Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1106 E. 2019/1315 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1106 Esas
KARAR NO: 2019/1315

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 10/11/2016
KARAR TARİHİ: 23/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in 11/11/2015 tarihinde … … şubesinde bulunduğu sırada, …İnternet Bankacılığı üzerinden borçlu bulunduğu …Şti isimli şirkete ödemesi gereken 87.581,00-TL’yi havale ile gönderdiğini, …Şti.’ne ait hesap numarasının … olduğunu, müvekkilinin alıcı ünvanı kısmına “…Şti.’ni yazdığını, hesap numarası bilgilerini de doğru şekilde yazdığını, ancak sırf şube kodu bilgilerinde tek bir rakamın sehven farklı yazılması sebebiyle hesap numarası aynı olan başka bir şahsa 87.851,00-TL havalenin geçtiğini, müvekkilinin alıcı unvan ve hesap numarası bilgilerini doğru şekilde girdiğini, şube kodundaki tek bir rakamın farklı yazılmış olması sebebiyle 87.581,00-TL T. … müşteresi olan …Şti ile aynı hesap numarasına sahip olan ve yine … müşterisi olan başka bir şahsa gittiğini, müvekkilinin işlem gerçekleştirildikten hemen sonra şubeye durumu bildirdiğini, müşteri hizmetlerini aradıklarını ancak bir hafta boyunca hiçbir işlem yapılmadığını, somut olayda sözleşmeden doğan yükümlülüğünü ihlal eden …Bankasının havale işlemine bloke uygulamayarak ağır ihmali ile müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, diğer davalı …’ın parayı iade edeceğini bildirmesine rağmen daha sonra iade etmeyeceğini bildidiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; davalarının kabulü ile, 87.581,00-TL’nin müvekkili ile aralarındaki sözleşmeleri ihlal ederek, müvekkilinin zarara uğramasına sebep olan …’den hesabına gelen paranın kendisine ait olmadığını bilebilecek durumda olan ve bilen …’tan birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesini, alacaklarına havale tarihi olan 11/11/2015 tarihinden itibaren hesaplanacak değişken oranlı avans faiziyle birlikte faiz işletilmesini, yargılama sonuna kadar davalı …’ın dava konusu miktara yetecek kadar mavarlığı üzerinde tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı asil …’ın cevap dilekçesinde özetle; ev kadını olduğunu, banka işlerini vekaleti olan oğlu …’ın yürüttüğünü, oğlu … adına davacıya 90.000,00-TL’lik senet verildiğini, ayrıca oğlu adına … … Şubesinden alınan çeklerden sıralı olarak 10 ay ileriye yönelik 30/09/2016 tarihine kadar 9.000,00-TL’lik çekler verildiğini, borcun ödeneceğini, açıkladığı nedenlerle yetkinin resmi olarak oğlu …’ta olduğu için adına açılan davanın düşürülmesi gerektiğini talep ile cevap verdiği görüldü.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ile davalının kabulünde olduğu üzere dava konusu işlemin bizzat davacı tarafından gerçekleştirildiğini, davacının iradesinin herhangi bir şekilde sakatlanmadığı gibi, davacı tarafın dolandırıcılık mağduru da olmadığını, bu noktada davacının kendi hatası ile gerçekleşen işlem nedeniyle müvekkili bankaya kusur ve sorumluluk yükleme talebinin kabul edilmemesi gerektiğini, davalı …’ın hesap bilgilerinin 4… olduğunu, tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddianın şube kodu farklı hesap numarası benzer olan bir başka müşteriye para göndermek istediği olduğunu, davacının iddiası doğru olsa bile tamamen davacının kontrolünde olan internet bankacılığı kanalında, davacı tarafın hatalı bir rakam girmesinde müvekkili bankanın kusurunun bulunmadığını, müvekkili bankanın davacının kime para transferi gerçekleştirmek isterdiğini bilebilme imkanına sahip bulunmadığını, somut uyuşmazlıkta davacının diğer davalıya göndermiş olduğu dava konusu tutarın dakikalar içerisinde diğer davalı tarafından tasarruf edildiğini, bu andan sonra diğer davalının mevduatı haline gelen tutar yönünden müvekkili bankanın resen diğer davalı hesaplarına müdahale hakkının mevcut bulunmadığını, işlem aşamalarını gösterir ekran görüntülerinden de anlaşılacağı üzere dava konusu işlemde müvekkili bankanın dahili ya da harici etkisinin bulunmadığı, yukarda açıklanan nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ile avukatılk ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.

DELİLLER VE GEREKÇE;
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Gayrimenkul Değerleme Uzmanı (SPK) Bankacı… tarafından hazırlanan 21/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda”…davalı banka, T. Garanti Bankasının: ilgili havale işleminde internet bankacılığı kullanılarak tamemin yetkili kullanıcı yani hesap sahibinin inisiyatifi ile yapıldığından, teknik olarak, finansal olarak bir sorumluluğunun olmadığı, yine ilgili havale tutarının hesaba geçtiği andan itibaren şahsi tasarruf yetkisine geçtiğini ifade etmek gerekir. Bu olayda da aynı şekilde aynı gün içinde havale gelen bedelin kullanıldığı banka ekstrelerinden izlenmiştir. Muhasebe ve finans açısından bir borç alacak ya da virman işlemi ya da bankaya verilcek bir iade talimatı ile düzeltilebilecek bir hatalı işlem iken, bedelin kullanılması ve yerine konulamaması nedeni ile karmaşıklık olmuş ve dava konusu oluşmuştur. Davalı, dosya muhteviyatı dilekçelerinde ilgili bedeli ticari ilişki nedeni ile beklediklerini ihtiyaç sebebi ile hemen kullandıklarını ve daha sonra yerine koyamadıklarını belirtmektedir. Yani aslında işlem özünde sehven yapılan hatayı da bir yerde kabul etmiş oluyor. Ancak nihayetinde yine kendi şirketi alacaklı konumunda olduğu için temelinde iyi niyeti olan beyanını veriyor. Bu doğrultuda sehven yapılan havalı-hesap hatası sonucu oluşan işlem, davacı açısından finansal bir borç haline gelerek mağduriyet yaratmaktadır. Çünkü davacı şirket hesabına olması gerektiği gibi ödemediği için ticari hesabı borçlu cari anlamında hala borçlu görünmektedir. Halbuki kendi cebinden ilgili bedeli şahsın kendisine ödemiş bulunduğunu, finansal olarak hem ticari borcu devam etmekte, hem de şahsi olarak para hesabından çıktığı için yokullaştıklarını, davalı davacıya sıralı çek verdiğini beyan etmektedir….” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, davacı vekilinin itirazlarını değerlendirir yeni bilirkişiden raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişi Leasing E. Genel Müdürü (Banka ve Finans Uzmanı Hesap Bilirkişisi) Banka Emekli Müdürü/Müfettişi … tarafından hazırlanan 05/08/2019 tarihli raporda sonuç olarak:”…davacının … şubesine nezdinde bulunan 1282/6693720 nolu hesabından 11/11/2015 tarihinde saat 13:59 da yine davalı bankanın Sincan Şubesi nezdinde bulunan … hesabına İnternet Bankacılığı kullanılmak suretiyle 87.581,00-TL havale yapılmıştır. Yapılan işlemin internet bankacılığı üzerinden diğer davalı … hesabına geçtiği ve … tarafından yanlışlıkla gönderildiği anlaşılan bu parayı kullanıldığı/iade etmediği tarafların kabulündedir. Nitekim davalı banka … Şubesi nezdindeki … hesabı incelendiğinde dava konusu 87.581,00-TL’nin 11/11/2015 tarihinde saat 13.59’da hesaba alacak geçtiği, 14:04.05 ile 14:10.49 arasında üç ayrı işlem ile, birkaç dakika içerisinde EFT yapılmak suretiyle hesaptan çekildiği, davacının şube kodunu da içeren hesap numarası bilgilerini yanlış girmesi durumunda, davacı bankanın havale alıcısının numarasının hataen yanlış girildiğini bilebilme ve işlemi yapan kullanıcıyı uyarma ya da müdahale etme şansı bulunmamaktadır. Tamamen kullanıcı insiyatifi ile yapılan işlemler olduğundan sistemin kullanıcının düşüncesini okuyabilmeksi internet bankacılığı mantığına aykırıdır. Diğer bir anlatımla internet bankacılığı uygulamasının, davacı kullanıcının kime ne tutarda havale yapacağını düşündüğünü bilebilme olanacağı ve ihtimale bulunmamaktadır, davacının; … Şti.’ne ait hesap numarasının … olduğu, müvekkilinin alıcı ünvanı kısmına “…Şti.ni yazdığı” şeklinde beyanının, işlemin havale işlemi olduğu ve hasap numarası girildiğinde onay ekranında alıcının ismi (…) otomatik olarak geldiğinden ve kullanıcı onayı ile işlem sonuçlandığından bu savın doğru olmadığı, dava konusu havale işleminin internet bankacılığı üzerinden davacının tamamen kendi şahsi istemi, bilgi ve iradesi dahilinde yapılmış olduğu, hiçbir şekilde davalı bankanın müdahalesinin olmadığı, öte yandan internet bankacılığı sistemine dışıradn herhangi bir müdahalenin de söz konusu olmadığı, diğer davalının hesabına giren paranın ilgili şahsın talimatı olmaksızın rızası hilafına geri alınarak 3. şahıs niteliğindeki davacıya ödenmesinin mümkün olmadığı, takdiri Sn. Mahkemeye ait olmak üzere: davacı tarafın tamamen kendi istem ve serbest iradesi dahilinde davalı/banka internet bankacılığı üzerinden havale lehtarının …Bankasındaki hesabına gönderdiği havale işleminden dolayı kedisi kusurlu ve sorumlu bulunduğu, davalı bankaya izafe edilecek herhangi bir kusur bulunmadığı, diğer davalı … yanlışlıkla hesabına gönderilen 87.581,00-TL havale tutaraı kadar sebepsiz zenginleştiğinden bu tutarın davacıya iadesi gerektiği, davacıya sıralı çek verdiği iddiasının somut delile dayanmadığı, verildiği ddia olunan çeklere ilişkin elde bir veri bulunmadığı hususu ile uygulanacak faiz oranı konusundaki takdirin Sn. Mahkemenin uhdesinde olduğu…”sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporları incelendiğinde; davacı; davalı bankanın … Şubesi nezdinde bulunan … nolu hesabından 11/11/2015 tarihinde davalı bankanın … Şubesinde bulunan … hesabına internet bankacılığı kullanmak suretiyle 87.581,00TL havale yapmıştır. Davalı … paranın yanlışlıkla hesabına geldiğini kabul etmiştir. Bu hususta taraflar arasında husumet yoktur. … tarafından hesabına gelen para birkaç dakika içerisinde EFT yapılmak suretiyle hesaptan çekilmiştir. Tüm dosya kapsamında davaya konu internet bankacılığı işleminin tamamen davacının kendi inisiyatifinde gerçekleştiği, internet bankacılığında yapılan havale işlemlerinde hesap numarası girildiğinde ekranda alıcının isminin otomatik olarak belirdiği, davacı tarafından bu ismin görülmesi gerektiği, davalı bankanın işleme bir müdahalesinin mümkün olmadığı, girilen hesap numarasına ekranda beliren ismin hesabına paranın havale edildiği, yanlış hesaba gittiği iddia edilen paranın ilgili şahsın talimatı olmaksızın rızası hilafına geri alınarak 3. şahıs olan davacıya iadesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla davacının havale işleminden dolayı kendisinin sorumlu olduğu, davalı bankaya bir sorumluluk atfedilemeyeceği, davalı … yönünden ise tüm dosya kapsamında paranın kendisinin hesabına gelmesinin sehven olduğu, borcunu ödeyeceğini, hatta bu nedenle davacı tarafa sıralı çek verdiğini beyan etmesi ve fakat çek verildiğini tüm dosya kapsamında somut delillerle ispatlayamaması karşısında; yapılan internet bankacılığı havale işlemi nedeniyle davalı …’ın sebepsiz zenginleştiği, …’nın sebepsiz zenginleşme tarihinden itibaren parayı iade etmesi gerektiği anlaşıldığından; davalı banka yönünden davanın reddine, davalı … yönünden ise davanın kabulü ile 87.581 TL nin hesabına geçtiği ve sebepsiz zenginleşme tarihi olan 11/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davalı …Ş. aleyhine açılan davanın reddine,
2-)Davalı … aleyhine açılan davanın kabulü ile 87.581 TL nin 11/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken 5.982,65-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.486,98-TL karar harcın davalı …Ş. dışındaki davalı …’tan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 1.524,87-TL harç giderinin davalı …’tan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-) Davacı tarafça yargılamanın yürütülmesi nedeniyle yapılan 1.760,60-TL yargılama giderinin davalı …’tan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi 9.756,00-TL vekalet ücretinin borçlu davalı …’tan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.