Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/110 E. 2021/315 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/110 Esas
KARAR NO:2021/315

DAVA:Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ:28/01/2016
KARAR TARİHİ:13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılamasının sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 15/12/2013 tarihinde … plakalı araç sürücüsü …’ ın sevk ve idaresindeki hususi aracı ile … plakalı araç sürücüsü … ile çarpışması sonucu yaralanmalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, oluşan kazada davacının eşi …’ un hayatını kaybettiğini, müvekkilinin … plakalı araçta yolu olarak seyretmekte olduğunu, bu minvalde söz konusu kazadan ötürü müvekkilinin destekten yoksun kaldığından bahisle işbu belirsiz alacak davasının açılması zarureti doğduğu belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, yargılama masrafları ve vekalet ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkil sigorta şirketine yapılan bir başvuru bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle beraber … Ağır Ceza mahkemesinin 17.04.2014 tarih ve …sayılı havalesi ile alınan Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp Grup Başkanlığı alınan 28.05.2015 tarihli rapora göre müvekkil sigorta şirketine sigortalı olan … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın kullandığı otomobil ile çarpıştığı olayda oluş şartlarında hatalı tutum ve davranışı bulunmadığından sonuçta atfi kabil kusuru yoktur sonucuna varıldığını, adli tıp raporuna bakıldığında da müvekkili sigorta şirketine sigortalı olan araç sürücüsüne kusur atfı mümkün olmadığından dolayı davacı yanın dava dilekçesinde yazmış olduğu destekten yoksun kalma hususunun kabul edilmesinin de mümkün olmadığını, davanın kabulü anlamına gelmemekle beraber müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, açılmış bulunan davada sigortalının kusuru olmadığından ve kaza ile talep edilen hususlarda nedenselliğinden olmaması nedeni ile müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığından dolayı reddine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası, trafik kayıtları, kaza tespit tutanağı, hastane kayıtları, sigorta kayıtları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, nüfus kayıtları, SGK cevabi yazısı ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 53.maddesinde düzenlenen ölüm nedeniyle yoksun kalınan destek tazminatının tahsili davasıdır.
Davacı, 15/12/2013 tarihinde, dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazasında, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan eşi …’un vefat ettiğini, kazaya karışan, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketi tarafından sigorta güvencesine alındığını, bu nedenle, 1.000-TL. destekten yoksun kalma tazminatının, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davalarında, davalı sigorta, dava dışı işleten ve sürücünün sorumluluğu paralel olup, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, dava dışı işleten, dava dışı sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve davalı sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Müteveffanın, davacının eşi olması nedeniyle müteveffa yaşasa idi davacıya destek olacak olduğu, böylece desteklik durumunun var olduğu mahkememiz tarafından kabul edilmiştir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı ve davacının yoksun kaldığı destek tazminatı miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı ve destek tazminatı miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler makine Mühendisi … ve SMMM … tarafından hazırlanan 30/05/2017 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; “…Sürücü … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı otosu ile: 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı Yönetmeliğin ilgili bentlerinde açıklanan hükümler gereği yukarıda açıklanan trafik kurallarım ihlal ettiği, kazanın meydana gelişinde etkenlik arz ettiği için. 6/8 ORANINDA % 75 (ASLİ) KUSURLU olduğu. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı yönetmeliğin ilgili bentlerinde açıklanan hükümler gereği yukarıda açıklanan trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazanın meydana gelişinde, 2/8 oranında % 25 (TALİ) KUSURLU olduğu, Karayolları Trafik Kanununun 88.maddesine göre, maddi hasarlı kazada isleten, sürücü, sigortacı gibi birden çok sorumlu varsa aynı zarardan her biri müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğundan, zarar görenin/görenlerin, dilediği borçluya başvurup zararın tazminini isteme hakkı olacak; müteselsil borçlulardan bin tarafından yapılan ödeme tüm borçluların ödeme oranında borçtan kurtulması sonucunu doğuracaktır (Y…HD, 25.01.2005 Tarih, E.2005/… – K.2005/ … SK), 15.12.2013 tarihinde meydana trafik kazasında ölen …’un desteğinden yoksun kalan eşinin maddi tazminat isteklerinin yargıda geçerli yöntemler ve Yargıtay’ın ilke kararlan uyarınca incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucu talep edebilcceğı miktarın 33.657.10 TL olması gerektiği…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
… Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 10/09/2019 tarih ve … nolu raporunda sonuç olarak; “…Sürücü …’ın, %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu, Sürücü …’ın, %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu….” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Mahkememizin 03/12/2019 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararı gereğince bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Hesap Uzmanı … tarafından hazırlanan 27/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda; “…Davacı Eş … talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 76.400,81 TL olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda, aynı bilirkişiden alınan 26/10/2020 tarihli ek raporda; “… 27/01/2020 tarihli kök raporumun geçerli olduğunu…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
… Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne yazılan yazı ile davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması neticesinde bildirilen, 03/12/2018 tarih – … sayılı cevapta rücuya tabi herhangi bir ödemenin yapılmadığı bildirilmiştir.
Davacı vekilince, 05/12/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile 1.000-TL. olan tazminat talebini, 33.657,10-TL. olarak ıslah ettiğini, 28/12/2020 tarihli dilekçe ile HMK m.107 kapsamında miktarı belirsiz alacak davası olarak açmış bulunduğu davasında, tazminat talebini 76.400,81-TL. olarak arttırarak, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ile eksik harcı ikmal etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan tüm deliller sonucu alınan … ATK kusur ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, mahkememizde de, müteveffanın, davacının eşi olması nedeniyle desteği olduğu, vefat nedeni ile murisin desteğinden yoksun kalacağı hususunun tartışmasız bulunduğu, maddi tazminatı talep hakkının mevcut olduğu, davalıya sigortalı, kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsü, dava dışı …’ın, meydana gelen kazada %70 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinin, sigortalı olan aracın kusuru oranında sorumluluğu bulunduğu ve aktüer bilirkişi tarafından hesaplanan tazminatın, nitelik ve miktar olarak teminat limiti kapsamında kaldığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının kabulü ile 76.400,81-TL. destekten yoksun kalma tazminatının, 28/01/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile 76.400,81-TL. destekten yoksun kalma tazminatının, 28/01/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 5.218,93-TL harçtan peşin alınan 29,20-TL + 112-TL ıslah harcı + 146-TL tamamlama harcı toplamı olan 287,20-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 4.931,73-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye gereğince taktir olunan 10.732,11-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvurma harcı + 29,20-TL peşin harç + 112-TL ıslah harcı + 146-TL tamamlama harcı 249,50-TL tebligat-müzekkere + 1.750-TL bilirkişi giderleri olmak üzere toplam 2.315,90-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır