Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1219 E. 2023/974 K. 26.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/451 Esas
KARAR NO :2023/854

DAVA:Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (Tazminat)
DAVA TARİHİ:05/07/2023
KARAR TARİHİ:21/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı bankaya herhangi bir borcu olmamasına rağmen, müvekkili hakkında icra takibi yapılmış olduğunu, öncelikle davalı bankada bulunan döviz hesabındaki mevduatı talebi ve rızası olmaksızın TL. na çevrilmiş olduğunu ve bu tutara el konulduğunu, bilahare ihtiyati haciz tehdidi altında olan müvekkilinden haksız olarak toplam 100.000-TL. tahsil edilmiş olduğunu, davalı bankanın, üçüncü kişi şirketlerle imzaladığı kredi sözleşmelerinin tarafı olmadığını bilmesine rağmen ve tamamen kötüniyetle müvekkilinden haksız ve dayanaksız bir şekilde zorla tahsil ettiği tutarın iadesi için …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla istirdat davası açılmış olduğunu, yargılama neticesinde, müvekkilinden, borçlu olmadığı halde, hukuka aykırı olarak ve haciz tehdidi altında zorla tahsil edilen tutarın % 9 yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş ve bu karar davanın açılmasından 9 yıl sonra kesinleşmiş ve davalı bankadan sadece 177.000-TL. tahsil edilebildiğini, davalı bankadan tahsil edilen tutarın, müvekkilinin zararını karşılamadığının aşikar olduğunu, 2014 yılında haksız ve kötüniyetli olarak müvekkilinden zorla tahsil edilen 100.000-TL. ile 1.103,68 gram altın veya 47.000-Amerikan Doları ya da 34.358,57-EURO alınabilirken, tahsilat tarihi itibariyle müvekkilinin, davaya konu haksız işlemlerine istinaden davalı bankadan tahsil edebildiği 177.000-TL. ile sadece 162,59 gram altın veya 9.479,53-Amerikan Doları ya da 5.038,26-EURO alabilmekte olduğunu, 01/07/2014 tarihinde 1 gram 24 Ayar Altın için alış fiyatının 90,6056-TL olduğunu, 21/12/2022 tarihinde 1 gram 24 Ayar Altın için alış fiyatının 1.088,59-TL, 01/07/2014 tarihinde 1 USD = 2,127679-TL, 21/12/2022 tarihinde 1 USD = 18,6718-TL, 01/07/2014 tarihinde 1 EUR = 2,910482-TL, 21/12/2022 tarihinde 1 EUR = 19,8481-TL olduğunu, davalı bankanın, müvekkilinin imzası ve sorumluluğu bulunmayan bir kredi sözleşmesine istinaden tamamen kötüniyetle, bilerek ve isteyerek müvekkilinin aleyhine icra takibine girişmiş, mevduat hesaplarını bloke etmiş, ihtiyati haciz ve kredi itibarını yok etme tehdidi ile müvekkilinden alacaklı olmadığı tutarlarını tahsil etmiş, haksız ve hukuka aykırı işlemlere istinaden açılan dava kazanılmış ise de müvekkilinin zararının karşılanmamış olduğunu, davalı bankanın müvekkilinin mal varlığında oluşan her türlü zarardan, kusurundan dolayı sorumlu olduğu açık olup ayrıca bu eylemi kasıtlı olarak yaptığının da sabit olduğunu, munzam zararın, borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı, alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki fark olduğunu, munzam zararın; borcunun hukuki sebebi, asıl alacağın temerrüde uğraması ile oluşan hukuki aykırılık olduğunu, bu nedenle, borçlunun munzam zararı tazmin yükümlülüğünün asıl borç ve işleyen yasal faizini ödeme yükümlülüğünden tamamen farklı, temerrüt ile oluşmaya başlayan ve asıl borcun ödenmesine kadar zaman içinde artarak devam eden, asıl borçtan tamamen bağımsız yeni bir borç olduğunu, yukarıda açıklandığı üzere; müvekkilinin, davalı bankanın bu haksız ve kötüniyetli eylemiyle birlikte 941,09 gram altın, 37.520,47-USD yada 29.320,31-EURO zarara uğramış olup davalı bankanın bu zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı banka tarafından müvekkilinden zorla tahsil edilen 100.000-TL. nın tahsil edildiği tarihlerdeki değerinin Altın, Amerikan Doları ve Euro para biriminden oluşturulacak sepetin ortalaması esas alınmak suretiyle tespiti ve müvekkilinin faizle karşılanamayan munzam zararına istinaden şimdilik 100.000-TL.’nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini, 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 4667 Sayılı Kanunla değişik 164/son fıkrası uyarınca karşı taraf vekalet ücretinin KDV’si ile birlikte avukat olarak taraflarına hükmedilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı … … Sis. San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında 12/06/2006 tarih ve 100.000-TL tutarlı genel kredi sözleşmesi imzalanmış olduğunu, davacının işbu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğunu, davacı … hakkında, imzası doğrultusunda sorumlu olduğu genel kredi sözleşmesi dikkate alınarak (100.000-TL ile sınırlı olarak) kredi kartından, kredili mevduat hesabından, Borçlu Cari Hesabından, Mer’i Teminat Mektuplarından, iade edilmeyen çek yapraklarından kaynaklanan alacakları için …. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasından ilamsız takip başlatılmış olduğunu, davacı borçluya usulüne uygun tebliğ edilen ödeme emri neticesinde herhangi bir itiraz olmamış ve takibin kesinleşmiş olduğunu, davacının GKS’de müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olması nedeni ile 100.000-TL tahsil edilmiş ve dosya nezdinde konulan hacizler borçlu yönünden fek edilmiş olduğunu, istirdat ve 100.000-TL’nin iadesi talebiyle … tarafından taraf olunmayan kredi sözleşmelerinden sorumlu olunmadığı, kullandırılan gayrinakli kredi borçlarının kapandığı, teminat mektuplarından ise sorumlu olunmadığı nedenlerine dayanılarak istirdat davası ikame edildiğini, dava neticesinde …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş olup söz konusu kararın Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin …. sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiş olduğunu, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Sayılı kararında iadesi talep edilen 100.000-TL’nin, tahsilat tarihlerinden itibaren tutarların işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı tarafa verilmesine karar verilmiş olduğunu, karara göre 100.000-TL’nin 10.226,92-TL’sinin 28/10/2013 tarihinden, 74.753-TL’sinin 01/07/2014 tarihinden, 15.020,08-TL’sinin 04/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı tarafa iade edilmesi yönünde karar verildiğini, söz konusu karar davacı tarafça ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibine konu edilmiş olduğunu, takip borcunun müvekkili banka tarafından davacı tarafa ödenerek icra dosya borcunun kapatılmış olduğunu, müvekkili banka tarafından davacıdan tahsil edilen tutar yasal faizi ile davacı tarafa iade edilmiş olduğunu, davacı yanın munzam zarar iddialarını somut belgelerle desteklememiş olup davacı tarafın herhangi bir hukuki dayanağı olmayan munzam zarar iddiası hukuk ve yasalarla bağdaşmamakta olduğunu, kesinleşen mahkeme kararına istinaden davacı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan icra takibi borcu yasal faizi ve tüm fer’ileri ile birlikte davacıya ödenmiş olduğunu, davacı tarafın kötü niyetle haksız kazanç elde etme çabası ile işbu davayı ikame etmiş olduğunu, soyut ve doğrudan davacının zararını ifade etmeyen, genel ekonomik konjöktürel olguların TBK’nın 122. maddesinde sözü edilen munzam zararın tazminini gerektirmeyeceğini, iyi niyet kuralları çerçevesinde müvekkil bankaya kusura izafe edilemeyeceğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; aleyhe açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddini, müvekkili banka aleyhine koşulları oluşmayan munzam zarar talebinin reddini, müvekkili banka tarafından dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden ve davacının da zararı oluşmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E., …. İcra Dairesinin … E. ve …. İcra Dairesinin … E. sayılı takip dosyası, banka kayıtları ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, TBK’nun 122. maddesine dayanan munzam zarar istemine ilişkindir.
Taraflar arasında, davalı banka tarafından davacı aleyhine başlatılan, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasına, davacı yanca 100.000-TL. ödeme yapıldığı, iş bu ödemenin, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 24/04/2019 tarih, …. sayılı dosyasından, davalıdan istirdatı ile davacıya verilmesine karar verildiği, kararın 21/09/2022 tarihinde kesinleştiği, bu karara istinaden, davacı tarafından, …. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasından, davalı aleyhine ilama dayalı takip başlatıldığı ve davalı bankanın 12/12/2022 tarihinde, iş bu takibe dayalı tüm borcu, icra dosyasına ödediği konusu ihtilafsız ve mevcut deliller ile de sabit olup, ihtilaf, yasal faiz ile karşılanmayan munzam zarar iddiasının dinlenip dinlenmeyeceği ve munzam zarar şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 122/ 1 maddesi hükmüne göre, “Alacaklı temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu hiç bir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe bu zararı da gidermekle yükümlüdür.”
Munzam zarar, farazi zarar olmayıp, somut reel bir zarardır. 6098 sayılı TBK’nın 122. Maddesinde aşkın zarar olarak ifade edilmiş olan bu zarar kavramında alacaklının temerrüt faizini aşan bir zarara uğraması gerekmektedir. Bu durumda borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür. Davacı, paranın satın alma gücündeki azalma sebebiyle, davalı bankadan tahsil edilen tutarın yasal faizle karşılanmasının mümkün olmadığını, faizle karşılanmayan munzam zararının olduğunu ileri sürerek bu zararın davalıdan tahsilini talep etmiş ise de, davacının böyle bir zararı olduğu yönünde somut bir ispat vasıtası bulunmamaktadır.
Davacının zararın ne şekilde oluştuğunu somut olarak ispat etmesi gerektiği, yatırdığı mevduatı süresinde almış olsaydı, farklı enstürümanlarla değerlendirileceği gibi bir takım farazi varsayımlar üzerinden talepte bulunmasının hukuk normuna ve normun uygulanışına uygun olmadığı, aşkın (munzam) zarar alacaklısının, TBK’nın 122. maddesine dayalı olarak tazminat talebinde bulunabilmesi için öncelikle kaynağı ne olursa olsun evvela bir alacağı olduğunu, borçlunun temerrütte bulunduğunu, illiyet bağını ve bu alacağını tahsil edememesinden veya geç ödeme yapılmasından doğan ve duruma göre malvarlığında azalma veya engellenen kazançlardan oluşan zararını kanıtlamak durumunda olduğu, (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 29/03/2022 T.,2021/11-938 E.- 2022/401 K. sayılı ilamı), faizi aşan zarar ve zarar miktarının davacı tarafından ispat edilmesi gerektiği halde ispat yükü yerine getirilmediği anlaşıldığından, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 269,85-TL. maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 1.707,75-TL. harcın mahsubu ile fazla alınan 1437,90-TL.’nın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.900-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120-TL. arabuluculuk ücretinin tamamının, davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/11/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır