiyonlarına yönelik yapılan ortopedik ve nörolojik muayenelerinin dava konusu olayla illiyetinin kurulamadığı cihetle;
-… oğlu, 31.08.1986 doğumlu …’ün 19.10.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliği,
-Kas İskelet Sistemi Tablo 1. 3 Kategori II ye göre %8 özür oranı olduğuna göre;
1.Kişinin tüm vücut engellilik oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu,
2.Kişinin muayene olmak üzere randevu talep etmesi halinde dosyanın yeniden değerlendirilebileceği,
3.İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği,
4.Kişinin başka birisinin sürekli ya da geçici olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra, hesap bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Aktüerya Uzmanı … tarafından hazırlanan 11/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda; “…
a)Karayolları Trafik Kanunu ‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM ‘de Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından 04.12.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanarak yürürlüğe giren “KARAYOLLARI MOTORLU ARAÇLAR ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR GENEL ŞARTLAR” yürürlüğe girdiği 04.12.2021 tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ‘nin 27.09.2021 Tarihli 2021/4391 E. , 2021/5518K. Sayılı ve benzer kararları da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı,
b)Dosya kapsamında yer alan evraklar incelendiğinde davalılar ve de dava dışı SGK tarafından davacıya yapılan herhangi bir geçici ve sürekli iş göremezlik ödemesinin bulunmadığı görüldüğünden davacının hesaplanan zararlarından yapılan ödeme kaynaklı herhangi bir indirimin söz konusu olmadığı, c)Davacı … ‘ün davalıların toplam %100 kusuru üzerinden Hesaplanan Geçici İş Göremezlik zararının 3.225,26 TL, davalı … Sigorta A.Ş. ‘nin %75 oranındaki kusuruna denk gelen Geçici İş Göremezlik zararının 2.418,94 TL, davalı … Hesabı ‘ın %25 oranındaki kusuruna denk gelen Geçici İş Göremezlik zararının 806,31 TL olduğu, d)Davacı … ‘ün davalıların toplam %100 kusuru üzerinden Hesaplanan Sürekli İş Göremezlik zararının 161.201,25 TL, davalı … Sigorta A.Ş. ‘nin %75 oranındaki kusuruna denk gelen Sürekli İş Göremezlik zararının 120.900,94 TL, davalı … Hesabı ‘ın %25 oranındaki kusuruna denk gelen Sürekli İş Göremezlik zararının 40.300,31 TL olduğu…” belirtildiği görüldü.
… Sosyal Güvenlik Merkezi’ne yazılan yazı ile davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması neticesinde bildirilen 25/03/2019 tarih – …. sayılı cevapta rücuya tabi herhangi bir ödemenin yapılmadığı bildirilmiştir
Davacı vekili, 06/10/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini toplam 164.326,51-TL.’na arttırarak, davalıların temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ile eksik harcı ikmal etmiş ise de, dava dilekçesi ile davanın kısmi dava olarak açıldığı anlaşıldığından, davacı vekilinin 22/04/2022 tarihli dilekçesi ıslah dilekçesi olarak değerlendirilmiştir.
Davalı … Hesabı vekilince, 05/05/2022 tarihli dilekçe ile hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği belirtilmiş ise de, hatır taşıması indiriminin itiraz olmayıp, def’i olması, davalı yanca süresi içerinde ileri sürülmemesi nedeniyle, hatır taşıması nedeniyle indirim talebi değerlendirilmemiştir.
Dosya kapsamı, düzenlenen kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, davalı … Hesabı yönünden kazanın meydana geldiği 2015 yılı için, Hazine Müsteşarlığı tarafından, ölüm/sakatlık için kişi başı teminat limitinin 290.000-TL. olarak belirlenmesi, davalı sigorta şirketi yönünden, sigorta poliçesinin ölüm/sakatlık için kişi başı teminat limitinin 290.000-TL olduğu, kazaya karışan … plakalı aracın dava dışı sürücüsünün meydana gelen kazada %75 oranında kusurlu olduğu, kazaya karışan … plakalı motosikletin dava dışı sürücüsünün meydana gelen kazada %25 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketi ve davalı … hesabının meydana gelen zarardan, dava dışı sürücülerin kusurları oranında teminat limitleri kapsamında sorumlulukları bulunduğu, aktüer bilirkişi tarafından hesaplanan tazminatın, nitelik ve miktar olarak davalıların teminat limitleri kapsamında kaldığı anlaşıldığından, mahkememizde de davacının, bakıma muhtaç olmadığı, davalılardan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talep hakkı mevcut olduğu, ancak davacının, 6098 sayılı TBK. nun 52 maddesi gereğince, Yargıtay 17.HD.E. 2014/10652, K.2016/11067 01.12.2016 tarihli kararı ile yerleşik Yargıtay içtihatları ve uygulama gereği davacının, kendi güvenliğini tehlikeye atacak şekilde kask ve koruyucu ekipman takmadan motosiklete yolcu olarak binmesi ve kendi yaralanması ile sonuçlanan olayda tedbirsiz ve dikkatsiz davranması nedeniyle takdiren %20 müterafik kusur indirimi yapılarak, sonuç olarak, davacının davasının kısmen kabulü ile 128.961-TL. sürekli iş göremezlik tazminatı, 2.580,20-TL. geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 131.541,20-TL.’nın, maddi tazminatın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle, 19/02/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek, yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 26.12.2016 tarih, 2014/14866 E. ve 2016/11906 K. sayılı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 21/10/2019 tarih, 2017/4195 E. ve 2019/9663 K. sayılı kararları gereği, davacı lehine hesaplanan tazminattan, yasa gereği ve takdiren yapılan indirim sonucu belirlenen tazminat tutarları hüküm altına alınırken, davanın bu yönden reddolunan kısmı üzerinden davalılar lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının, davasının kısmen kabulü ile 128.961-TL. sürekli iş göremezlik tazminatı, 2.580,20-TL. geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 131.541,20-TL.’nın 19/02/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 8.985,57-TL harçtan peşin alınan 29,20-TL + 562-TL ıslah harcı toplamı olan 591,20-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 8.394,37-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 16.446,41-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 50-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 29,20-TL başvurma harcı + 29,20-TL peşin + 562-TL ıslah harç toplamı olan 620,40-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.250-TL bilirkişi ücreti + 721,10-TL tebligat-müzekkere +820-TL ATK fatura ücreti+1.400-… Ünv.ABD fatura ücreti olmak üzere toplam 4.191,10-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 4.189,42-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 21/02/2018 tarihli, 5514020146 fatura numaralı, 314,50-TL miktarlı, 15/10/2018 tarihli, … fatura numaralı, 562-TL miktarlı ve 21/07/2020 tarihli, … fatura numaralı, 562-TL miktarlı toplam 1.438,50-TL Adli Tıp Rapor ücretlerinin, kabul ve red oranına göre 1.437,92-TL.’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 0,58-TL.’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Davacı tarafça yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne, davalılar vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …