Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1071 E. 2018/132 K. 27.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1071 Esas
KARAR NO : 2018/132
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/10/2016
KARAR TARİHİ : 27/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı sigortalı … A.Ş arasında … nolu … Poliçesi imzalandığını, Dava dışı …’ün davalı … A.Ş tarafından Özel GÜvenlik Hizmetleri sözleşmesi kapsamında korunan Kemer Koru Sitesinde bulunan evinin içerisinde hırsızlık olayı meydana geldiğini, 12/04/2014 tarihinde sigortalının konutunda bulunan … model cep telefonu, 500 USD ve 150 TL nakit para, … marka araç anahtarı ve kontak seti, … telefon hırsızlık olayının meydana gelmesi sonucu davalının korumayı taahhüt ettiği site içerisinden çalındığını, dosya kapsamında alınan ekspertiz raporunda; güvenlik kamera kayıtlarının incelenmesi sonucu bahsi geçen olayda güvenlik zafiyeti ve ihmali olduğu, hırsızlık olayının 12/04/2014 saat 08.00-08.21 arasında gerçekleştiğini, davalı güvenlik firması sözleşme gereği sitedeki hırsızlık vb.olayları engellemekle yükümlü olduğunu, davalı şirket güvenlik zafiyeti ve ihmal göstermiş olması nedeniyle işbu zarardan sorumlu olduğunu, bu nedenlerle davalarının kabulü ile 1.400 TL tazminatın ödeme tarihi olan 30/04/2014 tarihinden itibaren işlemiş avans faizi ve 500 USD’nin ödeme tarihi olan 30/04/2014 tarihinden itibaren TCMB tarafından dövize uygulanan en yüksek mevduat faizi yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, müvekkili ile … Evleri Site Yönetimi arasında 1 Kasım 2013 – 31 Ekim 2014 dönemini kapsayan özel güvenlik hizmet sözleşmesi ve görev yeri özel talimatı kapsamında 5188 sayılı Kanun kapsamında gündüz vardiyasında 2 güvenlik görevlisi, gece vardiyasında 2 güvenlik görevlisi ve diğerleri yasal izin değiştiriciler olmak üzere toplamda 6 güvenlik görevlisi ile güvenlik hizmeti verildiğini, olayın tüm yönleri ile değerlendirilmediğini, hırsızlık olayı ile ilgili kamera kayıtları incelendiğinde saat 08.00 civarlarında …marka beyaz renkli bir aracın konut önünden geçtiği görüldüğünü, takip edilen aracın hırsızlığın gerçekleştiği konutun bulunduğu sokağın arka kısmına park ettiği tahmin edildiğini, olayın gerçekleştiği konut site güvenlik noktasından uzak, güvenlik görevlilerinin gözle görebileceği bir noktada olmadığını, olayın yaşandığı konuta giriş site ana girişinden olmayıp umuma açık sokak kısmında bulunan özel kapıdan yapıldığını, bu konuta ait tüm giriş çıkışlar herhangi bir site güvenlik kontrolü olmaksızın sürekli yapıldığını, olayın cereyan ettiği bölgeye en yakın bulunan güvenlik kamerası ise konut girişine uzak bir mesafede olup şahsın eşkali ve yüzü net olarak görülemediğini, olayın yaşandığı konutta herhangi bir alarm sistemi bulunmaması kepenklerin kapalı olmaması ve girişin yapıldığı dış kapının kilitli olmaması ayrıca bu kapılardan sürekli giriş çıkış yapılıyor olması konutta yaşanan olay ile ilgili güvenlik görevlilerinin şüphelenmeleri ya da herhangi bir tepki göstermelerini engellediğini, müvekkili yaklaşık 57.000 m² üzerine kurulu 66 adet villadan oluşan alanda görev sınırları içerisinde ve görevinin imkanı dahilinde hizmet verdiğini, site güvenliğine ilişkin verilen güvenlik hizmetinden kasıt her eve kamera ve her evin önüne bir güvenlik görevlisi koymak olmadığını, müvekkil sözleşme gereğince belirlenen güvenlik hizmeti kapsamında mevcut personel ekipman sayısı ve imkanları dahilinde tesisteki görevini eksiksiz yerine getirdiğini, bu nedenle yetki ve görev itirazlakı doğrultusunda davanın reddini, aksi halde zamanaşımı ve diğer itirazlar doğrultusunda davacı tarafından açılan işbu davanın reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Emsal nitelikteki Yargıtay …Hukuk Dairesi, 04/05/2016 tarih,… E., … K.sayılı ilamında “…bu nedenle, bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet uyuşmazlıkta, olayın salt haksız fiilden kaynaklandığı ve taraflar arasında bir hukuki ilişki olmadığı gibi, meydana gelen riziko nedeniyle sigortalısının zararını ödeyen ve sigortalısının haklarına halef olan davacı sigorta şirketinin tüketici olarak kabulü de mümkün değildir. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanun kapsamında kalmadığının kabulü gerekir. Bu nedenle, davaya bakmaya genel mahkemeler görevli olup, tüketici mahkemesi görevli değildir. Mahkemece, değinilen bu husus gözetilerek ve işin esasına girilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi…” içtihatta bulunduğu,
Yargıtay … Hukuk Dairesi, 19/11/2015 tarih, … E.,… K.sayılı ilamında “…dava konut, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda uyuşmazlık 6102 sayılı TTK.’nın 1472 maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısını ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili isteminden ibarettir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22/03/1994 tarih, 37 E., 9 K. R.G. 0.7.1944 sayılı kararında bu husus sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur. Davacı sigorta şirketi ile davalı tacir ise de sigortalı gerçek kişi olup tacir sıfatını haiz değildir. Uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta olup dava halefiyet esaslarına dayalı olarak dava açtığından uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir…” içtihatta bulunduğu.
İddia, savunma, yukarıda alıntılanan emsal nitelikteki yargıtay kararları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğnde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın ev sigorta poliçesi kapsamında hırsızlık olayı nedeniyle yapılan ödemenin rucüen tahsiline ilişkin olduğu, davacı ve davalı tacir ise de davacı sigorta şirketinin sigortalısı dava dışı …’ün tacir sıfatına haiz olmadığı, dava dışı sigortalı ile davalı arasında tüketici kanununda belirtildiği şekilde ve yukarıya alıntılanan Yargıtay …HD’nin … E., … K.sayılı ilamında vurgulandığı üzere, mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin bulunmadığı, olayın salt haksız fiilden kaynaklandığı, dolayısıyla Tüketici Mahkemesinin görevli bulunmadığı gibi Yargıtay … HD’nin yukarıda özetlenen 19/11/2015 tarih, 2015/16048 E., 2015/12408 K.sayılı ilamı gereği, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklı olup davacı da halefiyet esaslarına dayalı olarak dava açtığından uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde değil Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekeceği anlaşıldığından davanın mahkememizin görevsizliğine bağlı dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-.Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE HMK 114/1-C VE 115/2 MADDESİ GEREĞİNCE DAVA ŞARTI YOKLUĞU SEBEBİ İLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmakla görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır