Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/12 E. 2021/392 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/12 Esas
KARAR NO:2021/392

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:06/01/2016
KARAR TARİHİ:25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 17/06/2015 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresinde olan … plakalı araç ile davalılardan …’ın sevk ve idaresinde olan … plakalı aracın çarpıştığını, çarpışmaya davalılardan …’ın kavşağa yaklaşma esnasında trafik hız limitlerinin çok üzerinde bir hızda seyir halinde olmasının yol açtığını, kaza sonrasında müvekkilinin uzun süre tedavi gördüğünü ve tam olarak çalışmadığını, öncelikle zararların tazmini ve yargılama sonunda verilecek muhtemel tazminatlara ilişkin kararın uygulanmasının semeresiz kalmaması için davalı adına kayıtlı … plakalı araca ve davalı adına kayıtlı tespit edilecek başkaca araçlara, taşınmaz malları üzerine, üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları ile bankalardaki hak, alacak ve mevduat hesapları üzerine mahkemece uygun görülecekler arasından yeter miktardakilerin üzerine üçüncü şahıslara devir ve temlik ile üçüncü şahıs alacaklılarının icra haciz ve icra satışlarının önlenmesi bakımından bila bedel ihtiyati tedbir kararı verilmesini, geçici ve daimi iş göremezlik, malullük, efor ve iş gücü kaybı, iktisadi geleceğinin tehlikeye düşmesi, hastane masrafları, kazanç kaybı, tedavi bakım ve rehabilitasyon giderleri, belgeli tedavi giderleri ve benzeri gibi maddi zararlarının uzman bilirkişi marifetiyle hesaplandığında arttırılmak kaydı ile şimdilik yasal faizi ile birlikte 1.000-TL maddi tazminat (Sigorta şirketinin limit sorumluluğu ile sınırlı olması ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile olmak kaydı ile) (diğer davalılar yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) ile 10.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi (sadece anaç sürücüsü ve araç maliki olan davalılardan) tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı …Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan … plaka sayılı aracın, müvekkili şirket nezdinde 07/05/2015-04/05/2016 başlangıç ve bitiş tarihli, …/0 nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile davalılardan … adına sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulanmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, poliçede sadece davacının sürekli maluliyet halleri teminat altına alındığını, bu nedenle müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedilmesi için davacının iddia ettiği sürekli sakatlık halinin Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, geçici maluliyetten kaynaklı maddi tazminat talepleri ve tedavi masrafları bakımından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluğunun kalmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, zarar hesabı içi seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı bilirkişilerden olması gerektiğini, maluliyet tazminatı belirlenirken bilinen ücret, belirlenebilir bir ücret, yoksa asgari ücretin baz alınması gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu’na müzekkere yazılarak davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının ve yapılmış ise hangi koldan ödeme yapıldığının araştırılmasını talep ettiklerini, söz konusu ödemelerin tazminat hesabı yapılması halinde bu hesaplamadan düşürülmesi gerektiğini, yaralanan ve/veya maluliyetinin olduğunu iddia eden davanın otaya çıkan sonuçta müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının mahkemece tespiti gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihindin itibaren faizden sorumlu olabilieceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, davacının ancak yasal faiz talep edebileceğini beyan ederek, davanın reddine, vekalet ücretleri ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
Davalılar … ve …’ya usulüne uygun tebligat yapıldığı, davalıların davaya cevap vermedikleri görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… CBS …/… nolu hazırlık soruşturma dosyası, trafik kayıtları, hastane kayıtları, kaza raporları, sağlık raporları, sigorta kayıtları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, sosyal durum araştırma raporları, ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde düzenlenen bedensel zararların tahsili davası ile TBK’nın 56. maddesinden kaynaklanan manevi tazminatının tahsili davasıdır.
Davacı, 17/06/2015 tarihinde, sevk ve idaresindeki … plakalı motorsiklet ile davalı …’ın sevk ve idaresindeki, işleteni diğer davalı … olan, … plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralandığını ve bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun da diğer davalı … tarafından ZMMS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle bedensel zarar miktarının tespiti ile maddi zarar tazminatının tüm davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, manevi tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, davalı işleten ile davalı sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten, davalı sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve davalı sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
… Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden alınan 19/04/2018 tarih ve 6611 karar nolu raporunda sonuç olarak; “…… oğlu 10/10/1978 doğumlu …’ın 17/06/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı sol ayak 5. parmak amputasyonu ve malleol kırığı arızası nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak:
Gr1 XII(16Ba……….3)A %7×1/3=%2,3
Gr1 XII(32a…..1)A %5
Balthazard formülüne göre=7,8
E cetveline göre %6.3(yüzdealtınoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceği…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
… Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 22/07/2019 tarih ve … nolu raporunda sonuç olarak; “…A)-Davalı sürücü …’ın %15 (yüzde on beş) oranında kusurlu,
B)-Davacı sürücü …’ın %85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
… Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Kurulu’ndan alınan 27/01/2020 tarih ve 612 karar nolu raporunda sonuç olarak; “…… ve … oğlu 10/10/1978 doğumlu …’ın 17/06/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirildiğinde; Balthazard hesaplama tablosuna göre kişi engelliliği;
Kas iskelet sistemi: Tablo 3.11 %1, %1; Tablo 3.30 %1, Balthazard formülüne göre hesaplandığında; %2,9
1. Kişinin tüm vücut engellilik oranının %3 (yüzdeüç) olduğu,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, Aktüer Uzmanı bilirkişi … tarafından hazırlanan 03/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; “…a) Davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 652,87 TL. olduğu, b) Davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 3.932,32 TL. olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.

Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber, hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli; manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır.
Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Ayrıca Yargıtay HGK’nın 23.6.2004 tarih ve 2004/13-…E.-2004/…K.sayılı kararında manevi tazminat ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede; “Manevi tazminat, gelişmiş ülkelerde artık eski kalıplarından çıkarılarak caydırıcılık unsuruna da ağırlık verilmektedir. Gelişen hukukta bu yaklaşım, kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen haksız eylemlerde veya taksirli davranışlarda tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranlarda manevi tazminat takdir edilmesi gereğini ortaya koymakta; kişi haklarının her şeyin önünde geldiğini önemle vurgulamaktadır. Bu ilkeler gözetildiğinde; aslolan insan yaşamıdır ve bu yaşamın yitirilmesinin yakınlarında açtığı derin ızdırabı hiçbir değerin telafi etmesi olanaklı değildir. Burada amaçlanan sadece bir nebze olsun rahatlama duygusu vermek; öte yandan da zarar veren yanı da dikkat ve özen göstermek konusunda etkileyecek bir yaptırımla, caydırıcı olabilmektir.” denilmek sureti ile manevi tazminatın belirlenmesine caydırıcılık unsuru ve insan yaşamının önemine özellikle vurgu yapılmıştır.
Davacı olay nedeniyle, davalılardan manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Manevi tazminat çekilen elem ve üzüntü karşılığı olup tarafların ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alınarak bozulmuş ruhsal ve bedensel huzurun düzeltilmesi için M.K.nun 4. maddesinde yer alan hak ve nesafet kurallarına uygun olarak ve bu arada sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak şekilde takdir ve tayin edilmesi gerekir.
Bu ilkeler çerçevesinde tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çevre koşulları davacının olaydan etkilenme durumu, paranın satın alma gücü, davalıların ödeme gücü ile hak ve nesafet kuralları ve göre olay nedeniyle davacının çektiği elem ve üzüntüye karşılık, davacı için takdiren 1.500-TL. manevi tazminatı, davalılardan TBK m.56/2 kapsamında talep etme hakkına sahip olduğu takdir olunmuştur.
Davacı vekili HMK m.107 kapsamında miktarı belirsiz alacak davası olarak açmış bulunduğu davasında 16/12/2020 tarihinde, bedel arttırım dilekçesi ile 750-TL. olarak talep ettikleri, iş göremezlikten kaynaklanan tazminatı taleplerini arttırarak, toplam 4.585,19-TL. tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ile eksik harcı ikmal etmiştir.
Dosya kapsamı, toplanan tüm deliller ile birlikte düzenlenen kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, mahkememizde de, davacının, maddi tazminat talebi yönünden, davalı … tarafından dosyaya sunulan sigorta poliçesi kapsamında, aktüer bilirkişi tarafından hesaplanan tazminatın nitelik ve miktar olarak sigorta poliçesi teminat limiti dahilinde kaldığı anlaşılmış olmakla, davacının meydana gelen trafik kazasında, davalılardan maddi tazminatı talep hakkı mevcut olduğu, davalıların meydana gelen zarardan, davalı sürücünün kusuru oranında sorumlu oldukları, ancak davacının talep ettiği tedavi ve rehabilitasyon giderlerine ilişkin dosyaya fatura, makbuz ve belge sunulmadığı ve bu taleplerinin ispat edilemediği kanaati oluştuğundan, davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 4.585,19-TL. tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı … şirketinden sigorta poliçe limitleri ile sınırlı olarak sorumlu olacak şekilde) müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine; davacının manevi tazminat talebi yönünden, manevi tazminat talebine sebep haksız fiilin taksirle işlenmiş bir suç, bir fiil olması vaki kazada davalı sürücünün %15 oranında kusurlu olması, davacının maluliyeti, iyileşme süresi ve tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının yaşı,mesleği, ülkenin ekonomik koşulları, paranın alım gücü birlikte değerlendirilerek kazanın, davacıda yarattığı elem ve ızdırabın ağırlığı ve manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin tüm ilke ve kurallar nazara alındığında, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, takdiren 1.500-TL manevi tazminatın, 17/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve Şeniz müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar vermek gerekmiş, ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 4.585,19-TL. tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı … şirketinden sigorta poliçe limitleri ile sınırlı olarak sorumlu olacak şekilde) müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine
2-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 1.500-TL. manevi tazminatın, 17/06/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan tahsili ile müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 415,67-TL harçtan, peşin alınan 37,58-TL + 66,00-TL tamamlama harç toplamı olan 103,58-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 312,09-TL harcın davalılardan, (davalı … şirketinin sorumlu olduğu miktar ile orantılı olarak sorumlu olacak şekilde) müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye gereğince taktir olunan 4.080-TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı … şirketinin sorumlu olduğu miktar ile orantılı olarak sorumlu olacak şekilde) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 250,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı …Ş.’ye verilmesine,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye gereğince taktir olunan 1.500-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan tahsili ile müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 750-TL bilirkişi ücreti + 542-TL tebligat-müzekkere + 1.444,50-TL ATK fatura masrafları olmak üzere toplam 2.736,50-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 1.122,23-TL’nin davalılardan (davalı … şirketinin sorumlu olduğu miktar ile orantılı olarak sorumlu olacak şekilde) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … yüzüne karşı, diğer davalıların /vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır