Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1172 E. 2022/497 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADIN
ESAS NO:2016/1172 Esas
KARAR NO :2022/497

DAVA:Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ:19/09/2014
KARAR TARİHİ:28/06/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 10/10/2013 günü akrabaları ile birlikte … Köyünde bulunan türbeyi ziyaretten dönüşte yaya olarak Uçarlı Köyü istikametine giderken müvekkilinin ve beraberindekilerin arkasından gelmekte olan sürücüsü ve plakası bilinmeyen kırmızı renkli bir traktör hızlı bir şekilde müvekkiline çarptığını ve olay yerinden kaçtığını, meydana gelen kaza nedeniyle müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin çarpmanın etkisiyle bilincini kaybetmesi ve yanındakilerin okuma yazma bilmemesi nedeniyle aracın plakasının alınamadığını, sürücünün kaza yerinden kaçması nedeniyle trafik kazası tespit tutanağının hazırlanamadığını, olay nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığınca… hazırlık numarasıyla soruşturma dosyası açıldığını, müvekkilinin kaza sonrasında … Üniversitesi Hastanesine götürüldüğünü, hastane raporuna göre müvekkilinin hayati tehlike geçirdiğini ve yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceğinin belirtildiğini, müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet veren araç veya sürücü tespit edilemediğini, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, trafik kazası nedeniyle çalışamadığını, kendisinin ve ailesinin mağdur olduğunu, bu nedenle müvekkilinin gerek hastanede yattığını gerekse de tam olarak iyileşinceye kadar bir çok zarara uğradığını, bu kaybın tazminini talep ettiklerini belirterek Borçlar Kanunu 54.madde gereği trafik kazasından kaynaklı bedensel zarar tazminatının hesabı yaptırılarak olay tarihindeki sigorta limiti çerçevesinde temerrüt tarihinden işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kaza tarihi olan 10/10/2013 tarihinde ZMSS poliçesinin limiti yaralanma halinde 250.000,00-TL, ölüm ve sakatlanma halinde 250.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, davacının müterafik kusur durumunun incelenmesi ve tespit edilmesinin gerektiğini, davacının kaza sırasında koruyucu tedbirleri alıp almadığı da araştırılıp incelenmesinin gerektiğini, yapılacak yargılama sonunda aleyhlerine karar verilmesi halinde sosyal güvenlik kurumunun ödemiş olduğu tazminat var ise tespit edilerek ödenecek tazminattan düşülmesini talep ettiklerini belirterek temerrüte düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş müvekkili aleyhine yargılama gideri ve faize ve vekalet ücretine karar verilmemesini talep ettikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava; trafik kazası nedeniyle 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde düzenlenen bedensel zararların tazminine ilişkindir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 vd. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğudur. İşleten ile davalı sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten ve teşebbüs sahibi sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin, sorumluluktan kurtulması veya sorumluluğun azaltılması başlıklı 86. maddesi ”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” hükmünü içerir. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşın, meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görendedir.
5684 sayılı yasının … hesabı başlıklı 14.maddesi:” (1) Bu Kanunun 13 üncü maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla …Birliği nezdinde … Hesabı oluşturulur.(1) (2) Hesaba; a) Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için, b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, c) Sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddî ve bedensel zararlar için, ç) Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için, d) Yeşil Kart Sigortası uygulamaları için faaliyet gösteren Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunca yapılacak ödemeler için, başvurulabilir.” hükmünü içerir
5684 sayılı yasanın açık hükmü gereği zorunlu sigortayı yaptırmadan motorlu aracı işleten kişilerin ve plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araçların sebep oldukları zararları karşılamak amacıyla … bünyesinde … Hesabı oluşturulduğundan kaza tarihinde yürürlükte bulunan sigorta poliçesi için belirlenen limitle sınırlı olmak kaydıyla … Hesabı meydana gelen zarardan sorumludur. Bu anlamda … Hesabının statüsü ile sigorta şirketinin hukuki statüsü ve sorumluluğu paraleldir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
Taraflar arasındaki ihtilaf tazminata esas kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme sürelerinin tespiti ve zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerektiğinden mahkememizce bilirkişi raporları alınmıştır.
Mahkememizce olay yerinde keşif yapılmak suretiyle rapor tanzim edilmesi için … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak: Plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen traktör sürücüsü 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52.maddesinde ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 101.maddesinde yer alan açıklaması yukarıda genişçe yapılan kuralları ihlal etmiş olduğu anlaşıldığından meydana gelen kazada % 100 oranında kusurlu olduğu, yaya … 2918 Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinde yer alan herhangi bir kural ihlali yapmadığı anlaşıldığından meydana gelen kazada kusursuz olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan kusura ilişkin ATK raporunda sonuç olarak; Sürücüsü ve plakası belli olmayan araç sürücüsü’nün %100 (yüzde yüz)oranında kusurlu olduğu, Davacı yaya …’in kusursuz olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.

Mahkememizce maluliyete ilişkin alınan ATK raporunda sonuç olarak; … kızı 1986 doğumlu …’in 10.10.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı pelviste hafif deformasyon arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:Gr1 XII (1……………5)A%9 E cetveline göre:%7.2 ( yüzdeyedinoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme ( iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan hesaba ilişkin bilirkişi raporunda sonuç olarak; Olay: 10.10.2013 günü saat 14:00 sıralarında sürücüsü ve plakası belli olmayan araç sürücüsü sevk ve idaresindeki traktör ile … Köyü istikametinden Uçarlı Köyü istikametine seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde seyir istikametine göre yolun solunda banket üzerinde yürümekte olan davacı yaya …’e çarpmasıyla neticelen dava konusu trafik kazası meydana geldiği, Adalet Bakanlığı Adli tıp Kurumu, Trafik İhtisas Dairesinin 2021/129406/16095 sayı ve 28.01.2022 tarihli Raporunda; Olayda; Sürücüsü ve plakası belli olmayan araç sürücüsünün % 100 ( yüzde yüz ) oranında kusurlu, Davacı Yaya …’in kusursuz olduğu kanaatine varıldığı, Adalet Bakanlığı Adli tıp Kurumu Başkalığının 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 2018/6146/1686 sayı, 05.03.2018 tarih ve 4574 Karar nolu Raporunda; 1986 doğumlu …’in 10.10.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, E cetveline göre %7,2 (yüzde yedi nokta iki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceğine oy birliği ile mütalaa olunduğu, Davacı …’in 10.10.2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası; 6 aylık geçici iş göremezlik dönem zararının 4.522,36 TL %7,2 maluliyet dönemi için sürekli iş göremezlik- efor kaybına ilişkin zararının 170.728,52 TL olmak üzere davacının toplam maddi zararının 175.250,88 TL olabileceği … Hesabı’nın 2013 yılı teminat limitinin 250.000,00 TL olduğu, 22.02.2004 dava tarihinden önce davacı taraf … Hesabı’na Başvuruda bulunmadığı, Sorumluluk, temerrüt tarihi, faiz türü gibi hukuki olgular konusunda takdir tamamen Sayın Mahkemeye ait olacağı mütalaa edildiği anlaşıldı.
… Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/889 soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde; …/… İlçe Jandarma komutanlığında bilgi sahibi olarak ifadesi alınan Pakize Deniz’in ifadesinde, arakasında römork takılı Massey Ferguson marka 240’lık bir traktörün arkalarından hızla geldiğini ve gelini olan davacı …’e çarptığını, sürücüyü ve araç plaksını tespit edemediğini beyan ettiği, yine soruşturma dosyasında ifadesi alınan Aynur Deniz’in de benzer şekilde ifade verdiği, Savcılık makamınca şikayet yokluğu nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekili 03.06.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik talebini 4.522,36 TL’ye, sürekli iş göremezlik talebini ise 175.250,88 TL’ye çıkarmış ve harcını yatırmıştır.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde;
10.10.2013 günü saat 14:00 sıralarında sürücüsü ve plakası tespit edilemyen araç sürücüsünün sevk ve idaresindeki traktör ile … Köyü istikametinden Uçarlı Köyü istikametine seyir halinde iken kaza mahalline geldiğinde seyir istikametine göre yolun solunda banket üzerinde yürümekte olan davacı yaya …’e çarpması şeklinde gerçekleştiği mahkememizce de kabul edilen olayda kaza tespit tutanağı, talimat mahkememsince mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu, kaza yeri fotoğrafları, … Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/889 soruşturma sayılı dosyası ve dosyadan alınan tanık beyan beyanlarına göre davacının kazada herhangi bir kusurunun olmadığı dava dışı sürücünün tam kusurlu olduğu, alınan talimat bilirkişi raporu ve ATK raporunun hüküm kurmaya yeterli denetime elverişli görülmüştür.
Maluliyete ilişkin olarak kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken yönetmelik Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği olmakla birlikte bu yönetmelik sadece %60 maluliyet ve üzeri için hükümler ve ekli cetvel içermekte olup %60’ın altında maluliyet bulunması halinde bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanmayacaktır. Yine Yönetmeliğin 23.maddesi ile Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde yer alan; çalışma gücü kaybı, vazife malullüğü, harp malullüğü ile erken yaşlanma durumlarının tespiti ile ilgili tüm hükümler yürürlükten kaldırılmış düzenlemesine yer verilerek Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin tümden kaldırılmadığı anlaşılmaktadır. Keza ek cetveller ilişkin yeni bir düzenleme de yapılmamıştır. Sonuç olarak davacının maluliyetinin %60’ın altında olması ve kaza tarihine göre uygulanması gereken Maluliyet Tespit İşleri Yönetmeliği hükümlerine göre maluliyet belirlenirken aynı cetvellerin (Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine ekli cetveller) esas alınması gerektiğinden maluliyetin tespitinde Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin uygulanmış olmasının, maluliyet oranına bir etkisi bulunmamaktadır.
ATK maluliyet raporuna göre davacının %7,2 kalıcı maluliyetinin 6 ayda geçici işgöremezliğinin olduğu, hesap bilirkişisi raporuna göre davacının geçici iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek zararının 4.522,36 TL olduğu, sürekli iş gücü kaybı nedeniyle maddi zararının 170.728,52 TL olduğu, TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yönetmine göre hesap yapıldığı, bilinmeyen işleyecek dönem için her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto uygulandığı, ev hanımı olan davacı için AGİ hariç asgari ücret üzeriden hesap yapıldığı, hesabın Yargıtay güncel içtihatlarına uygun olduğu ve itirazların yerinde olmadığı, sigorta limitinin 250.000,00 TL olduğu, davacının ev hanımı olduğu ve SGK kaydının olmadığı, davalı tarafından ıslah edilen kısım bakımından zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı ve alacağın belirlendiği bilirkişi raporuna göre ıslah yapıldığı, zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, hususları hep birlikte değerlendirilerek davacının bilirkişi raporu ile tespit edilen tutar kadar alacaklı olduğu, her ne kadar hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde davacının davasının kabulü denilip devamında fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş ise de davanın kısmı kabul olduğu ve davacının ıslahla birlikte toplam 179.723,24 TL talep ettiği, talebin toplam 175.250,88 TL üzerinden kabul edildiği ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği, karar yazım aşamasından kısmen ibaresinin sehven yazılmadığı anlaşıldığından hüküm fıkrasındaki bu kısım düzeltilerek hüküm fıkrasının 1 numaralı bendine ”kısmen” ibaresi eklenerek davacının davasının kısmen kabulü ile 4.522,36 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 170.728,52 TL sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 175.250,88 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının ”kısmen” kabulü ile 4.522,36 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 170.728,52 TL sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 175.250,88 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 11.971,38-TL harçtan, peşin alınan 636,70-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 11.334,68-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf lehine A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 20.958,83-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 25,20-TL başvurma harcı + 25,20-TL peşin harç + 611,50-TL ıslah harcı + 1.296,90-TL ATK fatura ücreti + 1.800,00-TL bilirkişi ücreti + 770,00-TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 4.528,8‬0-TL yargılama giderlerinin kabul ve red oranına göre 4.415,86 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerine bırakılmasına,
6-Reddedilen tutar bakımından A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 4.522,36-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından varsa artan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/06/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.