Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/127 E. 2019/34 K. 16.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/127 Esas
KARAR NO : 2019/34
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/02/2016
KARAR TARİHİ: 16/01/2019
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 08/02/2016 tarihli dilekçe ile özetle;
22/12/2009 tarihinde müvekkili ile alacağın temliki sözleşmesi akdedildiğini ve işbu sözleşmenin 4.1. maddesince sözleşme tarihinde Tasfiye halinde olan… A.Ş’den alacağının 251.181,00 USD tutarındaki meblağın davalı şirkete temlik edildiğini ve sözleşmenin 4.3. maddesine göre 30/07/2010 ve 30/10/2015 tarihleri arasında davalı şirketin temlik karşılığında belirtilen kur bazında ve ilk ay olarak 3.181,00 USD ve takip eden aylarda ise aylık 4.000,00 USD’nin belirtilen ödeme planınca ödemeyi kabul ettiklerini, ancak davalı şirketin 30/12/2013 ve 30/09/2015 tarihleri arasındaki takibe konu borcunu ifa etmeyerek temerrüde düşürdüğünü, bunun neticesinde İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… E.sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine ilamsız takip başlattığını ve davalı şirketin 20/01/2016 tarihi itibariyle ödeme emrine itiraz ettiklerini ve icra takibinin durduğunu ancak davalı şirket tarafından takip dosyasına ve takibe konu edilen borcun ifa edildiğine dair herhangi bir dekont, ödeme makbuzu veya somut bir delil ibraz etmediğini, yukarıdaki gerekçeler ile davalı şirketin itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu işbu neticede itirazın iptali ile 88.000,00 USD tutarındaki takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi ile yargılama harç ve giderleri gibi vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili 14/03/2016 tarihli dilekçe ile özetle;
Her ne kadar sözleşme başlığında “alacağın temliki” denilse de alacaklının değişmemesi aksine borçlunun değişmesi ile alacağın temlikinin değil borcun yüklenilmesinin söz konusu olduğunu, borcun naklini yapıldığı zaman borç ne durumda ise yeni borçlunun kural olarak, o zamanki durumu ile borcu üstlenmiş olduğunu ancak borcun naklinin yapıldığı sözleşme sırasında borcun muaccel olmadığını ve sözleşmeye konu borcun alacak olarak tasfiyeye tabi olduğunu ve alacağının ise muaccel olmadığını bunun bilirkişi raporu ve Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. … K.sayılı kararı ile de sabit olduğunu ve tasfiye süreci devam ederken davacı katılım hesabı sahibinin tasfiye sonucunu beklemeden kar ve zarar durumunun ise belirginleşmeden talepte bulunmasının yasal olarak mümkün olmadığını ve bu sebeple alacağının da henüz muaccel hale gelmediği itibari ile dava konusu alacağın takip ve dava tarihi itibariyle talep edilebilir olmadığını, iş bu gerekçeler ile haksız, mesnetsiz ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Bilirkişi heyeti Satış Pazarlama Uzmanı … ve Mali Müşavir… 07/03/2018 tarihli raporlarında;
Alacağın varlığının Tasfiye Halinde… A.Ş.’nin borcundan kaynaklanmakta olduğunu ve dava tarihi itibariyle tasfiye süreci devam etmekte olduğundan davacı alacağının miktarının belli olmadığını, taraflar arasında mevcut olan 22/12/2009 tarihli sözleşmenin 4.6. Maddesinde yazıl olan seçimli haktan dolayı davalının ödememiş olduğu miktar kadar sorumluluğunun var olduğunu belirtmişlerdir.
İstanbul …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
İstanbul …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde;
Davacı tarafından 26/11/2015 tarihi itibariyle (1 USD=2,8784 TL)X88.000,00 USD = 253.299,20 TL tutarındaki alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (Yıllık %3,00 (TBB- Mevduat USD (Kamu Banka)) değişen oranlarda) faizi ile tahsiline ilişkin takip başlatıldığı, davalı vekili tarafından 20/01/2016 tarihinde 15/01/2016 tarihinde tebliğ olunan ödeme emrine itiraz ile müvekkil şirketin takip alacaklısına hiçbir borcunun bulunmadığını, takibe, ödeme emrine, borcun tamamına ve tüm fer’ilerine itiraz ettiklerini ve takibin durdurulmasını talep ettikleri, İstanbul …İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
“‘ Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Somut olayda; davacı ile davalı … arasında 22/12/2009 tarihli alacağın temliki,sulh,ibra ve feragat sözleşmesinin düzenlendiği, sözleşme hükümlerine göre 30/09/2015 tarihine kadar davalının ilk ay için 3.181,00 USD, takip eden aydan itibaren her ay 4.000,00 USD ödeme yapması gerektiğinden bahisle dava açıldığı, davacının alacak talebinin taraflar arasındaki sözleşmeye dayandığı, davanın niteliği itibari ile mutlak ticari dava olarak kabul edilemeyeceği, davacının tacir olmadığı, davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki… A.Ş’nin bu davada taraf olmadığı gibi davanın her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanmamış olması nedeni ile davanın nispi ticari dava olarak da kabul edilemeyeceği, davanın 6102 Sayılı TTK.’nun 4 ve 5 maddelerinde düzenlenen ticari davalardan olmadığı(Yargıtay 11.HD’sin 2015/14950 Esas, 2016/3539 Karar ve Yargıtay …HD’sinin… Esas, … Karar; 2017/8010 Esas, 2017/9945 Karar sayılı ilamları ile aynı mahiyette İstanbul BAM …Hukuk Dairesinin …Esas-…Karar sayılı ilamı) kanaatiyle Mahkememizin görevsizliğine, Mahkememiz görevsiz olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakma görev ve yetkisinin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olması sebebiyle Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE; mahkememiz görevsiz olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nın 323 ve 331/2. maddeleri gereğince davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli ve yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına, görevsizlik kararından sonra davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmez ise talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden bu hususların tespitine,
Dair, davacı vekillerinin yüzlerine karşı davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.