Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1252 E. 2019/1618 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1252 Esas
KARAR NO : 2019/1618

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/12/2016
KARAR TARİHİ : 24/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında …Mobil Telefon Hizmetleri Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında imzalanan abonelik sözleşmesine istinaden davalı şirkete hatlar tahsis edildiğini, kendilerine hizmet sağlanmış olduğunu, davacının davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla, İst. …İcra Müdr. …E. Sayılı dosyasıyla sözleşmeye ve faturaya dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine icra takibinin durmuş olduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 7. Maddesinde yetkinin yazılı olduğunu, davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşme ve protokoller gereğince, davacı şirket defter ve kayıtları doğrultusunda yapılan hesaplamalar uyarınca takebi geçildiğini, Sayın Mahkemece gerekli görüldüğünde davacı şirket ticari defter ve kayıtlarında yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile davalının haksız olarak itiraz ettiğinin ortaya çıkacağını, yukarıda açıklanan nedenlerle ve haksız ve mesnetsiz olan itirazın iptalini, takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapıldığı, davaya cevap vermediği görüldü.

DELİLLER VE GEREKÇE;
İstanbul … İcra Dairesinin… Esas sayılı takip dosyası, taraflar arasında imzalanan sözleşme, faturalar, ticari defterler, cari hesap raporu ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, itirazın iptali davasıdır.
İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 12.109,70-TL asıl alacak, 1.144,78-TL işlemiş yıllık faiz, 206,06-TL işlemiş faizin KDV’si,286,20-TL işlemiş faizin ÖİV’si, olmak üzere toplam 13.746,74-TL. alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından süresi içinde, yetkiye, takibe, borca ve diğer tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı her ne kadar, icra takibine yapmış olduğu itiraz ile icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmuş ise de taraflar arasında akdedilmiş bulunan sözleşmenin, yetkiye ilişkin 7. Maddesi ile, İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılınmış olması ve her iki tarafın tacir olması nedeniyle davalı tarafın icra dairesinin yetkisine yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler İZÜ Hukuk Fakültesi Öğr. Grv. Doç. Dr. … ve SMMM … tarafından hazırlanan 29/04/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda,”…sunulan evraktan yapılabilen çıkarımların yukarıda yazılı şekilde olduğu, bu çıkarımlara nazaran, davacı yanın savlarını ispatladığı delillerle doğrudan temas eden yüce Mahkemece benimsenecek olursa, davacı istemi yönünde hüküm kurmakta Sayın Mahkemenin muhtar bulunduğu, icra inkar tazminatı vs. İstemlerin muhterem yargı makamının münhasır içinde kaldığı, ancka bu maddede yer bulan ve bütünüyle yüce yergı makamının takdirinde bulunan cihet yüce Mahkemenin değerlendirmesi için kalarak… Rapor içinde yazılı olduğu şekliyle, davacı şirket vekilinden 07/04/2019 tarihinde e-mail yollanarak, davacı şirket açısından inceleme için nelere ihtiyaç olduğu bildirilmiş, 08/04/2019, 09/04/2019 ve 10/04/2019 tarihlerinde davacı vekili aranmış, 16/04/2019 tarihinde tekrar davacı vekiline mesaj yazılarak istenen evrak tekrar hatırlatılmış, 18/04/2019 tarihinde dosyanın ve raporun 24/04/2019 tarihinde teslim edeceği söylenmiş olmasına karşın, şu ana kadar e-mailde yazan yasal kayıtlarnı ayrıntısı yukarıda yazılı oldğuu üzere mali incelemeye sunulmamış bulunduğu, davalı yanın da defterlerini biraz etmemiş olduğu ifade edilmek mevkiindedir. Görüş ve kanaatimizi bildirir raporumuzu Sayın mahkemenin takdir ve değerlendirmesine saygılarımızla arz ederiz…”sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Davacı vekilinin bilirkişi raporunda istenilen evkların sunduktan sonra alınan 21/10/2019 tarihli ek raporda sonuç olarak:”…davacı şirketin 2014 ve 2015 yılları defterlerinin sahibi lehine delil olmak özelliğine sahip olduğu (bu alanda genel izah için bkz. Prof. Dr. …, ticari işletme hukuku, Ankara 2018, 24. Tıpkıbasım , sh388 vd.) netice-i talep ile bağlılık ilkesinin hüküm kurma anında yüce yargı makamınca gözetileceği, davacı …Ş.’nin davalı şirket olan … Şti’ne düzenlediği faturalardan asıl alacak olarak (4.263,86-TL+ 4.537,33-TL+.2539,92-TL=11.331,11-TL) 11.331,11-TL alacaklı olduğunun davacı yan kayıtlarında yer aldığı, davacı tarafından düzenlenen dava konusu faturaların 6102 sayılı TTK’nun 3. Fatura ve teyit mektubu başlıklı 21. Maddesi hükmü gereği dava dosyasında davalı tarafından faturalara itiraz edildiğine dair bir bilgi veya belgeye rastlanılmamış olduğu, faturalar üzerinde “son ödeme tarihinde ödenmeyen faturalar için aylık %4 oranında gecikme faizi uygulanmaktadır” yazılı olduğu, alt fatura üzerinde yazılı olan bu kaydın, kendi başılan sav sahibine hak sağlamadığı, ancak rapor içinde değerlendirmelerin, dosyadaki diğer veriler mali analize tabi tutalarak yapıldığı ifade edilmekle, takip tarihi 05/05/2015 itibariyle toplam 12.908,24-TL alacak hesaplanmıştır. Yalnız “takip talebi”nin 13.746,74-TL olduğu, dolayısıyla davacı tarafnı (13.746,74-TL – 12.908,24-TL = 838,50-TL) 838,50-TL fazla talebin değerlendirilmesinin yüce mahkemeye ait olduğu, icra takibinin davalıya 15/02/2016 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu ise 16/02/2016 tarihinde itiraz dilekçesi vermiş olduğu, dolayısıyla davalı borçlu 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş olduğu, davalı yanın da defterlerini ibraz etmemiş olduğu ifade edilmek mevkiindedir. Görüş ve kanattimizi bildirir raporumuzu muhterem mahkemenin takdir ve değerlendirmesine saygılarımızla arz ederiz…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası, taraflar arasında imzalanan sözleşme, davacı şirket tarafından düzenlenen faturalar, davacının incelenen ticari defterlerinin, davacı alacaklı lehine delil olma özelliğine sahip olması, tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de taraflar arasından kurumsal tip abonelik sözleşmesi olduğu, davacı tarafından düzenlenen faturalara, davalı tarafından itiraz edildiğine dair dosyaya belge sunulmadığı ve faturaların karşılığının da ödendiğinin ispat edilemediği, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle, fatura ve cari hesaba dayalı olarak bilirkişilerce hesaplanan ana para ve faiz tutarı üzerinden alacaklı olduğu, davalı tarafın icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının kısmen kabulü ile davalı tarafın İstanbul … İcra Dairesinin … E. sayılı icra dosyasına yapmış olduğu; 11.331,11-TL. asıl alacak, 1.102,89-TL. işlemiş faiz, 198,52-TL. işlemiş faizin KDV ‘si, 275,72-TL. işlemiş faizin ÖİV’si olmak üzere toplam 12.908,24-TL. üzerinden itirazın iptaline ve asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren yıllık %48 temerrüt faizi ve faizin %18 KDV’si ve faizin %25’i ÖİV’si uygulanması suretiyle ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafın İstanbul … İcra Dairesinin… E. sayılı icra dosyasına yapmış olduğu; 11.331,11-TL. asıl alacak, 1.102,89-TL. işlemiş faiz, 198,52-TL. işlemiş faizin KDV ‘si, 275,72-TL. işlemiş faizin ÖİV’si olmak üzere toplam 12.908,24-TL. üzerinden İTİRAZININ İPTALİNE ve asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren yıllık %48 temerrüt faizi ve faizin %18 KDV’si ve faizin %25’i ÖİV’si uygulanması suretiyle ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminat talebinin kabulü ile kabul edilen tutarın %20’si olan, 2.581,64-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine;
3-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 881,76-TL harçtan peşin alınan 166,03-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 715,73-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf lehine …Ü.T. gereğince taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 29,20-TL başvurma harcı + 166,03-TL peşin harç toplamı olan 195,23-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.000,00-TL bilirkişi ücreti + 179,45-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 1.179,45-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 1.107,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.