Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1287 E. 2021/59 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/1287 Esas
KARAR NO:2021/59

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:30/12/2016
KARAR TARİHİ:28/01/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; davalı şirket … piyasasında alternatif operatör olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin her türlü iletişim aracı ve teknoloji alt yapısını kullanarak telekomünikasyon kurumlarından aldığı yetki çerçevesinde internet ve telekomünikasyon hizmeti verdiğini, bu çerçevede davalı şirketin, müvekkili şirketin var olan geniş müşteri portföyünden yararlanmak amacıyla müvekkil şirket ile 29.11.2010 tarihinde distribütörlük sözleşmesi imzaladığını, yapılan iş bu distribütörlük sözleşmesinin 2. maddesinde de belirtildiği üzere davalı tarafından sağlanan sabit mesafe telekom hizmetlerine müvekkili şirket tarafından abonelik tesisi sağlanması ve sağlanan abonelerin ödediği fatura tutarı üzerinden müvekkili şirkete belli bir komisyon ödenmesini içerdiğini, müvekkili şirketin sözleşmede yer alan edimini ifa ederek, davalı şirkete bir çok abone kazandırdığını ve bu aboneler tarafından her ay davalı şirket tarafından sağlanan hizmetin bedelinin ödendiğini ve ödenmeye de devam ettiğini, davalı şirketin, müvekkili şirketin sürekli artan müşteri portföyünden yararlanmasına karşın müvekkiline olan edimini yerine getirmeyip müvekkili firmanın komisyon bedellerini ödemediğini, hatta taraflar arasında yapılan sözleşmeyi bizzat müvekkili şirketin feshetmesi için birçok zorluk çıkardığını, ayrıca davalı şirketin müvekkil şirket ile olan distribütörlük sözleşmesi devam etmesine karşın müvekkili şirket ekranındaki arayüz denilen (müvekkil şirketin davalı şirkete kazandırdığı abonelerin konuşma detaylarını ve fatura içeriğini gösteren ekran) ekranı görüntülemesinin davalı şirket tarafından engellendiğini, davalı şirketin müvekkili firmaya olan yükümlülüklerini yerine getirmemeleri üzerine…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden açılan davalarının Mahkemece kabul edildiğini ve Yargıtay denetiminden de geçerek müvekkili firma lehine onandığını, yerel Mahkeme kararının onanmasından sonra davalıya …. Noterliğinin 14.05.2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı ile müvekkili firma arasında akdedilen sözleşme gereği müvekkili firmanın hakediş tutarı üzerinden kesilen faturaların davalıya iletildiğini, ancak davalı yanın kendisine tebliğ edilen faturaları müvekkili firmaya iade ettiğini, bu sebeple davalı hakkında …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden yasal takibe geçildiğini ve davalının haksız şekilde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğunu, bu durumda davalı şirketin 16.05.2014 tarihinde temerrüde düştüğünü, müvekkili firmanın alacağı olan 498.931,99 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faiziyle beraber davalı şirketten tahsili gerektiğini, bu sebeple …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; Telekomünikasyon alanında faaliyet gösteren müvekkili şirket ile davacı arasında 29.11.2010 tarihli Distribütörlük Sözleşmesi akdedildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri uyarınca üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmeyen davacı tarafça müvekkili şirketten var olan alacakları olduğu iddiasıyla haksız olarak …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra yoluyla takibe geçildiğini ve ilgili takibe yasal süresi içerisinde itiraz edildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri çerçevesinde müvekkili şirketin tek taraflı olarak komisyon oranlarında değişiklik yapma hakkının bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından ilgili madde kapsamında komisyon oranlarında değişiklik yapıldığının davacıya yazılı olarak bildirildiğini, taraflar arasında akdedilen 29.11.2010 tarihli sözleşmenin Komisyon Oranı ve Mali Hükümler başlıklı 6. maddesinin 6.2. numaralı bendinde müvekkili tarafından komisyon oranlarında değişiklik yapılabileceğinin düzenlendiğini, müvekkili şirket tarafından ilgili sözleşme maddesine istinaden komisyon oranlan değiştirilerek “…” komisyon hesaplama sisteminden “aktivasyon” karşılığı hesaplama sistemine geçildiğine ilişkin yazılı bilgilendirmenin 01.06.2012 tarihinde müvekkili şirketin … adresinden gönderilen elektronik posta ile yazılı olarak davacıya bildirildiğini, davacının ilgili elektronik posta yazışmasını … adresi üzerinden tebellüğ ettiğinin sabit olduğunu, kaldı ki davacı şirket çalışanı … tarafından müvekkili şirkete gönderilen 27.09.2012 tarihli elektronik postada ilgili yazılı bildirimin taraflarınca tebliğ alındığına ilişkin “…bu zaman zarfında ise yeni prim sistemi için gerekli yapılanmayı yapacağız…” şeklinde cevap niteliğinde göndermiş olduğu elektronik posta yazışmasının bulunduğunu, ayrıca ilgili sözleşmenin Tarafların Hak ve Yükümlülükleri Başlıklı 5. maddesinin 5.27 ve 5.28 numaralı bentlerinde; distribütörün hızlı iletişim kurabilmek için e-posta hesabında hızlı bir internet bağlantısına sahip olacağını ve resmi olarak elektronik ortamda, teyitlerini almış olmak kaydıyla faks veya yazı ile çıkarılan bütün bildiri ve tebligatların, bu sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olduğunu ve bunlara uyulacağının düzenlendiğini, sözleşme uyarınca müvekkili şirketçe ilgili elektronik postanın kendilerince tebellüğ edilmesine müteakip yeni komisyon sistemine herhangi bir itiraz olmaksızın işlerine devam etmesi de sözleşmenin ilgili maddeleri uyarınca yeni komisyon oranının kabul edildiğini ortaya koyduğunu, davacı tarafça yeni komisyon sistemi yok sayılarak düzenlenen faturalara ilişkin olarak yapmış olduğu icra takibinin haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacı tarafça takibe konu edilen faturalara müvekkili şirket tarafından süresi içerisinde gerekçeleri ile birlikte usulüne uygun olarak itiraz edildiğini ve ilgili faturaların noter aracılığıyla davacıya iade edildiğini, davacı tarafça yeni komisyon oranları baz alınarak usulüne uygun olarak düzenlenmiş ve müvekkili şirkete gönderilmiş herhangi bir fatura olmadığından davacının alacak iddialarının hukuki bir temeli olmadığının belli olduğunu, davaya konu icra takibine dayanak teşkil eden faturaların …. Noterliğinin 14.05.2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ekinde müvekkili şirkete gönderildiğini, müvekkili şirket tarafından yasal süresi içerisinde …. Noterliğinin 22.05.2014 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarname ile ilgili faturalara itiraz edilerek faturalar davacıya iade edildiğini ve aynı ihtarname ile davacının sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 8. maddesi uyarınca müvekkil şirket tarafından …. Noterliğinin 22.05.2014 tarihli ihtarnamesi ile haklı nedenle ilgili sözleşme ile feshedildiğini, davacı tarafça yukarıda açıklanan sebeplerle düzenlenen faturaların yeni komisyon sistemine uygun olarak düzenlenmesi gerekirken; haksız kazanç sağlamak amacıyla yeni komisyon sisteminden haberi yokmuş gibi eski sistem dahilinde düzenlediğini ve Mahkememizde görülen davaya dayanak teşkil eden faturalara ilgili cevabi ihtarname ile itiraz edilmiş olduğu açık olduğundan davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun davasının reddi gerektiğini, her ne kadar müvekkili şirketin yazılı bildirim şartı yerine getirilerek değişen komisyon oranlarının davacı şirkete bildirildiği sabit ise de, kabul anlamına gelmemek kaydı ile ilgili elektronik postanın yazılılık şartını ihtiva etmediği düşünülse dahi, müvekkili şirket tarafından …. Noterliğinin 14.12.2012 tarih ve … yevmiye numaralı İhtarnamesi ile ilgili değişikliğe ilişkin yazılı olarak bir bildirim daha yapıldığını, anılan bildirime ilişkin sözleşme hükümleri uyarınca davacının noter kanalı ile ilgili değişikliği kabul etmediği hususunda herhangi bir geri dönüş yapmamış olması karşısında, davacının ilgili yazılı bildirim uyarınca sözleşmenin devamını kabul ettiğinin sözleşme maddeleri uyarınca sabit olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında akdedilen sözleşme hükümleri uyarınca davacının üzerine düşen yükümlülüklere aykırı olarak yeni abone kaydı yapması yönünde yerine getirmesi gereken yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve sistemin güvenliği açısından taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri uyarınca, ticari gerekliliklere uygun olarak arayüz ekranlarına davacı şirketin erişebilirliğinin kısıtlandığını, davacının ilamsız icra yoluyla yapmış olduğu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında alacak dayanağı olarak göstermiş olduğu faturaların, davacının yeni komisyon sistemini yazılı olarak tebliğ aldığı tarih olan 01.06.2012 tarihinden sonra eski prim sistemi üzerinden düzenlenmiş olduğundan davacının; 2012 yılının Ekim-Kasım Aralık ayları ile 2013 yılının Ocak- Şubat-Mart- Nisan- Mayıs- Haziran- Temmuz- Ağustos- Eylül- Ekim aylarına istinaden düzenlenen toplam 298.540 TL tutarındaki faturalara ilişkin olarak müvekkil şirketten alacağının olmadığını, taraflar arasında var olan hukuki uyuşmazlıklara ilişkin olarak…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davacının talep etmiş olduğu hakediş tarihleri ile huzurda görülen davada davacı tarafça talep edilen hakediş tarihlerinin birbirinden ayrı olduğunu, ayrıca dosyanın karar düzeltme sebebiyle halen Yargıtay incelemesinde olduğunu belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İİK.nın 67. maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas dosyası celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi raporları ile ek raporları alınmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine; 298.540 TL fatura alacağı, 75.751,46 TL işlemiş faiz, 99.415 TL fatura alacağı ve 25.225,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 498.931,99 TL alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğu ve bu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine bu davanın da konusunu oluşturan 29/11/2010 tarihli distribütörlük sözleşmesinden kaynaklanan 2012 yılı Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarına ait komisyon bedelleri toplamı 81.420 TL nin tahsili için alacak davası açıldığı, davalı şirketin davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, ayrıca avans protokolü kapsamında davacıya ödenen 20.000 TL nin tahsili için karşı dava açtığı, yapılan yargılama sonucunda; sözleşmenin 6.2 maddesine göre komisyon oranlarını belirleme yetkisinin davalı şirkette olduğu, bu şekilde yapılan değişikliklerin davacı şirkete yazılı olarak bildirmek zorunda olduğu ancak davalının komisyon oranı değişikliğini davacıya bildirdiğini ispat edemediğinden davacının 81.420 TL komisyon alacağının davalıdan tahsiline, karşı davanın kabulü ile avans protokolü çerçevesinde ödenen 20.000 TL nin tahsiline karar verildiği, kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 08/03/206 tarih ve 2015/10824 E. 2016/4180 K. sayılı ilamıyla onandığı ve aynı dairenin 13/09/2017 tarihli karar düzeltme isteminin reddine dair kararı ile kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bilirkişiler … Mahkememize sundukları 25/09/2017 tarihli bilirkişi raporları ile, 24.07.2017 günü taraf vekilleri ile birlikte davalı şirket bilgisayar sistemi üzerinde yapılan inceme ve rapor ekindeki 06.07.2012 tarihli elektronik postalar ile bu tarihteki IP log kayıtlarına ilişkin bilgisayar çıktıları dikkate alındığında, davalı tarafından tek taraflı olarak hazırlanan yeni prim sisteminin davalı tarafından davacıya 06.07.2012 tarihli elektronik posta ile bildirildiği ve sözleşmenin 6.2. madde hükmünün bu şekilde yerine getirildiğini, taraflar arasında bu konudaki uyuşmazlık devam ettiğinden, ayrıca yeni prim sistemi değişikliğinin tekrar, …. Noterliğinin 14.12.2012 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile de komisyon oranlarının tek taraflı olarak değiştirildiğinin davacıya yazılı olarak bildirildiği ve ekinde yeni prim sisteminin gönderildiğini, davada davalı … tarafından tek taraflı hazırlanan yeni prim sisteminin, taraflar arasında akdedilen Distribütörlük Sözleşmesinin 6.2. bahsi geçen ve davalı …’a değişiklik yetkisi verilen Komisyon oranındaki değişikliği içermediğini, komisyon oranında değişiklik demek tabirinin, örneğin Şehir içi görüşmeler için belirlenen %3,5’luk komisyon oranını %2’ye düşürmek yada %4 yapmak olduğunu, taraflar arasında akdedilen Distribütörlük Sözleşmesinin Komisyon Oranı ve Mali Hükümler başlıklı 6.2. maddesi davalı …’a, abonenin arama görüşme tipi ve süresine göre belirlenen (…) Komisyon oranlarına göre hakediş hesap yöntemini yok sayarak, aktivasyon performans prim sistemi yöntemine göre hakkediş hesaplama yetkisi vermediğini, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan ve davalı tarafından tek taraflı hazırlanan bu yeni prim sisteminin, taraflar arasında akdedilen 29.11.2010 tarihli Distribütörlük Sözleşmesinin, Tarafların Hak ve Yükümlülükleri başlıklı 5.3. ve 5.16. maddelerinde ve aynı sözleşmenin Komisyon Oranı ve Mali Hükümler başlıklı 6.1 ve 6.2. maddelerinde söz konusu edilen komisyon oranlarıyla bir benzerliğinin bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını, bu kapsamda huzurdaki itirazın iptal davasına konu olan 02.05.2014 tarihli ve 35 sıra nolu Ekim 2012-Ekim 2013 ayları aralığını kapsayan 13 aylık döneme ilişkin davalı adına düzenlenmiş KDV dahil 298.540 TL tutarlı fatura ile 02.05.2014 tarihli ve 36 sıra nolu Kasım 2013-Mayıs 2014 ayları aralığını kapsayan (sözleşmenin feshedilmesine kadar) 7 aylık döneme ilişkin davalı adına düzenlenmiş KDV dahil 99.415 TL tutarlı faturaların, taraflar arasında akdedilen Distribütörlük Sözleşmesi eki Ek-1’de yer alan Komisyon oranlarına göre düzenlenmiş olduğu anlaşılmış olmakla birlikte, davacı tarafından davalıya kazandırılan abonelerin komisyon oran hakkediş faturaları ile ilgili telefon görüşme arama tipi ve sürelerine ilişkin veri bilgilerini içeren arayüz ekranının davacı şirket yararlanmasına kapatılmış olması dikkate alındığında, huzurdaki itirazın iptaline konu fatura içeriklerindeki 20 aylık süreye ilişkin komisyon oranları tutarlarında kullanılan abone sayısı ve bu abonelerle ilgili arama tipi görüşme tutarlarının tahmini olarak alınmış olabileceği, bu sebeple Ekim 2012-Mayıs 2014 tarihleri arasındaki 20 aylık süre için ay ay, ay bazında davacının davalıya kazandırdığı abonelikleri devam eden o aydaki toplam abonenin hesaplanmış şehir içi görüşme tutarların, GSM görüşme tutarlarının, Şehirler arası görüşme tutarlarının ve Uluslar arası görüşme tutarlarının taraflar arasında mutabakata varılarak yazılı olarak verildiği takdirde, davaya konu fatura içeriklerindeki aylık tutarla ilgili inceleme yapılabileceğini belirtmişlerdir.
Bilirkişiler … Mahkememize sundukları 25/09/2017 tarihli bilirkişi ek raporları ile, dava ile konusu ve tarafları bire bir aynı olan…. Asliye Ticaret Mahkemeninin … E. sayılı dava dosyasında taraflar arasında akdedilen 29.11.2010 tarihli Distribütörlük Sözleşmesinden kaynaklanan ve Temmuz, Ağustos ve Eylül 2012 aylarına ilişkin prim sisteminin … hesap yöntemi hakkediş komisyon karşılığı KDV dahil 81.420 TL tutarındaki davacı Yaşam İletişim tarafından açılan alacak davası olup huzurdaki itirazın iptal davasına konu olan alacak ise aynı Distribütörlük Sözleşmesinden kaynaklanan ve devamı ayları içeren anılan sözleşme gereği … hesap yöntemi hakkediş komisyon karşılığı düzenlenen 02.05.2014 tarihli ve 35 sıra nolu Ekim 2012- 2013 ayları aralığını kapsayan 13 aylık döneme ilişkin davalı adına düzenlenmiş KDV dahil 298.540 TL tutarlı fatura ile 02.05.2014 tarihli ve 36 sıra nolu Kasım 2013- Mayıs 2014 ayları aralığını kapsayan ( sözleşmenini feshedilmesine kadar ) 7 aylık döneme ilişkin davalı adına düzenlenmiş KDV dahil 99,415 TL tutarlı fatura alacaklarını kapsadığını, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dava dosyasında 29.11.2010 tarihli Distribütörlük Sözleşmesinden kaynaklanan Temmuz. Ağustos ve Eylül 2012 aylarına ilişkin prim sisteminin … hesap yöntemi hakkediş komisyon karşılığı KDV dahil 81.420 TL alacakla ilgili davada, hukukçu bilirkişide tayin edilerek alınan 19/12/2013 tarihli ek bilirkişi heyet raporunda, sözleşmenin 6.2 maddesine göre davalıya komisyon oranlarında değiştirme yetkisi tanınmış ise de; bunun karşılığında davacıya sözleşmeye devam etmek istemez ise, sözleşmeyi feshetme imkanı getirdiği, serbest iradeler ile kabul edilen 6.2 madde karşılığında bu maddeden doğan bir yetkinin kullanılmasına hakkın kötüye kullanma iradesi bulunmadığı, davalının bu hakka bu madde kapsamında sahip olduğu, ancak bu oranları davalı değiştirmiş ise, davacıya yazılı olarak bildirmek zorunda olduğu, davalının ise bu madde kapsamında davacıya böyle bir yazılı bildirimde bulunmadığı, TTK.nın 18/3 maddesine göre davayı taraf elektronik ortamda böyle bir bildirim yaptığını, ispatlayamadığı raporlandığını, yapılan yargılama sonunda Mahkeme tarafından denetime elverişli görülen ek bilirkişi raporunun hükme esas alınarak taraflar arasında imzalanan Distribütörlük Sözleşmesi gereğince davacının Temmuz, Ağustos ve Eylül 2012 aylarına ilişkin hakkediş alacağının 81.420 TL olduğu, bu yoldaki faturanın davalıya Noterlik kanalı ile gönderildiği, ancak davalının sözleşmenin 6.2. maddesine göre komisyon oranlarını belirleme yetkisi bulunsa dahi bu durumu Distribütöre yazılı olarak bildirme zorunda olduğu, davalının böyle bir bildiri yani komisyon oranı değişikliğini davacıya bildirdiğini ispat edemediğinden, davalının artık eski komisyon oranı üzerinden doğan 81.420 TL’lik komisyon oranını davacıya ödemek zorunda olduğuna, 24.04.2014 tarih ve … karar sayılı ilamıyla karar verildiğini, verilen kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 08.03.2016 tarih ve 2016/4180 Karar sayılı ilamı ile onandığını, davalının karar düzeltme talebinin de Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/10287 E. ve 2017/5816 karar sayılı ilamın ile reddedildiğinin anlaşıldığını, sözleşmenin 6.2 maddesinde geçen komisyon oranı, davacı distribütörün davalı …’a kazandırdığı abonelerle ilgili, aboneler tarafından yapılan aylık telefon arama görüşme tipi ve süresine göre hesaplanan (… yöntemi) ve abonenin davalı …’a vergiler hariç aylık ödeyeceği fatura tutarına göre, davacı distribütöre davalı … tarafından, abonenin abonelikte kaldığı süre boyunca her ay ödeyeceği bir sistem olduğunu, bu sistemde örneğin davacı davalıya kazandırdığı abonelerin şehir abonelerin şehir içi görüşmelerinden vergiler hariç abonenin fatura tutarı üzerinden %3,5 oranında komisyon alacağını, Sözleşmenin 6.2 maddesindeki komisyon oranındaki değişiklik demek, örneğin şehir içi görüşmelerde %3,5 olan komisyon oranını %1 ya da % 2 yapmak olduğunu, oysa yeni prim sistemi Distribütör performansına ( aktivisyon) göre belirlenen bir prim sistemi olup, yeni aktivasyon yapılacak abonelere yönelik olarak adlandırılan bu prim sisteminin davalı Distribütörün mevcut gelirinin azaltılmasına yönelik bir uygulama olacağı kanaatine de varıldığını, görüldüğü gibi sözleşmenin 6.2 maddesinde öngörülen komisyon oranı ile yeni getiren prim sistemi arasında bir benzerlik bulunmadığını, Mahkemece davalı tarafından uygulanmak istenen davacı Distribütörün performansına dayalı yeni prim hesaplama sistemi olduğu, taraflar arasında akdedilen 29.11.2010 tarihli Distribütörlük Sözleşmesin Komisyon Oranı ve Mali Hükümler başlıklı 6.2. Maddesinde öngörülen Komisyon Oranları ile bir benzerliğinin bulunmadığı ve bu madde hükmüne aykırı olduğu yönündeki görüşü benimsediği takdirde, taraflar arasında akdedilen Distribütörlük Sözleşmesinden kaynaklanan ve sözleşmenin Komisyon Oranı ve Mali Hükümler başlıklı 6.2 maddesi gereği … hesap yöntemi hakkediş komisyon karşılığı düzenlenen, 02.05.2014 tarihli ve 35 sıra nolu Ekim 2012- Ekim 2013 ayları aralığı kapsayan 13 aylık döneme ilişkin davada adına düzenlenmiş KDV dahil 298.540 TL tutarı fatura ile 02.05.2014 tarihli ve 36 sıra nolu Kasım 2013- Mayıs 2014 ayları aralığını kapsayan 7 aylık döneme ilişkin davalı adına düzenlenmiş KDV dahil 99.415 TL fatura alacaklarını talep edebileceğini, Şayet Mahkeme…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ve 20.04.2014 tarih ve … karar sayılı ilamından Sözleşmenin 6.2 maddesi ile ilgili hükmü hukuki açıdan benimsediği takdirde, 14.12.2012 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname ile yazılı bildirim şartı yerine getirildiğinden, davacı Distribütörün davalı yandan 02.05.2014 tarihli ve 35 sıra nolu KDV dahil 298.540 TL fatura içeriği dikkate alındığında toplam 79.060,00 TL asıl alacak talep edebileceğini, Söz konusu fatura alacağı ile davacı tarafından davalıya keşide edilen 14.05.2014 tarihli ve … nolu ihtarname ile davalı tarafından davacıya keşide edilen ilgili faturanın iadesi ile ilgili 22.05.2014 tarihli ve … yevmiye sayılı cevabı ihtarname dikkate alındığında, davacının davalıdan 01.09.2016 icra takip itibariyle talep edebileceği alacağının toplam 95.970,72 TL olarak hesaplandığını belirtmişlerdir.
Bilirkişiler … Mahkememize sundukları 19/04/2018 tarihli 2.bilirkişi ek raporları ile, huzurdaki itirazın iptali davasına konu Ekim 2012- 2013 Mayıs aralığını kapsayan fatura dönemlerine ilişkin, davacı distribütör tarafından davalı şirkete kazandırılan yeni abone sayısı 2012 Ekim ayı fatura döneminde 01/10/2012 tarihinde … nolu abone, 02/10/2012 tarihinde … ve … nolu abone olmak üzere yalnızca 3 adet abone olduğundan ötürü, bayi performansına dayalı yukarıda söz konusu olan aktivasyon yeni prim sistemi dikkate alındığında, davacı bayinin tabloda gösterilen primlerden herhangi bir aktivasyon primini hakedişi olmadığını belirtmişlerdir.
Bilirkişiler … Mahkememize sundukları 10/05/2019 tarihli bilirkişi raporları ile, taraflar arasındaki sözleşmede öngörülmüş olan prim oranlarının tek taraflı olarak değiştirilmesine ilişkin olarak sözleşmenin 6.2 nolu maddesinde davalıya tanınmış olan hak kullanılmak suretiyle davalı tarafından prim sisteminde (prim oranlarında) yapılmış olan değişikliğin MK.md.2 anlamında hakkın kötüye kullanılmasını oluşturduğu, bu nedende geçersiz olduğunu, dolayısıyla, huzurdaki itirazın iptali davasına konu fatura içeriklerinde Ekim 2012- Mayıs 2014 tarihleri aralığındaki 20 aylık sözleşme dönemine ilişkin olarak davacının talebe hak kazandığı hakkediş alacaklarının sözleşmede öngörülmüş olan prim sistemine (eski sisteme) göre hesaplanmasının gerektiğini, yapılan hesaplama neticesinde, Ekim 2012 – Mayıs 2014 tarihleri ara dönemine ilişkin olarak davacının davalıdan, takip tarihi itbiariyle 397.955 TL tutarında hakkediş alacağı bulunduğunu, davacının davalıyı 14/05/2014 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile temerrüde düşürmüş olduğundan, bu ihtarnamenin tebliğ edildiği 16/05/2014 tarihinden sonra davalıya verilen 7 günlük süre sonu olan 23/05/2014 tarihinden takip tarihi olan 02/09/2016 tarihine kadar, talep gibi ticari faiz oranı üzerinden işlemiş faiz oranı üzerinden işlemiş 95.362,01 TL temerrüt faizi alacağının bulunduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişiler …, … Mahkememize sundukları 02/02/2020 tarihli bilirkişi raporları ile, taraflar arasındaki sözleşmenin 6.2. maddesinin herhangi bir değişikliğin diğer tarafça bilinmesini temin etmeye yönelik olduğunu, herhangi bir değişikliğin, sözleşmenin diğer tarafınca bilinmesinin yazılı olarak ispata elverişli dokümanlarla yapılabileceği bu maddeden anlaşıldığını, Elektronik posta vasıtasıyla yapılmış olan bir bildirimin, muhatabı tarafından alınmış olduğu hususu teknik olarak ihtilaflı değilse, komisyon oranlarında yapılmış olan değişikliğin elektronik posta vasıtasıyla bildirilmesinin taraflar arasındaki mevcut sözleşmenin 6.2, maddesine uygun düşeceğini, ayrıca 06.07.2012 tarihli davalı tarafından yeni prim sistemine geçilmesine ilişkin mail gönderilmiş olduğu, bu mailin tüm bayi temsilcilerine gönderildiğine ilişkin kaydın mevcut olduğu dikkate alındığında yeni prim sisteminden davacı tarafın haberdar olduğu, bu değişikliğe elektronik posta yoluyla vakıf hale gelmiş olduğunun değerlendirildiğini, Bu açıklamalarının kabulü halinde yani sözleşmede kararlaştırılmış olan komisyon sistemi davalı tarafından sözleşmeye uygun olarak değiştirilmiş ve bu durum davacıya sözleşmeye uygun olarak iletilmiş olduğu kabul edilmesi halinde davacının sözleşmede kararlaştırılmış olan komisyon sistemine göre komisyon alacağının ödenmesini talep edebilmesi mümkün olamayacağını, bununla birlikte mahkemenin yukarıda yapılan açıklamaların aksine bir kanaati söz konusu ise yani komisyon oranlarında yapılmış olan değişikliğin sözleşmeye uygun olarak davacıya bildirilmediği kanaatinde ise; davacının sözleşmede kararlaştırılmış olan komisyon sistemine göre alacağını talep edebileceğini,
Derdest davanın tarafları arasında…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas ve … karar sayılı 21.04.2014 tarihli karara konu bir davanın açılmış ve sonuçlanmış olduğu, davanın konusunun ödenmeyen komisyon bedellerine ilişkin olduğu, bu nedenle derdest davanın da davalısı olan …’un temmuz, ağustos, eylül 2012 dönemine ait komisyon bedelleri toplamı olan 81.420 TL için dava açılmış olduğu, derdest davada ise takibe ve davaya dayanak olarak 02.05.2014 tarihli ve 02.05.2014 tarihli 2 adet faturanın gösterildiği, dolayısıyla her iki davanın konusunun (müddeabihinin) birbirinden farklı olduğu, söz konusu kararın kesinleşmiş olduğu, kesinleşmeye konu kararda komisyon oranlarında yapılan değişikliğin davacıya sözleşmeye uygun şekilde bildirildiği hususunun ispat edilemediğine ilişkin bir gerekçenin bulunduğu dikkate alındığında, bu tespitin kesin hükmün kapsamına dahil olacağı ve derdest dava yönünden tartışılmayacağı, her ne kadar kesin hükmün kapsamına hüküm fıkrası dahil olacak ise de; hükme sıkı surette bağlı gerekçelerin de kesin hüküm kapsamı içinde görülebileceğini belirtmişlerdir.
Bilirkişiler …, … Mahkememize sundukları 25/11/2020 havale tarihli ek raporları ile, kök raporda varılan sonuçlar da birlikte değerlendirilerek, taraflar arasındaki sözleşmenin 6.2. maddesinden hareketle davalı yanın yeni prim sistemi belirleme yetkisine haiz olduğu, dolayısıyla somut olay bakımından salt komisyon oranlarında değişikliğin değil, yeni prim sistemine geçişin de söz konusu olduğunun değerlendirildiğini belirtmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile davalı arasında akdedilen 29/11/2020 tarihli distribütörlük sözleşmesi çerçevesinde hak etmiş olduğu, 2012 Yılı Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarına ait komisyon bedelleri ile ilgili davalı aleyhine açılan…. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. sayılı dosyasında, davanın lehine sonuçlandığını ve kararın Yargıtayca onandığını, davalıya …. Noterliğinin 14/05/2014 tarihli ihtarname ile gönderilen 2 adet faturaya konu alacaklarının ödenmediğini, bu faturalarda talep edilen komisyon alacaklarının 2012 yılı Ekim- 2013 yılı Ekim arasına ait 02/05/2014 tarihli fatura ile 298.540 TL, 2013 Kasım-2014 Mayıs arasına ait 02/05/2014 tarihli fatura ile 99.415 TL olduğunu, bu alacaklarının ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, icra takibine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali davası açtığı, davalı tarafın taraflar arasındaki 29/11/2010 tarihli distribütörlük sözleşmesinin 6.2 maddesi gereğince müvekkilinin komisyon oranlarında değişiklik yapma hakkının bulunduğunu, bu maddeye istinaden müvekkili tarafından ” …” komisyon hesaplama sisteminden ” aktivasyon” karşılığı hesaplama sistemine geçildiğini, buna ilişkin 06/01/2012 tarihinde müvekkili şirketin e-mail adresinden gönderilen e-posta ile davacıya bildirildiğini, davacı çalışanı … tarafından gönderilen e-posta ile yeni prim sistemi için gerekli yapılanmanın yapılacağının bildirildiğini, davacı tarafından gönderilen faturalara süresi içerisinde itiraz edilerek davacıya iade edildiğini, …. Noterliğinin 14/12/2012 tarihli ihtarnamesiyle komisyon oranlarının değiştirildiğinin davacıya tekrar bildirildiğini, bu nedenle eski komisyon sistemine göre düzenlenmiş faturalardan dolayı davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, yeni komisyon sistemi uyarınca herhangi bir fatura düzenlenmediğini belirterek davanın reddine talep ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 29/11/2010 tarihli distribütörlük sözleşmesi yapıldığı bu sözleşmenin 6.2 maddesinde ” Taraflar arasında komisyon oranı abone tipine göre mutabık kalınarak belirlenmiştir. Ve iş bu sözleşme ekinde sunulmaktadır. …, piyasa koşulları ve maliyetlerin artması gibi etkenlere bağlı olarak komisyon oranlarında değişiklik yapabilir. Ancak bu değişiklik uygulamaya girmeden evvel distribütöre yazılı olarak iletilecektir. Distribütör yeni komisyon oranıyla çalışmaya devam etmek istemezse kendisine yazılı bildirimin iletilmesini mütakip 1 hafta içerisinde iş bu sözleşmeyi noter aracılığıyla yazılı olarak ihbar ederek feshetme hakkına sahip olacaktır. Distribütör tarafından komisyon oranlarını değiştiren bildirimin kendisine iletilmesine mütakip 1 hafta içerisinde fesih beyanında bulunmaması yeni komisyon oranının kabul edildiği anlamına gelecek ve takip eden fatura yeni komisyonlar üzerinden tanzim edilecektir ” hükmünü içerdiği görülmüştür.
Davacı davalıya karşı 2012 yılı Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarına ait komisyon alacaklarının tahsili için…. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. sayılı dosyasında açtığı davanın, davalı şirket tarafından komisyon oranının değişikliğinin yazılı olarak davacı şirkete bildirildiği ispat edilemediği gerekçesiyle kabulüne karar verildiği, kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiği görülmüştür.
Öte yandan taraflar arasındaki 29/11/2010 tarihli distribütörlük sözleşmesinin 6.2. maddesinde davalı şirkete komisyon oranlarında değişiklik yapma yetkisi verilmiş ise de; bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere davalı şirketin “…” yöntemi ile komisyon belirleme sisteminden vazgeçerek ” aktivasyon ” yöntemine geçtiği, bunun yeni prim sistemi olduğu, komisyon oranlarında yapılan değişiklik niteliğinde olmadığı, her iki sistemin birbirinden farklı sistemler olduğu, aktivasyon sisteminin davacının performansına bağlı prim hak ediş yöntemi olduğu, buna göre taraflar arasındaki distribütörlük sözleşmesinin 6.2 maddesine uygun davalı şirket tarafından komisyon oranının değiştirildiği sonucuna varılamayacağı, davacı şirketin aktivasyon sistemine göre prim sistemini kabul ettiği ve onayladığına dair herhangi bir delil sunulmadığı, davacının eski sisteme göre faturalar düzenleyerek alacak talep ettiği, her ne kadar sözleşmeye göre davalı tarafça prim oranları tek taraflı değiştirilebilecek olsa da; değişikliğin prim oranlarıyla sınırlı kalmadığı, prim sisteminin değiştirildiği, bunun sözleşmenin 6.2 maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği ve davalının tek taraflı olarak yapmış olduğu prim sistemi değişikliğinin geçersiz olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle aynı taraflar arasında ve aynı sözleşmeden kaynaklanan farklı aylar için açılan alacak davasında, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. sayılı dosyasında verilen kararın kesinleştiği ve kesin hüküm sonuçlarını doğurduğu, ayrıca davalı tarafından yapılan değişikliğin prim oranlarıyla sınırlı kalmadığı, prim sisteminin değiştirildiği, bunun sözleşmenin 6.2 maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği ve davalının tek taraflı olarak yapmış olduğu prim sistemi değişikliğinin geçersiz olduğu Mahkememizce kabul edildiğinden, davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalar nedeniyle bilirkişiler tarafından yapılan hesaba göre toplam 397.955 TL asıl alacak, 95.362,01 TL işlemiş faiz olmak üzere 493.317,01 TL alacaklı olduğu, bu nedenle davalının bu miktar alacak için yaptığı itirazın yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak, bu miktar alacak için davalının icra takibine itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın faturaya dayalı likit alacak olması nedeniyle %20 icra inkar tazminatına ve alacağın reddedilen kısmına göre davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
a)Davalının ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 397.955 TL asıl alacak, 95.362,01 TL işlemiş olmak üzere toplam 493.317,01 TL alacak için yaptığı itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b)Kabul edilen alacağın % 20′ si olan 98.663,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c)Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 33.698,48 TL harçtan peşin alınan 6.025,86 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 27.672,62 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yatırılan başvurma ve peşin harç toplamı 6.055,06 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 41.715,85 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın reddedilen kısma göre belirlenen 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 10.667,20 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 10.547,15 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 6.044,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 68,02 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/01/2021
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır