Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1270 E. 2020/352 K. 13.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/1270 Esas
KARAR NO:2020/352

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:12/12/2016
KARAR TARİHİ:13/07/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; … günü, plakası tespit edilemeyen aracın yola bıraktığı kaygan madde nedeniyle …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıkması sonucu, müvekkillerinden … ve …’ın oğlu … ile müvekkillerinden …’ın kızı …’ın vefat ettiğini, müteveffa …’ın araçta yolcu olup kusura katılımının bulunmadığını, bunun yanında trafik tespit tutanağında ve ceza dosyasında yapılan incelemelerde kazaya plakası tespit edilemeyen aracın asli kusuruyla sebebiyet verdiğinin açık olduğunu, ceza dosyasında alınan kusur raporu ile; plakası, cinsi ve sürücüsü belli olmayan aracın bıraktığı mazot-yağ vs. gibi kaygan maddelerin kazada asıl etken olduğuna yönelik tespitlerle birlikte … plakalı araç sürücüsüne sadece hızdan dolayı kusurun izafe edildiğini, kısaca kazanın kaygan madde nedeniyle meydana geldiğini, kazaya ilişkin ceza soruşturmasının … (…) Cumhuriyet Başsavcılığında … Soruşturma nolu dosyası ile devam ettiğini, kazaya asli kusuru ile sebebiyet veren faili meçhul araç sürücüsünün bulunamadığını, faili meçhul araçların verdiği zararlardan davalı … Hesabı Müdürlüğünün yürürlükte bulunan poliçe miktarına kadar sorumlu olduğunu, bu nedenle kaza tarihi itibariyle bu davalının sorumlu olduğu kişi başına sakatlık/vefat tazminatı teminat limitinin kişi basına ayrı ayrı 310.000 TL olduğunu, kazaya tali kusuru ile sebebiyet veren … plakalı aracın, zorunlu mali mesuliyet sigortasının … poliçe numarası ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığını, anılan poliçenin kaza tarihi itibariyle sakatlanma ve ölüm tazminatının kişi başına 310.000 TL olduğunu, müteveffa …’ın 21.12.1991 doğumlu olduğunu; destek olacağı annesi …’ın 01.05.1965, destek olacağı babası …’ın 08.03.1965 doğumlu olduğunu, Müteveffa …’ın ise 08.06.1992 doğumlu olduğunu, destek olacağı annesi …’ın 30.03.1964, destek olacağı babası …’ın 01.01.1965 doğumlu olduğunu, müvekkillerinin oğullarını, kızlarını elim kaza sebebiyle kaybetmiş olduğunu, müteveffa …’ın aylık net geliri en az net asgari ücret düzeyinde olduğunu, müteveffa …’ın … Hava Kuvvetler Komutanlığında astsubay olarak görev yapmakta iken tayini çıktığı esnada vefat ettiğini, vefat etmeden önceki aylık net gelirinin 3.500 TL – 4.000 TL civarında olduğunu, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 97. Maddesi gereği tazminat ödemesi yapılması için davalılara başvurulduğunu, davalılardan … Sigorta A.Ş.’nin 14.10.2016, … Hesabı Müdürlüğünün ise 15.10.2016 tarihinde taleplerinden haberdar olmalarına karşın 15 günlük yasal süre içinde ödeme yapmadıkları gibi yazılı bir cevap da vermediklerini belirterek; …’ın ölümü nedeniyle; müteveffanın annesi … için 1.100 TL, müteveffanın babası … için 1.100, …’ın ölümü nedeniyle; müteveffanın annesi … için 1.100 TL, müteveffanın babası … için 1.100 TL olmak üzere toplam 4.400 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 01.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı …. Hesabı Müdürlüğünden tahsiline, Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden ise, …’ın ölümü nedeniyle; Müteveffanın annesi … için 2.200 TL’nin, temerrüt tarihi olan 30.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Hesabı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; … tarihinde plakası tespit edilemeyen aracın karıştığı kaza sonucunda davacıların varislerinin vefat ettiğini, bu poliçelerden dolayı sorumluluklarının davacının kusuru oranında olmak üzere, yaralanma ve sürekli sakatlık halinde olay tarihi itibariyle kişi başı azami 310.000 TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmelerini davayı kabul anlamında olmadığını, 5684 sayılı SK m.14 f.2/a ve G.H.Yön. m.9 f.1/a fıkrası uyarınca, Sigortalının kazaya neden olan aracın tespit edilememesi durumunda, … Hesabının, yalnızca zarar görenlerin bedensel zararları (ölüm ve yaralanma) için sorumluluğunun doğduğunu, eşyaya ilişkin zararlardan sorumlu tutulamayacağını, söz konusu 30/05/2015 tarihinde meydana gelen kaza ile ilgili olarak plakası tespit edilemeyen aracın varlığının tespiti gerektiğini, dava dilekçesi ve eklerinden anlaşıldığı üzere söz konusu kazanın meydana geldiği yerde herhangi bir iz, delil ve görgü tanığının bulunmadığını, bu konudaki ispat külfetinin Medeni Kanunun 6. maddesi uyarınca davacılarda olduğunu, Olay günü, saati ve yer değerlendirmesi yapıldığında olay ile ilgili herhangi bir görgü tanığının bulunmamasının kafa karıştırıcı olduğunu, … tarihli olay yeri inceleme tutanağında; ”olay yerinde ve çevresinde yapılan incelemede başka bir şüpheli durum bulunmadığı” şeklinde beyanda bulunulduğunu, Kaza tespit tutanağında da davacının dava dilekçesindeki beyanının aksine söz konusu kazada karayollarının ve davacıların varislerinin sorumluluğunun bulunduğundan bahsedildiğini, kazanın meydana gelmesinde yoldaki tespit edilemeyen kaygan sıvının, yine tespit edilemeyen araçtan meydana geldiğinin ispatının gerektiğini, aksi halde eldeki belgelerle kazanın davacıların belirttiği şekilde meydana geldiğinin kabulünün mümkün olmayacağını, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı taraf zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafın vefat sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiğine göre; öncelikle müteveffanın davacılara destek olduğunun ispatının gerekli olduğunu, davacıların gerçek zararının saptanması için davacıların ve ölenin yaşı, desteğin gelir durumu ve tazminata etki edecek diğer faktörler dikkate alınarak aktüer bir bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, tarafların mali ve içtimai durum araştırmasının yapılması gerektiğini, davacıların hali refahta ise ve de bu kaza dışında sosyal güvenlik kurumlarından bağlanmış maaşları mevcut ise destek kaybının olmadığı veya çok sınırlı olduğunun kabulünün zorunlu olduğunu, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, haksız eylem sonucu gerçekleşen gerçek zararın belirlenebilmesi için, olay sebebiyle elde edilen kazanımların tazminat tutarından indirilmesi gerektiğini, yine aynı şekilde davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile, kusur durumu belirlenirken müterafik kusurun dikkate alınması gerektiğini, olayın haksız fiilden kaynaklandığından; avans faizi talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; 6704 sayılı Torba Kanunun uyarınca davadan önce başvuru yapılmasının ve gerekli belgelerin ibrazının zorunlu olduğunu, ancak davacı tarafından gerekli belge ibraz edilmeden işbu davanın açıldığını, bu nedenle esas hakkında inceleme yapılmasına gerek olmadan davanın usulden reddi gerektiğini, yetki itirazında bulunduklarını, yetkili Mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, müvekkil şirketin sigortalısının kazada kusurunun olmadığını, gerçek zararın tespitinin gerektiğini, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe sebebiyle değil, haksız fiil sebebiyle olduğunu, taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını, haksız eylem sonucu gerçekleşen gerçek zararının belirlenebilmesi için, olay sebebiyle elde edilen kazanımların tazminat tutarından indirilmesi gerektiğini, tarafların kusur ve zararların usulen ispatlanması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle tazminat davasıdır.
Davacılar vekili Mahkememize sunduğu 07/10/2019 tarihli talep artırım dilekçesiyle, davacılar için talep edilen tazminat miktarlarını artırdıklarını belirterek … için 135.342,70 TL, … için 115.411,37 TL, … için 170.938,01 TL, … için 139.061,99 TL tazminatın davalı … Hesabından tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizdeki yargılamada; taraf delilleri toplanmış, … (….) Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma dosyası UYAP’tan celbedilmiş, davalı … Sigorta şirketinden trafik poliçesi ve hasar dosyası, vefat eden …’ın astsubay olması nedeni ile …’dan gelen maaş bordro örnekleri, SGK’dan kaza nedeniyle davacılara herhangi bir gelir bağlanıp bağlanmadığına ilişkin yazı cevapları incelenmiş, kusur yönünden Adli Tıp Kurumundan rapor alınmış ve aktüerya bilirkişi raporları alınmıştır.
… (…) Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; trafik kazası ile ilgili soruşturmanın olduğu, soruşturma sırasında alınan … Adli Tıp Grup başkanlığının 01/02/2017 tarihli raporunda sürücü …’ın olayın meydana gelmesinde kusursuz olduğu, yol üzerindeki kaygan malzeme oluşa asli derece etken olduğundan, dökenin asli kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür.
…. Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 15/04/2019 tarih ve … Karar sayılı raporunda; Mevcut bulgulara göre;Müteveffa sürücü …, idaresindeki araç ile seyir halinde olup olay mahalli virajdan geçiş yaptığı sırada, yola önceden dökülmüş olan kaygan maddenin etkisi ile direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen olayda; hatalı tutum ve davranışı bulunmadığından atfı kabil bir kusurunun olmadığını, Devlet Karayoluna önceden dökülmüş olan kaygan maddenin, ana yol üzerinde seyir halinde olan mütefevva sürücünün seyir emniyetini tehlikeye düşürmüş olup yola dökülen bu kaygan maddenin kazanın oluşumunda, asli etken olduğunu, Sonuç olarak olayda; Müteveffa sürücü …’ ın kusursuz olduğu, Yola dökülen kaygan maddenin kazanın oluşumunda %100 oranında etken olduğu belirtilmiştir.
Aktüerya bilirkişi …’dan alınan 30/01/2020 tarihli ek raporunda; … tarihinde meydana gelen trafik kazasında … ile …’ın vefat ettiği, çocuklarının vefatı nedeniyle davacıların destekten yoksun kaldıkları, kazanın meydana gelmesinde …’ın kusurunun bulunmadığı, yola kaygan madde dökülmesine neden olan aracın tam kusurlu olduğu, davacıların talep edebileceği zararın; … için 87.201,40 TL, … için 71.501,40 TL, … için 174.596,17 TL, … için 135.403,83 TL olduğunu belirtmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; … tarihinde meydana gelen kaza sonucunda sürücü … ile yolcu eşi …’ın vefat ettiği, geriye mirasçı olarak anne ve babaları olan davacıları bıraktıkları, Adli Tıp Kurumu raporlarına göre olayın meydana gelmesinde sürücü müteveffa …’ın kusursuz olduğu, yola dökülen kaygan maddenin kazanın oluşumunda %100 oranında etkili olduğundan, bu kaygan maddeyi dökenin %100 kusurlu olduğu, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde yola kaygan dökerek giden aracın tespit edilememesi nedeniyle meydana gelen zarardan zorunlu mali sorumluluk sigortasının kaza tarihindeki limitleri dahilinde davacı … hesabının sorumlu olduğu, bilirkişi tarafından hesap edilen tazminat miktarlarının kaza tarihindeki kişi başı 310.000 TL ve kaza başına 1.550.000 TL teminat limitleri dahilinde olduğu, bu nedenle davalı … hesabının hesap edilen tazminat miktarlarının tamamından sorumlu olduğu, sürücü müteveffa …’ın kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru olmaması nedeniyle aracın sigorta poliçesini düzenleyen davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun bulunmadığı, buna göre çocuklarının vefatı nedeniyle davacıların destekten yoksun kaldıkları ve davacılar …’ın 87.201,40 TL,…’ın 71.501,40 TL, …’ın 174.596,17 TL, …’ın 135.403,83 TL tazminat talebinde bulunabileceği anlaşıldığından, ıslah dilekçesindeki davacı talepleri göz önüne alınarak davalı … hesabı hakkında davanın kısmen kabulüne, davalı … Sigorta A.Ş. hakkındaki davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. hakkında açılan davanın REDDİNE,
2-Davalı … Hesabı hakkında açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE; Davacı … için 87.201,40 TL, Davacı … için 71.500,40 TL, Davacı … için 170.938,01 TL, Davacı … için 135.403,83 TL maddi tazminatın 01.12.2016 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı … Hesabından tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 31.767,13 TL harçtan peşin alınan 1.939,20 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 29.827,93 TL harcın davalı … Hesabından tahsiline,
4-Davacılar tarafından yatırılan başvurma, peşin harç ve ıslah harcı toplamı 1.968,40 TL’nin davalı … Hesabından alınarak davacılara verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 40.302,18 TL vekalet ücretinin davalı … Hesabından alınarak davacılara verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısma göre belirlenen 13.042,40 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … Hesabına verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 2.200 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak, davalı … Sigorta A,Ş.’ne verilmesine,
8-Davacılar tarafından davalı … Sigorta A.Ş. için yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, bu yargılama giderleri dışında yapılan; 1.008,40 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 836,29 TL’sinin davalı … Hesabından alınarak davacılara verilmesine,
9-Davacılar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/07/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır