Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1185 E. 2019/1309 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/1185 Esas
KARAR NO: 2019/1309

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/12/2016
KARAR TARİHİ: 22/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alışveriş yapmadığı halde müvekkilinin kimlik bilgileri kullanılarak davalı şirketten birtakım belgeler imzalanmak suretiyle alışveriş yapıldığını ve müvekkilinin bu sebeple İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icraya verildiğini, müvekkili süresinde ödeme emrine itiraz edemediğini ve takibin kesinleştiğini, müvekkili aleyhine tertiplenen sahteciliği ve dolandırıcılığı öğrendiği andan itibaren de vaki durumu İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına bildirdiğini ve Başsavcılıkta …soruşturma numarasıyla soruşturma dosyası açıldığını ve halen soruşturma dosyasının devam ettiğini, bu soruşturmada belgelerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını bilirkişi raporuyla anlaşıldığını, müvekkilinin yapmadığı alışverişin bedelini alınmaya kalkışıldığını, üstelik de müvekkilinin kardeşleriyle birlikte hissesi bulunduğu Maltepe’de bulunan (… Mevkii … ada, zemin kat no:… ve kat:3 No:8 Çatı piyesi 3 parselde bulunan iki adet daire iki bağımsız bölüm) taşınmazın tapu kayıtlarına da haciz şerhi konulduğunu, müvekkilinin ve kardeşlerinin burayı satın alacakları bedeli paylaşmaları engellendiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle, hakla davalarınnı kabulünü, yargılama yapılarak sahte belge ve imzalarla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine geçilen takipteki asıl alacak ve tüm ferileri yönünden davalılara borçlu olmadıklarının tespitini, … Cumhuriyet Başsavcılığının… soruşturma sayılı dosyası ve münderecatındaki bilirkişi raporuna itibar edilerek İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasından müvekkili hissesine (…Mevkii … ada, zemin kat no:2 ve kat:3 No:8 Çatı piyesi 3 parselde bulunan iki adet daire ) konulan haczin ivedilikle fekkini, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde, dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı yan ağır kusurlu ve kasıtlı olarak takibe devam ettiğinden %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Mahkemenin işbu davada görevsiz olduğunu, dava mesnedi müvekkili ile tüketici arasında imzalanan taksitli satış sözleşmesinin taksitlerinin vadesinde ödenmemesi sebebiyle açılan ilamsız icra takibinde olduğunu ve mevzuat gereği davanın Tüketici Mahkemelerinde ikame edilmesi gerekmekte olduğunu, bu itibarla davanın esasına girilmeden görevsizlik kararı verilmesini talep ettiğini, davalı, müvekkili şirketin mağazasından 02.04.2015 tarihinde KDV dahil 6.600,00-TL 04.04.2015 tarihinde KDV dahil 6.600,00-TL değerinde ve 16.04.2015 tarihinde KDV dahil 4.095,00-TL değerinde olmak üzere toplam 17.295,00-TL değerinde beyaz eşya ve elektronik eşya satın aldığını ve ürün bedellerinin taksitler halinde ödenmesi hususunda taksit sözleşmesi akdedildiğini, satılan ürünlerin de faturası ile birlikte davalıya sağlam ve çalışır vaziyette teslim edildiğini, davalı ürün bedelini defalarca uyarıldığını, ancak ödemediğini, bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi ikame edildiğini, davacı, icra dosyasından sadır ödeme emrini 19.11.2015 tarihinden bizzat tebliğ aldığını ve süresinde herhangi bir itirazda bulunmadığından icra takibinin kesinleştiğini, davacının alışverişlere dair sözleşmelerini dilekçe ekinde sunduklarını, şirket yetkilileri borçludan kimlik ibrazı istediklerini ve bu hususta kontrol yapıldığını, ibraz edilen nüfus cüzdanındaki kişi de alışverişi yapan kişi olduğunu, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, davacının tedbir talebinin reddini, davanın öncelikle görev yönünden reddini, görev itirazlarının reddi ve davanın esasına girilmesi halinde de davanın esastan reddini, tüm yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasını, kötü niyetle açılan işbu dava sebebiyle davacının %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.

DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, davalı tarafından İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından açılan, beyaz eşya ve elektronik eşya satışına ilişkin sözleşme alacağından kaynaklı takibe konu borçtan dolayı, davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır.
Buna göre, somut uyuşmazlık, tüketici konumundaki davacının, tüketici işleminden kaynaklanan sözleşme ve eklerindeki imzalara itirazından kaynaklanan menfi tespit davasından kaynaklanmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davanın 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığı, davacının tacir olmadığı gibi borçlu olunmadığının tespiti talep edilen sözleşmenin de ticari ilişkiden kaynaklanmadığı, bu sözleşmenin tüketici işlemi olduğu, hal böyle olunca uyuşmazlığa tüketici mahkemeleri tarafından bakılması gerektiği kanaatiyle, HMK 2. madde, TTK 4. ve 5. Maddesi ve 6502 sayılı yasanın ilgili maddeleri gereğince mahkememizin görevsizliğine, Mahkememiz görevsiz olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmakla görevli İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına
4- Süresi içinde gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
5-Ön inceleme aşamasının tamamlanması hususunun görevli mahkemede değerlendirilmesine;
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.