Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/166 E. 2018/734 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/166 Esas
KARAR NO : 2018/734
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2016
KARAR TARİHİ : 16/10/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı şirketle ticaret yapmakta olduğunu, söz konusu ticaret nedeniyle fatura alacağının bulunduğunu, müvekkilinin bu alacağına kavuşmak maksadıyla Bakırköy …İcra Müdürlüğünde ilamsız icra yolu ile takip başlatıldığını, davalının icra dosyasına haksız ve kötü niyetli olarak itaraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, her iki tarafın da TTK gereği tacir sıfatına haiz olduğunu, söz konusu borçta, ticari niteliğe haiz bir iş olması münasebetiyle her iki şirketin de ticari defterlerinin incelenmesi gerektiğini, müvekkiline ait ticari defter kayıtlarının ve davalıya ait ticari defter kayıtlarının incelenmesi halinde müvekkilinin mezkur cari hesap ekstrelerinde dava konusu olan alacaklarının mevcut olduğunun ortaya çıkacağını, davalının söz konusu haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle müvekkilinin zararının giderek arttığını, davalının kötü niyetli olarak takibe itiraz etmeleri, bu itirazla birlikte zaman kazanmaya çalışmaları ve malvarlığını elinden çıkarmaya başlamaları nedeniyle, dava kesinleşinceye kadar davalı adına kayıtlı bulunan gayrimenkul veya araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etme zorunluluğunun doğduğunu, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla arz ve izah edilen sebeplerle haklı davalarının kabulünü, davalı adına kayıtlı bulunan gayrimenkul veya araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, davalının itirazının iptalini ve takibin devamını, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden borçlunun yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine mahkum edilmesini, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava açtıkları görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesini özetle; Davacının alacaklı olduğu anlamına gelmemek şartı ve koşuluyla dava dilekçesinin HMK hükümlerine aykırı yazıldığı düşüncesinde olduklarını, davacının ticaretinin mal veya hizmet nedeni ile mi doğduğunu yazmadığını, dolayısıyla davacının dava konusu alacağın nedeni belirtilmediğinden ıslah sureti ile konusunu belirtmesine muvafakat da vermediklerini, mahkemenin davacının soyut ticari ilişki nedenine dayalı olarak alacak talebinde bulunulmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünücesinde olduklarını, davacının, tarafların tacir olmaları nedeni ile davalının davacıya borçlu olduğunu belirtmesinin doğru olmadığını, tarafların tacir olmasının birbirlerine alacaklı-borçlu oldukları anlamına gelmediğini, davalının, davacı alacaklıya bir borcu bulunmadığını, davacının bu borcu nasıl ve ne şekilde hesaplayarak neyin bedeli olarak bu tutarı istediğinin belli olmadığını, soyut bir gerekçe ile alacak talebinde bulunulduğunu, haksız, yersiz, fiili ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile haksız icra nedeni ile alacağın %20 den aşağı olmamak üzere davacıdan kötü niyet tazminatı alınmasına ve tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 9.127,38 TL asıl alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Tüm deliler toplandıktan sonra bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişi…’tan alınan 18/12/2017 tarihli raporda sonuç olarak”… İncelenen davacı şirkete ait defterlerin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı kayıtlarından icra takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu tutarın 9.217,39 TL olduğu, belirlenmiş ise de davacı tarafından bu tutar 9.127,38 TL olarak talep edilmiştir. Davacının alacağının kanıtlanması için satış yapıldığı bildirilen mallara ait irsaliyelerin veya verilen hizmetten kaynaklanan alacak ise hizmetin verildiğinin kanıtlanması gerektiği, davalı tarafından inceleme günü 2015 yılına ait defterler ibraz olduğundan davacı ile olan iş ilişkisi 2014 yılına ait oluşundan ötürü belirlenememiştir. Davacının talebine göre asıl alacak için hesaplanacak faiz icra takip tarihinden olacağı, talep edilen %20 icra inkar tazminatı hakkındaki takdir sayın mahkemenin alacağı…” mütaala edildiği anlaşıldı.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişi …’tan alınan ek raporda sonuç olarak”… Dosyaya sunulu bulunan davacıya ait faturalar irsaliyeli fatura olup, faturalar mal satışına ait olmak üzere düzenlenmiştir. Teslim alındığına dair irsaliyeli faturalar üzerinde imza olup, okunmamaktadır. Bunun takdiri sayın Mahkemenindir. Davacı kayıtlarına göre kök raporumda belirlemiş olduğum 9.217,39 TL alacaklı gözükmektedir. 2015 yılına ait bir adet fatura davacı kayıtlarında yer almaktadır. Davalı ise defterlerini ibraz etmemiş bulunmaktadır…” mütaala edildiği anlaşıldı.
İddia, savunma, alınan bilirkişi kök ve ek raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında cari hesaba dayalı ticari ilişkinin bulunduğu, davacının sunduğu ticari defterlerin usulüne göre tutulmuş olduğu ve davacının lehine delil olma özelliğini taşıdığı, ancak davalı tarafın sunduğu ticari defterlerin usulüne uygun tutulmadığı ve sahibi lehine delil teşkil edemeyeceği anlaşılmış, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerin incelenmesinde icra takip tarihi itibariyle davalıdan 9.217,39TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenle davalının icra takibine yaptığı itirazında haksız olduğu kanaatine varılmış ve itirazın iptaline, alacak cari hesaba dayandığından ve likit olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı icra takibine yapmış olduğu itirazın İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
2-Davacının icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 653,49 TL harçtan, peşin alınan 155,88 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 467,61 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf lehine av asg üc tarifesi gereğince taktir olunan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı + 155,88 peşin harç + 1.250,00 TL bilirkişi ücreti + 116,30 TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 1.551,38 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davalı tarafın yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf’a kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim … ¸
e-imzalıdır